ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sabri nin oynamamasının nedeni
fatih terim 327 maç 16 gol
sabri sarıoğlu 232 maç 14 gol
3 gol atarsa fatih terim'i geçecek beyler
mehmetçiğin gültan kışanak'a verdiği ayar
-
burası benim devletimse çıkın dışarı cümlesiyle verilen inanılmaz ayardır. bu cevaptan sonra oturan boğa kudurmuştur helal olsun mehmet'imize böylelerini kudurttuğu için.
bakın şimdi ingiltere'de sterlin patladı
-
bir erdoğan vecizesi. tamamı şu şekilde:
"bakın şu anda ingiltere'de sterlin patladı, nereden nereye geldi, övünüyorlardı, ama şimdi patladılar"
1 senede dolar karşısında yüzde 55 değer kaybeden türk lirasının kullanıldığı ve 1000 liranın 55 dolar etmediği türkiye cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı, sterlin dolar karşısında 1 senede yüzde 20 değer kaybetti diye sterlin patladı yorumunu yapmışi, ki sterlin halen dolar karşısında daha değerli.
yorumsuz...
edit: söylemeye gerek yok, ancak patlamış sterlin bile türk lirasının 20 katı değerinde ve tl son 1 senede sterlin karşısında yüzde 40 değer kaybetmiş.
sizce ben brad pitt'in gençliğini andırıyor muyum
-
93-94 yılları. bizim mahallede bir nuri vardı benden birkaç yaş küçük. sık sık saçını buzağı yalamış gibi tarayıp gelir "abi abi ben brucelli'ye benziyom mu?" diye sorardı. (bkz: bruce lee) biz de güzelinden bir s.ktir çekerdik. ne geri zekalı çocuktu lan..
not1: brucelli yazıldığı gibi okunur.
not2: nuri büyümüş sözlük yazarı olmuş, nereden nereye..
debedit: nuri geçmiş güzel günlerin hatırına başlığı başıma yapıp gitti. paylaştığı fotoğraf başkasına ait olabileceği için buraya eklemiyorum. dersini aldığını umarak nickini de yazmıyorum. soru başlık, sözlüğü forum gibi kullanma ve kötü trolleme denemelerinin sözlükte patladığı bu günlerde umarım gereken mesaj biraz olsun alınmıştır. bak nuri, bunu senin ve senin gibi sözlüğün içine eden diğer yazarlar için yaptım: nuri gibi olma
2 mayıs 2019 cumhurbaşkanlığının metro kararı
-
akp belediyesi olmayan illeri, tc'den çıkarmadığına dua etmek lazım.
amacı yönetmek değil, bölmek olan bir hükumet sistemi var.
yedi numara
-
--- spoiler ---
armagan: zeliha yenge, vahit amcayla sen, yani nasil basladiniz?
(o sirada vahit alt katta oglanlarla icmektedir. orada da ayni konu konusulmaktadir)
vahit: anasiyla babasi, yirmi yas buyuk birisiyle sozlemislerdi tanistigimizda. ben kasaba pazarina elma indirdiydim. o da elma almaya geldi.
zeliha: baktim, bu elinde elma kasasi, arkasi da bana donuk, oyle duruyor. surdan iki kilo elma versene, dedim. o zaman bana yuzunu dondu
vahit: donmemle, yuregim yuregine zincirlendi sanki. gozleri urkek bi ceylan, yanaklari gul yapragi gibiydi.
sikilaraktan guldu. ben de guldum.
zeliha: oyle bi gulusu vardi ki... yani sanki boyle daglarin tepelerinden gurleyip gurleyip gelen sular boyle akti akti akti akti taa boyle icime doldu. soyle kana kana seyredeyim istedim. ikimiz bir oylece kalakalmisiz. sonra bana dedi ki
vahit: yolu yok! benim kadinim sen olcan, dedim!
zeliha: ya olmaz, dedim. ben baskasina sozluyum, dedim. oyleyse seni kaciricam, dedi.
vahit: bizi vururlar, dedi. dedim, vursunlar. biz birbirimize boyle vurulduktan sonra ne yazar
zeliha: dedi. eger elin elimde olacaksa, bayram yerine gider gibi giderim ben olume, dedi. ee madem oyle, kacir beni diyivermisim
vahit: kacirdim ben de. istanbul'a geldik. tam uc sene bi akrabamin yaninda, tek goz odada yasadik. o oda var ya cocuklar...
zeliha: o odaya biz kocaman bi sevda sigdirdik. o oda bizim peri sarayimizdi. sobamiz bile yoktu ama birbirimize sarilip oyle guzel isinirdik ki... bi cocugumuz olsun istedim, olmadi...
vahit: yoksulluk... amelelik yaptim... zelihami doktor doktor gezdirdim. ne fayda... zeliham... kisir cikti.
zeliha: aslinda... kisir olan vahit'ti... ona hicbi zaman diyemedim. diyeydim, kendini hic bagislamazdi yoksa... amaaaan, varsin dedim beni kisir bilsin.
vahit: bizim memlekette, kisir kadina hor gozle bakarlar. biliyorsunuz... zelihami uzmesinler diye, burda ac kaldim, yine de memlekete geri donmedim! sevda ince istir evlatlar!
--- spoiler ---
bir daha!
--- spoiler ---
sevda ince istir evlatlar!
--- spoiler ---
uğur yılmaz deniz
-
attığı 3 farklı tweetle, 83 milyonluk ülkenin kafadan bi' 50 milyonunu karşısına almayı nasıl becerebilir bir insan ya *. harbiden büyük gerizekalı.
2022 memur maaş zammı
-
evet şimdi "bonco yopolmomoolı yatıyoolar" ergenlerini sırayla izleyelim.
bak düşük zekalı, anlayacağın gibi anlatayım; üniversitedeki bir profesör hocadan doçentine, hastanede muayeneye gittiğin doktorundan, ameliyat için kendini emanet ettiğin cerrahına, kolluk güçlerinden itfaiyesine herkesi ilgilendiriyor bu mesele, paşam memuru ptt'de memuriyetle sınırlayan bir dünyası var çünkü, tabi gel gör ki o adamlar da ne kafa patlatıyor senin imza ve okuma yazma bilmeyen dede ve ninelerinin işlerine, yüz yüze günde 25 dakika konuşmadığı çocuğuna 6 saat emanet ettiği öğretmene de ne yapıyor diyor bu adam sonuçta.
sen sanıyor musun bu ülkede 500-600 dolara profesör-doçent akademisyenleri, cerrahları, diş doktorlarını tutabileceksin? ama yok paşam masa başı memuruna kinlendiği için bu adamlar da mutsuz edilmeli.
memur ekibi bu zammı haketmiyor görüşünü sadece "memursen" üyelikleri sebebi ile savunursanız hak veririm o kadar, bu sarı sendika yetkili olduğu müddetçe kimse gün yüzü göremeyecek.
bir akademisyen olarak söylüyorum, bu sene 2 makalem yayınlandı, 2 sunumum var fakat gel gör ki polonya'daki bir garson kadar maaş alamıyoruz, daha önce de yazdım; makale, dergi bunlar karın doyurmuyor artık kur, coin, endeks takip eder olduk "yok olan" maaşlarımız yüzünden.
eski sevgiliye geri dönme nedenleri
-
- neden döndün ha, neden?
- juventus küme düşürülünce herkes bir yerlere gitti. cannavaro real'e, zambrotta barca'ya. ben de sana döneyim dedim.
tb2'nin rus yakıt trenini imha etmesi
-
bunlar vurduğu her rus savaş aracını "x ülkeden gelen/alınan y silahıyla vurduk" diyorlar mı yoksa bu haberler sadece bayraktar'a özel mi yayılıyor? bu yapılan büyük yanlış.
matcha çayı
-
az miktarda kafeinin yanısıra bol miktarda teanin bulundurur. yeşil çaylı dondurma, yeşil çay latte, yeşil çaylı pasta, vs üretiminde bu kullanılır. kahvenin aşırı tüketiminde görülen, sinir sisteminin aşırı uyarılması sonucu titreme, çarpıntı gibi yan etkileri göstermez. teanin kafein gibi beyni uyarır, konsantrasyona yardımcı olur, ama kafeinden farklı olarak uzun sürede kana karışarak kafein gibi peak-crash etkisi yapmaz - bu sebeple yuppielerin favori içeceği haline gelmiştir bu yeşil çay latte gibi ürünler. kahveye göre daha pahalı ve daha zor bulunduğundan starbucks müdavimi, "sağlıklı yaşam" delileri veya japon mutfağı meraklıları haricinde çok bilinmez. hatta starbucks müdavimleri arasında da bilinmez, zira o lattelerin neden yapıldığından haberdar değil pek çok insan anladığım kadarıyla. bol maccha ve az kafeinin ders çalışmak ve işte iyi performans sergilemek isteyenler için en faydalı kombinasyon olduğu söylenir. ancak, şöyle bir sorunu var: bunu içecek yapımında kullananın elinin ayarının çok iyi olması lazım. gerekenden azıcık bile daha fazla konduğu anda acı bir tat bırakır ağızda, zevkin içine eder. kahvede ise bu tip sorunlar çok daha seyrek yaşanır: elinizde iyi çekirdek olduğu sürece gerçekten kötü kahve yapmak için ya nem almış çekilmiş kahve kullanmanız, ya çok çok az ya da çok çok fazla kahve koymanız gerekir, ki bunlar da pek sık başa gelmez. kaldı ki kahvenin tadı bence çok daha lezzetlidir, ama tabi zevk meselesi. ama mesela dondurmasına bayılmaz mıyım bu maccha'nın? hem de nasıl bayılırım, kutu kutu olsa da alsam evde her daim yiyebilsem diye hayaller kurarım.
nükleer santral kazasından sonra olası beyanatlar
-
günlerdir yangın söndürme uçağı olmadığından ormanlarının ve köylerinin cayır cayır yanmasını seyreden bir ülkenin hükümetinden beklenebilecek fantastik beyanatlardır.
şu olabilir; toki başkanı: patlayan reaktörlerin yerine öyle bir santral yapacağız ki patlamamış reaktörleri olan ülkeler keşke bizimki de patlasa da böyle yeniden yapsalar diyecek.
kalitesiz olduğu halde kaliteli sanılan şeyler
-
adam bim çikolatalarını kaliteli zannedenler var sanıyor, yazık.