hesabın var mı? giriş yap

  • müş. siyah ekran çıktı efendim
    ben. yazın kullanıcı adınızı
    müş. yazdım
    ben parolanızı da girin
    müş taman
    ben. garip karekterler akmaya başladığında klavyeden f7 ye basın
    müş. elimle mi?
    ben. eee siz bilirsiniz

  • official adının "the matrix: resurrections" olarak gözüktüğü ilk trailer'ı bir grup şanslı kişiye gösterilmiş:

    --- spoiler ---

    - neil patrick harris'in canlandırdığı karakter (sanırım terapist) neo ile konuşmaktadır.
    - sahnede san francisco'nun, yakın gelecekteki bir hali resmedilmektedir.
    - neo, 1999 yılındaki ilk filmde olduğu gibi, tekdüze bir dünyada sıkışmış durumdadır, etrafındakilere anlam verememektedir.
    - "ben deli miyim?" diye sorar neo.
    - "biz burada bu kelimeyi kullanmıyoruz" diye cevaplar neil patrick harris'in canlandırdığı karakter.
    - neo, trinity ile bir kafede karşılaşır.
    - trinity, neo'ya "daha önce karşılaştık mı?" diye sorar.
    - bir lavaboya dökülen mavi haplar görülürken, arkada jefferson airplane'den"white rabbit" çalmaktadır.
    - neo aynada kendine bakarken yaşlı bir adama dönüşür.
    - genç morpheus, neo'ya kırmızı bir hap uzatır ve "uçmanın zamanı geldi" der.
    - bir matrix filminden bekleneceği üzere, bir çok aksiyon, havaya uçma, karate ve akrobasi izlenir.
    - "directed by lana wachhowski" ve "22 aralıkta vizyonda" ibareleri belirir.

    --- spoiler ---

  • bir kişi de çıkıp düzgün bir şekilde haberi ve tweeti açıklamamış.

    mark zuckerberg facebook aracılığıyla canlı yayında bir soru-cevap yaparken, adamın birisi "elon musk'un yapay zekâ konusunda büyük çekinceleri var, ne düşünüyorsunuz, dünyayı nasıl etkileyebilir?" diye soruyor.

    mark zuckerberg de, elon musk'u yapay zekâ konusunda insanları korkutmakla suçluyor ve bu konuda iyimser olduğunu belirtiyor. günümüz teknolojisinin de hem iyi hem de kötü amaçla kullanılabileceğini ve yapay zekânın da bundan farksız olduğunu söylüyor. bu sırada yapay zekâ ile trafik kazalarının azaltılabileceğini, insanların sağlık hizmetini daha iyi alabileceğini iddia ediyor.

    elon musk ise daha önceden yaptığı konuşmalarda yapay zekânın devlet kontrolü altında belli şartlara uygun olarak geliştirilmesi gerektiğini çünkü insanlığın temeli için risk yaratabilecek bir olay olduğunu, kimsenin yeterince ciddiye almadığını söylüyor. ben sürekli insanları uyarıyorum ama sanırım millet robotun tekinin sokakta bir insanı öldürdüğünü görene dek ciddiye almayacak, çünkü bu insanlara çok uçuk bir şeymiş gibi geliyor diyor.

    daha sonra da mark zuckerberg'in bu söylemiyle ilgili yapılan bir habere twitter'dan yanıt veriyor elon musk ve "mark ile bu konuda konuştum ama bu olayı anlama kapasitesi çok sınırlı" diyor.

    böyle konularda sanki tüm türkiye advanced ingilizce biliyormuş gibi davranıp, bilmeyenlerle de dalga geçecek şekilde entryler girmek "kutsal bilgi kaynağı" denilen bir yere ne kadar uyuyor acaba?

    bundan bağımsız olarak kendi ve hiçbir uzmanlığa dayanmayan düşünceme gelirsem, evet böyle potansiyel dahi olsa tehlike yaratabilecek bir şeyin tamamen kontrolsüz olması doğru değil. elon musk'a katılıyorum.

  • diz kapağımın arkasında ve kollarımın iç kısmında tam eklem yerlerimde minik kırmızılıklar şikayetiyle gittim doktora.. bi süre konuştuk, sonra muayene sedyesine yüzüstü uzanmamı istedi doktor..

    "işte sıçtığım an!" diye düşündüm.. yüzüstü ve sırtüstünü hep karıştırırım ben.. yüzümüzün üstüne yatınca mı yüzüstü oluyo, yoksa yüzümüz üste gelicek şekilde yatınca mı bi türlü aklımda tutamıyorum..

    bunları düşünürken, aklıma bi cinlik geldi.. dedim "önce yüzüm yukarı gelecek şekilde bi yatayım, doğruysa zaten doktor bey, muayeneye başlar.. yok başlamazsa bi de öbür türlüsünü denerim.."

    önce yüzüm yukarı gelecek şekilde uzandım..
    baktım doktor beyde bi hareket yok, yavaşça yan döndüm, sonra bi de yüzüm aşağı gelecek şekilde uzandım.. bikaç saniye sessizlik.. "yanlış oldu herhal" diye yine döndüm.. doktor öle ayakta bekliyo bana bakarak..
    "alla alla.." dedim.. "kompil karıştırdım herhalde ben!?" bi daha yan döndüm.. bu sefer ellerimi de yastık gibi kafamın altına aldım, cenin pozisyonu gibi hafif..

    hala ses yok.. "dur.." dedim "bi de öbür yana döniim".. ama stresim de artıyo bu arada.. "acaba kompil ayağa kalkıp yeniden mi başlasam" diye de düşünüyorum, tam ben yüzüstünü bulduğum sırada görememiş filan olabilir diye..

    kendi etrafımda bi tur daha attım ama ağlıcam artık.. doktor da ölee bekliyo başımda.. en son yüzüm yukarı gelicek şekilde yatarken bu da mı gol değil! bakışımla bi daha baktım doktora..

    __"napıyosun yaa??!!" dedi..

    napıcam ya napıcam??!! kabir azabı çekiyorum, yattığım yerde.. öle seyredeceğine, kolumdan tutup doğru yöne dönderiversen nolur??!

    halkın anlıyacağı dilden konuşsun doktorlar biraz!! yüzüstümüş!!1

  • corona virüsü türkiye'ye yayıldığında yapılması olası açıklamalardır. ben birkaç örnek vereyim, gerisini değerli yazar arkadaşlar getirecektir.

    rte: müslüman olarak teslimiyetin en güzel örneklerini verdik.
    kızılay: 10 tl ateşleyin bakayım.
    bahçeli: zillet ittifakından yayılmış bir virüs.
    imamoğlu: benim tatilim geldi.
    kılıçdar: böyle bir virüs olabilir mi?
    prof dr. zındık murtazaoğlu: müslümanlıktan uzaklaşıldığı için yaşanan bir vaka.
    diyanet: coronadan ölen şehit sayılır.
    fox tv: virüs değil yoksulluk öldürüyor.
    a haber: virüs ömrü uzatıyor.
    takvim: emekliye corona müjdesi.
    habertürk: virüsün siyasi ayağı kim?

    edit: madde ekleme

  • bankanın biri iptal ettirdiğim kredi kartım için 2 haftadır arayıp mesaj atıyor. en son içip içip evin önüne gelecekler diye korkuyorum amk...

  • bana her sabah farklı sürprizler yaşatan karardır.
    bu sabah saat 7.10'da, köpeğini dışarıya çıkaran bir teyzenin kafa feneri taktığını gördüm. madenci değildi kendisi.
    ay sinirim bozuldu, sabah sabah.

  • sayfa aralarına değişik bilgiler serpiştirilmiş chuck palahniuk kitaplarından biri. yazarın kitaplarına "bakalım bu sefer neler öğreneceğiniz" diye başlıyorsunuz, roman da sürükleyici olursa tam bir altın vuruş gerçekleşiyor.

    - "misty adama, masonların bir bacanın iç kısmına asmak ve kötü ruhların baca deliğinden girmesine engel olmak için bir tılsımı, dini bir madalyayı harç ile zincire tutturduklarını anlatıyor. masonlar ortaçağda uğur getirmesi için yeni binaların duvarlarının içine canlı kedi kapatırlarmış. ya da canlı bir kadın. binaya ruh vermek için."

  • bir arkadas gecenin bir yarisi esi tarafindan durtuklenerek uyandirilir:

    - hisst! tulay uyan... uyan tulay uyan...
    - hii?
    - hisst! tulay, uyan!
    - ahmet?
    - uyandin mi tulay? sakin kipirdama... uyan...
    - ahmet, nooluyo ahmet?
    - tulay uyan, sakin kipirdama!
    - ahmet, nooluyo ahmet? ustumde bisey mi var?
    - uyandin mi bak iyice? kipirdama sakin...
    - uyandim... kipirdamiyorum... nooldu? ne var ustumde?
    - hah! tulay allahaskina kipirdamadan kafani kaldir da bi senin yattigin yere bak bi benim yattigim yere bak.
    sana bi avuc yerde yatiyorum diyorum, inanmiyosun.
    - ???...!!!...???...!!!...

  • 2002'deki gerçek enflasyondu bir de. şimdiki gibi %82'yi 32 göstermemişlerdi.