hesabın var mı? giriş yap

  • akşam yemeği için marketten 250 gram kıyma almıştım. eve gelirken kapının önünde duran sevimli yavru kediye birazını vereyim dedim, baktım annesi de geldi ve her ikisi de verdiğim kıymayı iştahla yediler, kedileri o halde görünce dayanamadım ve kıymanın hepsini onlara yedirdim. çok sevindiler, benim de içimi huzur kapladı. akşam da makarna yedim.

  • 'ey izmir belediyesi bu kaçıncı kaza tramvay yolunda hiç güvenlik bariyeri yok insanlar dalgın olabiliyor,resmen plansızlığın ceremesini canıyla ödeyenler varvar.'

    hayatimda duydugum en sacma yorum bu olsa gerek. dunya'nin hangi ulkesinde, neresinde tramvay yolunda bariyer olur gosterde biz de bilelim.

    edit: hala bana orda burda var diye mesaj atiyorlar. arkadas tramvay sehir ici icin tasarlanmis, dusuk hizda giden ve mevcut yollarin uzerinden veya paralelinden giden bir aractir. hadi dunya'yi gormediniz. acin bir googla'a sorun. o da olmadi 150 yillik tarihi istanbul tramvayini gozunuzun onune getirin. gunde bir milyon yayanin yurudugu istiklal caddesinde yayalarin icinden gectigini belki hatirlarsiniz. oturup size dunya'nin farkli sehirlerden elli tane tramvay fotografi mi paylasalim illa.

  • --- spoiler ---

    galatasaray başkanı dursun özbek’in bugün yapmış olduğu açıklamaları dikkatle izledim. kendisine, google’da “fetöcü kulüp” şeklinde arama yapıldığında karşısına hangi kulübün çıktığını sormakla birlikte, “sarı-lacivert duvar”, “ne şikesi memleket elde gidiyor”, “50.000 kişi ile sivil darbe yapacaklardı” kelimelerini de aramasını ve karşısına çıkan sonuçları incelemesini tavsiye ederim. yine bu başkana, şike kumpası iddianamelerini, fetö çatı davası, selam tevhit, ergenekon kumpas iddianamelerini, yargıtay başsavcılığı mütalaalarını ve yine cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınlanan 15 temmuz kitapçığını okumasını ve okuduğundan anladıklarını da kamuoyu ile paylaşmasını tavsiye ediyorum.

    3 temmuz ruhu ölmemiştir. dipdiri bir şekilde ayaktadır. bu ruh ünal aysal tarafından dile getirilen “bu ateş üflenerek sönmez” sözünü nasıl paramparça etmiş ise bugün de dursun özbek’in benzer sözlerini paramparça eder, edecektir. fenerbahçe camiası, dursun özbek ve benzerleri korkup, sinerken, onların suyuna giderken fetö’ye savaş açmış ve kazanmış bir camiadır. o gün fetö’nün değirmenine su taşıyanlar malumdur. bunlar arasında galatasaray’ın eski başkanları ve mensupları da vardır. fetö’ye karşı verilen mücadelede ortada olmayan bu kişiler benim nazarımda fetö yandaşıdır. onlarla mücadelem bitmemiştir. tarih onların da eninde sonunda yargı önüne çıktığına ve hesap verdiğine şahitlik edecektir.

    fetö’nün amacı büyük kitleleri karşı karşıya getirmek ve onları çatıştırmak, devletin bekasını ortadan kaldırmaktır. dursun özbek’in bilinçsizce yapmış olduğu hadsiz açıklamaları tamda bu amaca hizmet etmektedir. fetö seviciliği ile sportif rekabette avantaj elde etmek alçaklıktır, şerefsizliktir. bugün her kim fetö seviciliği yapıyorsa alçaktır, şerefsizdir. 117 yıllık fenerbahçe spor kulübü daima milletinin emrinde devletin yanında olmuştur. ergen çocuk açıklamaları ile 117 yıllık fenerbahçe spor kulübü’nü sportif rekabete malzeme yapmak kimsenin haddi ve cüret edeceği bir şey değildir.

    dursun özbek’in entellektüel beslenme kaynağı olan google, fetö’nün sözde lideri ve galatasaray kulübü ve mensuplarının ortak anıları ile doludur. uefa şampiyonluğunun posterini bile bir bütün olarak yayınlayamayan bir kulüp başkanının fenerbahçe spor kulübü’ne yapmış olduğu fetö yakıştırması tam anlamıyla bir aptallıktır. fenerbahçe’ye fetö tarafından kurulduğu yargı kararları ile sabit olan şike kumpasını bir gerçekmiş gibi servis etmesi ise tam bir fetö yandaşlığıdır.

    başkanlık görevimin sona ermesi sonrasında da bu karanlık yapı ile mücadelem bitmemiştir. halen de sürmektedir. dursun özbek ve benzerleri bizlerin türk futbolu adına vermekte olduğumuz bu mücadelenin neresindedir? sessizliğimiz kendisini yanılgıya düşürmesin. damarımızdaki kan da öfkemiz de değişmemiştir. dursun özbek bilmelidir ki yapmakta olduğumuz bu mücadelede karşımızda olanların akıbeti değişmeyecektir. bu mücadeleye laf edenleri, mücadelemizi kendi küçük şahsi menfaatlerine meze edenlerin dilini kesmeyi de onlara dünyaya dar etmeye de gücümüz vardır. yokluğumuzda kendini olduğundan farklı bir yere pozisyonlayan dursun özbek bilmelidir ki kendisi bizim nazarımızda sinek ikiliden daha büyük değildir ve ona daha çok söyleyecek sözümüz olacaktır.

    aziz yıldırım ve dava arkadaşları
    --- spoiler ---

    https://x.com/…tale/status/1762497027840037214?s=20

  • anlamak çözmeye yetmez*, bunu öğrenmiştir çoktan.
    konuşarak yanında olmaya çalışanlardan uzaklaşıp, acısını-tatlısını yaşamayı tercih etmiştir.
    gücünü gösterme derdinde olmadan, üstesinden gelmektir önüne çıkan engellerin.

    ama en çok, kötü zamanlarında yanında olan ağızların, her şey geçip bittikten sonra "onun yanındaydım" çığlığından çekindikleri içindir bu mücadele.

  • çok basittir.
    google'da araştıracak olursanız balın doğadaki tek bozulmayan yiyecek olduğunu, balın 3000 yıl bozulmadan kaldığını ve bu yüzden mumyalama işleminin balmumuyla yapıldığını görebilirsiniz.
    süpermarkette satın almak istediğiniz balın üretim tarihine bakın. mesela 2013 yılında üretilmiş olsun.
    eğer bal gerçekse son kullanma tarihinin 5013 yılı olması lazım. öyle değilse satın almamak gerek bence.

  • tatmin etmeyen açıklama. sen bu adımı müşterini korumak için attığını söylüyorsun. peki yaptığın sadece müşterinin internetini koruma amaçlıysa, neden 9 tl aldıktan ve 2gb bittikten sonra da paketteki interneti paylaşmaya devam edecek diyorsun? hani müşterini koruyup internetinin kötü niyetli olarak harcanmasını önlemekti amacın?

    yaptığın müşteriyi korumak değil, amacın da bu değil. amacın insanlara hediye ediyoruz ayağına şerefsizce paket satmak.

  • miri görüntüsü: görsel
    nircam ve miri birleşik görüntüsü: görsel

    araba tekerleği galaksisi (eso 350-40 ya da cartwheel) ve ona eşlik eden gökadaların bu görüntüsü, webb'in yakın kızılötesi kamerası (nircam) ve orta kızılötesi enstrümanının (miri) görüntülerinin bileşimiyle ortaya çıkmıştır ve tek kamera ile görülmesi zor olan ayrıntıları içerir.

    bu galaksi, yaklaşık 400 milyon yıl önce meydana gelen yüksek hızlı bir çarpışma sonucu oluşmuştur. döner teker, parlak bir iç halka ve renkli bir dış halka olmak üzere iki halkadan oluşur. her iki halka da şok dalgaları gibi çarpışmanın merkezinden dışarı doğru genişler.

    bununla birlikte, çarpmaya rağmen, dönen kolları da dahil olmak üzere, çarpışmadan önce var olan büyük, sarmal gökadanın karakterinin büyük bir kısmı kalır. bu, iç ve dış halkalar arasında görülen parlak kırmızı çizgiler galaksisinin adına ilham veren “jant teli” gibi bir görüntü oluşturur. yalnızca döner çark boyunca değil, aynı zamanda sol üstte eşlik eden sarmal gökadada da bulunan bu parlak kırmızı tonlara, parlayan, hidrokarbon açısından zengin toz neden olur.

    bu yakın ve orta kızılötesi bileşik görüntüde, miri verileri kırmızı, nircam verileri ise mavi, turuncu ve sarı renktedir. kırmızı toz girdaplarının ortasında, tek tek yıldızları veya yıldız oluşum ceplerini temsil eden birçok bireysel mavi nokta vardır. nircam ayrıca çekirdekteki yaşlı yıldız popülasyonları ve yoğun toz ile bunun dışındaki daha genç yıldız popülasyonları arasındaki farkı da tanımlar.

    webb'in gözlemleri, araba tekerleği'ni çok geçici bir aşamasında yakalar. bu iki rakip güç göz önüne alındığında, araba tekerleği galaksisinin sonunda alacağı şekil hala bir gizemdir. ancak bu enstantane, galaksiye geçmişte ne olduğu ve gelecekte ne olacağına dair bir bakış açısı sağlamaktadır.

    kaynak: nasa/webbtelescope.org

  • bir sene evvel kaybettiği babasının pijamasına sarılmadan yatamayan 10 yasında bir kız cocuğu...

    bir anne ve iki kızı ile kalıyorum bir süredir.
    kızlardan birisi 10 yasında, digeri 6 yasında.
    kadın eşini gecen sene kanserden kaybetmiş.
    koskoca istanbul'da iki cocukla bir basına kalmış.
    ailesi "memlekete don" demiş. donmemiş.
    "esimin hatırasını bırakamam, ben burada buyuturum cocuklarımı" demiş ve kalmış istanbul'da.
    ne is olsa yapıyor.
    hafta sonları temizliğe gidiyor.
    hafta ici bir işyerinin yemeklerini yapıyor.
    iki haftada bir cocuklarının okulunun camlarını siliyor.
    "asla gocunmam, her isi yaparım, istanbul'da is çok, yeter ki gocunma" diyor bana...
    zaman zaman sikayetlendigim isim geliyor aklıma...

    39 yasında. nasıl güzel, nasıl zayıf ve narin...
    ama sacları bembeyaz.
    bir senede bu hale gelmiş, eşini kaybettikten sonra.
    ama her seye ragmn öyle sıkı tutunmuş ki hayata, öyle sarılmış ki yavrularına, inanın su an itibarıyla canınızı sıktığınız ufacık seylerden utanırsınız.

    iste bu kadının 10 yaşındaki yavrusu da, her seyin farkında koskocaman bir insanmiscasina, yatağına sokulur sokulmaz babasının pijamasına sariliveriyor...

    10 yasında, kendi minicik ama kalbi ve aklı koskocaman bir kiz cocuğu.

    "öğretmen olmak istiyorum abla" dedi bana bu aksam.
    sadece kocaman sımsıkı sarilabildim ona.

    10 yasında... ve bana hayat dersi verdiler bugün, "hükumet gibi kadın" denilesi annecigiyle.