hesabın var mı? giriş yap

  • tam tersi olsaydı hırsız ev sahibini öldürseydi 3-5 yıl yatar çıkardı ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırdı. neden 30'dan fazla sabıkası olanlara birşey olmuyor?

  • mekan: yazicioglu onu..

    bir oyun cd si begenilmistir.. kotu tecrubelerin etkisiyle bi soru sorulur..

    - bak, muzik cd si cikmaz di mi?
    - cikarsa dinlersin abi, noolucak?

  • internetin tamamen çökmesi neredeyse imkansızdır. internet, açma/kapama düğmesi olan sihirli bir kutu değildir. fiziksel bir şey bile değil. fiziksel şeylerin bir koleksiyonudur ve sürekli değişmektedir. internetin herhangi bir anı diğer anı ile aynı değildir. makineler sürekli olarak internete katılır veya internetten ayrılır ve internetin sürekli değişmesine neden olur.

    internetin bazı bölümlerinin çevrimdışı olması mümkündür. hatta bu her zaman olan bir şeydir. ister çöken ve yeniden başlatılması veya değiştirilmesi gereken belirli bir sunucu olsun, isterse okyanusun altındaki bir kablo bir geminin çapası tarafından zarar görsün internet hizmetini aksatacak şeyler mevcuttur ancak bunlar izole ve geçici sorunlardır.

    internet bir omurgaya (okyanus altındaki iletişim kabloları) sahip olsa da merkezi değildir. bir prizden çıkarabileceğiniz bir fiş veya interneti tamamen çöküntüye uğratmak için kesebileceğiniz bir kablo yoktur. internetin küresel bir çöküş yaşaması için, ya makinelerin iletişim kurmasına izin veren protokollerin bir nedenle çalışmayı durdurması gerekir ya da altyapının kendisinin büyük hasar görmesi gerekecektir.

    protokollerin kendi kendine çalışmayı bırakması pek olası olmadığından, bu olasılığı ekarte edebiliriz. büyük hasar senaryosuna gelince (bu mümkündür) bir asteroit internet altyapısının önemli bir bölümünü yok etmek için yeterli güçle dünya ile çarpışabilir. güneşten gelen aşırı gama radyasyonu veya elektromanyetik dalgalanmalar da işe yarayabilir. ancak bu senaryolarda, dünya'nın kendisi cansız bir dev haline gelecektir. bu durumda da instagram hesabınıza giriş yapıp yapamayacağınız pek önemli olmayacaktır.

    internetin tasarlanmasına ve geliştirilmesine yardımcı olan insanların çalışmaları, internetin olağanüstü derecede istikrarlı bir araç olmasını sağlamıştır. internetin bazı bölümleri teknik aksaklıklar yaşasa bile kalan kısımları her zamanki işlevine devam edecektir. internetin tamamen çöküşü feci bir olay olsa da endişelenmemizi gerektirecek kadar mümkün değildir.

    kaynak: science focus

  • -istanbul’un romantik simgesi kız kulesi. pek çok efsaneye ilham olan kule, osmanlılar gelene kadar leander kulesi adıyla biliniyordu. sevgilisi hero’ya ulaşmak için, boğazı yüzerek geçen leander’in hikayesinden esinlenerek bu isim verilmiştir.

    -kulenin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemekle beraber on ikinci yüzyılda bizans imparatoru ı.manuel tarafından yaptırıldığı sanılıyor. daha doğrusu oraya bir savunma kulesi yaptırdığı biliniyor. amaç: istanbul’a yönelik saldırıları önlemek, ticaret gemilerini kontrol edip vergi kaçırmalarını önlemek. hem kule hem de bir gümrük binasıymış anlaşılan.

    -istanbul’un fethi’yle birlikte leander kulesi yenilenmiş, belki de yeniden yapılmıştır. fatih sultan mehmet tarafından boğazın güvenliğini artırmak için toplar yerleştirildiği tarihçi tursun bey tarafından yazılmıştır.

    -osmanlılar, pek çok şeyde olduğu gibi, leander hikayesini kendi kültürlerine göre efsaneleştirmişlerdir. evliya çelebi’nin aktardığına göre: zamanında abbasi halifesi harun reşit istanbul’u fethetmek için ordusuyla gelir. orduda battal gazi adında bir kahraman, yanında üç bin yiğidiyle savaşmaktadır. onca çabaya rağmen istanbul fethedilemez. harun reşit vazgeçerek orduyla geri döner ancak battal gazi, üsküdar’a yerleşir. savaş sırasında üsküdar tekfurunun kızına aşık olduğu söylenir. yedi sene üsküdar’da bağ ve bahçe işleriyle uğraşır. yedi sene sonra, şam’ın fethi için çağrılır ve yiğitleriyle beraber şam’a savaşmaya gider. müslümanlar savaş için üsküdar’dan ayrılınca bizans kralı, kadıköy’e bir kale yaptırır. üsküdar tekfuru da battal gazi’den kızını korumak için kızını ve hazinelerini kız kulesi’ne taşır. şam’ın fethinden sonra dönen battal gazi, kız kulesi’ne kayık ile geçer ve tekfurun kızını ve hazinelerini kaçırır. sonra üsküdar’dan atına atlayarak uzaklaşır. “atı alan üsküdar’ı geçti” atasözünün hikayesini de öğrenmiş oldunuz böylelikle.

    -bu hikayeden sonra leander kulesi, kız kulesi olur. osmanlılar, kız kulesi’ne kule-i duhter (farsça: kız) de demişler.

    -osmanlı devleti büyüdükçe, devlet güçlendikçe kız kulesi’nin güvenlik için kullanma ihtiyacı ortadan kalkmıştır. kulenin içerisinde yine de ufak bir askeri birlik bulundurulmuştur. duvarlarındaki toplar zamanla bayram ve törenlerde kutlama atışı için kullanılmıştır. yeni bir padişah tahta çıktığında, ordu sefere çıkarken, savaş kazanıldığında halka duyurmak için toplar ateşlenmiş.

    -yine önemli günlerde adet olan nevbet vurulması (mehter çalınması) kız kulesi’nde de yapılmıştır. bir süre sonra kulenin boğazdan geçen gemilere yön göstermesi için kandil kulesi eklenmiştir. kız kulesi bir deniz feneri olmuştur diyebiliriz. bunların yanında hapsetmek, gözaltına almak için de kullanılmıştır. gözden düşenler, sürgün edilen bazı kişiler kuleye hapsedilmiştir.

    -on dokuzuncu yüzyılda yaşanan kolera salgınında kız kulesi, karantina hastanesi olarak kullanılmış. hastaların bir kısmı kulede tecrit altına alınmıştır.
    ilginç bir girişimi 1880 yılına ait bir gazete haberinden öğreniyoruz. fransızca la turquie gazetesi, bir ingiliz’in, kız kulesi’ni kiralamak istediği ve niyetinin “bu bizans anıtını, restoranı ve kahvehanesi olan bir otele çevirmek” olduğunu yazmış. bu girişimle ilgili bir sonuç alınmamış.

    -kız kulesi zaman içerisinde pek çok tadilat geçirmiş. elimizdeki şehir resimlerinden zaman içerisinde nasıl değiştiğini görebiliriz. bizans zamanında gerilen zincir ile yıkılmış, istanbul’un fethinden sonra tekrar yapılmış, 1719 yılında fenerden çıkan yangın ile kule harap olmuş. kule bugün ki görünümünü 1832 yılında yaptırılan tadilattan sonra almıştır.

    -kızkulesi, 1959 yılında silahlı kuvvetlere devredilmiş, deniz ve hava trafiğinin denetlenmesini sağlayan bir radar istasyonu olarak kullanılmıştır. bir süre siyanür deposu olarak da kullanılmış, 2000 yılında yapılan ihale ile restoran olarak hizmet vermeye başlar.

    -türkiye denildiğinde istanbul denildiğinde akla ilk gelen, efsanelere konu olan kız kulesi, 2000 yılından beri bir restoran. böylesi değerli bir kültür varlığının daha simgesel bir eser yapılmasını bekliyor insan.

    -bu konuyu her fırsatta dile getiren, her ortamda savunan kişi kuşkusuz sunay akın’dır. kız kulesi’nin 1995 yılında ihaleye çıkarılması ve 49 yıllığına kiralanmasına tepki göstermiş, kız kulesi’nin müze yapılmasını önermiş. adına da “şiir cumhuriyeti” demiştir.

    entry videosu
    tarih ve genel kültür içerikli videolar hazırlıyorum. amacım güzel vakit geçirirken bir şeyler öğrenmek/öğretmek. youtube kanalıma bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

    kaynaklar
    • deniz mazlum, kız kulesi’nin uzun tarihinden bir kesit: 18. yüzyılda “kule-i duhter”.
    • mehmet sait türkkan, xvııı. yüzyılda kız kulesi.
    http://www.serenti.org/…si-tarihcesi-ve-efsaneleri/
    https://www.uskudar.bel.tr/…ain/pages/kiz-kulesi/35
    https://sites.google.com/…eleri/kiz-kulesi-efsanesi
    http://jfa.arch.metu.edu.tr/…ilt24/sayi_1/35-47.pdf
    https://en.wikipedia.org/wiki/hero_and_leander

  • masamda gönülsüzce doldurulmuş bir form, üstünkörü yanıtlanmış ya da yanıtsız bırakılmış sorular. "bu görüşmede başlıca ele almak istediğiniz sorunlar" kısmı özellikle boş, anne baba ile ilgili soruların olduğu kısımlar detaysız.

    bir kurum görevlisi giriyor odaya, başka birkaç form bırakıyor öncekinin üzerine. yirmi dakikalık bir görüşmenin ardından tanı ve tedavi bilgileri yazılacak üzerine. tanınacak ve iyi edilecek, iyi oldu mu diye kontrol etmek için yeni bir randevu tarihi belirlenip yazılacak.

    bir oğlan çocuğu giriyor sonra içeri, donuk bakışlarını yerleştiriyor masamın üzerine. gözlerini yakalamaya çalışıyorum, gönülsüzce bakıyor. sorular soruyorum, üstünkörü yanıtlıyor ya da yanıtlamıyor. başlıca ele alınması istenen sorunlara yanıt yok, anne baba kısımları detaysız. formda eksik kalan görüşmede tamamlanmıyor.

    buraya getirildiği için mi tedirgin ve öfkeli yoksa buraya getirilmesini gerektiren şeyler nedeniyle mi, hiçbir fikrim yok. bir sonraki sorulacak soruyu kestiremeden bir şeyler soruyorum, her seferinde birkaç kısa birkaç cümle ile etimi koparıyor.

    on dört yaşında. annesi birkaç yıl önce kansere yakalanmış, birkaç yıldan az yaşayabilmiş. babası uyuşturucu kullanırmış, altı ay önce cezaevine girmiş. belki salınırmış birkaç aya, salınmasa ne iyiymiş. dövermiş, sadece dövse yine iyiymiş.

    altı ay bir başına yaşamış evinde, doğum günü gelmiş geçmiş. on dört olmuş.

    bir esnaf lokantasında aşçı yamaklığı karşısında karnını doyurmuş. kış zaten henüz bastırmamış, battaniyeler örtünmesine yeterli olmuş. elektriklerin henüz kesilmediği zamanlarda televizyon izlermiş, ses olsun istermiş evde. ama bir de epilepsi hastasıymış. ışık nöbetlerini tetiklermiş, televizyon ışığı mesela. evin elektriği kesilene kadar zaman zaman nöbet geçirirmiş, sonra devrildiği yerden kalkar ve battaniyenin altına girermiş. allah vere nöbetleri pek sık değilmiş o aralar. zaten allah'ın ona verdiği ancak bu kadarmış.

    söylemiş miydim; altı ay bir başına yaşamış evinde, doğum günü gelmiş geçmiş. on dört olmuş.

    sosyal inceleme raporuna göz gezdiriyorum; üç beş akrabası varmış ama ona bakacak durumları yok imiş. hem babası ile de kavgalılarmış, yüzüne bakılacak adam değilmiş. teşekkür edip telefonu kapatmışlar. oğlanın yüzüne kimse bakmamış.

    yirminci dakika olmak üzere, görüşmede başlıca ele alınması istenen sorunlar kısmı hala boş. zihnimde evde bir başına nöbet geçirişinden, düştüğü yerden kalkıp kanepesine geçişinden başka sahne yok. kaç sahne tahayyül edilebilir, kaç sahne bilinebilir ve kaç sahneye katlanılabilir, bilmiyorum.

    bilinç hep sahnede, kapandığı birkaç dakikalık nöbetler dışında. bilinç orada ve odamda. başlıca olarak ele alınması istenen sorunlarda.

    üstelik ortada bir sahne de yok.

  • atatürk'ün türkiye cumhuriyeti'ni yıkmak için, akın akın milyonlarca ortadoğu kaçkınını doldurarak ümmetçilik oynanıyor. iç savaş, dış savaş ne ararsanız olacak.

    allahın belasıdır.

  • ölüm cezasını gerektiren bir davada suçsuzluğunu bildiğiniz bir sanık hakkında hiç bir şey yapamamaktır.

    hâkkâride işlenen bir cinayette ,baba-oğul sanıkların karşı aşiretten iki kişiyi öldürdükleri iddiası ile dava açılır.dava ,kamu güvenliği nedeniyle iç anadoluda bir ağır ceza mahkemesine nakledilir.
    duruşma boyunca sanık baba suçsuzluğunu savunur. sanık oğul suçun tamamını üstlenir.suç,pusu kurularak işlendiğinden cezası (şimdi kaldırılmış bulunan) idamdır.toplanan delillere göre sanık oğulun yarı otomatik tüfekle iki kişiyi ölürmesi mümkündür.mermiler vücudu delip geçtiği için balistik inceleme yapma olanağı kalmamıştır.ancak görgü tanıkları baba-oğulun birlikte ateş ettiğini söylemişlerdir.sanık müdafii,ifadeleri türkçeye çeviren tercümanın karşı aşirete mensup olup tanık anlatımlarını kasıtlı olarak yanlış ve suçlayıcı şekilde çevirdiğini iddia etmiştir.tanıklar hâkkâridedir.iç anadoluya gelme olanakları yoktur.yeniden istinabe yazısı gönderilir ve "her iki aşirete de mensup olmayan bir tercüman bulunarak,tanık ifadelerinin yeniden alınması"istenir.bir süre sonra tanık ifadeleri gelir.tercüman tarafsız biri diye bildirilmiştir.ancak tanıklardan ,sanık babanın karısı dahi eski ifadesini tekrar ile her iki sanığın da ateş ettiğini bildirmiştir.ifadeler yasa gereği okunur.baba duruşma salonunda -ifadeyi duyunca-bayılır...
    bu delillere göre baba-oğul sanığa idam cezası vermek gerekir.mahkeme kurulundaki yargıçlar,(hiç olmazsa birisi)
    sanık babanın suçsuz olduğuna inanmaktadır.karar hazırlanır.tck.59 .maddesi uyarınca ceza müebbet ağır hapis cezasına çevrilir.karar açıklanırken önce temel ceza idam,sonra indirim sebebi söylenerek ömür boyu hapis denecektir.fakat sanık baba "idam" sözünü işitince tekrar bayılır.
    15 yıldan yukarı hapis cezaları kendiliğinden yargıtay'a gideceğinden ve sanık avukatı da esasen kararı temyiz edeceğinden , umutlar yargıtaya bağlanır. yargıç bile kararın bozulmasını istemektedir.çünkü o babanın suçsuzluğuna inanmıştır.
    sonuçta dosya yargıtaydan döner.karar tasdik edilmiştir.bu çaresizliği anlatmak imkânsızdır.bir insan ömür boyu hapis yatacaktır.yargıcın saçları o gece bembeyaz olur.yargıç o tarihte 39 yaşındadır...

  • "adam inadına içki istiyor" gibi bir cümle sarfetmiş şahısın ağzından çıkan cümle.özür dilerim hamdi. ancak şunu söylemek istiyorum. senin şirketin global falan değil. bir bedevi şirketi. tez zamanda batmanız dileğiyle...