hesabın var mı? giriş yap

  • ona aslında bölge abisi olduğunuzu, bizzat feto'yu pensilvanya'da birkaç defa ziyaret ettiğinizi, aslında abd'de basılmış bir kitabı türkçe'ye çevirip rahatça diploma aldığınızı, her gece teheccüde kalktığınızı, gerçekte solak olduğunuzu ama yemeği sağ elle yediğinizi, said nursi'nin risalelerini sözlüksüz okuyabildiğinizi, hepsini geçtim bu özelliklerinizin hiçbirinden bahsetmeyi sevmediğinizi söyleyin. hüngür hüngür ağlayacaktır.

  • bugün bir tanesiyle karşılaştım. çok duygulandım yemin ediyorum. kendisi 30'lu yaşlarda bi delikanlı, yayalara kırmızı yanmasına rağmen yolda bi tane bile araba neyin yok, hiç niyetlenmiyor bile geçmeye. ben de yanındayım. o gitmeyince lan ayıp olmasın diye ben de onla bekledim. yol hala boş, boş yola bakıyorum öyle uzaklara dalmalı sanat filmi gibi, yeşili bekliyoruz ısrarla. yüzümde avrupai bir tebessüm var delikanlı kardeşimize doğru. neyse yeşil yandı ben geçeyim artık dedim, adam hala oradaydı. dolmuş bekliyormuş meğersem mınıskim kendimi salak gibi hissettim lan.

    zaten ''mal mı lan bu zürriyetini sktiğimin'' tarzında bakıyordu adam bana, oradan anlamalıydım, hayır arkadaş yaya geçitinde insan karşıya geçecekmiş gibi dolmuş mu bekler ya.

  • pizza siparişimizi vermiş bekliyoruz, ofis telefonu çalıyor,

    - efendim?
    - abi iyi günler. ben x pizza'dan halit. şimdi turgut'u başka paket için gönderdik de sizin paketi yasin getirse olur mu? yoksa bekler misiniz?
    - (iç ses: ne?!) yoo önemli değil hocam yasin getirsin...
    - peki abi kusura bakmayın.
    - estağfurullah (noluyo lan?)

    ofisteki gerizekalılardan birinin mahalleden arkadaşıymış turgut, sipariş verdiğimiz yerde kuryelik yapıyormuş, bu salak da arkadaşını görmek için sipariş notuna "turgutla gönderin" yazmış. yasin gelince bozuldu bir de...

  • başlık: 22 yaşındayım böyle bi şey görmedim

    1. böyle birşey görmedim daha.

    2. demek göbeği erittin.

  • "burası aş evi mi"
    "72 bin kişi bayramda suriyeye geçiyor, bayram sonunda dönüyor.böyle bir şey olabilir mi? tatile gidip buraya dönüyorlar.kapıyı kapatırım kalırlar orada."
    benim ülkem 4 milyon suriyeli'yi beslemek zorunda mı.

    suriyeliler konusunda hançeri saplamıştır.ak seçmen şaşkın.

  • filmde çiçek abbas, ford minibüsü satın almak için tefeci nejdet'ten para almış, aylık ve haftalık taksitlerle senetler yapmıştır. ilk ödemesi ocak 1982'de başlar. görsel ayda 3 taksitle toplamda 140 bin tl ödeme yapar. görsel

    kız istemeye gittiğinde, müstakbel kayınpederine "günde 5.000 tl indirdiğini" söyler. video yani ayda 150.000 tl kazandığını düşünürsek bu hesap tutarlıdır. abbas ayda 10.000 tl ile geçinebilir, kalan parayı da tefeciye verir.

    abbas ocak taksitlerini bitirdiğinde "lan oğlum sana söz, nisan sonuna kadar yarı paranı çıkaracağım senin" der. video yine tefeci nejdet ile anlaşırken son imzaladığı senedin 1 eylül 1982 tarihli olduğunu ve onu da imzaladıktan sonra alışverişin tamamlandığını görüyoruz. görsel tüm bunları hesaba katınca çiçek abbas'ın parayı 8 ay taksitle aldığını da doğrulayabiliyoruz.

    140.000 tl'den 8 ay taksit ile hesapladığımızda çiçek abbas'ın minibüs için ödediği paranın 1.120.000 tl olduğuna ulaşıyoruz.

    minibüs için ödenen paranın bugünkü ederini üç farklı kalemde hesaplarsak:

    1) enflasyon hesaplayıcıya göre abbas, minibüs için 216.190 tl ödemiştir.

    2) dolar hesabına göre hesaplarsak:
    1982 yılı ortalama dolar kuru 160,90 tl'dir. 1.120.000 tl'nin dolar karşılığı 6.960 dolar yapmaktadır. 6.960 dolar ise enflasyon hesabına göre bugünün 20.769 dolarına denktir.

    20.769 doların 31 mart 2022'deki tl karşılığı ise 304.265 tl yapmaktadır.

    3) asgari ücret üzerinden hesaplarsak:
    1982 yılında net asgari ücret 7.405 tl'dir. çiçek abbas minibüs için 151 asgari ücrete denk bir ödeme yapmıştır.

    bugünkü net asgari ücret olan 4.250 tl üzerinden hesapladığımızda, minibüs için ödediği paranın bugünkü ederi 641.750 tl çıkmaktadır.

  • 15. yüzyıldan beri lüks olmaktan çıkmış peynirin lüks olması durumudur.

    önceden paramız yoksa peynir ekmek yerdik, çerez parası derdik artık bok yiyip beton kemiririz.

    emeği geçen başta aktroll olmak üzere herkes belasını bulsun.

  • karşında bir adet "bilgisayardan anlamayan mal" varsa yaptığın en basit hareket bile bu kapsamda değerlendirilebilir.
    yıllar yıllar önce:
    ben: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. çok uğraştım yazmıyor.
    karşımdaki : (burada konuşmasını bekledim ama konuşmadı)
    ne mi yaptı? hepiniz tahmin ediyorsunuz zaten. numlock tuşuna bastı ve geri döndü gitti. yine hepinizin tahmin ettiği gibi arkasından mal gibi bakakaldım.

    yıllar sonra başka bir şehir, başka bir şirket
    acemi çalışan: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. klavyem mi bozuldu?
    ben: (ben de konuşmadım)
    yüzümde manidar bir sırıtış ile numlock tuşuna bastım.
    ama arkamı dönüp gitmedim. sonuçta empati yapmam kolaydı. arkamdan mal gibi bakmasına izin veremezdim.
    yıllar önce benim yüzümde de beliren "bukadarbasitbirşeyinasılolurdaakıledemem bakışı" ile bana bakan minik arkadaşa "üzülme benim de başıma gelmişti" dedim.
    böylece bu duruma düşen tek salağın kendisi olmadığını bilmenin iç huzurunu yaşamasına müsaade ettim. *