hesabın var mı? giriş yap

  • bu kişi hakkında sözlükte aklıma geldikçe yaptığım bir hatırlatma var. baktım uzun zamandır yapmamışım.

    kendisi kabataş provakasyon komplosunun baş aktörlerinden biridir. sözde kabataş vakasından sonra ölen her gencin ölümünde payı vardır. şimdi karnı tok, altı sağlamdır, ama bir gün mutlaka adalet önüne çıkacaktır.

  • t: 14 mayıs'tan sonra "tamam, lideri kayınpederim olabilir ama benim akpli olduğumu da nereden çıkardınız? bakın ak parti demiyorum, akp diyorum. hem biz ailecek kılıçdaroğlu hayranıyız elhamdülillah " demesi muhtemel ihalesiz işler kralının isyanı.

    not: (t:) niye yaptın diye sorarsanız; moderasyondaki parti komseri olan moderatörler "tanım değil" bahanesiyle entryi silmesin diye.

  • papa vı. alessandro'nun 1476-1507 yılları arasında yaşamış oğlu. babası sayesinde önce valencia başpiskoposu, bir yıl sonra da kardinal olmuştur. machiavelli'ye il principe(prens) eserini yazarken ilham kaynaklığı edecek kadar sert karakterli ve zalim bir asilzadeydi. ayrıca zehir uzmanıydı. kızkardeşi lucrezia borgia'nın kocası da dahil olmak üzere pek çok prensin ve kardinalin ölümünden sorumlu tutulmuştur. hatta bir rivayete göre yemeğe davet ettiği bir misafiri zehirlemek isterken kendisi zehirlenmiş ve ölümden dönmüştür.

  • –arka taraftan bedelini ödemeyen kaldı mı?

    –şuradan 2 tam 1 öğrenci bedel uzatırmısınız?

    meral hanım dokunulmazlığı yok bedel ödeyecek!

    mansur yavaş dokunulmazlığı yok o da bedel ödeyecek

    bay kemal sen de bedel ödeyeceksin

    ankara bedelini ağır öder?

    sebzeciler, meyveciler, halciler

    marketçiler, esnaf

    finans kesimi, para piyasası

    muhalif gazete ve tv'ler

    hepsi bedelini ağır ödeyecek

    sen
    sen sen
    sen

    maşaallah bedel ödemeyecek adam kalmadı. ülke değil bedel bank mübarek.

  • hak yemek istiyorsan sende kalsın. ancak doğrusu ilgili firmaya ulaşıp ürünü iade etmektir. bir pazaryeri sitesinden fazla ürün gelmişti. ilgili telefon numarasından firmaya ulaşıp gerekli ödemeyi kendisine yapmıştım. hakkımızı da yedirmeyelim, başkasının da hakkını yemeyelim lütfen.

  • türkiye'de gerçekleşmekte olan durum. kapalı alanda sigara yasağı olmasına rağmen, istisnalar hariç, neredeyse bütün meyhanelerde sigara içilmesine müsaade ediliyor. ne bakanlık, ne vatandaş, ne polis kimse müdahale etmiyor. bu konuda herkes başını kuma gömmüş durumda.

    olan benim gibi sigaradan hazzetmeyen insanlara oluyor. şimdi bi kaç sığ arkadaşın “madem sigaradan hazzetmiyosun niye meyhaneneye gidiyosun” diye yorum yapacağına adım gibi eminim. içki içiyorum diye sigara içmek ya da sigara dumanına maruz kalmak zorunda mıyım? ayrıca kurallara uyup mekanında sigara içirtmeyen meyhanelerin suçu ne? kurallara uymak mı?

    artık bu konu hakkında birileri harekete geçmeli. çünkü üç maymunu oynamaktan ben kendi adıma yoruldum. kapalı alanda sigara içirten meyhaneler alenen suç işliyor ve cezasız kalıyolar. toplum sağlığı için bunun önüne geçilmesi lazım.

    edit: başlığı altında yazılanlara görünce bu ülkeden bi bok olmayacağını anlıyosun. adama kapalı alanda sigara içmek yasak diyosun, toplum sağlığına zarar veriyosun diyosun, gelişmiş bir toplumda yasalara uyulması gerekir diyosun, adam "meyhanede sigara içmek benim keyfim yeaaaaa, karışmayın bi keyfimize de, sigara içmiyosan gelme meyhaneye" diye sığ bi cevap veriyo.

    o zaman ülkede herkes keyfine göre hareket etsin. mesela sen insanlara tokat atmaktan mı hoşlanıyosun, git sokakta gördüğün herkese tokat at. sonuçta bu senin keyfin. başkalarının sağlığı senin umrunda değil. neden böyle yapıyosun diyenlere de "bu benim keyfim yeaaaa, sen de sokağa çıkma o zaman" diye cevap ver, konu kapansın.

    sonuç olarak laftan anlayan dostlarıma anlatmak istediğim şu, kapalı alanlarda sigara içilmesi yasak. yasa diyorum yasa. yasaları keyfine göre delemezsin. delersen işte o da senin yıllardır eleştirdiğin sistemin çocuklarından bi farkın olmadığını gösterir bu. ha yarın yasa değişir, meyhanelerde sigara içilmesi serbest bırakılır o zaman saygı gösterilir tabi ki bu duruma. biz de ona göre meyhaneye gider ya da gitmeyiz. olay bu.

    debe editi: bu entryimin debeye girmesine çok sevindim. ilk başta başlığa girilen entryleri görünce insanların kural tanımaz düşünceleri beni üzmüştü. ama sonrasında düşüncemi destekleyenleri görmek ve çoğunlukta olduklarını anlamak iyi geldi. demek ki hâlâ ülkede yasaların korunması, uyulması gerektiğinin bilincinde olan, toplumun yararını gözeten bi çoğunluk var. ayrıca sigara içtiği halde empati yapan dostlarıma da teşekkür ederim. iyi pazarlar herkese.

  • futbol yeteneğine dair duyduğu özgüvenin ayak bileklerinde cana gelişini, bir kez daha, cümle aleme izletti bu akşam. bambaşka oynuyor. örneğin: messi'si, ronaldo'su da atıyor, bu ve hatta bundan daha zor goller, ama hiçbiri özil'inki kadar estetik gelmiyor. yemin olsun ki türklüğüyle falan ilgisi yok, tamamen tarz & tavır meselesi.

  • babası kılıklı
    her şey sizin için
    kıs şunun sesini
    ben malımı bilmez miyim
    getirme beni oraya
    gelirken ekmek de al
    girme eve ayakkabılarınla
    yalınayak dolaşma
    eve geç gelme
    uyu artık
    senin arpan fazla geldi
    sarı bezi getir
    misafirlere hoşgeldin de
    bitir tabağındakileri
    hizmetçiniz var zaten
    elalemin çocuğu nasıl yapıyor
    evlenmeden önce 48 kiloydum
    dik otur kamburun çıkacak
    kapıyı ört cereyan yapıyor
    sofrayı yiyen kaldırsın
    çıkarttığın yerdedir
    seni alanın vay haline
    benim söylememle yapacaksan hiç yapma
    kalk yerine yat
    ben demiştim