ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklerin %80i avrupaya gelemez gelse de tutunamaz
-
daha doğru düzgün telefonun olmadığı dönemde, okuma yazması olmayan deden baban geldi tutundu, 21. yüzyılda mı tutunamayacak insanlar!
siz gelmeyin ulan ayılar demek istemiş. başka bir mevzusu yok.
4.5 milyar yıl önce dünya'ya çarpan gezegen
-
umarım kaskosu vardır.
ayşen gruda'nın abartılmış bir oyuncu olması
-
cocukken iyi futbolcu dendiginde sadece gol sayilarina bakardik , sonra anladik ki futbol bir takim oyunu ve herkes cok onemli.
(bkz: dusuk iq gostergesi basliklar)
cok sonrasi icin edit : başlık başa kalmış
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
fuarlarda ingilizce, fransızca vb dillerde tercüman arayan bir firmaya başvurulmuştur. iş görüşmesine gittiğinizde sizinle birlikte mülakata girecek başka biri daha olduğunu görürsünüz. o da sizin gibi üniversite öğrencisi 22 yaşlarında bir erkektir. ikinize de bir form verirler, hangi dili hangi seviyede konuştuğunuz, aldığınız sertifikalar, çalıştığınız şirketler tarzı. ikinizi de mülakata aynı anda alırlar. mülakatı yapan ik biraz gıcıktır. önce sizle yaparlar ardından diğer çocuğa geçerler.
ik: fransızcayı çok iyi seviyede bildiğinizi yazmışsınız?
-evet
ik: fransız lisesinde mi okudunuz?
- hayır
ik: fransızca bir üniversitede mi okudunuz?
- hayır ama
ik: fransız kültür'de ders mi aldınız
- hayır ama şey
ik: sertifikanız var mı fransızcayla ilgili
- hayır
ik: tamamen meraktan soruyorum, fransızcayı nerden öğrendiniz?
- babam öğretti
ik: babanız? fransızca öğretmeni miydi?
- hayır ama
ik: buyrun söyleyin nasıl öğrendiniz, sabahtan beri ama diyorsunuz
- babam fransız, eğer adıma ya da soyadıma bakmış olsaydınız benim de fransız olduğumu anlardınız.
ik: adınız?
- marcel. adı marcel olan pek türk yoktur sanırım.
.
emre aşık'ın çocuklarının anneden zorla alınması
-
çocuklar açısından hiç hoş olmasa da sorumlusu yine annedir. sen karara istinaden güzellikle çocukları versen ne onlar yıpranır ne de sen.
ed: fikrime istinaden birkaç mal beyanda bulunup mesaj kutumu kalabalık etmiş, tek tek uğraşmayacağım.
ben fikrimi burda yazdım, siz de bana mesaj atana kadar yazın zira ben okumuyorum mesajlarınızı da.
ilk defa hdp'ye oy verecek olmak
-
bu konuda kafam gerçekten karışık.
kılıçdaroğlu'na bir sempati besliyorum. adamın çabaladığını görüyorum, gelip burada sorularımızı bile cevapladı. gençleri kazanmak için uğraşıyor. ayrıca dürüst olduğuna inandığım bir insan. belki chp'ye oy versem bu zamana kadar gerçekten en içten, en isteyerek verdiğim oy olacak bu seçimlerdeki..
ama bir yandan da işte hayatımızda bir akp gerçeği var. hdp'nin meclise girmesi gerekiyor. sadece akp için de değil, ben hdp'nin savunulan haklar adına da mecliste olması gerektiğine inanıyorum, zaman zaman yapılan hatalara ya da saçmalıklara rağmen bunu gerçekten istiyorum.
sonuç olarak kalbim chp dese de mantığım hdp diyor. bu kafa karışıklığım son günlerde çok zorladı beni. geçen gün evde konuşurken de eşim şu soruya cevap verirsen belki kime oy vereceğini de belirlemiş olursun dedi:
"kılıçdaroğlu'nu mu daha çok seviyorsun, yoksa tayyip'ten mi daha çok nefret ediyorsun?"
benim cevabım nefretten yana oldu..
sana bakanlarımı gönderdim ama sen adam değilsin
-
beni çocuklarıma en ucuz sütü almak zorunda bırakan kişinin cümlesi.
hüseyin yıldırım
-
"soguk savasin en tehlikeli casusu" olarak abd tarafindan 1989'da almanyada duvar yikildikdan sonra deklare edilmis bu adam. amerikalilarin teufelsberg adli üslerinde araba tamircisi olarak calisiyordu. ama zamanla bu islere karisip gizli olan nato-dökümanlarina ulasmistir kendisi. 1985'de ddr in devlet güvenlik kurumuna kendisini ajan olarak calismayi tavsiye etmis. o zaman bir alt düzey amerikan askeri ile beraber cok degerli savas taktikleri, nato-dokümanlari ve buna benzer büyük gizlilik altinda tutulan diger kagitlari kullanmistir. ayrica o zaman icin natonun atom bombasini savasda kullanma ve kazanma ihtimalinin ne kadar oldugunu gösteren bir arastirmayi bile ele gecirmistir. cok sayida fbi ve cia calisanlari ile beraber calismis. ddr in istihbarat kurumunda blitz diye ajan adi kullanmistir kendisi (bkz: yildirim). 1988 senesinde kacarken amerikada tutuklanan yildirim 2004'e kadar tutuklu kalmis ve hapisten cikma umudunu yitirmisti. su anda cikma ihtimali yüksek ve kendisi avukati ile beraber bunun icin mücadele ediyormus. yildirim ayrica bu casus döneminde, bir türk kadini ile evli olmasina ragmen, bir amerikan kadin ile de evlenmis.
havalimanı taksicilerinin aç geziyoruz beyanı
-
atatürk havalimanı saldırısından sonra müşteri seçip 400-500 tl fiyat çekerken bu günlerinizi düşünecektiniz.
daha beter olun.