hesabın var mı? giriş yap

  • can-kat \ çek git

    klibiyle olsun, müziğiyle olsun yarattığı duygu silsilesiyle keza, mamaafih sözlerindeki ahenk olsun, yani olmaz böyle bir şey. can-kat bizim corc maykıl'ımız olduğu kadar, 90'arın sıkıcı ve rutinleşmiş pop müziğine yeni bir soluk getiren en duygusal kahramanlarımızdan biridir.

    bu güzide eserin tadına varmak için buyrun

    https://www.youtube.com/watch?v=ujuahassauy

  • taksim polis merkezi'nde calisan bir trafik polisinin sarfettigi bir cumle. hurriyet gazetesindeki yazida soyle bahsediliyor:

    karakola uğrayan, 24 yıllık trafik polisi, sürücülerden yakınıyor. karşısına her gün "sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyen birçok kişinin çıktığını anlatıyor: "lüks otomobiller kullanıyorlar. çoğunun mesleği, işi yok. ikinci cümleleri genellikle haritadan kendine yer beğen, olur. olmazsa rüşvet teklif ederler." ardından geçenlerde yaşadığı ilginç bir olayı naklediyor: "gece vakti yolda zikzaklar çizerek gelen bmw'yi durdurdum. adam sarhoş. konuya doğrudan girdi. kim olduğumu biliyor musun, deyiverdi. bu sırada telefonum çaldı. kızım arıyordu. üniversiteye hazırlanıyor. bilgisayarın karşısında ders çalışıyormuş. google'a gir ve ahmet b. kimmiş bir bakıver, dedim. iki dakika sonra aradı. hiçbir bilgi çıkmamış. adama döndüm. google'a baktık beyefendi, siz bir hiçmişsiniz, dedim..."

    yazının aslı:

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…8&tarih=2006-06-11

    canım türkiyemden muhteşem bir hadise...

    edit: hadiseyi sozluge benden once tasiyan varmis: (bkz: #9668819)

  • gorunuse gore eksicilerin bir hayali gercek oluyor! belçika hükümeti, düşük bedelli sosyal konutlarda yasayan vatandaslarinin yurtdisinda kendi adlarına kayıtlı mal varligi olup olmadıgıni takip etme kararı aldi. mal varligi olması durumunda bu tahsis edilmiş ucuz kirali sosyal konutlardan cikartma ve 35,000 euroya kadar para cezası vermeyi kararlastirdi.
    hadi taze taze citir link
    al abi bu daha sicak link
    bu su demek ki o evlerde oturan gurbetçiler turkiye'de adlarına mal edinemeyecek!

  • kararlılıklarıyla şaşırtan bir güruh... hiç bıkmazlar, üşenmezler, yorulmazlar. sorarlar da sorarlar, sorarlar da sorarlar, sorarlar allah sorarlar... çocuklarına sorarlar, torunlarına sorarlar, olmadı eşe dosta esnafa sorarlar.

    - ikindi okundu mu? okudular mı ikindiyi?

    - yok dede okunmadı daha...

    - oh pek güzel...

    lan nesi güzel? ne oldu şimdi? valla çıldıriciim. öğle ya da akşam ezanı falan da değil, varsa yoksa ikindi. ikindi okundu mu, ikindiyi okudular mı, okudurlar mı ikindiyi... bu nasıl bir ikindi tutkusu anlamış değilim. ne var bu ikindi de çözemedim. hayır bilhassa ikindiyi soruyorlar çünkü. böyle "okudular mı ikindiyi koç yumurtası?" falan derken bir gün çıldırıp "evet okudular, hemi de bir saat oldu" falan demek geçiyor insanın içinden... böyle delice ve hoyratça "ooohoooaauuvv... ikindisi mi kalmış, akşam ezanı bile okundu az önce" desem ne olur acaba? valla hiçbir şey olmaz. çünkü dedeler nineler yaşlandıkça namaza ayarlı casio saat gibi oluyorlar. bir kere de okunduktan sonra sor be arkadaş... yok valla hep okunmadan önce soruyorlar.

    zaman konusundaki şu konsantrasyonun, şu hassasiyetin binde biri bende olsa öss birincisi olurdum valla. reklamlarda görürdünüz beni: "finalle çalıştım, kazandım" diyen gözlüklü, zayıf oğlanlardan biri olabilirdim ben de... ama yetiştiremedim lan... bizim senemizde bilhassa coğrafya soruları zordu çünkü zaman yetmedi... yetseydi iyiydi ama yetmedi. konuyu dağıttığımı hissediyorum ve hemen gidiyorum.

  • jagger, 1995'te yapılan bir röportajda bunu açıkça itiraf etmiş. "cahillik ettik ama o zamanlar herkes yapıyordu" diye de eklemiş.

    ekşi sözlük bugün neye sarsak timi gururla sunar.

    röportaj linki

    sayfada "turk" kelimesini arattığınızda direkt itiraf paragrafına geliyorsunuz:

    wenner: the next record was “aftermath,” which has “paint it, black,” “under my thumb” and “stupid girl.” does that stand out in your mind at all?

    jagger: that was a big landmark record for me. it’s the first time we wrote the whole record and finally laid to rest the ghost of having to do these very nice and interesting, no doubt, but still cover versions of old r&b songs – which we didn’t really feel we were doing justice, to be perfectly honest, particularly because we didn’t have the maturity. plus, everyone was doing it.
    [aftermath] has a very wide spectrum of music styles: “paint it, black” was this kind of turkish song; and there were also very bluesy things like “goin’ home”; and i remember some sort of ballads on there. it had a lot of good songs, it had a lot of different styles, and it was very well recorded. so it was, to my mind, a real marker.

    yani özetle, erkin koray'ın ülkemiz için ne büyük bir kıymet olduğunu tekrar görüyoruz.

    (bkz: sen nasıl bir kralsın)

    edit: şunu da şuraya ekleyeyim
    (bkz: müzik tarihinin en abartılı esinlenmeleri)

  • "beklenmeyen bir etki görüldüğünde doktorunuza basvurun" ne lan doktor mu uretti lan ilaci yavsak. malının arkasında duracaksn. seni tanırım"

  • fenerbahçe spor kulübünden yapılan açıklama:

    "başkanımız sayın aziz yıldırım, 27 mayıs 2015 çarşamba günü (yarın), hafta sonu yapılacak olan genel kurul ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyecektir.

    basın toplantısı, fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı’nda bulunan 1907 tribünü’nde saat 14:00’te başlayacaktır.

    basın mensuplarına duyururuz.

    fenerbahçe spor kulübü"

    http://www.fenerbahce.org/…etay.asp?contentid=45110

    --- spoiler ---

    -konuşursam yer yerinden oynar.
    -galatasaray şöyle yaptı.
    -biz şu haldeydik.
    -ben bir yıl hapis yattım.
    -fenerbahçenin başarısını istemeyen var.
    -silahlı saldırı oldu bu takım ne yapsın? (sahaya çıkmayacağız diyince sözünün arkasında durabilen bir yönetim olsun mesela)
    -otobüse meşale attılar.

    vsvsvs bir sürü hikaye duyacağımız açıklama.

    --- spoiler ---

    not: fener

  • bir psiko-cerrahi türü. geliştiren, insanlar üzerinde ilk uygulayan ve hatta bu çalışmaları için 1949 nobel ödülü kazanan antonio egas moniz'dir. beyindeki bir takım bağların kesilmesi işleminin köpek ve maymunlar üzerinde uygulandığını duyan moniz, portekiz'de çalıştığı akıl hastanesinde bu işe girişmeye karar vermiştir. ilk hastası 63 yaşında, yoğun depresyon ve anksiyete yaşayan bir bayandır. ameliyatın hastanın şikayetlerinde kesinlikle iyileşme sağladığını kaydetmiş, ne ki hastayı takip etmek ya aklına ya da işine gelmemiştir. moniz'e yöneltilen eleştirilerden biri de, kayıt kuyut tutmaması dolasıyla da lobotominin uzun vadeli etkilerinin en çok uygulandığı yıllarda karanlıkta kalmasıdır.
    günümüzde ancak diğer tüm tedavi yollarından bir sonuç alınamazsa uygulanmaktadır.
    daha ayrıntılı bilgi için okuyunuz: opening skinner's box

  • sözlükte allahlığa soyunmuş, insanları yargılayan varlıkları gösteren kişidir. bildiğim kadarı ile, insanların ibadetlerini islam dininide sadece allah sorgulayabiliyor. ki kim evinde ne yapıyor onu da sadece o biliyor. bildiğim kadarı ile.

  • insanın içinden "sen ne ileri görüşlü güzel bir adammışsın ki, bizi böyle mezhepçi ışid, el nusra, boko haram, el kaide vs gibi yobazların eline bırakmamışsın" demesiyle vuku bulan minnet duyma hali. 1881'de doğan bir adamın vizyona bak, öte yandan 2014 yılında kazığa kelle takıp gezdiren mahluklara bak. sevmeyelim de taşa mı dönelim?

    edit: imla