hesabın var mı? giriş yap

  • -baba para lazım kızla buluşcam
    -hahahahahaha iyi güldürdün dur fazladan para vericem.

    harbi harbi kahkaha atmıştı ya ne içime oturmuştu o gün. canım babam.

  • ahmet çakar emre'yle ilgili konuşurken.
    (- ertem şener)

    +emre sen saha içinde kötü bir yaratıksın
    -hocam şimdi yaratık deme ayıp oluyor
    +ne var yani allah'ın yarattığı anlamında
    -olsun hocam öyle anlaşılmıyor
    +tamam emre sen kötü bir mahlukatsın

  • "asıl yükseliş, iktisat sahasında yükseliş olacaktır.bu istikâmetteki muvaffakiyeti türk milleti anladığı zamandır ki en büyük zafer tecelli edecektir."

    - anlayamadı.

  • ben yaptım bunu. kızım 1,5 yaşındayken fiyatını, türkiye'ye göre ucuz buldum aldım. haa ne oldu, eve ilk getirdiğimde hatun alay etti. kızım hareketli bir cihaz olduğu için korktu. oynamadı. (robotla da oynamamıştı) ben oynadım. sonra uzun süre durdu bir köşede. yaklaşık 3 ay sonra kızım tekrar gördü, çekinerek bakıyordu. hadi oynayalım dedim, başlangıçta korktu ama sonra arabayı onun arkasından takip ettirmek suretiyle kovalamacalı oyun icat ettik. artı pilleri bitince hemen "baba pi" diyerek pillerini değiştirmeye çalışıyor. (bilim kadını potansiyeli var :) velhasıl kelam oynuyoruz biz kızımla arada sırada. yani herhangi bir problem yok şimdilik.

  • ekleme: çok fazla mesaj geldi, benim gibi güzel beyaz peynir arayışında olan çok fazla insan olduğunu farkettim.

    öncelikle şunu belirteyim; türk gıda kodeksi peynir tebliğine göre ezine ya da kırklareli ya da trakya peyniri diye ayrı bir sınıflandırma yok aslında, hepsi beyaz peynir ya da olgunlaştırılmış peynir olarak geçiyor:
    https://www.resmigazete.gov.tr/…/02/20150208-16.htm
    işte kimisi çanakkale'de, kimisi trakya'da, kimisi de balıkesir'de ya da başka yerlerde üretiliyor ve o yörenin adını alıyor, halbuki hepsi de beyaz peynir olarak geçmekte, ben de kısaca bu leziz beyaz peynirlerimizden bahsetmiş oldum, kızdırdığım çanakkaleli arkadaşlar kusuruma bakmasın.

    edirne akgünler peynircilik (tam yağlı koyun peyniri buram buram lezzet kokar), kırklareli gürkaşlar peynircilik, süzülmüş kardeşler (paçal peyniri), kırklareli dokuzhöyük kooperatifi, gündüzler mandıracılık, kırklareli özyıkılmaz süt ürünleri (eski kaşarı en iyisi); bunlardan herhangi birini deneyin pişman olmazsınız, beyaz peyniri, eski kaşarı, koyun-keçi peynirleri farketmez, damağınıza uyanı bulun kafi. internette farklı mecralardan herbirinin satışları da mevcut, deneyin sonra da gelin bana teşekkür edin.

    marketten alınanlarda ise ünal'ı öneririm.

  • inşa edilmemiş, görselleri render olan, güzel bir photoshop post production u ile gözü kandırmış projedir. inşa edilirse hoş olur

  • (bkz: jose saramago)
    (bkz: ölümlü nesneler)

    birkaç hikayeden oluşan bu kitapta her bir hikayenin gerçek bir zeka ürünü olduğunu düşünüyorum. belki ironiler algı dünyanızı değiştirebilir ve hikayeler, sonunda ağzınızı açık bırakana kadar bambaşka dünyalarda sizi gezdirebilir. bir ay boyunca muhteşem rüyalar görmüştüm bu kitap sayesinde. etkisi bende hala devam etmektedir.

  • temiz bir toplumun sürdürdüğü uygulama.

    ayakkabı çıkaranların nasıl oluyor da "gelişmemiş toplum" damgası yediğini çözemedik. evin içine sokaktaki boku püsürü sokmak gelişmiş toplum olmaksa umumi tuvaletler de herhalde tiyatro-müze tarzı ortamlar.

    edit: o ev ne kadar temizlense de ayakkabıyla içeri girmek -ayakkabılar da silinsin isterse- eve pislik getirir, evine ayakkabıyla girenlere bir sözümüz yok. yaşam tarzıdır.

  • türkçesi ayırıcı birliktelikler teorisi olan ve edwin sutherland tarafından ortaya konulan teoridir.

    sutherland insanların kimlerle birlikte olduğuna bağlı olarak nasıl insanlar olacaklarının belli olacağını düşünmektedir. yani bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim demenin alternatif bir yolu diyebiliriz.

    "ayırıcı birliktelikler, belli bir davranışta bulunan veya bu davranışı destekleyen norm, değer ve tutumları ifade eden insanlarla doğrudan birliktelik ve etkileşimi içerdiği gibi daha uzak referans gruplarıyla dolaylı yoldan birliktelik ve özdeşleşmeyi de içermektedir.

    kişinin ayırıcı olarak birliktelik içinde bulunduğu gruplar, tüm sosyal öğrenme mekanizmalarının gerçekleştiği büyük sosyal bağlamları belirler: bu gruplar sadece kişiyi belli tanımlara maruz bırakmakla kalmaz aynı zamanda kişiye taklit edebileceği modelleri sunar ve sapma (ya da uyma) davranışı için ayırıcı olarak pekiştirme sağlar." - istanbul üniversitesi hukuk fakültesi kriminoloji-2 dersi

    sutherland'a göre bireyi suç işlemeye en çok yaklaştıran olay, suç işlemeyi haklı çıkaracak durumlara karşın yanlış olduğunu ifade eden durumlara daha fazla maruz kalmasıdır. hatta suç işlemenin takdir edilecek olması, doğru bir eylem olarak nitelendirilmesi de sayılabilir; (bkz: namus cinayeti) bu tür suç olaylarında suç işleyen kişinin yakın çevresi "öldür ve namusumuzu temizle, yaparsın sen, merak etme arkanda biz varız. yaptığın şey doğru, bunun yanlış bir tarafı yok, git ve öldür" gibi ifadelerin türevleriyle bireyi suça yönelterek işlediği/işleyeceği suçun bir sorun olmayacağını hapse girse bile "namus" adı altında vicdanının rahat olması gerektiğini ve ailesinin arkasında olduğu düşündürtülür.

    son olarak sutherland'ın gabriel tarde'nin taklit kanunları isimli kitabından etkilenerek bu teoriye adım atıldığını da belirtelim.