hesabın var mı? giriş yap

  • senin cocugunun sictigi koltuga hostes oturmak zorunda mi veya yolcular o kokuyu cekmek zorunda mi ? isin icine cocuk veya kadin girince butun kurallar esnetilsin isteyen insanlari egitebilsek keske. bi de hakli goruyorlar kendileri sonuna kadar.

  • --- spoiler ---

    içinde barındırdığı aşk hikayesinin oldukça sıcak ve gerçekçi yansıtıldığı filmdir.

    genellikle gecelerini kadınsız geçirmeyen bad, o gecelerin sabahında uyanır uyanmaz sessizce odadan sıvışan biriyken, gazeteci kızımızla uyandığı sabah onu öper ve sarılır. işte aşık olduğunuzu anlamanın güzel bir emaresi.

    daha önce dört kez evlenip boşanmış da olsanız, hayatınızın geri kalan kısmından pek bir beklentiniz kalmamış da olsa hatta umut etmeyi bile çoktan bırakmış olsanız bir yerlerde birileri bir şekilde karşınıza çıkabilir ve hayatınızı değiştirebilir. bir poker oyunu gibi. gece boyu elinize doğru dürüst kağıt gelmemiş ve hep kaybetmiş de olsanız son partide bütün masayı kaldırabilirsiniz. pokeri de hayatı da benzersiz kılan bu her partide yeniden dağıtılan kağıdın ya da her başlanan günün böyle sürprizlere açık olmasıdır belki de.

    the wrestler ile benzerlikleri konuşulmuş filmin ama arada önemli bir fark var. birinde kahramanımızın işini iyi yapabilmesi (yani bad'in beste yapabilmesi) sorunları çözebilecektir ama diğerinde kahramanımızın işini yapması (sağlık sorunları nedeniyle) yasaktır. o yönden the wrestler daha dramatikti belki ama bir filmi iyi film yapmak için illaki daha dramatik, daha vurucu, daha iddialı konulara, daha çarpıcı finallere sahip olması da gerekmiyor her zaman.

    filmin big lebowskiy göndermeleri hakikaten lezizdi. bence filmin en komik yeri ise gazeteci kızımızın ilk gece otel odasındaki röportajın ardından bad ile kalmayıp evine dönmesinden sonra bad'in 'eyvah gece yalnız kaldık' bakışı ve ardından elinin cebindeki bardaki diğer hatunun telefon numarasının yazılı olduğu kağıda uzanmasıydı.

    --- spoiler ---

  • arkadaş vaaar, arkadaş var..

    - kuş öttü mü aynştayn? helelelhehehehehe
    - yapmayın nolur ühü
    - çavuşu tokatlıyo musun la? optik? ehehehelelelehehe
    - ühü siz kötü çocuklarsınız..
    - mına godumun aynştaynı seniii..
    - ühü..

  • abd \ georgia\ tucker

    işe gitmek için servis beklemek amacıyla evin önüne inilir. o sırada hayalinizdeki otomobilin o an kapıda olduğunu, sahibinin de aracın dışında telefonla konuştuğunu görürsünüz. sürekli internetten ve aylık aldığınız araba dergisinden fotoğrafını görebildiğiniz aracı ilk kez canlı görüyorsunuzdur. şaşkınlığınızı attıktan sonra utana sıkıla yanına doğru yanaşırsınız aracın. içini canlı görmek, kadrana-döşemeye şöyle doya doya bakmak istersiniz. göz ucuyla araca bakarken sahibi sizin bu halinizi görüp aksanlı bir ingilizce ile sorar; "güzel araç değil mi?"

    afallarsınız! böyle hafif kekeme modda; "evet, kesinlikle.." dersiniz. adam bir an bile duraksamadan;"istersen deneyebilirsin!" der. ne yani ilk çıktığı günden beri hayalini kurduğunuz aracı mı sürecektiniz? hemen şimdi hatta? evet doğrudur! adam size hayalinizdeki aracı denemeniz için verecektir. verir de..

    siz hayalinizdeki aracı hiç tanımadığınız bir adamdan alır ve denersiniz. bilmem kaç bin dolarlık araç o an altınızdadır ve çıkardığı ses o an hiç duymadığınız kadar güzeldir.

    sürersiniz aracı. araçtan inerken adam sizi şaşkına çeviren bir şekilde sorar;

    - kardeş memleket neresi?

    edit: tamamen gerçektir!

  • aziz sancar gittigi icin aziz sancar oldu.

    gidenler garson degil aziz sancar, ugur sahin olmaya baksin. insanliga sunduklari katkilardan illa ki nasibimizi aliriz.