hesabın var mı? giriş yap

  • yüzyıllardır sadece "birtakım insanların maddeleri altına çevirme çabası" olarak görülüp sadece bu haliyle bile değer bulamamış ilim. oysa simya, iç değeri, anlamı olarak aslında o kadar büyük bir öneme sahip ki...

    simya, maddenin bütün kir ve paslarından arınması ve en mükemmel haline yani altına dönmesini amaçlar. bir de felsefe taşı olayı var ki bu taş da maddeyi altına çevirebilecek bi taş. bu nedenle de simyanın en önemli unsuru haline geliyor.

    "peki neden simya sadece felsefe taşı ve maddeyi arıtarak altına çevirme işi ile ilgileniyor?" derseniz size buruk fakat bi o kadar da sert bakışlarımı atar ve derim ki "maddenin altına dönüşmesini bir nevi sembol olarak değerlendirebilirsiniz. maddenin arıtılması işlemini insana uyarlarasak eğer insan ruhu ve bedeni hastalıklarından, tüm kiri ve pasından arınır. bakın, felsefe taşı maddeyi altına çevirecek öze sahip ve bu öz, bu iksir insanı ölümsüzleştirir. tamamen arınmış bir ruhla ölümsüzleşmek demek, tanrı'ya ulaşmak demektir. bakın, işte bu anda simya çok önemli oluyor zira gelmiş geçmiş tüm din ve öğretilerin temelindeki amaca ulaşıyoruz; tanrı'ya ulaşmak! insan ruhunun içindeki tanrısal töze kavuşmak!"
    çok basit aslında. madde, insanı; altın, arınmış ruh ve bedeni; felsefe taşı da arınmaya giden süreci, arınma bilgisini temsil ediyor.

    sonuç olarak simya, sadece içinde barındırdığı anlamı itibariyle bile değer görmesi gerekiyorken, umursanmıyor. 21. yüzyılda hala muskalara, fallara, yükselen burcun etkilerine inanan insanlar simyayı görmezden geliyorlar ve onlarla oyalanıyorlar. bırakın elinizdeki bu oyuncakları diye bağırıp hepsine tekme atmak istiyorum.

    "visita interiora terræ rectificando invenies occultum lapidem." *

  • spor medyasında beğenilen birisinin gençlere bu şekilde örnek olmaması lazım gerçekten. yazın rakı içiyorsun masada kavun yok gerçekten olmaz.

  • konser verdiğinde resmi tatil olan tek rock grubu. show must go onnnn!!!

  • halkın parasıyla araplara ziyafet çekilmiş. haram olsun.

    edit: dışardan adana mı söylesinler diyenler var özelden. ülkenin menfaatlerini hiçe sayıp, nice tavizler verdikten sonra hiç bişey olmamış gibi poz kesen herkese yazıklar olsun. tavuk döner bile fazla bu insanlara.
    kim bilir ne tavizler verildi, ne anlaşmalar yapıldı senin benim zararıma.

  • babasını aramaktan yorulmuş, vazgeçmiş troll kehaneti.
    gerçek bir depremde yakınlarını, sevdiklerini kaybetmenin acısını hiç yaşamamış puştlar ve piçler ancak böyle trollük yaparlar.

  • edit: (bkz: 28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlaması)
    (bkz: lanet olsun yezide)

    kilicdaroglu'nun seviyeyi bir tik yükseltmesi olayi. ic anadolu halkinin bekledigi sanirsam bu olmali.

    "dünya lideri diyorlarlardı, işte diktatör bozuntusu, tükürdüğünü böyle yalatırlar. gazze'ye ablukanın kaldırılması şartından vazgeçmeyiz dediler, vazgeçtiler. size gazze anlaşmasını 7 maddeyle anlatayım:

    1- israil'in yazılı bir özür mektubu yok. gerçek anlamda özür var mıdır yok mudur bilmek istiyorum.

    2- ölenlerin ailelerine tazminatı israil kabul ediyor. ama askerleri için davaların durdurulması şartını koştu.

    3- insani yardımların aşdot limanında denetlenmesi şartı var. bu israil'in gazze ablukasını kabul etmek demektir. ablukayı meşru hale getiriyor.

    4- anlaşma ile türkiye, israil'in gazze üzerindeki egemenliğini de kabul ediyor.

    5- 20 milyon dolarlık tazminata karşılık, israil kendi doğalgazını türkiye üzerinden avrupaya taşıyacak.

    6- israil'in nato'ya girişine türkiye resmen izin verdi. mavi marmara'dan nerelere geldik.

    7- türkiye filistin ile ilişkilerini, israil'in istediği ölçüde yürütecek.

    bu anlaşma bir teslimiyettir. bunlar her türlü tavizi verir."

    edit: imla.

  • ortak gidilen bir mekanda kim ne yedi ne içti hesaplamayıp en yüksek meblağı masaya bırakıp kapının önüne çıkıp telefonla konuşmaktır. daha napsın? 'ben zenginim' diye bağırsın mı?

  • yeni otobüslerinde öndeki koltukla arada 1 metre boşluk bırakmışlar. önceden bacaklarımızı sığdırmanın tek yolu dizlerimizi burnumuza değdirmekti. şimdi kulaklığı tvye takmak için uzatma kablosu gerekli. öndeki adam koltuğunu 180 derece yatırınca artık dansöz gibi kucağınıza yatmıyor siz de alnına para yapıştıramıyorsunuz haliyle. çok rahat ve modern olmuş ama nedense laz bir müteahhit gibi ulen bu boşluklara 10 tane koltuk sığardı ne müsrif adamsın kamil demekten kendimi alamadım.