hesabın var mı? giriş yap

  • bir malzeme almak için yer araştırması yaparken karşıma çıkan liste. faydalı bilgiler olduğunu düşünüyorum.

    altin: kapalicarsi merkez.varakci sokak cikisinda cuhaci han'daki imalatcilara ziynet esyasi yaptirabilirsiniz.

    antika: cukurcuma eski hareketini kaybetti nisantasi yeni yogunlasma alani. horhor'da antikacilar pasaji ve sahaflar carsisi civari da bir merkez.

    av silahlari: son yillarda finansal gucluk icinde de olsalar, uzumlu, huglu gibi uretim merkezlerinden ıstanbul'a mal geliyor ama asil merkez uzun carsi sokak.

    ayakkabi: toptan piyasanin merkezi, beyazit anayol ile kumkapi sahil arasindaki gedikpasa semti.bu semtteki emin sinan hamami sokak ve buradaki efes carsisi, carsili han ve digerleri bu piyasanin merkezi. ayakkabı yan sanayi ise, yine bu semtteki, kavaflar han ve ugur han'da yer almakta.

    aydinlatma cihazlari:ana merkez, sishane yokusu ve okcu musa caddesi.bu bolgede, serattar, menevse ve erseven hanlar, aydinlatma cihazi satis merkezleri. e-5 avcilar kesiminde ve sirinevler'de yol ustunde ucuz avize satan merkezler var. vefa semtinde de uretim atolyeleri bulunuyor.

    baharat : baharatin merkezi, tahtakale hasircilar sokak ve civari. buralarda agirlikli olarak toptan satis yapiliyor.

    bakliyat bu mallarda merkez rami gida carsisi. paketlenmis mallar bu piyasadan alinip atolyelerde paketleniyor.

    basma, kaput bezi,tulbent,divitin vs.: mahmutpasa bezciler sokak merkez.bu urunler oztas pasaji'nda satiliyor. yazmacilar carkcilar sokakta. ayrica, cakmakcilar yokusundaki, buyuk yeni han, buyuk valide han gibi hanlarda da bu mallar satiliyor.

    battaniye: osmaniye aksu caddesi uzerinde fabrika satis magazalari var, fakat ucuz ve toptan satis merkezi yine mahmutpasa.

    berber ve kuafor malzemeleri: tahtakale zaza han, tiras bicagi, bigudi, manikur-pedikur takimlari, makas vs. merkezi.

    beyaz peynir: buyuk ureticiler rami gida piyasasinda.

    bijuteri:merkez tahtakale bereket han ve misir carsisi civarinda boncuk han'in alt kati

    bisiklet:. dogu bank civari ile, sarachane semtindeki hasim iscan gecidi bu piyasanin merkezi. sirkeci daha ziyade profesyonel bisiklet ve yedek parcalari uzerinde gelismis.cocuk bisikletleri gecitte yer aliyor.

    bit pazarlari: cumartesi ve pazar gunleri kadikoy sali pazari ve topkapi pazari en buyukleri.

    branda ve cadir bezi: merkez ımc bloklari. ancak bu yerlerin yetersiz kalmasi ile piyasa vefa civarina da yayilmis.ımc ilk iki blogunda, bu imalat daha agirlikli yapiliyor.

    boru: bu piyasanin merkezi, persembe pazari. ancak persembe pazarinin tasinmasi ve bu bolgede piyasanin kapatilmaya calisilmasi nedeniyle perpa'da da borucular var. merter demirciler sitesi de diger bir merkez.

    buro mobilyasi: karakoy kemeralti caddesi bu piyasanin merkezi.gunesli'de de buro mobilyasi bulunuyor. bunlarin disinda, bircok firma kendi teshir salonlarinda ithal ve imal urunlerini sergiliyor.

    cam urunleri: ana merkez pasabahce. pasabahce ve tuzla'da buyuk satis yerleri ve depolari var, sehrin bircok yerinde de satis magazalari buılunabilir.mercan siyavuspasa sokaktaki gul han ve yeni okur han'da diger merkezler.

    cakmak: toptan merkez yine tahtakale. bereket han cakmakcilarin toplandigi bir merkez. tokai'nin ureticisi de burada. her turlu cakmak malzemeleri sirkeci buyuk postahane yani sokakta bulunabilir.

    canta: sehrin cesitli yerlerinde fabrika uretimi yapilan yerler var. yikilmasina ragmen zeytinburnu'da bir merlez. simdilerde tuzla organize sanayi her turlu deri mal uretimi yapiyor.bu buyuk merkezlerin disinda, carsikapi centilmen han ve gedikpasa'daki aydin saray is merkezi, bomonti caddesi uzerindeki magazalar ucuz canta alinabilecek yerler.cay: merkezi rami gida carsisi.

    cicek:karamursel-yalova yolu merkez.ayrica, bayrampasa ve dolapderede gibi bircok semtte de cicek mezati yapiliyor. eminonu,misir carsisi yaninda cicekciler pazari da bir merkez sayilabilir.cicek sogani ise yine cicekciler pazari ile, bostanci,yesilköy gibi semtlerdeki seralarda bulunabilir.

    cimento: bayilerin toplandigi bir merkez yok.aksaray da depolar bulunabilir. keresteciler ile cimentocular bir arada kumelenmis durumda.

    cocuk giysisi: cocuk giysilerinin merkezi yesildirek.turk ocagi caddesi arkasindaki nebioglu han, anadolu han ve diger hanlar bir merkez. ayrica, nisantasi sair nigar'da da bir cok han var.

    corap:yesildirek macuncu sokak ve tarakci cafer sokak uzerindeki hanlar corapcilarin merkezi. ayrica, ıstanbul erkek lisesi'nden mahmutpasa'ya inen ara yol uzerinde de bircok corapci var.

    cuval: eminonu hasircilar sokak civarindaki hanlarda cuval ve ip toptancilari bulunuyor.

    deniz malzemeleri: sirkecide olta,igne,misina gibi malzeme satan yerler var, ayrica mercan'da kurulan dogu blogu pazarinda ucuz olta satiliyor. karakoy'de de bu tip malzemeler bulunabilir.

    deniz motorlari: senrin bircok yerinde isyerleri var.ancak karakoy galata mevlevihanesi sokak civarinda degisik modeller bir arada bulunabilir.

    deniz urunleri: toptan ve perakende hali kumkapida. ayrica tuzla'dan avcilar'a ve sariyer'e kadar butun kiyi seridinde balik satisi var. midye merkezleri rumeli kavagi, beykoz ve sariyer.

    deri giyim: yeni merkez tuzla organize sanayi bolgesi, zeytinburnu 5 kardesler caddesi, nisantasi'nda kosar deri ve yine gedikpasada'daki bazi hanlar alisveris icin uygun yerler. zeytinburnu'ndaki fabrikalarin tuzla'ya tasinmasindan sonra burada fabrika satis merkezleri kaldi. ucuz ve kaliteli deri icin, zeytinburnu'nun ic kesimlerine gitmekte yarar var. gedikpasa bolgesi daha ucuz ama kalite biraz daha dusuk. kapalicarsi icinde bazi hanlarda da ucuz deri giyim bulunabilir.

    deri saraciye:en onemli merkez mercan bolgesi, uzun carsi civari.buralarda bavuldan cuzdana her turlu mal bulunabilir.tuzla organize sanayi, desa, matras gibi buyuk firmalarin satis merkezleri de var.dunyanin unlu markalarinin hakikisinden ayirt edilemeyecek kadar kaliteli taklitleri, uzun carsida bulunabilir. mercan yokusunda, dunya pazarlarina en son giren bavul modellerini veya en gelismis bond cantalari bulmak mumkun.

    dogu sanayi sitesi: yenibosna bölgesinde her turlu makine ve kalip imalatinin gerceklestirildigi dev bir site.e-5 otoyolunun hemen arkasinda .

    dosemelik kumas:en fazla cesit ımc bloklarinda, ilk 5 blokta her turlu dosemelik kumas bulunabilir.

    el aletleri:matkaptan ingiliz anahtarina kadar her turlu ev aletinin ana merkezi karakoy persembe pazari.burada akla gelebilecek her turlu el aleti satiliyor.

    elektrik malzemeleri: duy,priz vs butun elektrik malzemelerinin ana merkezi bankalar caddesi olarak da bilinen okcu musa ve voyvoda caddesi üzeri.yol uzerindeki magazalarla, hanlarin ikinci veya ucuncu katlarindaki magazalar arasinda fiyat farki var. satis fiyatlari piyasaya gore % 30 daha dusuk.

    deterjan: en onemli satis bolgesi rami piyasasi.sehrin degisik bolgelerinde de spotcular var.

    elektronik parcalar:kadikoy'de yazicioglu ıs hani, karakoy'de eski selanik pasaji ile karsi sirasindaki balikli han en onemli satis merkezleri.

    fabrika satis magazalari: bu magazalarda fiyatlar normal etiketlere gore daha ucuz. merter bu acidan zengin. hazir giyim ve ic camasiri burada bulunabilir.yine, yeni bosna, ic camasiri, e-5 bostanci sapagi ayakkabi ve hazir giyim, nisantasi ve bomonti'de deri mamuller, hazir giyim ve kumas,havlu, spor ayakkabi,ic camasiri, topkapi eski londra asfalti uzerinde ve cevizlibag'da celik tencere orme ve tekstil, kundura konusunda fabrika satis magazalari var. ayrica, bakirkoy sahil yolu,sumerbank, veliefendi osmaniye'de battaniye ve kumas,gunesli'de spor ayakkabi ve giyim, cocuk giysileri,avcilar'da konfeksiyon,tul perde ve catal bicak takimlari satan satis magalari bulunuyor.

    fon makinesi: spot merkezi mercan siyavuspasa sokak uzerindeki asilsoy ticaret merkezi ve cevahiroglu han. özellikle ev fon makinelerini buralarda bulmak mumkun.tahtakale marpuccular ıs merkezi ve civardaki diger hanlarda perakende satis daha yaygin. gomlek: gurun han'dan demiray han'a mahmutpasa'ya kadar bircok yerde gomlek satisi var.bomonti civari ve nisantasi bolgesi de diger bir merkez.

    gozluk:gozluk cercevelerinin merkezi, sirkeci altin han ve dogu bank is haninin ust katlari ve vakif han

    havlu: toptan satis, merkezi yesildirek'i mahmutpasa'ya baglayan yol uzerindeki hanlar. mahmutpasa'daki hurriyet carsisi'da diger bir merkez.

    hazir mutfak: hazir mutfak uretimi konusunda merkez sayilabilecek bolge gaziosmanpasa civari.hazir mutfak firmalari anahtar teslimi hazir mutfaklar yapiyorlar. hazir mutfagi parca parca almak da mumkun. ancak fiyat olarak komple mutfaklar daha uygun.modoko icinde de hazir mutfak ureten bircok firma var.

    hesap makinesi: her boy hesap makinesinin toptan satis merkezi tahtakale cavusoglu han. talep oldugu takdirde perakende satis da yapiliyor.

    hirdavat: kucukpazar ve tahtakale arasindaki ara yollar ile, karakoy persembe pazari hirdavat malzemesinin merkezi.tarihi fatih hirdavatcilar carsisi ve perpa'da hemen hemen her isteneni bulmak mumkun..tel citlerden, motorlara, civata ve rulmandan, yassi urun saclara, demir ve celik'e kadar hirdavatin merkezleri buralari.

    ıc camasiri: yine yesildirek merkez olmak uzere, civardaki sigorta han, kaplan han, yesildirek han ve diger bir cok dukkan ve han icinde ic camasiri piyasasi yer aliyor.

    ikinci el is makineleri: e5 otoyolunun bostanci, maltepe ve kartal arasindaki bolumu bu urunlerdeki en onemli merkez.

    ıkinci el kamyon: ayni is makineleri gibi, ikinci el kamyon pazarinin merkezi, bostanci,maltepe, kartal arasinda.

    ımes sanayi sitesi: umraniye dudullu bolgesinde agir makine imalati yapilan dev bir site. ayrica kalipcilar ve diger kucuk imalatcilar da burada yer almislar.

    ınsaat demiri: bir muddet oncesine kadar persembe pazari bu urun'un merkezi idi. simdilerde, merter demirciler sitesi ve bazi toptancilari ile perpa, insaat demiri merkezleri.

    kagit: tahtakale'de ithalatcilar, cagaloglu'nda depo ve satis merkezleri var. tahtakale ve kucukpazar'da defter satis merkezleri, e-5 cayirovada meteksan defter satis merkezi bulunuyor.

    kagit urunleri: tuvalet kagidindan peceteye kadar butun kagit urunlerinde ana merkez rami piyasasi

    kahve ve kakao: misir carsisi tahtakale cikisi, toptan kahve ve kakao'nun merkezi..

    kamyon: kamyon ve traktor piyasasinin merkezi uzun bir sure sirkeci'idi. sehrin muhtelif yerlerinde kamyon satisi var.

    kaset: kaset piyasasinin merkezi, ımc 6.blok.

    kereste: kereste piyasasinin merkezi, aksaray, kartal-maltepe-pendik ve cibali. avcilar bolgesinde fabrika satis magazalari bulunuyor.

    kucuk ev esyalari spotu: bu tur urunlerin spotu, mercan'dan eminonu'ne inen siyavus pasa caddesi uzerinde yer aliyor. bu cadde uzerinde, gul han, yeni okur han, asil han ve cevahiroglu han'da kucuk ev aletleri satan spotcular var.

    laboratuar malzemeleri: eminonu bahcivanci sokak bu tip malzemeler ve laboratuarda kullanilan kimyasal urunlerin pazarlandigi bolge.

    matbaa: geleneksel olarak matbaacilarin toplandigi merkez cagaloglu civaridir. yakinlarda kurulan ıkitelli sapagindaki matbaacilar sitesinde dev bir piyasa olustu.

    meyve ve sebze:'80 lerin sonuna kadar 1940'da almanlarin eminonu'nde yaptigi hal binasi merkezdi.daha sonra merkez bayrampasa'ya tasindi.bugun topkapi bostan hali ve kadiköy hali de toptan merkezleridir. bu hallerin yaninda bir donem oldukca revacta olan ama artik sabit hale gelen eski kamyon pazarlarina benzeyen faturasiz ve rusumsuz mal satan direkt satis yapan yerlerde bulunuyor. buralardan birkac kucuk tuketici ortak olarak kasalarla mal alabilir.

    mobilya: toptan merkezler arasinda, umraniye modoko,(sehir icindeki magaza fiyatlari ile karsilastirildiginda fiyat cazibesi pek yok.) karakoy kumbaraci yokusu (ismarlama ve ince el isciligi icin), caglayan ve e-5 otoyolunun avcilar-sirinevler ve bostancı-maltepe arasindaki bolgeleri sayilabilir.ıstanbul artik anadolu'ya cok fazla mal gondermiyor hatta ınegol, eskisehir gibi bolgelerden gittikce azalmasina ragmen ıstanbul'a mal akisi goruluyor.

    nikah sekeri ve susu: bu tur mallarin ucuz olarak bulunabilecegi yer, tahtakale hasircilar sokak. anadolu'ya giden malzemeler de buradan yollaniyor.

    oto aksesuarlari: kiliftan kokuya en onemli merkez aksaray yedek parca piyasasi. taksim piyasasi da eski onemini yitirmis gibi gorunmesine ragmen diger bir merkez. ıthal aksesuarlar daha cok, dubai, kuveyt gibi yerlerden bavul ticareti ile gelen mallardan olusuyor.

    oyun aletleri:okey takimi, iskambil kagidi, tavla vs. gibi oyun aletlerinin pazarlandigi yer, misir carsisinin arkasindaki sabuncu hani sokaktaki bıncuk han'in alt kati. yine bu sokak uzerindeki cesitli imalat ve ticaret merkezleri var.

    oyuncak: bu mallarin toptan merkezi de tahtakale. her cesit oyuncagi, tahtakale sokak ve sabuncu hani sokak uzerindeki dukkanlarda bulabilirsiniz.plastik agirlikli yerli oyuncaklar toptan olarak, tahtakale'yi mercan'a baglayan sokak uzerinde. telefon sokak'ta da perakende satis yapiliyor.

    pamuk ıpligi: sultanhamam merkez sayiliyor. ancak merter'de bu alanda onemli bir bolge

    parfumeri: eskiden orijinal parfumler sisli pilavci pasajinda satiliyordu simdi laleli bolgesi bu isin merkezi durumunda.

    pasaport: pasaport ticaretinin, daha dogrusu permi ticaretinin yapildigi yer, sirkeci dogu bank ishaninin on kapisi.buradaki cigirtkanlar is haninin ust katlarindaki isyerleri icin permi topluyorlar.

    patates:nigde, adapazari, bolu gibi illerden gelen patatesin ıstanbul merkezi rami gida carsisi.fiyat burada olusuyor.

    pencer bandi: kapi ve pencere bandinin satis merkezi eminonu fetva yokusunun uzerindeki dukkanlar.

    perdelik ve mefrusat: eski merkez, sultanhamam asir efendi caddesi idi. simdilerde zeytinburnu riza pasa yokusu ve ımc esas merkezler haline geldiler.

    pil: tahtakale canta tezgahlarda perakende olarak her cesit ve marka pil bulmak mumkun.

    plastik esya: mercan yokusundan prof.cemil birsel caddesine kadar olan bolge toptan ticaretin merkezi.

    saat: tahtakale asri han, saatin en ucuz fiyatlandigi toptan merkezi.bu han hem telefon sokaktan hem de tomruk sokaktan iki ayri girise sahip. unlu markalarin taklitleri de dahil her turlu saati en ucuz buradan ve bolgedeki diger hanlardan bulabilirsiniz.

    sanayi tipi mutfaklar: ev mutfak malzemelerinin merkezi bakircilar olmasina ragmen, sanayi mutfaklarinin ana merkezleri kasimpasa'yi dolapdere'ye baglayan caddenin ustunde yer aliyor.

    sarmisak: taze sarmisak sebze hallerinde, kuru sarmisak ise rami toptan gida piyasasinda bulunabilir.

    seramik: en onemli satis merkezi persembe pazari piyasasi. maltepe'de defolu seramiklerin satildigi buyuk bir fabrika satis magazasi var.

    soba: merkez eminonu. misir carsisi cikisindan prof.cemil birsel caddesine kadar olan bolge sobacilarin merkezi.

    spor malzemeleri: sirkeci mimar vedat sokak ile yesildirek'te spor malzeme satisi var. bomonti birahane sokak'ta ise yabanci markalar fabrika satis merkezleri var.burada fiyatlar piyasaya gore yari yariya ucuz.

    sulama sistemleri: karakoy necati bey caddesi ve persembe pazari satis merkezleri.

    takvim: uretim ve satis cagaloglu bolgesinde yapiliyor.

    tarti aletleri:toptan tarti aletlerinin merkezi kantarcilar. butun tarti aletleri burada bulunabilir.

    telefon: kablosuz telefonlar tahtakale is merkezinde bulunabilir. yerli telefon firmalarinin uretimleri sishane bolgesinde. tahtakale telefon ve tomruk sokaktaki canta tezgahlarda da her turlu telefon bulunabilir.

    tel ve civi: piyasa merkezi persembe pazari ve perpa. kucukpazar piyasası da civi merkezi. tel satisinin diger bir merkezi de merter demirciler sitesi .

    tugla ve kiremit: bu mallarin satildigi belli bir merkez yok.ıstanbul disindan fabrikalardan mal geliyor.

    un: uncularin toplu olarak bulunduklari merkez karakoy omer abid han. burada trakya unculari yer aliyor.

    yumurta: toptancilarin merkezi rami piyasasi

    zeytinyagi ve aycicek yagi: toptan merkezi agirlikli olarak rami piyasasi.eminonu ve uskudar gibi semtlerde trakya birlik'in satis merkezleri var. kucukpazar bolgesinde aycicek yagi toptan satisi yapilan yerler de var.

    zuccacıye: celik tencere ve diger celik esyalar beyazit bakircilar sokak'ta. teflon tava ve tencereler de buralarda kolayca bulunabilir.

  • "biz ...."
    "allah'tan korkarız, kuldan korkmayız"
    "acun abi"
    "sahaya gömerim/gömeceğim/gömdüm"
    "acun abi"
    "geçen sene ......"
    "..... ile kader ortağıyız"
    "acun abi"
    "biz, adamız"
    "adam olana ......"

    (hareketler: boğaz kesme, adu ket, maymun dansı, bayrakla bilimum hareketler)

    "acun abi"

    (bkz: özetleri izlediniz)

  • aba'in olduğu dönemlerde aba'de olan ve aba kapanınca nba'e geçen, ortabatı bölgesindeki (her ne kadar takım batı'da kuzeybatı divizyonunda ise de) colorado eyaletinin denver şehri merkezli bir nba franchise'ı. günümüzde lacivert ve altın sarısı renklerde, iki adet çekiç, bir adet dağ ve bir basket topu ihtiva eden bir logoya sahip ve forması da aynı renklerde. ama ben eski logolarını daha bir beğeniyorum, böyle dağ arka planında rengarenk binalar olan 81-93 arası logo ile mavi dağ arka planında bordo ve sarı-kahverengi arası büyük fontlarla nuggets yazan 93-2003 arası logolarını (denver tarihi logoları). yine mutombo'lu dönemlerinin formaları da daha bir hoş geliyor. ama bir ara carmelo'lu yıllarda kullanılan o açık mavi bir forma var dostlar, işte onu hiç sevemedim.

    70'li yıllarda aba'den nba'e geçiş yaptığında larry brown koçluğunda bobby jones, dan issel gibi isimlerle nba'e iyi başladılar.

    80'li yıllar boyunca kiki vandeweghe, alex english, fat lever, calvin natt gibi iyi kalibrede oyunculara sahip oldular. bu yıllarda playoff'un müdavimiydiler. 81-90 arası hiç playoff kaçırmadılar. bir kez de batı konferans finali oynadılar (1985). vandeweghe, english, lever, bu adamlar iyi skorerlerdi ve her biri birer all-star'dı. ancak rakipleri daha sağlam olduğundan, final göremediler. önce vandeweghe portland'a gitti ve natt sakatlık sarmalına girdi. 1990 itibariyle de yaş almış olan english ve lever da takımdan ayrılınca, 90'lar nuggets için kabus gibi başladı. ve öyle de sürdü. 90'lı yıllar boyunca denver sadece iki kez playoff'a, o da ucundan, girebildi (94 ve 95). özellikle 97-98 ve 98-99 sezonları, 11 ve 14 galibiyetle takımın dip yaptığı sezonlardı.

    90'lı yıllara aslında biraz düz bir adam olan ancak adam yokluğunda çok top kullandığı için istatistikleri uçan michael adams'ın "önderliğinde" girdiler. adams bir süre iyi oynadı ama sonunda kariyerine bakınca düzlüğü ağır basmış bir adam denebilir. neyse 90-91 sezonunda coşan adams coştuğu sezonun sonunda bir diğer takım elementi, bir sene durmuş olan orlando woolridge ile birlikte ayrıldı. takım reggie williams gibi vasatı biraz aşabilen adamların ve bir grup vasat elemanın eline kaldı. düşen takım performansı, yüksek sıradan draft seçimlerini beraberinde getirdi. işte bu dönemdir ki, 90'lar nba'inin aslanlarından bilinen, ribaund ve blok canavarı, cüssesiyle dikilip defalarca en iyi defansif oyuncu kategorilerine girmiş dikembe mutombo'nun 91'de denver'a 4. sıradan draft edilişi. 1990'da da fenerbahçe'den de bildiğiniz mahmoud abdul rauf 3. sıradan draft edilmişti. abdul rauf kötü oyuncu değildi ve bir dönem nba'de iyi istatistikler yakaladı; ama ilerlemesi beklendiği kadar iyi olmadı (bunda kendisinin bir olayda abd milli marşına ayağa kalkmadıktan sonra linç yemesinin de payı ve bundan sonra yaşadıklarının psikolojik etkisi mutlaka vardır). kendisine çok bel bağlanan bir diğer draft seçimi (92 beşinci sıra seçimi) laphonso ellis da bir iki iyi sezon geçirse de, sakatlıkların da payıyla uzun vadede bir draft bust oldu. yine o dönemlerdir ki nba'in 90'larda bilinen isimlerinden robert pack ve bryant stith'in adları burada duyulmaya başladı. keza yine bilinen isimlerden jalen rose ve rodney rogers da kariyerine denver'da başlamıştı (rose esas sonradan gittiği indiana'da ihya olacaktı). bu 94 ve 95 yıllarında, yıllanmış eski skorer dale ellis'ın skora katkısı, abdul rauf ve mutombo'nun parlayan performansları, reggie williams, pack, rogers, rose gibi isimlerin de etkileriyle ucundan playoff yapsa da denver, ya ilk turda ya da ikinci turda hemen elendi. 95'te takıma yine bilinen bir isim olan, ancak potansiyelini asla tam yakalayamamış uzun forvet antonio mcdyessda katıldı (bu rogers, brent barry gibi isimlerin yer aldığı bir takasla olacaktı ki kendisi uzun yıllar denver'da, yer yer sakatlanarak da olsa oynayacak ve katkı verecektir).

    95-96'da takımın düşen performansı ve playofflara kalınamaması, takımda bazı hamleleri ve değişiklikleri getirdi. ama esas problem mutombo'nun kontratının bitmesiydi. mutombo gitti atlanta'ya imza attı. jalen rose ve reggie williams yaşlanmakta olan mark jackson'un ve ricky pierce getirildiği bir takasla indiana'ya gitti. pack washington'a gitti. veteran isimler sarunas marciulionis ve kenny smith nba'de son senelerini yaşamak üzere geldiler ama pek fayda veremediler. 95-96'da playoff yapamayan takım giderek daha çok dip yapma yönüne gitti (laphonso ellis ve mcdyess'ın bu dönem bazı sezonlarda parlak performansları olmakla birlikte, takım genel olarak kötüydü). zaten abdul rauf'un performans problemleri yaşamaya başlaması ve mutombo'nun da atlanta hawks'a gitmesi neticesinde denver sittin sene playoff da göremedi 95'ten sonra. dale ellis da kariyerinin son demlerini başka limanlarda geçirmek üzere 97'de yelken açtı. problemli abdul rauf 96'da sacramento'ya geçmişti, orada da kariyeri bitti zaten, sonra fenerbahçe'ye geldi. sacramento'dan bildiğiniz bobby jackson ve golden state'ten bildiğiniz ribaund canavarı danny fortson da kariyerine burada başlamıştı, ama jackson 1 sene, fortson 2 sene kaldı. 97-98'de 11 galibiyetle berbat bir sezon geçirdiler (mcdyess 1 sene sonra dönecekti ama o seneyi suns'ta geçirmişti). 97-98 itibariyle kadroları o kadar kötüydü ki, takımın skor anlamında lideri takımın altıncı adamı johnny newman'dı. kadro o kadar kötüydü ki, bugün burada zikretmeye değecek bir tane adam yok içinde (dean garrett, tony battie, anthony goldwire, eric washington falan gibi bugün ismini dahi zor hatırlayacağınız adamlar ilk beşte başlıyordu). 98-99'da lokavt neticesinde kısa geçen sezonda mike d'antoni koçluğunda 14-36 yaptılar. bu yıl kadro biraz olsun düzelmişti. mcdyess geri döndü, nick van exel takıma getirildi, chauncey billups iki sene burada kaldı ama sonra minnesota'ya kaçtı. beyaz pivot yetersizliğinin nispeten iyi bir örneği olan ama nba kariyeri boyunca sakatlıktan kurtulamayan raef lafrentz draft edildi. miami'den bildiğiniz altıncı adam james posey kariyerine 99'da burada başladı. eski oyuncuları dan issel'ın koç olduğu 99-00'de ve 2000-2001'de performansları biraz ilerleyecekti (all star seviyesine ulaşan mcdyess ve de ayrıca van exel'in de katkılarıyla - kısa bir süre ron mercer de ufak bir parlama gösterecek, posey ve miami'den getirilen voshon lenard ufak tefek katkı yapacak, takıma yeni katılan george mccloud ve chris gatling veteran katkısı verecekti) ancak yine pek bir yere varamayacaklardı.

    2001-2002'de mcdyess sakatlanacak, bu trend de sona erecekti. iki sene kadar bir süre nba'in kontrat balonlarından, yine de iyi düzeyde bir oyuncu olan juwan howard bir süre burada duracaktı. yine 2002'de brezilya basketbolunun ölümsüz bir ismi nene hilario kariyerine burada başlayacak ve uzun yıllar kalacaktı. keza marcus camby de takıma aynı sene katılacak ve uzun yıllar kalacak, nba'in bu defansif canavarı, özellikle ribaund ve bloklarda iyi performans verecekti. van exel 2001-2002'de vites artıracak, ancak 2002'de vitesi artırdığı gibi takımdan ayrılacaktı. ancak takımla ilgili esas problem şuydu: takıma sürekli, çoğunluğu rotasyon adamları ve yedek hüviyetli oyuncular gelip gidiyor - ancak takım bir türlü doğru dürüst bir iskelet oluşturamıyordu. normal bir sezonda 20 küsür oyuncu takıma gelip gidiyor - hiçbiri de doğru düzgün katkı sağlamıyordu - ki bu şartlarla zaten bu adamlardan katkı alınması çok da mümkün değildi. ama bu durum 2002'den itibaren kırılmaya başladı. camby ve nene bunun ilk işaret fişekleriydi. nihayet franchise efsanesi carmelo anthony 2003'te draft edildi ve aynı sene andre miller da clippers'tan getirildi; nihayet belirli bir çekirdek oluşturulabildi. miller - anthony - nene - camby çekirdeği 2004'te nihayet takımı playoff'a taşıyacak (ilk turda en iyi dönemindeki minnesota'ya elense de), ümitli bir geleceğin kapılarını aralayacaktı. bu çekirdek durduğu sürece denver düzenli olarak playoff görecekti. bu çekirdeğe ertesi sezon kenyon martin de eklemlenecekti. ama takımın şutör gard pozisyonunda ciddi bir eksiği vardı; bu uzun süre başlarını ağrıtacaktı. birkaç senedir yine eski oyuncu kiki vandeweghe'nin gm olduğu denver'da george karl döneminin başladığı 2004-2005'te de çekirdek korunuyor olsa da, bu sefer ilk turda spurs'e eleneceklerdi. ertesi sezon da ilk turda clippers'a elenerek iyice hayal kırıklığı yaşatacaklardı.

    sonra 2006-2007'de flaş bir hamle geldi. allen iverson takıma katıldı. yıldızsa yıldız. carmelo ve iverson, yanında da andre miller, kenyon martin, camby, nene ve yeni getirilen j.r. smith.. iyi bir kadroydu, oyuncular kendini toplarsa (bilhassa iverson) şampiyonluğa oynayabileceği düşünülüyordu - ancak o sezon epey sakatlıklar oldu (iverson 50 maç oynadı -- miller sezonun çoğunu kaçırdı -- kenyon martin tüm sezonu sakat geçirdi)..2007-2008'de denver'ın rüya takım projesi daha iyi sonuç verdi. her ne kadar andre miller ayrılmışsa da, iverson-anthony-martin-camby çekirdeğinin pek sakatlık yaşamadan oynamış olması, 50-32 ile onları playoff'a çıkardı - fakat yine lakers'a ilk turda süpürüldüler.

    2008-2009'da baktılar iverson ile olmuyor, iverson'u detroit'e gönderdiler ve miller'dan sonra biraz eksik kalan oyun kurucu pozisyonuna chauncey billups'ı geri getirdiler. tartışmalı olabilecek bir takastı ancak bu takas neticede denver'ın lehine işledi. bu esnada yıllanmaya başlayan camby takımdan ayrıldı. buna karşın takım o sezon nihayet flaş bir patlama yaptı (bu billups değişik bir adam, geldiği takımı ihya eden bir beyin). on yıllar sonra ilk kez batı konferansı finaline çıktı ve kobe-gasol ikilisinin coştuğu 2009 playofflarında lakers'a 4-2 yenilerek sezonu bitirdi.

    ertesi sezonu (09-10) 53-29 ile daha evvelki sezon gibi yine konferanslarında lider bitirmelerine karşın, ilk turda utah jazz'a elendiler. takıma draft ile ty lawson geldi ki, birkaç sene oyun kurucu pozisyonunda oynayacak, bir dönem ışık gösterecek, sonra denver'dan ayrılınca derhal sönecekti. bu yıllar carmelo'nun coştuğu yıllardı. takım yine anthony, billups, martin, smith, nene gibi iyi isimlere sahipti. ancak takımın yedek (bench) derinliği epey zayıftı (bench'teki isimleri yazsan şöyle bir tane hatrı sayılır adam yazamıyorsun bile..); ki bu playoff başarısızlıklarında aşikar bir rol oynamıştır.

    denver'da bir türlü sonuç alamayan ve kontratı bitmekte olan arıza carmelo'nun talepleri tak ettiğinden ve denver kendisini beleş elden çıkarmak istemediğinden olsa gerek; 2011'in başında korkunç bir takasla anthony ve billups new york knicks'e gönderildi. karşılığında alınanlar ise saçmalıktı. wilson chandler, danilo gallinari, kontrat balonu timofey mozgov, raymond felton ve bir avuç draft hakkı..yine 10-11'de de bildik senaryo tekrarlandı, 50 galibiyetli performans ve yine ilk turda elendiler. ertesi sezon 11-12'de, aslında vasat kadrolarına karşın (lawson, arron afflalo, gallinari, yıllanmış andre miller, çoğu zamanı sakat geçiren nene, mozgov, kenneth faried, kosta koufos, yedekte al harrington, javale mcgee vs.) yine playoff görmeyi başardılar. bu kadro son derece vasat olmasına karşın iyi iş yaptı ve ilk turda lakers'ı 4-3'e kadar da zorladı. bu arada gm'liğe de aslen toronto'dan bildiğiniz masai ujiri getirildi.

    starsız bu kadro 2012-13'te iyi performans verdi. andre iguodala takıma eklenmişti. lawson - gallinari - iguodala - faried - koufos beşi, yedekten andre miller, mcgee, corey brewer, evan fournier tarzı adamlarla, hem de 57-25 ile playoff yaptı (ve tabi ki ilk turda gsw'ye elendi). 2013'te artık uzun yıllardır süren george karl dönemi bitti - yerine oyunculuğundan hafif kıl olduğunuz ama kötü oyuncu da diyemeyeceğiniz brian shaw geldi.

    2013-14'te iguodala ayrılınca ve gallinari ağır bir sakatlıkla bağlarını koparınca bu kadronun foyası meydana çıktı, balon patladı. playoff'a kalamadılar.. yine de bu kadro için 36-46 bile çok fazlaydı. bu arada o sene jan vesely'nin yolu da burdan geçti. ertesi sezon (14-15) daha da kötüydü. 30 galibiyetle kapattılar. bu bile fazla aslında da, lawson, faried, chandler gibi isimler kalibrelerine göre dirayetli performans verdiler (defansif güçleri berbattı). jusuf nurkiç de kariyerine burada başlamıştı, o esnada onu da harcamayı başardılar; saçma bir takasla mason plumlee karşılığı portland'a gitti ve sonrasında adam ciddi mertebe atladı.

    bugünkü kadrodan bildiğiniz isimler de bu yıllarda draft edilmeye başladı. will barton, gary harris, nikola jokic, jamal murray, 2014 - 2016 yıllarında draft edilen isimler. bu dönem draft edilen bir başka isim de emmanuel mudiay. 2015-2016'da gallinari biraz kendine geldi, yeni çaylakları performans vermeye başladılar. playoff yapamasalar da bir genç nüve oturtmaya başladılar.

    bu arada şunu belirtmek lazım, franchise'ın özellikle draftlerde bazı hataları olmadı değil, mesela draftte rudy gobert(2013) ve donovan mitchell'ı (2017) seçip çok kıytırık karşılıklarla utah'a gönderdiler..utah sayelerinde ihya oldu bile denebilir..

    2017-18'de playoff yapamasalar da paul millsap'ı takıma kattılar. bugunkü ilk beş o sene beraber oynamaya başladı (murray - harris - barton - millsap - jokic). velhasıl, 2018-19'da nihayet birkaç senedir oluşturulmaya çalışılan genç nüve sonuç verdi - hem 54-28 ile playoff yaptılar, hem de playoff ikinci turuna kadar geldiler (portland'ı son maça kadar da zorladılar). malik beasley, juan hernangomez, monte morris gibi eklemelerle iyi bir kadro derinliği yakaladılar. 19-20'de jerami grant gibi eklentilerle bunu katmerlediler. sakatlıktan dolayı potansiyelinin çok altında seçilen michael porter jr. da 19-20 sezonunda oynamaya başladı (dev manute bol'un dev oğlu bol bol'dan bahsetmek lazım herhalde :)) şu an kadro derinlikleriyle iyi bir takımlar. nikola jokic'in de bir süperstar seviyesine çıkması söz konusu oldu. jokic'in kendine has özellikleri, oyun kurucu rolünde bile oynaması, farklı bir taktik kabus yaptı denver'ı. ama bir şampiyonluk adayı mı, veya ilerleyen yıllarda güçlü bir şampiyonluk adayı mı, bu hala biraz soru işareti. playoff'taki yeri belki sabit, ama güçlü bir şampiyonluk adayı olarak addedilmiyor..

    gary harris'in grafiği tepetaklak aşağı gitti yıllar içinde. paul millsap yaşlandı. will barton'ın katkısı belli ve çok artış gösterebilecek düzeyde değil. jamal murray iyi bir oyuncu ama hala tam bir star seviyesine erişemedi. takımdan jokic'i çektiğinizde hemen düşebilecekmiş gibi bir görüntü var.. bakalım nereye giderler..

  • "aşk sarhoşu derviş usulca nutella'sını parmakladı. zaten migroslarda satılan bir kitabın kahramanı olarak kafası iyice karışmıştı. kendime dönmeliyim diye düşündü". aman neyse bunları yazarken kendimi çok hırpaladım..bir süre demlenmeliyim.

  • hahahahaha muhteşem tespit.

    askerden geldikten 1 hafta sonra instagram'da konuşmaları yakaladım. daha fenası o gecenin akşamı süpriz evlilik teklifi edecektim. her neyse, açıklamamı yaptım, evden çıktım. komşuyduk zaten, 2 dakika sonra kendi evime geldim.

    3 gün sonra, bak abartmıyorum 3 gün sonra evin ordaki şok'da bambaşka bir adama bana sırtı dönükken "hayatım tatlı alalım" dedi. 72 saatte 2.5 senelik ilişkiyi bitirip başka bir adama hayatım dedi.

    sonra da twitter'da orda burda "erkeklerin kalbi yoğğkk, erkolar ölsünnnn" diye ağlıyorlar. ha bu arada ben her gün ağlaya ağlaya işe gidiyorum. çoluğun çocuğun karşısında ağlamamak için tırnaklarımı avucuma bastırıyorum.

    tinder, ot bok derken işin cılkı çıktı. ben artık herhangi bir kadının tek eşli olabileceğini sanmıyorum. güzelinden, çirkinine, akıllsından, aptalına hepsinin yüzbinlerce talibi var. hem de tek tık ötede. senin bakışını mı beğenmedi, istediğin bir şeyi mi yapmadın, paran bi şeye mi yetmedi, akşam eve geç mi geldin, hoooop tek tıkla aradığı yeni adam karşısında....

    sevgilerle.

  • hem seçtiğin adam alınsın hem de üstüne dayak ye. işinize gelince adalet , özgürlük arıyorsunuz ancak işinize gelmeyince bunlara müstehak diyorsunuz.sorarlarsa demokrasi var dersiniz , hepiniz ikiyüzlüsünüz.

    edit : düzeltme

  • - ilkokulda iken ben; hani hep hayaller kurardin ya.. oglum yakisikli olsun.. kara kasli, karagozlu.. hafif bir sakal biraksin.. ben onu yolcu edeyim uzaklara diye.. kiyamadigin icin, beni paylasamadigin icin hic kiz arkadasim olsun istemezdin ya.. ama capkin olacagim ihtimali icinde hep bir tebessum dururdu dudaklarinin kenarinda.. o canlar yakacak kara oglani sen dogurdugun, senin bir parcan oldugu icin.. hatirliyorsun degil mi?

    hatta babam yatili okula gondermek istediginde beni "- ben oglumu gondermem o kadar uzaklara, ayrilamam ben ondan" demistin de gitmemistim bende.. hatta ben universiteye askere gittigimde sende ben nereye gidersem orada gelip ev tutacaktik.. hatta ben askere gittigimde de ayni seyi yapacaktin.. yine nereye gidersem ev tutup haftasonlari benim gelmemi bekleyecektin.. ya da aksamlari.. her yemegini sevdigim icin ozel bir sey bile yapmayacaktin.. ispanakli borek ve ayran haric tabi.. hatirlarsin..

    saclarimi uzattim.. taa belime kadar hemde.. 5 yil hic kestirmedim.. sakalda biraktim hafifinden..belki bir iki can yakmisimdir senin tebessumumun hatirina.. belki benimde canim yanmistir bilmiyorum ama olsun.. onemli degil hayatin yaninda..

    gecen gun yine fotograflarina baktik.. babamla cekildiginiz var sahil kenarinda.. bas basa vermissiniz.. bir digerinde babam omuzlarini sikarken cikmis :) ..

    aradan gecen 13 yil sonra ne mi hissediyorum... bunlari yazarken ellerim titriyor.. bogazimdaki dugumu anlatabilmem beni cok zorluyor.. babam... hepimiz ....
    gozlerim yaniyor simdi.. kapatmaliyim.. parmaklarim biraz daha fazla titremeye basladi..

    kalbimde huzur icinde uyu.. bende seninle uyurum.. seni cok seviyorum..
    kara oglun..