ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
28 ağustos 2014 şampiyonlar ligi kura çekimi
-
gs'nin dortmund ile birlikte gruptan çıkıp arsenal'i bize geri göndermesini dilediğim kura çekimidir.
not: arsenal'den rövanş almak isteyen takımspor'luyum
edit: debe'leri okurken kendi entry'mle karşılaştım. bu nasıl entry amk dedim nasıl debe'ye girmiş derken ben bi yerden hatırlıyorum bu cümleleri falan diyorum kendime. sonra dank etti ki ben yazmışım. beklemiyordum tabii böyle bir entry'nin debe'ye girmesini. bir de en beğenilenlerime de ikinci sıradan giriş yapmış. bu kadar mı kötü lan benim entry'lerim diye düşüncelere bile daldım.
behzat ç.
-
ulan allahsızlar durduk yere bu kadar entry girilir mi dizi tekrar başlıyor sandım yemin ederim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sanırım evrene yolladığım tüm mesajlar kenan evren'e gidiyor. darbe üstüne darbe yiyorum resmen"
kahve ve çikolatasız kitap okuyamayan nesil
-
* üstüne iki satır sabahattin ali tümcesi paylaşmadan geçemez.
* video veya fotoğraf çekmeden spor yapamaz.
* yediğini içtiğini, before-after'ını paylaşmadan; başımıza endokrin profesörü kesilmeden diyet yapamaz.
* sofra/tabak fotoğrafı çekmeden yemeğe başlayamaz.
* mağaza kabinlerinde giysi deneme fotoğrafları çekmeden bir şeycik alamaz.
* arkadaşlarıyla dil çıkarmalı, zafer işareti yapmalı, birbiri üstüne yıkılmalı, ağlamalı gülmeli fotoğraflar çektirmeden sosyalleşemez, tatil yapamaz, yurtta veya öğrenci/bekar evinde kalamaz.
* albümü yeni çıkmış popçu gibi çeşit çeşit pozlar vermeden mezun olamaz.
* monaco prensine gelin gidiyormuş havasında pozlar yayınlamadan evlenemez.
* başında doğum fotoğrafçısı olmadan doğuramaz.
* şikayet ediyormuş maskesi altında övünmeden çalışamaz, istanbul'da yaşayamaz, trafiğe takılamaz.
* hastaneden birkaç kare yayınlamadan refakatçi veya hasta olamaz.
özet geçmek gerekirse "hiçbir zaman 'kendi halinde' olamaz".
iş garantili bölümler
-
hukuktan açık kapıyı kapatıyorum
sergen yalçın
-
futbol oynadığı yıllarda beşiktaş'ın ceza sahası civarında serbest vuruş kazanmasıyla, hınca hınç dolu semt meyhanelerini sessizliğe boğan adamdı.
topun başına geçtiği zaman, kafa kıyaklığından sandalyelerinde yamuk oturanlar kendilerine çeki düzen verirdi. herkes yerlerinde şöyle bir doğrulurdu. garsonlar servise ara verir, ocakçılar televizyona doğru döner, gözlük kullananlar gözlüklerinin camlarını silerdi. meyhaneye bir sessizlik çökerdi. saygı duruşu bir nevi. öyle nadide bir yetenekti sergen.
ekşi sözlük korsana evet deklarasyonu
-
57 yıl önce vefat etmiş reşat nuri güntekin'in çalıkuşu kitabı d&r kitabevi'nde 33 lira. nereye gidiyor lan bu 33 lira?
orhan pamuk'un masumiyet müzesinin ingilizce çevirisi istanbul'da 16 lira (8 dolar) iken, türkçesi 25 lira.
tamam, emek, ekmek önemli kavramlar da, asgari ücretle çalışan insanın emeğinin saati 3 lira mıdır?
sayıştay başkan yardımcısının görevden alınması
-
devran döndüğünde bu ve bunun gibi namuslu insanlara bir vefa borcumuz olacaktır. unutmayalım
babaların yaran icraatları
-
ufakken çok ağlarmışım, hatta çoktan öte hep ağlarmışım. beni susturmak için artık annemde babamda çaresiz kalmış. yok emziği bala batır ağzına ver falan filan ben susmuyormuşum. sonracıma babam o ünlü keşfini yaptı:
b: bak aklıma ne geldi!
a:ne?
b:simdi bi kaba süt koyacaz..
a:ee?
b:sonra bu kabın ağzına emziğin ucunu yapıştırp ucunu delecez!!
a:....
b:böle o* emdikçe ağzına süt gelecek!!
a:....
b:....
a:biberon yani??
b:..!(büyük bir keşif duygusunun ardındaki hüsran...)
demek ben daha erken doğsam biberonun patentini babam alsa şimdi paraya para demezdik..işin diğer bir boyutu demek ki insanlar başları sıkıştığı zaman akılları çalışıyor. bak caponlara atom bombasını yediler* simdi her seyi en ufak en hızlı en teknolojik sekilde yapmak icin kasiyolar (bkz: japon tshirt katlama sanati)
muğla'daki doktorların başka şehre tayin istemesi
-
hangi şehir olursa olsun, memurların ev kiralayamadığı tek bir zaman dilimi hatırlamıyorum. hatta ev/barınma sorunu yaşanan bir dönem hiç hatırlamıyorum. ama son bir senedir, ev sahibi / kiracı kavgaları, ev bulamama sorunları her gün haberlerde var...
heralde orta çağda bile yaşanmamıştır böyle sorunlar. hayır o zaman barınma sorunu yaşayan bir şekilde gidip yokluğun ortasına evini yapıp yaşayabilirdi. şimdi onu da yapamıyorsun.
kanser olmak için yapılması gerekenler
-
türkiye gündemini takip etmek.
arsenik
-
pestisit (böcek ilaçları) üretiminde, cam, fişek ve bazı ilaçların yapımında kullanılan metalik bir elementtir. ayrıca madencilikte, atık yakma işleminde ve tarımda çalışan işçilerde havadaki bol miktardaki arseniğe maruz kalabilirler.
uzun süre solunum yoluyla arseniğe maruz kalan işçilerde kronik akciğer zehirlenmesi görülür. solunum yolu muköz membranlarında ve ciltte pigmentasyon artışı ve siğil benzeri oluşumlar kronik akciğer zehirlenmesinin tipik belirtileridir. ayrıca kronik akciğer maruziyetinde özellikle akciğer kanseri ve deri hemanjiosarkomu sıklığının arttığı gösterilmiştir.
caddebostan sahili
-
bayramın ilk günü yürüyüş yapmak için gittiğim yer. her yerde sandalye kiralayan kekolar, son ses rap şarkısı açıp dinleyen kekolar, ağzıyla içmeyi bilmeyen ve etrafı çöp yığınına çeviren kekolar doluydu. ne kadar iğrenç bir yer olmuş burası yav diyip eve dönerken iki grup birbirine bıçaklarla girdi. gözümün önünde insanlar bıçaklandı yüzlerinde bira şişeleri kırıldı. istanbul'un en nezih semtleri bile esenyurt'a çevrildi. bu ülkenin sonu çok karanlık.