ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
risale-i nur'dan vecizeler
-
teyzesi defterdar olan faytonla damda dolaşır
hababam-ül sınıf | 1974
12 eylül 2021 netflix rezaleti
-
islamcılardan gına gelmesi ... yeter lan , rahat bırakın artık dünyanın yakasını
2015'in ilk bebeği
-
adının meryem azra, hayrünisa ece ya da ümmügülsüm su olmasının hiç bir şey ifade etmez. anneciğinin halinden de anlaşılacağı üzere bir birey olamayacaktır. 2023'te türbana, 2030'da çarşafa girecek, doğru düzgün okutulmayacak, bakan amcasının da istediği gibi annelik kariyerinin önüne başka kariyer almayacaktır. annelik mesleğinin zirvesindeyken, lohusayken bile annesi gibi fotoğraflarda bir karartı olarak yer alacak, suçluymuş gibi başını öne eğip bekleyecektir.
önce babasının, sonra kocasının, ardından da çocuklarının kölesi olup bu dünyadan göçüp gidecektir. zaten devlet de, babası da, görüp yaşayabildiği hayat bundan ibaret olan anası da ondan bunu isteyecektir.
yine de dilediği gibi bir hayat yaşamasını, en önemlisi mutlu olmasını temenni ederim.
4 haziran 2019 gaziantep'teki imamın sözleri
-
ust edit2: imam aciga alinmis.
ust edit: gazinatep valiligi sorusturma baslatmis: https://twitter.com/…tatus/1135841078941224961?s=21
https://twitter.com/…tatus/1135835067228610561?s=21
gazinantep’teki bayram namazinda soylenmis sozlerdir.
“keske kurtulus savasini kaybetseydik, sonra osmanliyi yeniden kurardik” diyen bir adet imam barindiran sozlerdir.
beyimize gore sakarya savaslari, inonu zaferi, afyon vs hepsi yalanmis, iftiraymis.
cemaate tepki vermedi diye kizanlar olabilir ancak, bu densiz herifi ifsa etmek icin ceken ve 80 milyona duyuran arkadasa helal olsun diyorum.
antep ili son 10-15 yillik surede sosyolojik anlamda acik ara en geri giden il oldu. bu konuda zirve sanliurfa’da ancak antep de belediye baskanlari ile olsun, vekilleri ile olsun, imami, suriyelisi ile olsun masallah dedirtiyor.
edit: her konuda ortami costuran cengizem, hic de yakisikli degilim, eksi2017, dinleyin ulan develer, ben de kaan, trollerde aglar, gulsever, gibi yerli ve milli vatanseverleri de bekleriz, fikirleri icin!
edit2: yukaridaki millet sevdalisi arkadaslardan hala bir ses yok??
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ulan karda yürüyeyim diye çıktım 17 tane araba ittim. öldü içimdeki romantik adam :)
yaran diyaloglar
-
100 kişilik bilgisayar mühendisliği sınıfında ana bilgisayar bozulmuştur. yine kendisi de bilgisayar mühendisi olan profesörümüz epey uğraşır, beceremez tabi ki ve bizi dumurlara sürükleten o tarihi cümleyi kurar;
-hademe hüseyini çağırsanıza ya o anlıyordu böyle işlerden.
edit: bu entry instagram hesaplarında çok paylaşıldı. küçük bir dipnot geçeyim, bu hocamız bilkent, odtü, hacettepe gibi üniversitelerde eğitim görmüş bir hocamızdı. ve kendisi son khk'lar ile birlikte artık ihraç edildi. şükür.
avm'deki bir garip video çekme kavgası
-
bir kişinin kendini “polisim hayırdır amuğa goyim?” şeklinde tanıttığı kavgadır. adamın ilk cümlesi buydu.
adı soyadı amuğa goyim galiba. umarım e-devletten isim soyisim değiştirme kolaylığından faydalanır. böyle memuriyet zor.
ak-saray
-
devletin kaynaklarının temelini ne oluşturuyor biliyor musunuz? ülkede fakir zengin tüm vatandaşlardan, hemen hemen her vesileyle (telefon konuşması, ekmek almak vb.) toplanan vergiler.
ne diyordu bu hükümet? kaynaklarımız kısıtlı, devletin malını çarçur edemeyiz, tasarruf etmemiz gerekli demiyor muydu? bu sebeple bir çok kamu kurumunda insanların maaşları donduruldu. hükümet kaynak sağlayabilmek için bir çok önemli kamu kurumunu, kit'leri satışa çıkardı. hatta satmaması gereken şeyleri bile (telekom gibi). gerekçe ne? kaynaklarımız kısıtlı.
bu ülkede hastaların hatta kanser hastalarının bile ilaç masraflarının devlet tarafından karşılanmadığının haberlerini izledik tv'lerde. devlet kendisine düzenli prim ödeyen vergi mükelleflerine üç kuruşluk ilacı bile alırken kurban pazarlığına girmiyor mu? sebebi ne? devletin kaynakları kısıtlı.
ülkemiz gelişmekte olan bir ülke, yani tam anlamıyla müreffeh değil. tam olarak batılı toplumların ulaştığı refah seviyesine ulaşamadık. batılı bir ülkede öğrenciye, hastaya, muhtaç durumda olanlara harcanan para miktarı ülkemizde harcanamıyor. bunun sebebi ne? ülkemizin yeterince zengin olmaması. arkadaşlar ülkenin kaynakları çok kısıtlı.
hükümet zaten kaynak kısıtlılığından bir çok tedbir almadı mı? belli kesimlerden (özellikle ücretlilerden) alması gerekenin çok üzerinde vergi almıyor mu (gelir vergisi + dolaylı vergiler) ? bunun sebebi kaynakların kısıtlı olması.
şimdi tüm bu kısıtlar altında iken ve ülke olarak maddi durumumuz kötü iken hiç de ihtiyaç olmayan böyle şaşaalı bir yapının inşa edilmesi hükümetin ve rte'nin samimiyetine gölge düşürmez mi?
ak-saray'ın yapımı bana aylık geliri 3000 bin tl olan 5 çocuklu orta halli bir ailenin babasının sırf keyif için altındaki kendisine her halükarda yetecek olan arabasını (örneğin linea) satıp yerine yığınla kredi borcuna girerek yepyeni üst orta sınıf bir araba (audi a4 veya passat gibi) almasına benziyor. şimdi babaya böyle bir harcamayı neden yaptığını sorduklarında "aileyi daha iyi temsil etmem lazım, ben bu arabaya binerek ailenin itibarını koruyacağım" derse ne kadar aptalca ve bencilce bir açıklama olduğu anlaşılır. bu adama aklı başında her insan "yahu arkadaş senin daha küçücük bir sürü çocuğun (genç nüfus) var. sen halihazırda bunların eğitim, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını sağlayamıyorsun. bu arabayı alarak onlara harcayabileceğin ve onların hakkı olan büyük bir miktar parayı kendi keyfin dışında hiçbir anlam ifade etmeyen bir şeye yatırmaya hakkın yok". diye sormaz mı?
aklım almıyor vallahi aklım almıyor. bencilliklerini, kıroca-çocukça heveslerini bile ülkeye hizmet diye yutturmaya çalışıyorlar ya bir şey diyemiyorum.
allah aşkına çankaya'nın ne problemi vardı da milyar dolarlık yeri yapma ihtiyacı hissettiler.
bu ülkede kanuna, hukuka, mahkeme kararlarına en çok uyması gereken hükümet değil mi? neden mahkemenin durdurma kararına rağmen hukuk sistemini ayaklar altına alırcasına, göstere göstere mahkeme kararlarına uymadı? başbakanın, hükümetin mahkeme kararlarını uygulamama gibi bir hakkı var mı? yok kesinlikle ama kesinlikle yok. burası bir hukuk ülkesi olsa adamı öttürürlerdi. inşaatın sahibi olan şahıs da çıkıp tv'den çatır çatır özür dilerdi. ama maalsef ne ülkemiz ülke ne de halkımız halk.
not: belki anlatım basitçe ve örnekler biraz aptala anlatır gibi oldu ama kusura bakmayın. aklıma geldiği gibi hışımla yazdım.
edit: muaviye yeni yaptırdığı sarayı nasıl bulduğunu ebu zerr'e sormuş. ebu zerr: eğer kendi paranla yaptırdıysan israf, devletin parasını kullandıysan haramdır demiş. rte çok dindar ya, hep dinden referans alıyor ya burada da muaviyeyi örnek almış anlaşılan.
edit2: imla
20 temmuz 2022 ozan güven magazinci tartışması
-
ahlakı şivesinden belli bir kameramanın yaptığı taciz ve kışkırtma üzerine çıkan tartışmadır.
defcon
-
amerikan ulusunun nefsi müdafasi gerektigi durumlarda içinde bulunulan tehditin seviyesine göre su skala izlenerek defcon alarmi verilir:
defcon 5 normal peacetime readiness
defcon 4 normal, increased intelligence and strengthened security measures
defcon 3 increase in force readiness above normal readiness
defcon 2 further increase in force readiness, but less than maximum readiness
defcon 1 maximum force readiness.
ilk defcon 3 mertebesine küba füze krizi esnasinda american air force geçmistir.
ikinci defcon 3 alarmi 1973 yom kippur savasi sirasinda verilmistir.
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
-
ömrüm çürüdü levent trafiğinde
şimdi yola çıksam, varışım gecenin köründe
zaten geri döneceğim on saat içinde
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
ya da gideyim bari lan
benim evim bağdat caddesinde
ne güzel otobüsümüzdün sen 500t
güzergahının uzunluğu 62 kilometre
oksijensiz solunumu öğrendim senin içinde
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
ya da gideyim bari lan
benim evim bağdat caddesinde