ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iskandinav erkeklerin türk kızlardan güzel olması
-
(bkz: ibneliğe kılıf aramak)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
anne: sadece aptallar kedilerden korkar.
ada (4,5): emin misin?
anne: tabii ki eminim.
ada: sadece aptallar emin olur.
konsolosluk diyalogları
-
- kac ki$i basvuruyorsunuz?
- ben ve alti cocugum
- kocanizin yanina mi?
- evet, beyim orda i$ci
- statusu nedir $u anda
- kebapci
- hayir, yasal statusu ne - vatandasligi mi var, multeci mi, ne?
- kacak
- ne zaman gitti oraya?
- onalti sene oldu
- ne zaman gordunuz kendisini en son?
- gittiginden beri hic gormedim
- haberlestiniz mi peki hic?
- hayir
- orada oldugunu nereden biliyorsunuz o zaman?
- benim butun kardeslerim de orada, onlar soyledi
- bu cocuklarin hepsi de 16 yasindan kucuk. babalari kim?
- ne demek kim - kocam tabii
- nasil oluyor peki han'fendi; kocanizi gormemissiniz 16 senedir?
- ee?
- bu cocuklar nasil oldu?
- ayip oluyor ama
- e bi anlatin o zaman da olmasin
- kocamin cocuklari, ne demek kimin, kocamin elbet
- 16 yildir gorusmediginiz bir adamdan nasil 6 tane 16 yasin altinda cocugunuz var?
- orda kocamin avkatindan mektup var
- alakasi ne bunun simdi?
- bilmiyorum
- anladim...
3 nisan 2020 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı
-
şu an ülke ütopyama çok yakın. 65+ ve 20-'leri görmeyeceğiz.
bütün kariyeri bir kenara bırakıp köye yerleşmek
-
böyle düşünen insanlara gaz vereceğini düşündüğüm bir yazıyı izninizle paylaşmak isterim.
--- spoiler ---
amerikalı bir iş adamı meksika’nın küçük bir kıyı kasabasında iskeleye oturmuş denizi seyretmektedir. bu sırada bir balıkçı teknesi kıyıya yaklaşır. teknenin içinde bir balıkçı ile birkaç tane de ton balığı vardır. amerikalı, balıkların kalitesini övükten sonra bu balıkları tutmanın ne kadar sürdüğünü sorar.
meksikalı “çok az sürdü.” diye yanıtlar.
bunun üzerine amerikalı “o zaman niçin denizde daha uzun kalıp daha fazla balık tutmuyorsun? ” diye sorar. “peki geriye kalan zamanda ne yapıyorsun?” diye sorularını sürdürür.
balıkçı ailesinin ihtiyacı kadar balık tuttuğunu anlatmaya çalışır.
amerikalı sormaya devam eder “peki geriye kalan zamanlarda ne yapıyorsun?”
balıkçı yanıtlar:
-geç yatarım. çocuklarımla oynarım. karım maria ile öğle uykusuna yatarım. her akşam kasabanın merkezine inerim. dostlarımla şarap içerim. biraz gitar çalarım. dolu ve meşgul bir hayatım var bayım.
amerikalı balıkçıyı alaylı bir tavırla süzdükten sonra konuşmaya başlar. ”harvard’dan derecem var. sana yardımda bulunabilirim. bunun için balık tutmaya zaman ayırmalısın. kazandıklarınla daha büyük bir tekne almalısın. bu büyük tekneyle kazanacağın paralarla, daha başka tekneler alabilirsin. böylece bir balıkçı filosu kurabilirsin.”
balıkçının dikkatle dinlediğini gören amerikalı konuşmasını tam gaz sürdürür.
“tuttuğun balıkları bir aracıya satacağına doğrudan onları işleyenlere satarsın. sonunda kendi fabrikanı açarsın sonra da bu küçük kasabadan ayrılır önce mexico city’e ardından los angeles’e oradan da new york’a taşınıp kendine ait bir firma açıp onun başına geçersin.”
balıkçı sorar “peki bayım tüm bunlar ne kadar sürede olur?”
“15 veya 20 yıl.” diye yanıtlar amerikalı.
balıkçı sorar “sonra ne olacak bayım?”
amerikalı gülerek konuşmaya başlar “hikayenin en güzel kısmı da bu ya.” der ve konuşmasını sürdürür “zamanı geldiğinde şirket hisselerini halka satar, milyon dolarların olur. çok zengin olursun.”
balıkçı “sonra ne olacak bayım?” dedikten sonra amerikalı yanıtlar “sonra emekli olursun. geç yatacağın, akşamları bir şarap evinde, dostlarınla şarap yudumlayacağın, gitar çalacağın, küçük bir sahil kasabasına taşınırsın.”
--- spoiler ---
yaran inci sözlük entry'leri
50 cm çaplı ayak bileğine halhal takan plaza kızı
-
yağlı ceylan gibi kaçar
tıka basa çaydan geçer
plaza kızı ayağına takar
halhal.
john oliver'ın ak-saray yorumu
-
cihan reisin üzerinden atıp rte'nin önemli yerlerini ezdiğini daha yeni fark ettiğim video. kafalara "lan yoksa? acaba?" şeklinde sorular getirip cb'nin şuan ki ruh hali, devamlı iktidar olmak istemesi, maskulen ve huysuz tavırları beni garip garip düşündürmüyor değil.
bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan
-
kısmen haklı.
doğru olan şu, bisikletle işe gitmek doğrudan medeniyt değildir.
bisikletle işe gitmek istediğinde sorunsuz bir şekilde "gidebiliyorsan" işte o medeniyettir.
doğa rutkay'dan naci görür'e tepki
-
tipik bir doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar tepkisi.
'anneyiz, nefes alamiyoruz' demis kizimiz.
iste tam olarak bu sebeple zaten korkman lazim adama cemkirmek yerine.