ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
john oliver'ın ak-saray yorumu
-
cihan reisin üzerinden atıp rte'nin önemli yerlerini ezdiğini daha yeni fark ettiğim video. kafalara "lan yoksa? acaba?" şeklinde sorular getirip cb'nin şuan ki ruh hali, devamlı iktidar olmak istemesi, maskulen ve huysuz tavırları beni garip garip düşündürmüyor değil.
orta doğu teknik üniversitesi
-
hazırlıkta okuyoruz. liseden öyle bir ortama geçmişiz ki adapte olmak çok zor. hazırlığın camında bir baktım. isimim yazıyor. matematik bölümünden prof. dr. bilmemkimi görünüz. beni bir ter bastı. ulen koca prof. beni niye çağırsın. lisede müdür yardımcısı çağırdı mı başın belada demektir. dersi mersi unuttum defter kitap falan sınıfta kaldı. koşarak matematiğe gittim. buldum odasını hocanın. öleceğim heyecandan. neden çağırır beni koskoca profesör. hem de matematik profesörü. kapısına geldim kapı açıktı. elinde çay fincanıyla vatandaş kapıya yöneldi "buyrun" dedi. kendimi tanıttım büyük bir heyecanla sesim titreyerek. "hocam ben hazırlıktayım. beni çağırmışsınız." dedim. "estafurullah. çağırmak ne kelime. burası üniversite. kimse kimseyi çağıramaz. ben sizinle görüşmek istedim. hazırlığın sekreterini aradım onlar da ilan asmışlar. konu şu: sizin alacağınız matematik dersi ......" konuştu konuştu ben gerisini dinlemedim.
şimdi bu hocalar bu öğrencilere böyle eğitim veriyorlar. bunu odtüde okumayan bir adam başbakan da olsa anlayamaz bilemez. nerden bilsin.
narkoz sonrası ayılma replikleri
-
bir arkadaşın başından geçen ilginç bir olay. aynen aktarıyorum :
bizim arkadaş ağır bir ameliyat geçirmiştir. yattığı odada annesi ve babası endişe dolu gözlerle oğullarının sağ salim uyanmasını bekliyorlardır. tam narkozun etkisinden çıkacacağı anda doktor (artık oksijen mi, argon mu, metan mı bilmiyorum) bir gaz tüpünün vanasını açmıştır ve oda bembeyaz bir gazla dolmaya başlamıştır. tam bu esnada da anne kişilik, oğlu bu gazdan etkilenmesin diye yatağının düğmesine basmıştır ve yatak yavaş yavaş yükselmeye başlamıştır. işte o anda bizim eleman uyanıyor ve karşısındaki tablo çok acaip geliyor ona :
ağlamaklı* gözlerle izleyen bir anne ve de bir baba, endişeli bir doktor suratı, sağdan soldan odayı sarmış bembeyaz bir bulut kütlesi* ve de vücudu sürekli yükseliyor.
narkozdan çıkmış 3 gramlık beyniyle o anda yıldırım kararı vermiş bizim eleman ve öldüğüne, ruhunun da göğe yükseldiğine kanaat getirmiş. ölmenin verdiği hafif kırgınlık ve kızgınlıktan olacak ki, şunlar dökülüvermiş ağzından :
"ben senin ananı skim emi doktor gibi beceriksiz ipne öldürdün lan benii...!! muhammed* bekle olm yanına geliyorumm...!!!"
generative adversarial networks
-
sözlükte bir yazar sayesinde öğrenmiş olduğum teknoloji. bildiğimiz yapay zeka olayı aslında bu gan teknolojisi.
yeni yüzler yaratmada, pix2pix yani resim dönüşüm işlemlerinde, yeni şarkı yaratmada vs... daha birçok mükemmel şeyde kullanılıyor.
çok süper bir proje için öğrenip projeye implement etmeye çalışıyorum ancak hayvan gibi zor mimarisi var. normalde kendi yazdığım neural network framework'unu kullanacaktım ama yetersiz kaldı. framework olarak tensorflow ve pytorch arasında kaldım. pytorch'un java desteği daha güzel geldi ama tensorflow da mükemmel ötesi bir kütüphane.
yok efendim generator bir veri üretiyor bunu discriminator yakalıyor. efendim bu veri encode edilmiş durumda decode edeceksin. shape zıkkımı zaten çok değişken. hakkında bilimsel entry yazabilecek kadar iyi bilmesem de ezbere rahat bir network geliştirebilirim diye düşünüyorum.
22 şubat 2014 galatasaray beşiktaş maçı
-
lazercinin yaninda bir adet "hd canli" gozlugu takmis amcanin da izledigi mac.
http://i.imgur.com/szkkct9.jpg
20 milyon afgan'ın afganistan'ı terk etmesi
-
prof. dr. nuray ekşi'nin habertürk yayınında yaptığı açıklama
yaz aylarında afganistan'ı terk etmesi beklenen 20 milyon insandan söz ediliyor, izleyecekleri rotayı ve nihai hedeflerini tahmin etmek zor değil. eğer durdurulmazsa türkiye için 15 mayıs 1919 tarihi kadar vahim bir olay olur.
not: themarbler uyardı, geçen yıldan şöyle bir haber var. konuyla ilgilenenler bunun neden yapıldığını az çok tahmin edebilir belki.
fransızca damardan şarkılar
elinden badem çıkaran şeyh
-
tuzlu fıstık ve bira çıkartırsa beni kazanabilecek şeyhtir.
horizontal ile vertical'ı karıştırmak
-
vertical limit filmini dusunun verticalin ne oldugunu hatirlarsiniz
debe editi rica edildi : (bkz: karanliga kufretmek yerine bir mum yakiyoruz)
19 ocak 2021 monster inceliği
-
monster notebook'un, annesinin işten çıkması nedeniyle bilgisayarını iade etmek zorunda kalan gence laptopu bularak tekrar iade etmesi.
ilk twit: https://twitter.com/…tatus/1350902844514205697?s=19
ikinci twit: https://twitter.com/…tatus/1350918883637657607?s=19
ve mutlu son: https://twitter.com/…tatus/1351543166047019008?s=19
tüm bunları yaparken gencin yüzünü göstererek şov yapmayan, bunca sıkıntı içerisinde yüzümüzü bir nebze olsun gülümseten firma yetkililerine de teşekkürler.
bana iyi geliyorsun diyen kız
-
muhtemelen sizi yara bandı olarak kullanan kız.
ben diyeyim de. sonra kafanı nereye vurursan vur.
ama çok güzel laf a.q, bir daha söylense bir daha yerim.
1.75 boyunda cana yakın güzel zeki hamarat kız
-
milletin yine 1-2 yerinden kendiyle özdeşleştirdiği kız. bende hiçbiri tutmadı aga iyi mi. amorti bile yok.
başlı başına "kız" bile tutmuyor sen düşün.
gelen mesajlar üzerine edit: nefes alıyorum evet, ayrıca kadın da değilim.
olm seçim sandığına sokarsınız az sabredin amk.
ilker gümüşoluk
-
11 yaşındaki oğlum çok büyük hayranı, ''anne, ilker'i aç, izleyelim'' der, videolarını izleriz beraber.
gösterisi olduğunu duyar duymaz bilet aldım, gel gör ki, şöyle bir sorun gelişti. oğlum gitmem de gitmem diye tutturdu, niye? ilker de onu görecekmiş, niye 2. sıradan bilet almışım. onunla alay edermiş, rezil olurmuş. (seyrettiği amerikalı stand-up komedyenleri öyle yapıyormuş) 11 yaşında çocuk aklı işte!
oyun günü geldi çattı kara kara ne yapsam diye düşünürken, aklıma birden ilker gümüşoluk'a instagram'dan mesaj yazmak geldi, olur da okurdu belki. çok kısa bir zamanda gördü ve hemen cevap yazdı sağolsun. ''hay allah, ne yapalım'' dedi. dedim bir ses kaydı gönderebilirsiniz. ''kuzey, oyuna gel, bekliyorum seni'' diye ses kaydı gönderdi sağolsun. bizimkinin heyecanını, korkusunu daha da arttırdı gerçi ama çok güzel jestti.
neyse, gittik ve oğlum da ben de çok eğlendik. çıkışta da tam arabaya binmiş dönecekken, instagram'dan gelen mesajını gördüm. ''kuzey isterse fotoğraf çekilebiliriz, kulise gelebilirsiniz'' yazmış. koşa koşa salona döndük tabi. orada da çok kibardı, sağolsun.
o günden beridir, sosyal fobisi ile ilgili sorunlar yaşadığımız oğlum kendi isteğiyle dışarı çıkmaya başladı, kendine güveni arttı. kendisine teşekkürü buradan etmek istedim.
çok teşekkürler.
hoşlanılan kişiyi görmezden gelmek
-
sana ekstra ilgi gostermek istemiyorum. ilgimin fazlasindan ben bile korkuyorum cunki. pesindeki onca milletin icerisinden birisi olmak yerine, zamana birakiyorum kendimi. belki duzelirim simdi bosu bosuna yavsak muamelesi gormeyeyim diye. hem belki ilgilenmiyorsun, ya da ilgileniyorsun da bunu gormek istiyorsun. ama o zaman da o hep bunaldigin topluluk icerisinde yer alacagim bunu unutuyorsun. bekleyelim gorelim, cok da matah degilsin, cok da matah degilim, izninle simdilik seni gormezden geliyorum cunki bu yukarida soylediklerimi kendime yedirmeye calisiyorum.