hesabın var mı? giriş yap

  • büyük hilmi'nin, "2002 yılından bu yana tek bir ölü yatırımım yok benim" diyerek ak parti ve ali ağaoğlu arasındaki ilişkiye sağlam yerleştirdiği dizidir.

    (bkz: cuk)

  • paris'te sıradan bir gece, bir taksinin içindeyiz:

    taksi şoförü: körler genelde siyah gözlük takmazlar mı?
    kör müşteri: öyle mi? bilemem, ben hiç kör görmedim ki!

    night on earth

  • durduk yere sevgilimle aramı açmıştır... rastgele aldığım 1 lt coca cola şişesinin ambalajında eski sevgilimin adı yazıyormuş. hiç dikkat etmedim. açıkçası sikimde de olmaz hani. buzdolabının önünde, bir kola ambalajında kendi adımı arayacak kadar sıkılmadım hayattan henüz... neyse eve gelince film koptu tabi.

    - aşkım bu kolayı yanlış almışsın...
    - light mı istiyordun?
    - hayır, üzerindeki isim yanlış?
    - ne ismi?
    - eski sevgilinin ismi...
    - nerden çıktı şimdi eski sevgilim?
    - sana sormalı, baksana onun ismi olan şişeyi almışsın...
    - kızım sen manyak mısın türkiyede her üç kızdan birinin adı gizem. elime yakın olanı aldım. denk gelmiş işte...
    - ben içmem bunu.
    - iyi içme ben içerim.
    - içersin tabi...
    - la havle.

    bir de ismin altında daha küçük puntolarla " ile paylaşmak için" ibaresi eklemişler... ya neyse bişey demiyorum...

  • dincinin şunlardan birini söylemesiyle noktalanacaktır:

    - neyse kardeş, sen komple kapatmışın zaten kalbini. sana anlatacak bir şey yok, allah ıslah etsin.
    - neyse kardeş, allah seni de böyle yaratmış demek ki. ölmeden önce imana gelmeyi nasip etsin inşallah.
    - senin ananı avradını s*kerim oros*u çocuğu! inanmıyorsan da saygı duyacaksın şerefsiz!

  • metroda bir anne ve 6-7 yaşlarındaki oğlu arasında geçen diyalog:
    o: anne 4. elemente mi geldik?
    a: hayır oğlum 4. levent o.

  • "bentley içinde simit" ve "ferrari içinde nargile" fotoğrafları ile türk zengini'ni özetleyen fotoğraflardır.

  • toplumsal baskıdan payını almış bir arkadaştır.

    bunlar birey olamazlar; çünkü birey olursa kendi kararlarını vermek zorunda kalır ve ne yapacağını şaşırır. ailesinin, karısının, akrabalarının ona söylediği şey "bak artık evlendin, koca adam oldun. biraz ağırbaşlı ol. bekar arkadaşın seni evinden uzaklaştırır. onlarla görüşmesen daha iyi olur." tarzı şeylerdir. o da bunlara kulak verip doğrusunun bu olduğuna kendini iknâ ederek yaşantısına devam eder.

    bir de bunlar çoğalırlar. sosyalleşmeleri de yine kendi aralarındadır. bekar olan genç akrabaya da baskı yaparlar şaka yollu "hadi artık senin de yaşın geliyor, yok mu birileri?" gibi sorularla genci daha da bunaltırlar. yani, mahvolmuş yaşamlarının girdabına başkalarını da çekmek isterler. böyle insanlarla arkadaşlık yapmak ve bir süre sonra o kişinin birey olmadığını görmek her ne kadar üzücü olsa da herkes kendi hayatını nasıl yaşayacağı tercihinde özgürdür.

    bunca zaman yardım istemesine ve yıllarca anlatmanıza rağmen sizi dinlemeyip baskıcı düşünceye teslim olmasıyla daha iyi tanıyabiliyorsunuz insanları. bir şey kaybetmediniz merak etmeyin.

  • babamı da kaybettiğimiz oyun. koskoca beyin cerrahı adam. arabaya biniyoruz "pokestop varsa söyle sağa çekicem" diyo. geçen gün yazlığa gittiler, gece on bir gibi "napıyosunuz?" diye aradım "iyi altı kişi çıktık sahilde pokemon topluyoruz" diyo. bak altı kişi. yaş ortalaması 50 falan bu arada. sözde biz oynuyoruz diye ne olduğunu anlamak için indirdi benim levelı falan geçmiş şu an. dışarı bi çıkıyo bi daha görebilene aşkolsun. akşam yiyecek bi şeyler almaya diye çıktı bir saatten fazla bekledik. pokemon iyi pokemon güzel de evde çocuklar aç.