hesabın var mı? giriş yap

  • dünya üzerinde yayınlanmış en iyi 5-10 albümden birisi de budur. gerekli imkan ve tesisler bana sağlanabilirse bunu bütün insanlığa kanıtlayabilirim.

    öyle ki, evren üzerindeki en iyi açılış şarkısı olan my foolish heart'ı ömrümün sonuna kadar dinleyeceğime yeminler edebilirim.

  • felsefi sözlerine taptığım amcalardandır kendileri:

    mantıklı bir insan kendini dünyaya uydurur. mantıksız bir insan ise, dünyayı kendine uydurma konusunda ısrar eder. dolayısıyla, tüm gelişmeler mantıksız insanlardan çıkar

  • link
    satır başları:
    *kaftancıoğlu'nun bugün yaptığı açıklamaya cevaben: "81 il başkanının aynı fikirde olduğunu düşünmüyorum. açıklama dört il başkanına ait"

    *muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik.

    *vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. iktidar değiştirecek bir güven ve umut yaratamadık.

    *çaresizlik ve ümitsizlik türkiye'yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklüyor. dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz.

    *muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar iktidarların merhametine terk edilir. toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor. bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentisini karşılayabiliriz ne de bulunduğumuz mevzileri koruyabiliriz.

    *bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmemiz en acil ve en hayati ihtiyaçtır. sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez.

    *değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır.

    *değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz.

  • az once genc bir arkadasimiz yazmis:

    "hiçbir korku filmi insana babanin 36 cevapsiz çagrisi kadar korku veremez"

  • mantıku't-tayr'dan "kadın ile erkeğin destanı" gelsin o zaman :

    1.bir erkek bir kadın seviyordu ve onu görmek için çok aceleci davranıyordu.
    2.kadının,duvarları yeşil renkli ve temeli sağlam olan evi dicle'nin karşı kıyısında idi.
    3.erkeğin,altın işlemeli, bahçeli ve çatısı lâle bahçesi gibi olan evi ise dicle'nin beri kıyısında idi.
    4.erkek, ırmağın beri kıyısında kaldıysa da kadının aşkı, onun aklını başından almış idi.
    5.erkeğin gönlü,aşk hevesine kapıldıkça dicle'ye girip karşı kıyıya geçerdi.
    6.kadına der ki "bugün gözünde bir leke gördüm.bu leke dün gözünde yoktu."
    7.kadın der ki "artık geçmek için dicle'ye girme ve ömrünün boynunu vurma!."
    8.erkek der ki "ben on senedir bu ırmağı geçiyorum ve dicle'yi bir damla su gibi içiyorum."
    9.ben bir manda gibi her gün suya giriyorken, şimdi neden " artık girme" diyorsun?
    10.kadın dedi ki "ey canım,bu leke benim gözümde on senedir mevcut."
    11.dicle'ye hiç çekinmeden giren ve baktığında, gözümdeki lekeyi görmeyen , aşk idi.
    12.mâdem aşkın bitti, dicle'ye bir adım atarsan boğuluverirsin.
    13.o adam bu sırrı kavrayamadı ve ırmağa girip boğuldu.
    14.insan aşk evine aklı ile girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez.

  • 2004 yılından beri bu sözlükte yazıyorum. "sözlüğün kalitesi düştü" yorumları zaman zaman yapılsa da, şimdiye kadar, 12 yıllık süreçte, her dönemde sözlükte kaliteli ve değer katan yazarlar oluğu için bu serzenişlere çok katılmamıştım ve ekşi sözlük'ün kalitesi bozuluyor minvalinde hiç entry girmemiştim. buna gerek görmemiştim.

    yapılan yönetim değişikliğinden sonra sözlükte bir yaklaşım değişimi olduğunu çok rahat hissedebiliyorum. milliyet.com.tr gazeteciliği kafası, yani, daha çok tıklanma, daha çok reklam, daha çok para, para, para, anlayışı çok net şekilde kendini hissettiriyor artık. mesela bu sabah gördüğüm şu şekilde bir sayfayı eski anlayışta sözlükte göremezdiniz:

    http://s12.postimg.org/sgnn5pc0d/21_1.jpg

    eşşek kadar reklam banner'ını oraya koymaya utanırdı eskiden sözlük yönetimi. içeriğin öne çıktığı, para kazanmanın ikinci planda olduğu nispeten iyi günlerdi.

    ya da ne bileyim, 59 saniyelik kıçı kırık bir video için önce anket doldurtulup, sonra da 15 sn'lik reklam izletmezdi kimse size. (videoların asıl kaynaklarından (ç)alıntı olması ayrı bir konu.) eskiden mobileden siteye girdiğinizde tüm ekranı kaplayan banner'larla karşılaşmazdınız mesela. mobil olmayan sitede bile şimdiki mobil siteden daha rahat gezinirdiniz reklam olmadığı için.

    bu da mobilin şu anki hali. s1lth0uette almış ekran görüntüsünü sağ olsun:

    http://i.hizliresim.com/yodjp0.png

    gerçekten anlamıyorum bu davranışı. sözlük sayesinde para kazanmanın binlerce yolu varken neden eşşek kadar banner'ı sayfaya koymuş olabilirler diye düşünüyorum. en kolayı, en az zeka ve emek gerektireni bu olduğu için olabilir mi? yani, mesela ted benzeri ücretli seminerler düzenlenmesi ve sözlükteki ünlü yazarların konuşturulması gibi şeyler. ama tabii düşünmek ve sıkı çalışmak lazım bunun gibi fikirlerin olgunlaşıp uygulanabilmesi için.

    bir örnek daha... eskiden sağ üst tarafta "araştır" diye bir buton vardı. başlıkta geçen ifadeyi google, wikipedia vs. gibi sitelerde kolayca aramanızı sağlardı. çünkü, önemli olan bilgiye hızlı ulaşmaktı değil mi? önce araştır özelliği sadece google'da aramayı sağlayan basit bir buton haline getirildi. 2015 sonlarında ise o google'da arayan buton da pat diye kaldırıldı. maksat: "kullanıcı sözlükten hiç ayrılmasın. google'a, wikipedia'ya falan kaçmasın. kaçacağı varsa da bunu biz kolaylaştırmayalım. hit sayımız artsın. gelsin reklamlar, paracıklar."

    sözlükte yer alan ve değeri paha biçilemeyecek içeriğin kullanıcıları irrite etmeden maddi değere çevrilmesi için binlerce yol varken en kolayını, en az zeka isteyenini seçip eşşek kadar banner'ı oraya koyma eşşekliği de ancak bizim şark kurnazı ortadoğu kafamıza yakışırdı zaten.

    neyse, özetle, dürüm bu.

    edit: adblock'u tabii ki biliyorum. silahının olması ve soyguncudan kendini koruyabiliyor olman önemli değil. soyguncunun var olması problem. (bkz: teşbihte hata olmaz)

    edit 2: adblock ve türevlerinin mobilde kullanımının kastırdığını söyleyen arkadaşlar oldu. ben hiç denemedim bile.

  • bilindiği gibi, 2020 nobel fizik ödülü roger penrose, reinhard genzel ve andrea ghez'a verildi. ödülü sırasıyla 1/2, 1/4 ve 1/4 şeklinde paylaştılar.

    özellikle, zihnin gölgeleri (shadows of the mind) gibi muhteşem bir esere imza atan ve 1988'de hawking ile birlikte aldıkları wolf prize in physics'in de sahibi, zamanın ve uzayın doğası kitabıyla da bilinen roger penrose 'a büyük ilgim olması dolasıyla ayrıntılara girme gereği duyuyorum. hawking, yaşadığı süre boyunca nobel fizik ödülü alamasa da, penrose sonunda bu ödülün sahibi oldu. bunun yanında penrose için sanki biraz erken verimiş bir ödül. adam bildiğin 90 yaşına geldi.

    kara deliklerin oluşumlarının, einstein'ın genel görelilik teorisinin aslında sağlam bir öngörüsü olduğuna yönelik keşifinden ötürü, roger penrose ödülün yarısını aldı. kısaca, roger penrose, genel görelilik teorisinin sonuçlarının doğrudan kara deliklerin oluşumunun kaçınılmaz nedeni olabileceğini gösterdi. özetle, penrose’un tekillik teorisi (penrose–hawking singularity theorems) keşfi, kara deliklerin, genel görelilik teorisinin oldukça net bir sonucu olduğunu gösterdi.

    (https://en.m.wikipedia.org/…ng_singularity_theorems)

    ödülün kalan kısmı ise reinhard genzel ve andrea ghez'e verildi. bunlar da samanyolu'nun merkezinde süper kütleli bir cismi keşfetmelerinden ötürü ödüle layık oldular. reinhard genzel ve andrea ghez, gökadamızın merkezindeki yıldızların yörüngelerini görünmez ve son derece ağır bir nesnenin yönettiğini keşfettiler. bunun şu an bilinen tek açıklaması ise, bu nesnenin süper kütleli bir kara delik olması gerektiği.

    gelelim tekrardan penrose’a.

    roger penrose, kara deliklerin albert einstein'ın genel görelilik teorisinin doğrudan bir sonucu olduğunu kanıtlamak için ustaca matematiksel yöntemler kullandı. normalde einstein’ın kendi teorisi olan genel görelilik denklemlerinin genel çözümleri, karadeliklerin kaçınılmaz varlığını matematiksel olarak ortaya koyuyor. ancak buna rağmen einstein, içlerine düşen her şeyi yutan bu süper ağır canavarlara yani karadeliklerin gerçekten var olduğuna inanmamıştır.

    1965'te, einstein'ın ölümünden on yıl sonra roger penrose, kara deliklerin gerçekten oluşabileceğini teorik olarak kanıtladı ve onları ayrıntılı olarak tanımladı. bu arada, bu çığır açan makalesi, einstein'dan bu yana genel görelilik teorisine hâlâ en önemli katkı olarak kabul ediliyor.

    kara deliklerin doğru koşullar altında oluşup oluşmayacağı roger penrose'u şaşırtan bir soruydu. sorunun cevabı, kendisinin daha sonra hatırladığı üzere, 1964 sonbaharında, penrose'un birkbeck, university of london'da matematik profesörü olduğu sırada, londra'da bir meslektaşıyla yaptığı yürüyüş sırasında ortaya çıktı. bu yürüyüş esnasında ara bir sokakta gezinirlerken, penrose'un aklına bir fikir geldi. sıkışmış yüzeyler (trapped surfaces) adını verdiği bu fikir aslında, bir kara deliği tanımlamak için çok önemli bir matematiksel araçtı. bu sıkışmış yüzeyleri kullanarak penrose, bir kara deliğin her zaman bir tekilliği, yani uzay-zaman eğriliğinin sonsuz olduğu bir sınırın varlığını gizlediğini ortaya çıkardı. bu yüzeyler, penrose’un tekillik teoremi ispat etmesinde merkezi bir kavram haline geldi. onun inşa ettiği topolojik yöntemler, evrenimizin incelenmesinde artık paha biçilmez araçlardır.

    reinhard genzel ve andrea ghez de 1990'ların başından beri galaksimizin merkezindeki “sagittarius a” adlı bir bölgeye odaklandı. onların kurdukları 2 ayrı ekip, samanyolu'nun ortasında yer alan parlak yıldızların yörüngelerini artan hassasiyetle haritalandırdı. bu yıldızları çeken ve baş döndürücü hızlarda dönmelerine yol açan son derece ağır bir nesnenin varolması gerektiği, onların ölçümleri ile ortaya çıktı. yani resmen güneş sistemimizden daha büyük olmayan bir bölgede yaklaşık dört milyon güneş kütlesine eşdeğer bir kütle yoğunlaşmış durumda.

    normalde andrea ghez, ocak 2020’de sagittarius a’nin etrafında dönen 4 adet “g nesnesi" ni ortaya çıkaran bilim insanlarından. daha önceden bunlardan 2 tane olduğu biliniyordu. nature ’daki asıl makale:

    https://www.nature.com/articles/s41586-019-1883-y

    bu g nesneleri (g-objects) garip davranışlar sergileyen nesneler. nşa’da çok yoğun ve kompakt yapıda olmalarına karşın, karadeliğe yaklaştıklarında esneyip, uzuyorlar.

    kısacası, genzel ve ghez, dünya atmosferinin neden olduğu bozulmaları telafi etmek için yeni teknikler geliştirdiler, özgün araçlar inşa ettiler ve uzun vadeli çalışmaları, samanyolu'nun merkezinde süper kütleli bir kara deliğin varolması gerektiğinin belki de en ikna edici kanıtını ortaya koymuş oldu.

    resmî sitedeki orijinal metinler:

    https://www.nobelprize.org/…ed-physicsprize2020.pdf ve https://www.nobelprize.org/…ar-physicsprize2020.pdf

    ilgililere görseller:

    https://www.nobelprize.org/…hy-en-cross-section.pdf

    https://www.nobelprize.org/…g3-phy-en-milky-way.pdf

    https://www.nobelprize.org/…hy-en-stars-closest.pdf

  • türkiye'nin sorunu tam da bu işte. tam bir şey yaparsın iyi kötü büyük küçük önemli değil. hemen biri damlar 1 milyon da para mı yeaaaa diye heves kırmaya çalışır. başkasının üzüntüsüyle mutlu olan bir milletiz ne yazık ki.