hesabın var mı? giriş yap

  • doğum günü şerefine bir anısını anlatmak istiyorum.

    bizim sofa içmiş ankara'da arkadaşlarıyla bir gece. hesabı ödemişler, yeni mekanlara sekecekler, çıkarken biraz geride kalmış bu. arkadan çıkmış, bakmış arkadaşlarının hepsi az ötede bi dolmuşun başında dikiliyor. bizim sarhoş çözmüş hemen olayı, arkadaşları dolmuşu durdurmuş bunu bekliyorlar diye koşmuş dolmuşa, bakmış ön taraf boş, atlamış şöförün yanına ve "kızılay'dan geçiyor mu?" diye sormuş. adam buna bakmış bakmış "abla, bu köfte ekmek arabası yalnız" demiş. bi inmiş aşağıya arkadaşları köfte ekmek yiyor arabanın başında. "arabanın lastikleri bile yoktu lan, takozun üstünde duruyordu" diyor.

  • insanı kısa sürede şekle sokan diyet. ara öğünleri atlamıyoruz ki vücut dürümsüz kalmasın.

    sabah: bir kibrit kutusu dürüm, çay, lifli dürüm.

    ara öğün: bir kase dürüm, soda.

    öğle yemeği: bir tabak dürüm, yanına bir kase dürüm.

    ara öğün: bir avuç dürüm.

    akşam: dürüm+ayran.

    ekleme: bu entry kanzuk'un kilosu üzerine espri yapmak amaçlı yazılmamıştır. olayın çıkış noktası tamamen her gördüğümde güldüğüm şu görseldir. bu entry'i de kendisinin hoşgörülü bir insan olduğunu düşündüğüm için yazdım. olmasaydı çoktan uçmuştum zaten.

  • kesinlikle altına imzamı atacağım önerme.

    " cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir..."

    ha sen başka bir şey mi kastettiydin bacım?

    edit: başlık başa kalmış ya da ilk entry sahibini engellemişim. ikisi de ihtimal dahilinde.

  • milattan önce 98 yılında romalı bir hukukçu aşağıdaki kuralı koymuş :

    “aynı kanun tasarısında birbiriyle yakın ilişkisi olmayan konuların yer alması yasak edilmiştir. bu şekilde, halkın kabul edeceğine inanılan teklifler, tek başına oylanırsa reddedileceği kesin olan tekliflerle beraber aynı kanun tasarısında yer alamaz."

  • öncelikle aramaya inandığımı ancak bulamadığımı belirtmek isterim. ikinci olarak karakter sınırlaması nedeniyle başlık biraz malca oldu, evet.

    bu da yeni bir moda. yeni doğan bebeğinin fotoğrafını sosyal medyaya koyanlar -sanırım- nazar değmesin diye bebeği yüzüne gülen bebek vb. smiley koyuyorlar. yavrum siz mal mısınız?

  • retrospektif baktığımda kariyeri film senaryosuna en uygun basketbolcu olduğunu görüyorum.

    ufak bir kasabada doğup keşfedil. lige yabancıların küçümsendiği yıllarda gir. kariyerinin başında bocala. çalış, çalış, çalış.

    allstar olarak kendini kanıtla. oynadığın en yetenekli ve en yakın arkadaşın takımdan ayrılsın. çalış, çalış, çalış.

    süperstar olarak kendini kanıtla. nba finaline çık, 2-0 önde ve 3.maçta da farklı öndeyken nba tarihinde görülmediği kadar çok serbest atış düdüğü çalınmaya başlansın. dramatik şekilde seriyi kaybet. çalış, çalış, çalış.

    mvp olarak kendini kanıtla. normal sezonu açık ara önde ve favori bitir ama ilk turda elen. çalış, çalış, çalış.

    zirve dönemin geçiyor derlerken yine kariyerinin sonuna gelip şampiyonluk kazanamamış önemli oyuncuların bir araya geldiği kadroya lider ol. takımın en skorer ikinci oyuncusu sakatlanıp sezonu kapasın. kimse şans vermezken playoff'ta son şampiyon lakers'ı süpür, geleceğin üç mvp'sini barındıran thunder'ı ez, finalde rakip daha önce finalde karşılaşıp yenildiğin bu sefer üç hall of fame oyuncuya sahip daha güçlü bir heat olsun. hasta ol, serinin büyük kısmını 39 derece ateşle oyna. geriye düş, geriden gelip şampiyonluk kazan.

    bayrak adam olarak kariyerinin başından sonuna takım değiştirme. lige girdiğinde dalga geçilen takımını saygın bir takım halinde bırak. başlattığın uzun şutör akımıyla oyunun oynanışını değiştir. en çok sayı atanlar listesine tepeden gir. hall of fame seçil. forman emekli edilsin. heykelin salonun önüne dikilsin. ismin şehirde bir caddeye verilsin. pozisyonunda tarihin en iyisi olarak anıl.

    ne hayat ama!

  • son yıllarda nitelikli kahve sektörünü ele geçirmiş adeta bir gece khksı ile yönetime el koymuş bir tür darbeci fermentasyon yöntemidir.

    kahve kirazlardan ayrılır yıkama tanklarına ya da yataklara serilip güneşte kurutulur ya hani ha işte bu işlemde kahveler toplandıktan sonra kirazları ile birlikte oksijen seviyesi minimuma indirilmiş kapalı tanklar içine konur ve bildiğiniz nasıl turşu yapıyorsunuz evde onun gibi fermentasyona tabi tutulur. islem esnasında kahve kirazı ve oksijenden büyük oranda arındırılmış tank içinde doğal bakteriler ürer.

    bu fermentasyon süresi 10 saati de bulabilir 100 saati de tamamen çiftçinin ne kadar deneysel yaklaştığı ile ilgilidir. yıkanmış ve güneşte yataklara serilip kurutulan kahve işleme metodundan farklı olduğu için tatsal farklılıkları da acemi bir kahve içicisi tarafından kolaylıkla algılanabilir.

    çünkü bu yöntem sonrasında ortaya çıkan yüksek laktik ve malik asitler algılanmayacak seviyede değildir. hepsi bir kenara eğer fermentasyonun boku çıkmışsa kusuruma bakmayın böyle yazıyorum siz baya baya sirkemsi çürük meyve tatları alırsınız.

    peki kim kahvesinden lezzetli şeftali,erik ya da ananas tadı almak varken keskin sirke tadı ile karışık çürük vişne tadı almak ister? lezzet algısı oturmuş kimsenin isteyeceğini sanmıyorum.

    ama bir kere bu bir trend haline geldiği için hemen hemen tüm kavurucular bu anaerobik işlem kahveleri seçkileri içine koyarlar ve bu çoğu başarısız kahveler için yüksek fiyat talebinde bulunurlar. tırnak içinde "özel seçki kahve" olarak da satarlar.

    dünyanın bütün kahve üreticileri birleşin! ve artık bu saçmalığa son verin.

  • üst edit: bunun adı cinayet değildir de nedir? ismail saymazın okuduğu sayıştay raporunu sonuna kadar izlemenizi tavsiye ederim.

    doğma büyüme amasralıyım ve o madende 5 yıl çalıştım. bana göre olmadığını anladığım gün istifamı verip, mutlu olacağım ve iyi para kazanacağım bir şehire doğru yola çıktım. çünkü ülkemiz teknolojisinde orada çalışmak akıl kârı değil. çalışanların tamamı başka şansı olmayan insanlar. benim şansım vardı ve bunu kullandım.

    şu an içeride olan arkadaşlarım var. haber almaya çalışıyorum. patlama benim çalıştığım kot olan -300'de olmuş. trafo patlaması böyle bir şeye sebep olmaz onu söyleyeyim size. trafo ana geleride havalandırmanın maksimum olduğu yerlerde konumlandırılır. patlama riski olan tek şey ayak ve baca girişlerinde bulunan yol vericiler fakat onlar da anti-grizu özellikli olduğundan herhangi bir tehlike arz etmezler. grizu denen şey metan gazının %2 üstünde olduğu yerlerde tehlike arz eder. trafo ve yol vericiler metan gazı %1'e ulaştığında otomatik olarak güç keserler. %1.5 olduğunda ocak terkedilir. şayet patlamanın adı grizu ise yine de bir nebze sevindirici olur lakin grizu eğer kömür tozu patlamasına sebep olduysa durum çok kötü olur. duruma göre editlerim. dualarınızı esirgemeyin lütfen.

    alt edit: 3 arkadaşım öldü. 3'ü de evli ve çocuklu babalar. hatta biriyle lise sonuna kadar can ciğer arkadaştık, eşi de benim ilkokul ortaokul ve lise arkadaşım. ihmaller evlatları babasız bıraktı... söyleyecek başka tek kelimem yok.

  • hikayeye göre bi savaş esnasında, savaş pilotlarından birinin uçaanda atıcak mermi,bomba falan kalmıyo aşaada da düşman cephaneliği var, naapsam da şunu havaya uçursam diye düşünürken ,yakıyo zipposunu, cephaneliğin üstünden geçerken camdan aşaa atıyo... patlamıyo cepanelik tabi haha