hesabın var mı? giriş yap

  • üniversiteyi kazanarak anadolu'daki orta ölçekli bir şehirden istanbul'a okumaya gelmiştir. muhtemelen öğrenci yurdunda ya da birkaç arkadaşıyla öğrenci evinde kalmaktadır. çok büyük ihtimalle bir devlet üniversitesinde sözel / eşit ağırlıklı bir bölümde okuyor. twitter'ı ve facebook'u aktif olarak kullanıyor. twitter'da yaklaşık 150-300 arası takipçisi mevcut. gezi parkı eylemlerini destekledi ama sonlara doğru biraz bozduğunu ve eylemlerin bazı marjinal grupların eline geçtiğini düşünüyor. sporla ilgilenmiyor. tumblr veya bir başka blog hesabı var ama aktif kullanmıyor. last.fm'e üye. erasmus'a gitti ya da gidecek. avrupa'da en sevdiği şehirler amsterdam, barcelona ve prag. sigara içmiyor ama alkolü seviyeli kullanıyor.

  • 2018 türkiye’sinde hala alaattin çakıcı, sedat peker gibi isimlerin konuşulmasında emeği geçen herkesin allah belasını versin.

  • motoru mu durdurdu?

    hani sadece optiği yabancıydı onu da biz üretebiliyorduk. kaldı ki o parça da en önemli parçalardanmış da neyse ...

    şimdi motor da başkasından çıktı. hayırlı olsun damat prcileri nerede acep?

    edit: türkiye maşallah her şeyi üretebiliyor ama hep yurt dışından almayı tercih ediyor.

    tabi lan manyak mısın tabi ki böyle.

  • celal şengör'ü şu rezil durumda bile savunabilenler var ya nasıl bu kadar mal olunabilir merak ediyorum gerçekten.

  • sabah evde cm ( championship manager ) oynarken bırakılan arkadasın , ertesi gün eve gelindiğinde aynı sandalye de cm oynarken bulunması , arkadasın "oğlum bak ronaldinho yu figo yu aldım diye sevinmesi" ancak sınavını kaçırdıgını öğrenmesi ile üzülmesi ,yine de " zaten calışmadıydım stavridis i alıyorum hacı" söylemiyle oyununa devam etmesi.

    (ps: söz konusu arkadas 48 saat ara vermeden cm oynamış kendi çapında bir rekora imza atmıştır)

  • olması gerekendir. benim paramla bana hakaret edip beni yok sayacak bir sistemin benle alakası olamaz. kendileri çalsın oynasın, namaz kılmayı bilen herkes namaz kıldırabilir.

    edit: imla

  • bekarlık videosunun son sahnesinde geçen " ya ben size bir şey itiraf edeyim; ben aslında öyle bir adam değilim. yani ben 3 dil biliyorum, onlarca ülke gezdim, iki tane üniversite bitirdim, bazen böyle gece bakıyorum attığım storylere, kendimden tiksiniyorum. ben de biliyorum kadınlara öyle davranılmayacağını, ben de biliyorum öyle kaba olunmayacağını ama yapacak bir şey yok. mecburen ben bunu yapıyorum çünkü bizim türk kızları barzo seviyor." kısmına bayıldım, maalesef.
    youtube link

  • bir ağacın yaşıdır.

    nasıl hesaplandığı konusuna gelince. bir ara trt belgesel'de izlemiştim. bir ladin ağacının yaşını hesaplamışlardı. önce şu bilgiyi vereyim; ağaçlar her yıl gövdesine yeni bir halka ekliyor. (dış kabuk ile son halka arasına) bu halka sayısı da ağacın yaşını belirtiyor. örneğin; halka sayısı 80 ise ağacın yaşı da 80. her ağaç için geçerli olmasa da gövdesi büyüyen ağaç türlerinin yaşı halka sayısı sayılarak hesaplanıyor.

    halka sayısını nasıl saydıklarına gelince. kullandıkları bir alet var. aleti ağacın gövdesine kadar sokup gövdenin ortasından dışına kadar çubuk şeklinde bir parça çıkarıyorlar. o parçadaki halkaları sayıyorlar. sonra deldikleri yeri çamurla kapadılar falan... gövdesine her yıl birden fazla halka ekleyen ağaçlar da var. ağacın cinsine göre değişiyor. hesaplama yöntemi aynı. hatta halkaların genişliği darlığına göre geçirdiği mevsimsel süreç bile gözlemlenebiliyor.

    edit:
    https://twitter.com/…973/status/1347953818651275272

  • çok sevdiğim bir sahaf abimin dükkanındayız, içeriye bir adam girdi, belli ki kitapların dünyasına uzak birisi.

    adam: sizde ne tarz kitaplar var?
    sahaf: (raflara bakarak) bu tarz kitaplar var.

  • 1 dakika bile düşünmeden satardım. dünyaya bir daha mı geleceğim. seçme şansım olmadığı bir ülkede doğdum. satıştan gelen parayla almanya’ya gider coğrafi kaderimi değiştirirdim.