hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    nihal (tekneden denize bakarak) : şimdi bu sakinliği bırak bir sürü işle uğraş.

    --- spoiler ---

    lan kızım sanki uğraştığın bi iş varmış gibi.össye bile tam girmedin lan.üniversite stresin bile olmadı.ekmek elden su gölden yaşıyosun.ulan sevgili bulmak için bile çabalamadın aynı evde yaşadığın herifle evleniyosun.ne işi çok pardon?

  • kendi ellerinle çektiğin bir kağnının yol tutuşunu ve hakimiyetini veremiyor kesinlikle. fabrikanın sana biçtiği vites oranlarıyla ömür mü geçer? şöyle ayağını çamura saplayıp araya şanzımandı motordu sokmadan tekerin devrini kendi kas gücünle ayarlamak varken. terlemeden araba kullanmak da neyin nesi? kollarında damar çıkana kadar asılmak, kendini gerçek erkek gibi hissetmek varken parmak uçlarıyla vites başını avuçlamak da ne? o arabayla 10km gittikten sonra aldığın hazzı, içine çektiğin temiz havayı hangi düz vites verebilir?

  • bence dolar, zarar, kredi falan hikaye. malum şahıs bu ülkeden nefret ediyor. midesi bulanıyor. tek sevdiği içinden geldiği arap milliyetçiliği. vatanı son taşınmazına kadar arap ülkelerine peşkeş çekmek için elinden geleni yapıyor. çünklü iğreniyor türkiye isminden, türk isminden. arap kardeşleri için her şeyi yapar.

  • bo$u bo$una ve körü körüne, sadece diploma için okumak. i$sizlik savunulacak bir olay değildir, ya da altına girilecek bir olay değildir. ben henüz öğrenciysem ve 2. sınıfta okuyorsam ve her yaz minimum aylık 1000 tl olmak üzere kendime i$ bulabiliyorsam, bu benim kendime yaptığım yatırımın meyvesini topluyorum demektir. üniversiteden mezun olmakta bi$ey yoktur. önemli olan üniversiteye girdiğin zaman ile çıktığın zaman arasında, kendine diplomadan ba$ka neler katabildiğindir. efendim gitmi$sen sempozyumlara, eğitimlere, kabartmı$san cv'ni, insanlar sana bakınca, mezun ama i$siz demek yerine, okulu uzattı ama çocuk bi yandan da çalı$tı diye söz ediyorsa bilin ki siz kefeni yırtmı$sınızdır. yoksa türkiye gibi 80 milyonluk bir ülkede i$sizlik diye bir olayın ba$göstermesinin ne kadar muhtemel olmadığı da a$inadır.

    diğer bir hususta, i$sizliğin sebebi olarak değinebileceğimiz, maa$ beğenmeme. lan oğlum, madem kriz var diyosun, açım diyosun, ekmek yiyemiyoz ak$am diosun, ne diye sana aylık 650 tl veren adamın yanında çalı$mıyosun? üniversite mezunsun diye mi? afedersin ama bu $ekilde bir zihniyetle devam edersen hayatına, o diploma zamanla dolabının içinde bir anı olarak yer bulacaktır. i$levsiz ve sadece sorana göstermek için. günümüzde üniversiteden mezun olup ta fahi$ ücretlerle çalı$ma hayatına ba$amak, takdir edersiniz ki, ütopik olacaktır. bunları kapitalizm mapitalizm muhabbetine girip detaylı anlatmaya gerek yok kanımca. onun için sevgili mezun arkada$lar, sadece $unu dü$ünmelisinizi. ne kadar maa$a çalı$mak istiyorsunuz? bu soruyu bi kendi kendinize cevpalayın, sonra da biraz oturup dü$ünün, örneğin aylık 5000 tl'ye çalı$mak istiyorum, 4 sene okul okudum, ingilizce biliyorum diyeceksiniz. çok güzel diyeceğim sizlere. eğer bir $irket size 5000 tl maa$ veriyorsa, bilin ki aylık sizin $irket kar'ına etkiniz minimum 7000 tl olmalıdır ki, mutual bir mutluluk ve huzur sağlanabilsin. sadece mezun olmayla bu i$ler oluyo mu? tabi ki olmuyo. onun için gençler ve kendini gençliğe hazırlayan arkada$lar, size tavsiyem $udur ki, kendinize bir$ey katmadığınız günleri ya$anmı$ olarak saymayınız.(bkz: papillon)

  • gnocchetti yada tortelliniyle karıştırılmaması gerekendir zira arada dağlar kadar fark vardır. efenim lastik gibi oldu, geviş getire getire öğütemedik, dişime yapıştı, yutarken boğuldum tarzı sorunlar yaşadıysanız muhtemelen yaptığınız şey gnocchi değil hamurlu patates olarak kayıtlara geçmiştir.

    önemli olan unu fazla kaçırmamak çünkü un sadece bağlayıcıdır, kıvam arttırıcıdır bu tarifte, yani burada asıl mevzu patatestir gençler. bu yüzden aslında yukarıdaki iki arkadaştan da daha hafiftir, unu azdır patatesli olduğu için doyurucudur.
    lezzet konusundaysa kendinizi sadece sosa bağlamayın hamurun lezzeti çok daha önemlidir aksi halde bir tabak gnocchiyi 2 buçuk kilo sosla yemek isteyen gnocchi çorbası mucidi neslin temelleri atılıyor.

    hamurun olmazsa olmazı parmesandır ki sadece parmesanla sınırlamadan yağlı keçi peyniri de dahil olmak üzere çeşidi, haliyle lezzeti de arttırabilirsiniz. hamurun içindeki peynir ne kadar iyi ve çeşitliyse lezzette aynı oranda gider. yani hamura yatırım yapın, sosa değil. hamura çok çok ince kıyılmış fesleğen, nane veya taze soğanın yeşil kısımları da eklenebilir ekstra lezzettir, sınır yok. bir diğer önemli nokta ne kayseri mantısı gibi bir kaşığa kırk tane sığdırın ne de türkmen mantısı gibi sehpa boyunda kesin hamuru, çatala 2 tane gelmesi idealdir. şekil konusundaysa misket gibi olmasından öte, klasik un kurabiyesi kesiminde yapmak en güzeli, doğrusu. hazırladıktan sonraki önemli püf nokta hamuru bölüp silindirler haline getirmek ve kesmeden önce yarım saat buzdolabında bekletmektir. sonrası kolay yukarıdaki şekil ve büyüklükte kesin kaynayan tuzlu suya atın dibe çökerler panik yapmayınız yukarı çıkanları alınız, ay pişmiş midir kız biraz daha dursa mı tribi yapmayınız yukarı çıkanları toplayınız.

    sonrasında üzerine zevkinize göre bir sos yapabilirsiniz bunda da sınır yok. hatta sosu önceden hazırlayın ki dinlensin. eğer keskin tatları seviyorsanız ve gnocchide bol peynir kullandıysanız kapanışı pesto sosla yaparak daha keskin bir lezzet yakalayabilirsiniz. daha hafif tatlardan yanaysanız acı-tatlı bir salsa sos keskin peynir lezzetini bastıracaktır.

    sos konusunda önemsiz görünen ama çok önemli olan mevzu ise aromadır beyler bayanlar. yani salsa sosu hazırlarken içine atacağınız 2 karanfil ve bir çubuk tarçın büyük farklar yaratır, göz ardı etmeyiniz.
    tabağa aldıktan sonra tam orta kısma bir kaşık krema koyabilirsiniz ki bence kremayı direk laps diye ortaya atmak yerine önce içine taze karabiber çekip çok az kuru nane ekleyip öyle koyarsanız ekstra lezzet.

    finaldeyse tabiki bu yemeğin olmazsa olmazı şaraptır. yok abi kola var evde, birayla yesek olmamı, ay ben su içerim diyen zatları kapı dışarı ediniz, zira o kadar uğraştınız usulüne uygun olsun. şarap seçiminde hamurda kullandığınız peynir ve üzerindeki sosu dikkate almanız lazım. ki peynir ve patates tabanlı makarna gillerden bir yemek olduğu için seçimi kırmızıdan yana yapmak daha caziptir. ayrıntılarda boğulmak istemiyorsanız kırmızı bir pinot noir genellikle her sosa uyum sağlayacaktır. bir kaç tık daha baskın ve bizi peynire yaklaştıranı için chardonnay mükemmeldir ki bence krema kullandıysanız seçilen şarap chardonnay olmalı ama keskindir dikkat.

    eğer gnocchiniz baskın olduysa ve kendinizi şarapla da iyice boğmak istemiyorsanız şiraz kesinlikle kurtarıcı olur. yine aynı şekilde hafif bir gnocchi yaptıysanız sert bir şarapla lezzeti kapatmayıp semillon tercih etmek mantıklıdır. semillon tarzı iyi gitti diyorsanız pinot grigio ve riesling de bu tarz şaraplardır. eğer baharat seviyor ve gnocchide baharat konusunda elinizi korkak alıştırmadıysanız rieslingin orta sek (demi-sec diye geçer) olanını tercih edebilirsiniz. eğer ki bir kaç üst paragraftaki keçi peyniri tavsiyesine uyduysanız o halde şarabınız sauvignon blanc olmalıdır. yani tüm bu üzümlerin değişik fiyatlarda ve özellikte olanları mevcuttur sadece şişenin arkasını çevirip biraz bakınmanızı gerektiriyor ki fiyat konusunda aralık geniş 20-2000 tl arasında bir pinot noir seçebilirsiniz tamamen size kalmış.

    yani özetle karışık görünse de basit ve lezzetli bir yemektir, masrafsızdır. sadece bir kaç püf nokta ve biraz özen gerektiriyor, öğrenci evi makarnası tekniğinden uzak durmayı gerektiriyor. başarabilirseniz evde italya rüzgarları eser, pencereden bakınca sanremoyu falan görürsünüz canlar.