hesabın var mı? giriş yap

  • insandaki biyolojik saati istediğimiz zaman sıfırlayıp, istediğimiz zamana ayarlayabileceğimizi iddia eden ve bununla ilgili somut delili olan bir bilim dalı.

    buradan

    düşünsenize, mevsime bağlı depresyon ya da gece-gündüz çalışma saatleri artık sorun olmayabilir.

  • fox tv: siyasette kutuplaşma polemiği.
    show tv: ele benzeyen patates şaşkınlığa uğrattı.

    fox tv: faiz indirimi sonrası araç fiyatları arttı.
    show tv: maymun yavrusunu elektrik telinden böyle kurtardı.

    fox tv: erken seçimi dillendiren bahçeli muhalefete yüklendi.
    show tv: bir restoran aldığı önlemle güldürdü.

    fox tv: çiftçilerin durumu iç açıcı değil. zamlar...
    show tv: rusya' da akıl hastası böyle kaçtı.

    fox tv: bekçiler yasası tartışması.
    show tv: ünlü youtuber videosu ile sosyal medyada olay oldu.

    ya asdsjhhjfg...
    neden fox tv ana haber bülteni çok izleniyor.
    tam da bu yüzden işte.

  • yakında geliyormuş. şu saatten sonra vestel alırsam, yakınımdakilere aldırırsam ne olayım.
    karalamanın tillahını yapacağım vestel için. batarlar inşallah.

  • alkollu ya da alkolsuz içecek ısmarlayabileceğim yazarlardır...

    gruba dahil olan yazarlara not: hemen heyecanlanmayın lan... erkeğim ben de... olum sizin etrafınızda illa karılı kızlı ortam vardır... ben en son ilkokul beşinci sınıfta bulundum öyle bir ortamda... ortamdaysanız bir mesaj uzağınızdayım... bir mesajınız yeterli...

  • bir yazı başlığıydı sanırım, kitaplığımı düzene koyarken, atmaya karar verdiğim dergilerden birinde gördüm. o kadar haklı geldi ki. hayatın sıkıcılığı, yaşadığımız depresyonlar, bunalımlar, ayrılıklar, hüzünler, iç sıkıntıları.. anneye anlatsan, anne üzülür çünkü. dayanamaz. karnının ağrıdığını söylediğinde gece uyanıp yanına gelen, kapıdan yüzünü görüp ağrı çekip çekmediğini anlamaya çalışan anne, platonik aşık olduğunuzu öğrense kötü olur mesela. yüreciği kaldırmaz.
    bazı acıları ise anlayamaz nedense. anlayamazmış gibi göründüğü acılar da vardır o anne-çocuk dengesini korumak uğruna. bu yüzden saklı kalır bazı acılar.
    -anne, denir bazen.
    -he annesinin gülü, der. biter her şey.
    nasıl denir ki, anne ben olmayacak bir işe giriştim diye. ya da anne ben bi bok yedim, cezasını çekiyorum, nasıl denir.
    denmez.
    anneye gülümsenir arada.
    şöyle bir bakar anne, "ne o, hasta mısın" der. "başım ağrıyo biraz" denir. "yat uyu biraz" der anne. süt getirir, içirir. odaya gidip kapı kapanınca ağlanır belki. ama anneye duyurulmaz hıçkırıklar.
    annenin sandığı kadar mutlu olamaz kimse. anneye biraz rol yapılır.

  • türkiye, rağbet görmeyen spor dallarında başarılı bir ülke. çünkü çok yetenekli ve azimli sporcularımız var.

    futbol gibi paranın çok olduğu, pastanın büyük olduğu dallarda ise yine kokuşmuşluk ve liyakatsizlik nedeniyle asla başarılı olamayacağız. paralimpik oyunlarda niye başarılıyız? çünkü milli takıma alınması istenilen birilerinin yakını, birilerinin adamı olan paralimpik sporcumuz yok muhtemelen. olsaydı bunda da başarısız olurduk.

    emeklerine sağlık. helal olsun.

  • arkadaşlarla yemeğe gittik. o zaman kerem 3 yaşında. bir ailenin 4.5, diğerinin 5.5 yaşında birer oğlu var.

    5.5 yaşındaki oğlanın oynadığı oyuncaklar kerem'in çok ilgisini çekti. belli alıp oynamak istiyor. durdu durdu.. çocuğa baktı. sonra çocuğun annesine baktı, döndü ve sordu

    "çocuğunuz paylaşımcı mıdır?"

    masa koptu tabii ve arkadaşım oğlunun önünden bir oyuncağı alıp kerem'e verdi.

    tam bir strateji uzmanı namussuz.

  • ergenlik yıllarımdan (ki hala çıkamadığım iddia edilir) bir eylem. ne zaman diş hekimine gitsem izlediğim reklamların etkisiyle muayenenin sonunda sorardım: "peki hangi diş macununu önerirsiniz? hangisini kullanmalıyım?"

    yanıt ne olurdu dersiniz dostlarım? aha söylüyorum: "farketmez". şu ana kadar bana en çok alaka gösteren diş hekiminden aldığım yorum da şuydu: "hepsi üç aşağı beş yukarı aynı, farketmez aslında... bir açıdan fırça macundan daha önemli". fırça macundan önemliyse ver misvakla sazımı düşeyim anadolu yollarına aşık gülabi gibi.

    şu duygusuzluğa bak, hepsi aynıymış, domatesleri elleye elleye seçen kadını azarlıyor sanki pazarda. lan peki ben reklamlardaki sevgiyi göremeyeceksem ne anladım dolgudan, ne anladım yirmilik çekiminden, diş taşı temizliğinden. bunu kullanmanızı öneriyorum desene, kolgeyt desene, yumurta çıkarsana ipana testi yapsana. duygusuz.