hesabın var mı? giriş yap

  • cevabı kabataş'ta görüntü var özgecan'ın katlin de ise deliller var olan soru. bunlar ciddi ciddi kabataş'ta çıkan ve bunların iftiralarını ortaya koyan görüntüleri yok sayıyorlar ya ben ona şaşırıyorum. lan kabataş'ta görüntü var var olmasına da sizi desteklemek bir yana iddialarınızı çürütücek şekilde var. yalan söyledik özür dileriz diyecek onur yok sizde ama onda haklısınız bak.

  • malezya’da kamu fonlarının başbakan necip rezak’ın şahsi banka hesaplarına aktarıldığı iddia edilmis. rakam 700 milyon dolar. başbakan "ülkenin demokratik yollarla seçilmiş başbakanını devirmek için siyasi bir sabotaj kampanyası” demis. olmaz ağa "montaj bunlar montaj" diyeceksin. "paralellerin işi" diyeceksin. hiç bir şey bilmiyorsan al 17-25 aralığı incele. paralel diyeceksin paralel, bu önemli. ha bir de mümkün mertebe bankalari kullanmayacaksin, evde saklayacaksin paraciklari

    edit: https://twitter.com/…tatus/1345134378498859009?s=20

  • öğrencidir. 5 kuruşun bile hesabını yapar, babasının parasını yediğinin farkındadır, alın terine saygısı vardır. yata yata kıç büyütenlerin de bunu anlayamayacağının farkındadır.

  • kamuda 10 senesi dolmak üzere olan birisi olarak gözlemlerimi belirteyim.
    belli yaşın üstünde, zamanın torpillisi (sağcısı solcusu farketmeksizin) bilgisayar ile araları iyi değil. yeniliklere kapalılar ve verim almak neredeyse imkansız.malesef ellerinden fazla iş gelmiyor.(gerçi iş yapma gibi bir dertleri de yok) 52 yaş üstü bu kesimi istisnalar haricinde yok kabul edebilirsiniz. genç memurlar ise ikiye ayrılmış durumda;
    a) genç torpilliler: burunlarından kıl aldırmıyorlar, herhangi bir işin parçası değiller, ortalıkta gezinip starbucks tartışmasından öteye gitmiyorlar, sırtları sağlam.
    b)genç torpilsizler: işte bütün yük bu kardeşlerimizin üzerindedir, her birimde bunlardan asgari 2, en fazla 5 tane bulunur. varolan işlerin bütün sorumluluğu bu arkadaşlara aittir. birimin işlerinde hata mı var? bu arkadaşlar yapmıştır. birimde iş ile ilgili bir tartışma mı var? tartışmanın göbeğinde bu arkadaşlar vardır. müfettişler soruşturma mı yapıyor? bu arkadaşları ve yaptığı işleri soruşturur. çalışmayan kesim herhangi bir iş yapmadığı için herhangi soruşturma vb. şeyler geçirmeden çay, kahve, tuvalet üçgeninde mesaisini bitirir. 657 değişirse ilk bu torpilsiz arkadaşlar topun ağzına gelir.

  • leonardo da vinci, 'son akşam yemeği' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. iyi'yi isa'nın bedeninde, kötü'yü de isa'nın arkadaşı olan ve 'son akşam yemeği' nde ona ihanet etmeye karar veren yahuda'nın bedeninde tasvir etmeliydi. resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı.
    bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin isa tasvirine çok uyduğunu fark etti. onu poz vermesi için atölyesine davet etti. sayısız taslak ve eskiz çizerek iyinin yüzü isa için yeteri kadar malzeme biriktirdi.
    aradan üç yıl geçti, 'son akşam yemeği' nerdeyse tamamlanmıştı; ancak leonardo da vinci, yahuda için kullanacağı modeli henüz bulamamıştı.
    leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. günlerce aradıktan sonra leonardo, vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. paçavralar içindeki bu adam, sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda, kaldırımın kenarına sızıp kalmıştı.
    leonardo yardımcılarına, adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler.
    zavallı başına gelenleri anlamamıştı. leonardo adamın yüzünden görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu.
    leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş, gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
    – ben bu resmi daha önce gördüm.
    – ne zaman diye sordu leanardo da vinci; o da şaşırmıştı.
    – üç yıl önce, elimde avucumda olanı kaybetmeden… o sıralarda koroda şarkı söylüyordum. pek çok hayalim vardı. bir ressam beni isa'nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti. tıpkı buradaki isa gibi çizmişti.”
    hikâyeyi anlatan paula coelho şöyle bir yargıya varıyor:
    “iyi ve kötü'nün yüzü aynıdır. her şey insanın yoluna ne zaman çıkacaklarına bağlıdır!”

    erkek, kadın ilişkilerinde de durum aynı aslında. hayatın bir yerinde karşılaşan insanlar birbirlerinden o an etkilenmezken, daha sonraları tekrar karşılaştıklarında birbirlerinden etkilenebilirler. ilk karşılaşmanızdan sonra, arada geçen zamanda yaşananlar sizi değiştirmiştir çünkü. bir kitabı okumak gibi. 300 sayfa boyunca üzerinizde hiçbir etki bırakmazken, yeni bir sayfayı çevirirsiniz, bir cümle gelir, yazarın kalbinizi göğsünüzden çıkarıp size seyrettirdiğini hissedersiniz. işte o zaman, her şey bir anlam bulur ve anlarsınız. önce o 300 sayfa okunmalıydı ve okundu.

  • "norveç'e kaçtım fakat ortalarda kimse yok şimdi ne yapacağım" sorusuyla güldüren arkadaş.

    ne bekliyordun amk gemiden indiğinde norveç kralı seni mi karşılayacaktı?*bu kafayla orada tutunması pek mümkün görünmüyor zaten.