hesabın var mı? giriş yap

  • hidayet karşısında oturuyorken doping yapmış bir oyuncunun milli takıma çağrılmasının etikliğini federasyon başkanına basın toplantısında sormuştur.

    helal olsun.

    ayrıca soru sorarak adam yaralamak suçundan polise ihbar edilebilir. karşısındakilerin cibiliyeti o kadar çünkü. adamlar ibo'dan özür istedi resmen.

  • uzayda kaybolan bir astronotun büyük çilesi. uzaylının seninle iletişim kurabilen, isterse seni dünyaya geri gönderebilecek teknolojiye sahip türüne denk gelmişsin ama güneş diyorsun bakıyor, samanyolu diyorsun bakıyor. senden daha açıklayıcı bir tarif bekliyor seni geri gönderebilmek için. sen de ona bakıyorsun, kamera gözlere zumluyor...

  • selam sana, ey elifçiğim!

    yüzüklerin efendisindeki elflere benzediğini söyleyen oldu mu acaba, tatlı şey? elifler zaten güzelliğiyle meşhurdur, bilirim.

    güneş gözlüklerinin markasını merak ettiğim için yazıyorum sana, prada gibi duruyor? italya'ya hiç gitmedim ama bence ülkemiz de çok güzel. asos'a gittin mi?

    bildiğim iyi bir pansiyon var, beraber gidersek indirim alabileceğimize inanıyorum...

    off neler söylüyorum ya, sen ne biçim elifsin, bana bunları söyletiyorsun, pis şey:))

    cevabını sabırsızlıkla bekleyen...

    mustafa

  • 2 saattir japonya'nin kagoshima bolgesinden yayin yapan osumi fm network'un ito-san'iyla iletisim kurmami saglamis platform. yanisi efenim; dinlemekle kalmayin, buldugunuz radyolarin iletisim seylerine mail de atin. fax varsa fax da atin. "bu devirde radyo dinleyen kalmis mi?"cilara nispet olsun!! osumi fm'de fax da vardi da, atamadim bende yok. *

  • çok az sayıda canlı türü, çağlara meydan okuyup hemen hemen hiç değişmeden günümüze kadar gelmeyi başarabiliyor. yaşayan fosiller olarak adlandırılan bu yaratıklar bunu esnekliklerine, uygun çevre koşullarına sahip noktalarda yaşamalarına ve biraz da şansa borçlular.

    binghamton'daki new york eyalet üniversitesi'nden paleobotanikçi william stein "burada önemli olan, mutlaka en iyi olmak değil, önemli olan yaşadığınız ortamda sizi yok edecek, sizden daha iyi bir türün bulunmaması" diyor.

    coelacanth: yaklaşık 400 milyon yıl yaşında. notokord adı verilen esnek, çubuk benzeri bir yapı, omurga görevi görüyor. ezak evrimsel geçmişte bu yapılar yaygındı ancak çoğu balık ve diğer omurgalı türlerinde yerini daha sağlam, kemiklerden meydana gelen omurgalar aldı.
    coelacanth fosil kayıtları 80 milyon yıl öncesinde bitiyor. 1938'de bir tanesi yakalanana kadar neslinin tükenmiş olduğu düşünülüyordu. günümüzde yaklaşık 1000 tane coelacanth yaşıyor. bu ilkel balığın son derece nadir iki türü volkanik mağaraların derinliklerinde yaşıyor, yırtıcı balıklardan derinlik ve karanlık sayesinde korunuyor. yaklaşık 125 coelacanth fosil türü bulundu.

    notilus: yaklaşık 550 milyon yıl yaşında. bölmelere ayrılmış bir yapıya sahip ve günümüzün notiluslarının atası olan nautiloid'lerin hepsi bu sarmal şekle sahip değildi ancak onlarda d abölmelere ayrılmış kabuklar ve hava geçirmez kısımlar bulunuyordu. notilus'un bölmeli kabuğunun içindeki hava doğal bir kaldırma kuvveti sağlıyor ve yaratık suda neredeyse ağırlıksız hareket ediyor. böylece, onu zırh gibi koruyan, ağır bir kabuğa sahip olmasına rağmen notiluslar çok fazla güç harcamıyorlar. nautiloid'ler avlarını yakalamak için eklemli bir çene geliştiren ilk hayvanlardır. 400 milyon yıl yaşında notilus çene kalıntıları bulundu. araştırmacılar eklemlerin bu süreden de daha önce geliştiğini düşünüyor.

    atkuyruğu: ömrü 360 milyon yıl. içi boş bir gövdeye sahip. modern ve fosil atkuyrukları farklı boyutlarda olsa da aynı bitki oldukları anlaşılır. günümüzde gövdelerinin genişliği 15 santime kadar ulaşıyor fakat fosil kayıtlarında gövdenin genişliği 90 santime kadar olanlar mevcut.
    dinazorların zamanından 100 milyon yıl öncesinde yaşayan son derece dayanıklı bir bitki. yol kenarlarında, volkanik küller arasında, orman yangınlarından sonra geriye kalan kavrulmuş zeminde bile büyüme özelliğine sahip. çok geniş bir alana yayılan kökleri mevcut ve dış yüzeyleri silis kristalleri ile güçlendirilmiş bir yapıya sahip. paleobotanikçi william stein, "dürüst olmak gerekirse, bunlar tam anlamıyla istilacı bir yabani ot ailesi" der.

    at nalı yengeci: yaklaşık olarak 445 milyon yıl yaşındadır. ocelli olarak adlandırılan ilkel gözler ve sağlam, eklemli bir iskelete sahiptirler. geçtiğimiz 445 milyon yılda o kadar az değişmişlerdir ki, doğrudan aatası olan bir paleolimulus ile yan yana koysak, çoğu kişi farklı anlayamaz. beş kitlesel yok oluşun hepsinden sağ salim çıkmayı başarmış ve hemen hemen her şeyi yiyebilirler. new york, oakdale'deki dowling college'dan biyolog john tanacredi "besin kaynakları inanılmaz çeşitlilik gösteriyor. deniz tabanında karşılarına gelen her şeyi yiyebiliyorlar." diyor.

    yılan balığı: 300 milyon yıllık fosilleri mevcut fakat dna kanıtları yılan balıklarının yaklaşık 500 milyon yıl önce ortaya çıktığını kanıtlar nitelikte. yılan balığının kemikten ziyade kıkırdaktan meydana gelen iskeleti, omurgasızlar arasında bir köprü oluşturduğunu gösteriyor. çoğu omurgalıda kıkırdakların yerini, hem güç hem de esneklik sağlayan eklemli kemikler aldı. ancak bükülebilir kıkırdak, yılan balığının ana besin kaynağı olan balık leşlerinden et parçaları koparmak için gövdesiyle "düğümler" yapmasına imkan veriyor. yumuşak iskeletler nadiren fosilleştiğinden, şimdiye kadar sadece iki yılan balığı fosili bulkundu ve bu kalıntılar da tıpkı günümüzdeki yılan balıklarına benziyor.
    paris'teki ulusal doğa tarihi müzesinde balıkları inceleyen paleontolog philippe janvier, çoğu yılan balığı türünün muhtemelen çok az rekabete sahip oldukları derin okyanus uçurumlarında yaşamya adapte olduklarını ve mükemmel bir yiyecek bulma yetisine sahip olduklarını söylüyor. yılan balıkları bedenlerinden, deniz suyuyla temas ettiğinde gevşeyen, yapışkan iplikler oluşturan proteinler salgılıyor. sonuçta, yakalanamayacak kadar kaygan bir balık ortaya çıkıyor.

    sürüngen kuşu: ömrü için en az 25 milyon yıl deniliyor. kuş benzeri dinozor archaopteryx ile benzerlik gösteren bir pençeli kanatlı. bu tropik kuşların yavruları tehdit edildiğinde, ağaçlardaki yuvalarından aşağıdaki suya atlıyor ve tehlike geçtiğinde yuvaya geri tırmanmak için kanatlarındaki pençeleri kullanırlar. porto riko üniversitesinden biyolog maria dominguez-bello "modern kuşlarda artık kaybolmuş olan bu özellik, sürüngen kuşlaırnda hala bulunuyor." der. sürüngen kuşu, atalarına son derece benzer, ancak modern bir değişime sahip: ön bağırsak fermantasyonuna sahip olan tek kuş türüdür. ineklerinkine benzeyen, içi bakterilerle dolu bir mideleri vardır. bu bakteriler sayesinde lifli bitkileri, sindirilebilir şekerlere ve yağ asitlerine dönüştürür.

    ağaç eğrelti otu: ömrü için 360 milyon yıl diye geçiyor. en dikkate değer özelliği, destek kökleriyle oluşturduğu ağ aracılığıyla büyümesi ve dik kalma yeteneği. atkuyruğunda olduğu gibi, geçmişteki ve modern ağaç eğrelti otları arasındaki temel fark, boyutları. günümüzde bu bitkilerin gövdelerinin çağı 15-20 cm civarında. 305 milyon yıl önce, karbonfiber döneminde ise bu genişlik 90 cm ye kadar çıkabiliyor. ağaç eğrelti otları, rüzgarla uzağa taşınabilen ve yetişkin bitkilere dönüşmek için güvreye ihtiyaç duymayan milyarlarca spor üretebiliyor.

  • 10 saniye. 400 metrelik bir binadan atladığınızda, yere düşene dek geçecek olan zaman.

    o gün dünya ticaret merkezi'ne gitmişsiniz. büyük ihtimalle iyi bir işte çalışıyorsunuz. geleceğe dair hayaller kurarak evden çıkmışsınız. büyük ihtimalle o sabah, o gün öleceğinizi düşünmüyorsunuz.

    camın kenarındasınız. içeride boğucu bir duman var. aşağı inme şansınız yok. itfaiyenin gelme imkanı yok. helikopterle kurtarılma imkanınız yok.

    o gün öleceğinizi biliyorsunuz artık.

    aşağıdaki insanlara bakıyorsunuz. yalnızca size bakan noktalar görüyorsunuz, o kadar küçükler. 400 metre aşağıdaki insanlar yaşayacak.

    10 saniye. rüzgar yüzünüze vuracak, kulaklarınızda basınç oluşacak. üşüyeceksiniz. muhtemelen yere düştüğünüz an, canınızın yandığını fark edene kadar ölmüş olacaksınız.

    atlamasanız dumandan zehirlenecek, yanacak ya da betonların arasında kalacaksınız.

    ------

    bu korkunç bir psikoloji. ilk olarak "neden ben" dersiniz, kabullenemezsiniz.

    "onca insan varken, hatta karşıdaki binadaki insanlar yaşayacakken neden ben?"

    rüyadaymışsınız gibi gelir. sanki o anı yaşayan siz değilsinizdir. sonra havadaki zehir, ciğerlerinize dolduğu an gerçekle yüzleşirsiniz. o anda, oradasınızdır, karar vermek zorundasınızdır ve hayat size yalnızca bir seçenek sunmuştur; 10 saniye.

    evimde, bilgisayarın karşısında o insanların psikolojisini anlamaya çalışıyorum. sadece düşünmek bile içimi ürpertiyor. beni korkutan şey ölüm değil, bu hayatın bir gerçeği. sadece çok kısıtlı bir an içinde ölüm şeklinize karar vermek zorunda kalma psikolojisi bu. doğduğunuzdan o yana, sizinle birlikte olan yaşama içgüdünüzü kaybediyorsunuz bir anda.

    yapabileceğim en iyi şey, hayatta olmayan sevdiklerime 10 saniye içinde kavuşabileceğimi düşünmek olurdu herhalde. gözlerimi kapardım ve kendimi boşluğa bırakırdım.

    edit: doğrudan benim yazıma atfedilmiş olmasa da, yine de "amerikalılar ölünce duygu sömürüsü, ıraklılar ölünce bir şey yok" gibi düşünenlere birkaç şey söylemem gerek. çaresiz insanların ölümle yüzyüze gelmesi ile ölen insanların nüfus kağıdında yazan vatandaşlıkların bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. hala bu konuda bile nasıl rövanş edebiyatı yapılabileceğini aklım almıyor.

  • zikirmatik gibi kullandığım uygulama. hatta arkadaşlarla sohbet ederken tesbih çeker gibi seri hamlelerim de olmuyor değil.