hesabın var mı? giriş yap

  • ülkenin muhafazakarından kendini seküler olarak adlandıran kemalistine kadar her grubun içinde o kadar yoğunlukta bir gerizekalı kitle var ki her geçen gün yok ya bu kadar da olamaz falan diyorsun ama bu mallar seni şaşırtmaktan bıkmıyorlar.

  • buna gülünmesini bekleyenler sayesinde şahanlar şafaklar ferrari kullanıyor.
    aziz nesin'in yetiştiği bir ülkede mizah nasıl bu hale geldiyse kim getirdiyse allah bin belasını versin.

    yıllar sonra 2021 yazı yangınlarından sonra gelen edit: şahan kusura bakma.

  • herkes o kadar zengin görünüyor ki zengin ve fakirleri ayıran tek bir detay var: zengin karakterler lüks otomobillere binerken fakirler de en kötü ihtimalle her yere taksiyle gidiyor. ülkede metrobüse bir tek ben biniyorum resmen amk.

  • emlak balonuyla alakalıdır. herkesi kredilerle ev sahibi yapma politikasının iflasıyla ilintilidir. evet orta gelirliyi 15-20 yıl borçlandırarak daireleri sattınız. ama o dönem bitti zira orta sınıf gittikçe fakirleşiyor artık. ay sonunu zor getiriyor. her şey çok pahalı çünkü; önceden 100 lira ile yaptığı haftalık market alışverişi 300 lira oldu bugün. arabasına benzin alamıyor. böyle bir ekonomik ortamda insanlara kredi çektirip de ev satamazsınız. reklamlar da patlayan emlak balonunu canlandırmak içindir. tanıdığım birçok reklamcı uzun zamandır sırf daire satışlarından ekmek yiyordu. önce herkes emlakçı oldu. gaziantep'te emlakçı olmayan kimse yok misal. herkes emlakçı. sonra emlakçılık mesleği(!) reklamcılığa dönüştü. ama durum gittikçe ev satışlarını durduran bir noktaya doğru gidiyor zira geçmişten ev sahibi olup kredi borcuna giren epey kişi var, ev satacak insan azaldı bu bir; ikincisi de ev satın alabilecek orta sınıf fakirleşmeye başladı. yanı artık ev satın alabilecek durumda değiller. üretime dayanmayan ekonomi çökmeye mahkumdur. inovasyonu espri yapmak zanneden insanların olduğu bir ortamda salt inşaata dayalı bir ekonomi elbette krize girmeye mahkumdur. cepler şişti, üretim yok, elbette bu zenginlik sürdürülebilir olmayacak. hadi basın reklamları şimdi dönsün dursun ortalıkta deli dana gibi. cogito?

  • trendyol'da satıcı mağazamıza 10,600 lira ceza kesilmesi.

    şirinevler ve yenibosna sürat kargo şubelerinin kasım ayı kampanyalarında başlayan kargo geciktirmeleri aralık ayında da devam etti, her sabah 07:00'de teslim ettiğimiz sipariş paketlerimiz her gün geciktirildi, bir gün değil iki gün değil 1 haftadan fazla geciktirilen siparişlerimiz oldu.

    kargo şube sorumlusuna paketlerin sisteme neden girilmediğini sorduğumuzda bize verilen cevap "trendyol sistemi açıyor yarım saat sonra kapatıyor, bugün daha giriş yapamıyoruz" ya da "trendyol herkese bir kota veriyor, sisteme girebildiğimizi giriyoruz giremediğimiz ertesi güne kalıyor" bu şekilde sorunlar yaşadım, geceleri uyuyamaz oldum, ve beklenen oldu trendyol şu ana kadar toplamda 10,600 (onbinaltıyüz) lira geciktirme ceza faturası kesti ve kesilen tutarı haftalık ödemelerimizden kesildiği için sermayesiz kaldık.

    müşteri hizmetleriyle konuyu görüştük fakat bir şey yapamayacaklarını belirttiler. ocak ayında 20.000 lira borç alarak başladığım girişimim 1 aydır gelen bu cezalardan dolayı hüsrana uğradı. trendyol'un herhangi bir kaybı olmayacak fakat bizden elde ettiği 10,600 lira ile bizim satış hayatımız son buldu, maalesef bugün üzülerek mağazamı kapatmak zorunda kaldım, üzgünüm.

    edit: bu arada kargo şubesine teslim ettiğimiz siparişlerin yaklaşık 500 tanesi gecikmeden dolayı müşterilerimiz tarafından iptal edildi ve bu siparişleri de topluca şubeden maalesef geri aldık

    edit: trendyol müşteri hizmetleri ile aramızda geçen yazışma
    (.....numaralı gecikme faturaların bir hata bulunmadığı ve trendyol kaynaklı olmayan hatalı durumlarda müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyen siparişler için memnuniyet uygulamaları yapılması gerekmektedir.

    iyi çalışmalar,
    trendyol ekibi)

    haber kaynağı: şirketdedikoduları.com

    10,600

  • ofiste hayat güzel, internet gani gani
    sözlüğüm full time açık, 24 saat yani
    girerim on bin entry, karmam hep yükselişte
    ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

  • umalım da düzgün ve dirayetli bir diplomasi süreci ile yönetelim.

    bir anlık gaz ile hesapsız çıkışlar sonucu s-400 mevzusuna dönmesin. sonra navtex ilan edip de bozcaadayı verip kapatmayalım konuyu.

    edit: 50 tane mesaj geldi, yok onlar ismet zamanındaydı, yok siz chp'liler ne korkaksıznız, yok türke kefen biçenin ölümü pek olur.

    ulan s-400'ü nasıl aldık? uçak düşünce herkes sıraya girdi, birbirleri ile kavga ettiler "emiri ben verdim" diye. sonra rusya höyt çekince fetö yaptı, pelikancılar yaptı, ben uyuyordum haberim yoktu e tamam ver bi kullanamayacağımıuz s-400 barışalım diye ben mi satın aldım?

    ver papazı al papazı diye, `bu fakir bu görevde olduğu müddetçe o teröristi alamazsın` diyip de papazı ben mi verdim abd'ye?

    ırak'ta askerlerin başına çuval geçirildiğinde tek parti mi iktidardaydı?

    en yakın örnek eşek adası olayı. selfie çekince arkada aydın il sınırı tabelası görünüyor amk onu da mı ben verdim yunanistan'a?

    ne kadar çemçük ağızlı var konuştukça konuşuyor ya.