ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sinema tarihinin en iyi kovalamaca sahnesi
-
benim için budur ve kolay kolay değişmez.
https://www.youtube.com/watch?v=khjdhpvpi1s
3 mart 2024 beşiktaş'ın verilmeyen penaltısı
-
cenk tosun birkaç kere daha dönseydi daha inandırıcı olabilirdi.
ayrılınan her sevgilinin kısa sürede evlenmesi
-
insan ömrü sonsuza kadar sürmüyor. an itibariyle türkiye'de ortalama ömür 75 yıl.
üniversite mezunu, evlenmek ve çocuk doğurmak isteyen bir kadın da genelde 25 ila 30 yaşları arasında evleniyor zaten. yani evlenmek için toplam 5 yılı var.
e bu kadın senden ayrıldıktan kısa süre sonra evlenmesin de ne yapsın? ah bizim ilişkimiz süperdi, o yüzden en az 1 yıl başkasına bakmadan, 2 yıl da evlenmeden bekleyeyim mi desin?
son 10 yılda, evlenmek isteyen kadını aşağılamaya doyamadı millet. hırsız, katil bu kadar sıkça yerilmiyor muhtemelen.
- ay duydun mu, aynur mehmet'i evlenmeye zorluyormuş.
lan aynur dediğin 15 değil 28 yaşında, işi gücü olan hatun. evlenmek, aile kurmak istiyor. bunun için de çok zamanı kalmamış zaten. o dönemde yanında olan erkek arkadaşıyla evlenmeyi istemeyecek de görücü usulüyle mi evlenecek? o mehmet denen hıyar, sevgilisinin evlenmek istediğini bilmiyor mu? n'oluyoruz lan?
dangalaklar sizi.
broadcast news
-
1983'te çektiği terms of endearment filmiyle, en iyi film, yönetmen ve senarist dallarında oscar kazanan 5 yönetmenden biri olan
james l brooks'un yazıp yönettiği ikinci film. zeki, başarılı ama televizyon suratı (bkz: o da ne demekse) olmayan televizyon muhabiri albert brooks'la, pek de zeki olmayan ama yakışıklı olduğu ve ekrana yakıştığı için hızla yükselen william hurt'ün satire dolu hikayesi. aralarında kalan kadını da holly hunter oynar. televizyonculuktan gelen ve bugüne kadar sadece 5 film çeken brooks'un kendi dünyasını en fazla anlattığı filmidir.
türk bayraklı uçakla uçmak istemeyen suudi prenses
-
kabin ekibinin hükümetten daha dik duruş sergilediği olaydır.
türkçe ezana şahit olan 18 yaşındaki akpli
-
1955 yılında yapılan esenboğa havalimanını kendisinin yaptığını iddia eden bir cumhurbaşkanının seçmenidir. şaşırmamak lazımdır.
kedilerin gariplikleri
-
kirli sepetinden cikarabildiği şeyleri* * * taa arka odadan salona getirip, "bak senin için avlandım" tavrıyla ayağımın dibine bırakması.
sweatshirt gibi büyük parçaları da 1-2 metre kadar zorla sürükleyip, yorulunca ağlama benzeri tuhaf bir miyavlamayla beni ayağına çağırması. yanına gidene kadar avaz avaz miyavlaması.
kör olduğu için, ağzına aldığı parçanın büyüklüğünü kestiremeyip, yatak örtüsü, pike gibi kocaman şeyleri de taşımaya yeltenmesi. ki bu girişim, ancak yataktan yere inebilmekle sonlanıyor haliyle. olsun, o yine de ağzında pikenin ucunu bırakmadan beni çağırıyor. gidiyorum, bana sunduğu avını alıp, başını okşuyorum, gururlanıyoruz ailecek.
yaran diyaloglar
-
2016 mayıs - meclis tutanaklarından:
mithat sancar (mardin) – oscar wilde’ın bir sözünü aktarmak istiyorum sizlere.
zeyid aslan (tokat) – kim?
mithat sancar – oscar wilde.
zeyid aslan – o kim ya? (gürültüler)
mithat sancar – araştırın, ne yapayım?
başkan – bunu düşünelim.
ahmet sami ceylan (çorum) – necip fazıl’dan biraz örnek verir misin? bu medeniyetin değerleri de var. buradan örnek ver.
başkan – arkadaşlar, mithat bey’i bekleyelim, sözünü bitirsin, ondan sonra.
halis dalkılıç – senin bu medeniyete bu kadar yabancılaşman bizim zorumuza gidiyor.
mithat sancar – bir dinleyin. tam da bunu söylüyor. dinleyin, değerlendirme sizindir. oscar wilde millîdir, millî değildir, onu da tartışın ama şu sözü, lütfen, bu sizin değerlendirmelerinize karşı iki dakika düşün, sonra da bağırın çağırın.
“kaba güce karşı koyabilirim ama kaba bir mantığa katlanamam. kaba bir mantık yürütmede adil olmayan bir şeyler vardır. kaba mantık, zekâya da bel altı vurmaktır.”
başkan – konu üzerinde konuşalım.
mithat sancar – esasen konu üzerinde konuşuyoruz.
adnan günnar (trabzon) – sayın başkan şimdi oscar ödüllerinden bahsetmenin sırası mı?
ayşe acar başaran (batman) – “oscar wilde” dedi ya!
burcu çelik özkan (muş) – oscar wilde,wilde.o, ödül falan değil yani “oscar wilde” diye bir adam."
(bkz: anayasa komisyonundaki oscar wilde tartışması)
kalp kırmadan ter kokuyorsun deme yolları
-
-ananı sikim, ölü sikip mi geldin lan, git bir yıkan hayvanoğlu hayvan.
debe edit: bu entry bütün ter kokanlara girsin.
jean-claude van damme'lı volvo reklamı
-
fikrini benden çaldıkları besbelli olan vidyo:
(bkz: iki tır arasına bacakları açarak tutunup gitmek)
van damme yapınca" ooo süper, vay harika" biz yapınca dengesiz hayalperest.
edit: reklam metin yazarı değilim, ilk cümlemdeki anlatım bozukluğundan da anlayacağınız üzre.ona anlatım bozukluğu değil, cümlenin ırzına geçmek denir gerçi.
age of empires'teki köylü kadın
-
bir erkek için ideal sevgilinin sözlükteki karşılığıdır şüphesiz.
kendisini dürttüğünüzde alacağınız tepkiler müthiş yumuşak bir ses tonuyla "efendim?", "evet?", "hazır!" cevapları olur. ilişmezseniz gıkı çıkmaz, ölene kadar bir "ah"ını duyamazsınız. yok efendim "k.çımın şurası ağrıyor", "ben burda ölüyorum sen community shield izliyorsun!" ne bileyim "yine ne var ne istiyorsun senin yüzünden bıdıbıdıbıkbık ....(12-13 dk sonra) hep böyle oluyor!" yok.
bir işiniz mi düştü? "yaparım", "oduncu, madenci, seyis(oha!)". karnınız mı acıktı? "hemen geyik vurup getiriyorum hayatım". bak "yapmam" asla yok. "sevgilimin karnı aç, gerekirse yaban domuzuna dalarım" mantığı var hatunda. ölüme gidiyor gıkı çıkmıyor yahu. dışarı mı çıkacaksınız? hazırlanma süresi yaklaşık 20 saniye. anlattıkça elim ayağım titriyor abi ya. hatuna "gel" diyorsun, taaa surların öbür tarafından dolaşıyor geliyor. gözyaşlarım sel oldu yemin ederim.
kola cips ve çikolataya reklam yasağı getirilmesi
-
coca cola reklamsız ramazan nasıl olur diye düşündüren haber
20 ekim 2016 manchester united fenerbahçe maçı
-
zico zamanında türk ligi yavaş. avrupada takımlar çok hızlı oynuyor. onları yenmenin tek yolu oyunu yavaşlatmak.
biz yavaş oyunda ne yapacağımızı biliyoruz ama onlar bilmiyor demişti.
sonuçta adam fenerbahçeyi ucl'de çeyrek finale taşıdı.
harbi o adamı neden gönderdiniz.
mazhar alanson'un sanatçı genci yayından kovması
-
gencecik bir çocuk hevesle sana bir şey yapmış,
şu yaptığına bak.
gerçi aldıklarını kaybediyormuşsun.
sana bir şey vermeye değmez.
cumhurbaşkanı verse kaybolmasın diye, bir yerlerine sokar saklardın.