ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eski sevgilinin evlenmesi
-
iki yıl önce parasızlıktan sattığın arabanı otobanda başkası kullanırken görmek gibidir.
pantograf katenere temas ederken kapağı açmayınız
-
evet dogrudur, acilmamasi gerekir cunku pantograf katenere temas ederken hotorofler poturder.
doktor olduğunu her yerde belirtme ihtiyacı
-
tabii tüm bu tartışmaları yaparken tıp doktorunun 6 senede, 'herhangi bir bölümden doktorası olan adamın' ise minimum 10 senede doktor olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. tıp doktoru akademik doktordan daha alt bir ünvandır entelektüel emek ve seviye bakımından. ancak devam eder ve bilimsel çalışma yaparsa akademik doktor olabilir. yani bir akademik doktor kendini tıp doktoru olarak lanse etmeye çalışıyorsa (ki böyle bir dallamalık hiç duymadım) değerini aşağı çekiyordur. hatta bu yüzden tıp doktorunun tıp doktoruyum ya da hekimim ifadesini kullanması daha yerindedir. akademide doktor phd yapana denir.
antarktika'da 2015 orucu'nun iptal olması
6 günden fazla çalışma yasağının kaldırılması
-
gençler telaşa mahal yok; yukarıda da bahsedilmiş zaten; iş kanunu kapsamında hafta tatiliniz zaten korunuyor.
mesele bu değil. mesele ne biliyor musunuz? günde 12 saat çalışıp fazla mesai ücreti alamamanızda. patron bugün çıkıp size "haftada 7 gün çalışacaksın" dese, buna itiraz edecek gücünüzün ve cesaretinizin olmayışında... sgk primlerinizin asgari ücretten yatışında; agi ödemesi alamamanızda, yol ücretinizin ödenmemesinde, öğle tatili yapamamanızda, doğum izninizi kullanamamanızda; kısacası haklarınızı almak için mücadele etme gücünüzün bulunmayışında...
yani mesele, işçinin kanunen az korunması değil; işçi aslında korunuyor. ama kanunu uygulayan yok abi ve biz işçiler olarak buna gıkımızı bile çıkarmıyor-çıkaramıyoruz.
önce mevcut kanunu uygulatmayı başaralım da; haklarımızın iyileştirilmesi için sonra mücadele ederiz.
çalışılan pozisyonlar ve maaşları
-
kurum: travel şirketi
görev: otobüs sayma sorumlusu
mesai: otobüsü saydıktan sonra evime dönüyorum.
maaş: 300 tl
işin bana kattığı: ileri seviyede matematik.
cam kenarı bilet almayıp cam kenarına oturan insan
-
biraz sinsi biri. yeri koridor tarafı olduğu halde otobüse cam kenarı yolcusundan erken bindiği için oltasını atıyor. eğer gelen yolcu biraz pısırık, biraz utangaç biriyse yerini isteyemeyecek ve cam kenarı ona kalacak. size tavsiyem;
tekmeyle uyandırın hayvanı!
para isteyince pantolonumu getir diyen baba
-
babaların babasıdır.
en yüce duyguların babasıdır.
babanın sandalyede ikiye katlanmış şekilde duran pantolununu alırken ve taşırken gösterilen özen ve ciddiyet de önemli bir husustur konu ile ilgili olarak.
kemal sunal'da bir iki filminde böylesi bir baba tiplemesi canlandırmıştır.
(bkz: çizgili pijama)
edit: kemal sunal eklemesi.
konstantinopolis'e istanbul diyen türk
-
byzántion'a konstantinopolis diyenlere dert olmuştur.
not: dorylaeumsporluyum.
rte'den haremlik selamlık üniversite müjdesi
-
lan adam uzak doğuya bilimin tekniğin yuvasına gidiyor o kadar özelliğinden bizde en olmaması gereken özelliği gözüne çarpıyor onu örnek alıyor.
breaking bad türkiye'de çekilse olabilecekler
meriç erkan'ın son hali
-
sakallar ve kaşlar takma muhtemelen.
baston kullanacak yaşta ve fiziksel yapıda olmadığı da aşikar.
konuşması hem ton hemde diksiyon açısından bir önceki rolüyle taban tabana zıt. fikirler insanın sesini değiştirmez :)
yine ekmeğinde kral.
bu kadar bariz ve karikatürize roller herkesin harcı değildir, gerçekten iyi bir oyuncu ve yarın haham olmaya karar verse herkesi inandırır. :)
yakana yıkana ceza yok kıyma bıçağına 27 yıl
-
ak it gazetesi haberi.haber
edit: space tuşum kafasına göre basıyor. gg değil düz eltemiyor um.
çocuğunun babası komşusu çıkan kadının sevinci
-
bu nasıl bir şey amk? çocuğun babası sen değilsin diyor, beyaz show'daki gibi orkestra dıp tıs dıp tıs çalıp efekt veriyor. toplum yozlaşınca programlar daha da yozlaşıyor haliyle...