ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2090'da uyanılsa google'da aranacak ilk şey
engelli asansörüne binmek için koşmak
-
her sabah metroda şahit olduğum olay.
metronun kapısı açılıyor. önden bir kaç kişi 100 metre koşucusu gibi fırlıyorlar.
önceden bunların geç kalan insanlar olduğunu sanmıştım, sonra fark ettim ki asansöre koşuyorlar.
hani öyle bir koşuyorlar ki o hızla merdiven çıksalar asansörden daha önce çıkarlar yukarı zaten.
yaşlılar engelliler falan da bunların işinin bitmesini bekliyorlar asansöre binebilmek için.
engelli asansörüne binebilmek için bile hızlı koşmak gerekiyor bu ülkede.
yeni başlayanlar için makyaj
-
sağlıklı cilt, güzel cilttir düsturunu benimseyin.
1-temizleme sütü
2-arındırıcı ve sıkılaştırıcı tonic
3-cilt tipine uygun nemlendirici
edinin. dove, nemlendiricili sabun, hikaye. sabun sabundur. yüz temizliğini hiçbir çeşit sabunla halletmeyin cildiniz mahvolur.
günlük makyajınızda kata fondoten kullanmamaya özen gösterin, yüzünüze acıyın. fazla ve koyu makyaj her zaman yaşlı gösterir.(oscar ödüllerinde felan aktrislerin yüzlerine bakın saki hiç makyaj yapmamış gibi görünürler misal) toz allık ve toz pudra tercih edin, hafif ürünler olmalarına dikkat edin. cildiniz nefes alsın. makyajdan önce mutlaka yüzünüzü temizleyin ve nemlendirin. makyajınızla uyumayın, cilt geceleri kendini yeniler. sigara dumanı olan bir yerde uyumayın. ya yanaklarınızı, ya dudaklarınızı, ya da gözlerinizi vurgulayın. hepsine birden koyu makyaj yapıp boya kutusu olmayın.
naparsanız yapın, önce yüzünüze iyi bakın ki makyaj da güzel dursun.
olan biten
-
entry girerken metin kutusundan yolla butonuna geçmek sonra enter'lamak isterken elli kere tab yapıyor olmaktan mutsuz musunuz? çaresi var: ctrl+enter. bu tuş kombinasyonunu kullandığınızda erkeğiniz teknik bilginize hayran olacak size daha çok bağlanacaktır.
şarap yerine fermente üzüm suyu denilecek
-
milattan önce 3 bin yıllarından beri var olan "şarap" a bile sansür uygulayan bir zihniyet ile karşı karşıyayız.
hala anlayamadılar yasak olan her şeyin, insanlara daha çekici geldiğini ve geleceğini.
edit : işin en ironik kısmı da bu yasaklayan zihniyetin inandığı değerler, onlara şaraptan ırmak vaadediyor. *
(bkz: boş bakkal taşak tartar)
yaran diyaloglar
-
çanakkaleden istanbul'a gelen arkadaşımı, mecidiyeköy metrobüse almaya gitmiştim. aramızda geçen muhabbet;
-nasıl kolay oldu mu yolculuk?
+güzeldi. birde istanbul'da kimseye güvenme derler.metrobüse binmek için istanbul kart alacakken bir adam “gel boşuna kart ücreti ödeme, benim karttan basarız sen bana ödersin” dedi. öyle yaptık. insanlık ölmemiş.
o gün istanbul'un kurtuluş yıldönümü nedeniyle metrobüsün bedava olması dışında her şey normal.
arda'nın giydiği 27 bin 650 liralık palto
-
--- ahmet çakar mod on ---
şimdi sedat kapatın ışıkları. kapat, kapat.
kanzuk beni dinle evladım...
bakın genşler çok açık ve net söylüyorum. bakın bunlar boş işler.
kazandığınız para helali hoş olsun, emeğiniz var, alnınızın teri var.
her ne kadar astronomik olsa da, ananızın ak sütü gibi helal olsun. o parayı veren varsa.
..şimdi, şimdi benim söyleyeceklerim çok önemli.
bak arda evladım sana söylüyorum, burak yılmaz, caner, sabri ve diğerleri bakın gençlerrrr!!!!
tonla para kazanıyorsunuz, evleriniz son model arabalarınız var. dünyalığınız cebinizde.
saçma sapan reklamlarda, göstermelik kamu spotlarında oynayıp,
bir cekete 30.000 bak, ertem iyi dinle eski parayla 30 milyar'a, bir ceket alıyorsunuz,
eşleriniz layla'da disko'da gösteriş yapsın diye son model araba alıyorsunuz...
toplanıp memlekete 2-3 okul yaptırın desek yoksunuz...
gençlerrrr!!!!!!
bu yaşlar bir daha gelmez, bu paralar bir daha kazanılmaz.
rabbena hep banayla bu işler gitmez..
şimdi oturun, şapkanızı önünüze koyun iyi düşünün.
o kadar parayı memleket için de güzel şeylere harcayın
--- ahmet çakar mod off ---
edit: hoyyydaaaa
ciddi edit: ne demiştik ahmet çakar sesimizle; `o kadar parayı memleket için de güzel şeylere harcayınalın işte size harcayacak yerlerden bir tanesi;otizmli çocuklara öğretmen kampanyasıbu kampanyanın mimarı,suskonusmagelburaya` arkadaşımızı verdiği emeklerden dolayı, tebrik ederim. meselenin para değil gönül olduğunu niyet olduğunu bir kez daha gösterdiği için.
milyonluk hayatlarınızda mutsuzluklar dilerim.
bim'in başarısının sırrı
-
bereket tabi ki. ne zaman kasaya gelirken şu kadar tutar diye tahmin etsem tahminimin altında çıkıyor toplam tutar.
protein tozu kullanırken hayatını kaybetmek
-
çok üzücü bir durumdur. neden kullanıyorsunuz? diye sorulmuş.
insanlar maalesef genç yaşlarda bu illete başlıyor. bu tozun tüccarları, bodi salonlarındaki gençlere yaklaşıp çat diye portein hapı iğnesi basıyor ve illet sürekli yayılıyor. geçen hafta maalesef bir arkadaş daha bu sebepten dolayı hayatını kaybetti.
olay samsun'da gerçekleşiyor. akşam 21.00 sularında bodicilik salonunundan eve gelen r.s, annesinden acilen para istiyor. parayı alamayan genç önce annesinin bacağını ısırıp kandaki tozları çekmeye çalışıyor.
yaralı annesinin bağırışlarını dinlemeyip toz tüccarlarını eve çağıran genç, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyaları değerinin çok altında satarak karşılığında portein tozlarından alıyor. komşuların iddiasına göre tüccarlar evden çıkarken ''yarasın koçuma, sütle iç tamam mı?'' gibi ifadeler kullanıyorlar. fakat toz bağımlısı genç kendisinden geçiyor ve porteinleri burundan çekince maalesef hayatını kaybediyor.
tedavisinin ardından yerel basına konuşan anne e.s ise zehir tüccarlarının bir an önce yakalanmasını istedi. oğlu r.s'nin protein tozuna karşı verilen amansız mücadelede unutulmamasını temenni etti.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
*-sen beni temizlerken iğrenmiyor musun? (tuvalet temizliği sırasında)
anne - hayır
* - tabi iğrenmezsin, ben senin içinden çıktım ondan değil mi? sürpriz yumurta gibi. sen çikolatasın, ben oyuncağı.
rte'nin dışkı torbasıyla dolaştığı efsanesi
-
dedesini ve babasını kanserden kaybetmiş biri olarak hiç ama hiç üzülmediğim durum. ne üzüleyim lan? adam ın elinde kaç kişinin kanı var.
sırf babamla aynı hastalığa sahip diye bir sürü gencin ölüm emirini veren birine üzülmem. sırf bu nedenle üzülen de gerizekalının önde gidenidir. ülke olarak neye empati duymamız gerektiğini bir türlü öğrenemedik.
spor salonunda telefonu elinden hiç bırakmayan tip
-
bir doğa kanunu. bunu al kütüphaneye koy, o telefon yine elinde. al bunu nasa'nın yerçekimsiz ortamlı odasına koy, o telefon elinde. paraşütle aşağı at elinde. havuza sok elinde. pizza yedir elinde, film izlet elinde, bisiklet sürdür elinde. ulan ne var o telefonun içinde o kadar mühim ne var arkadaş?? facebook'ta biri mi dürtmüş seni ne var allahın cezası?! tamam sakinim. başta da dediğim gibi. bir realite artık bu insanlar. her yerdeler ve ben bu durumdan rahatsızım. rahatsız olmayanlara da gıcığım kusura bakmayın.