hesabın var mı? giriş yap

  • rivayettir;

    derviş baba dağ başında tek başına oturmakta, zikretmekte, tefekkür etmekte imiş. bir adam gelmiş ve demiş ki "be hey derviş! burada bir başına ne yapmaktasın?"

    derviş baba usulca kaldırmış başını, adama bakmış ve cevaplamış "sen geldin, yalnız kaldım."

  • rte'nin merkez bankasına faiz konusunda yaptığı çıkıştır ve şu şekilde bağlamıştır:

    "ha diyebilirler ki; merkez bankası bağımsızdır, ee ben de bağımsızım, kendileriyle konuşacağım.."

    (bkz: patron yine çıldırdı)

  • urfa'nın bu durumu pek sürdürülebilir görünmüyor. bu ilde sıkıyönetim ilan edilip tüm silahlar toplanmalı ve aşiretlere sıkı kontrol getirilmeli. başka türlü düzelmeyecek.

  • otobüs yolculuğu, gece 4 civarı, iki yaşlı amca yan yana denk gelmiş, kulakları haliyle az işitince tüm konuşmalara otobüs şahitlik edebiliyor.
    - yaş kaç?
    +84. seninki?
    -81
    +sen daha çocuk sayılırsın be...

  • kılıçdaroğlu hakkında fikirlerimi değiştiren yazı.

    şimdiye kadar başbakan gitse yerine kim gelecek diye düşünmüşlüğüm çoktur, sizlerin de düşündüğünüz gibi. ne de olsa birçoğumuzun hayatını kararttı, kimimizin geleceğini bitiriyor, kimilerinin de akli dengesini yitirmesine sebep oluyor. ve bunları yaparken hiç de suçluluk, pişmanlık, vicdan azabı duyuyor gibi değil. bu yüzden gitmeli, ülkesini bölen, ayrımcılık, sömürgecilik, yalancılık, hırsızlık, katillik yapan bir insana ne diyeceğiz helal olsun aldığın canlar, helal olsun çaldığın paralar mı diyeceğiz? kendisini allah sanan biri o, insanların ölüm fermanını yazıyor, kaderlerini değiştiriyor. bu insanı yargılamak bize düşmez, onun işi bizimle değil yukarıda, ama ego ve güç gözünü öyle bir kör etmiş ki acaba öleceğinin farkında mı bir gün?

    her neyse, ben bu yazıda, kendine oy isteyen biri görmedim. seçim arifesinde, halkı için endişelenen, halkını tek çatı altında toplamak isteyen bir başbakan gördüm. bu yazıyla güvenim, samimiyetine inancım oluştu. o da bizler için korkuyor, o aptal sandıkta binbir dolabın döndüğü o sandıkta seçilmediği takdirde olacaktan korkuyor. bizleri uyarıyor. şimdi bütün kendini müslüman sananlar, muhalefete, muhalefet yanlılarına düşman. size soruyorum hangi müslüman aynı soydan geldiği, aynı dini paylaştığı insanlara düşman olur ki? bazı insanlar sizi bize düşman etti de.

  • organize suç örgütüne 3 tane polis baskın yapıyor. baskın yapan polisler kapıya sertçe vuruyor. suç örgütü hiç aranmıyormuş gibi kapıya sertçe vurulduğunda kapıyı hemen açıyor. sonra birileri tiyatro deyince fırat tanış alınıyor, kırılıyor.

  • (bkz: beko) . özellikle avrupa'da çok iyi bir imajı var ve baya popüler. amsterdam'daki mediamartkin satış temsilcisine göre bosch'tan daha çok tercih ediliyor ve bosch bazı ürünlerini beko'ya urettiriyor.

  • look sir!

    i have couple of words to tell you. you are a big man, with money and everything. thousands work for you. would it make you look cool to play with their future, leaving all those innocent kids without shelter and food? but why wouldn't it? wasn't that you who never pitied his own daughter, avoiding a handful of happiness?

    can't you see sir? these kids love each other. but i'm talking in vain, trying to teach how to love to someone who doesn't know what it is. huh!, you, the big boss, billionaire, factory owner mr saim !

    do you think you are great? no you aren't, but i am. i! master yaşar!
    you're nothing compared to me, get it? nothing! you have no value to me. yet, for sure you won't be able to do any harm, neither to my daughter in law, nor my son!. nor you can destroy, scatter and defeat us. because we're not bound to one other with money but with love. we love one another. we are a family, a beautiful family. do you think you are strong enough to knock this down?

    don't touch my family anymore! don't touch my children, my son and my daughter in law. if you are to harm them; i, the man who hasn't even hurt an ant in his entire life , master yaşar, would pull the trigger and shoot you down, without thinking a second.

    got it? i'd shoot you down and never look back at you!

  • efendilik, beyefendilik, zeka falan değildir.

    piçliğin, fırlamalığın, şişkin egonun üzerine biraz para serpmektir.

    ha, biz parayı da bulsak, bi türlü o piç adam olamadık. ince ruhluluğumuz ve düşünceliliğimiz, özgüvensizliğimizle üst üste binince, bok oldu ortalık. bazen "-mış" gibi yaptık. ama reçeteyle olacak iş değildi; tutmadık, tutulmadık; çok eğreti durdu. kimse fark etmediyse de, kendi kendimize fark ettik bu eğretiliği; içimize içimize utandık.

    neyse, namussuz bi fırlama olmadığıma üzülecek değilim. sadece adaletsiz dünya, bu kadar fazla adaletsiz olmayaydı, iyiydi.