hesabın var mı? giriş yap

  • tek çaresi umudu öldürmektir, başka bir yolu yoktur. eğer hala içinde umut saklıyorsan bu acı asla bitmez. hiçbir şey beklemeyeceksin. içinde hiç umut kırıntısı olmayacak. o zaman aşk acısı da biter. acı veren umuttur.

  • diyelimki bir akvaryumun içerisinde 3 tane balığım var, dördüncüyü alamayacak mıyım?

    edit: "valla çok ibnesin :)))" diye iltifat eden de oldu. gün güzel gidiyor.

    edit2: evet bunun da sorumlusu kemal kılıçdaroğlu'dur.

  • madde 5:

    adam olacaksın; ailesini geçindirme derdindeki birine hallenecek kadar insanlıktan çıkmayacaksın.

    zöge: başlığı açan ve ondan sonra madde sıralayan arkadaşlar entrylerini silince benimki madde 5 olarak öylece ortada kalmış.

  • aşağıdakiler kaneez hussain, trudie chalder'in kronik yorgunluk sendromu isimli kitabından çıkarılan notlardır. hastalik oldukça ciddidir. * sosyal ilişkilerinizi ve tüm hayatınızı etkiler.

    kys’nin* neden ortaya çıktığı bilinmiyor ama sürmesini sağlayan bazı nedenler şunlardır:
    1)bedeniniz formada değildir: kaslar formda olmayabilir. birden yüklenmiş olabilirsiniz. kullanmıyor olabilirsiniz, kullanmanız lazım.
    2)tahterevalli: bir gün dinlenip bir gün spor yapmaktan kys olabilir. hergün belli bir düzen içinde olmak gerek. “beden saati” diye bir şey var.
    3)daha fazla dinlendikçe daha fazla yorgunluk hissedersin.
    4)kendinize katı olmayın: kendize gelmek uzun zaman alır. kendini fazla zorlama yapabileceğini yap gerisini bırak.
    5)belirtilere odaklanmak: odaklandıkça belirtileri daha çok fark eder, endişelendikçe belirtiler daha çok artar. farkında oluş ve tepki arttıkça sorun daha çok büyür.
    6)kendini engellenmiş ve kötü hissetmek: hastalık için bir şey yapmadığını düşünmek kendini daha kötü hissettirir.

    bu hastalık kısır döngü. dinlenme ve etkinliklerin azaltılması bir çare değil. beden saatini düzeltmeye, hastalığa odaklanmamaya çalış. yavaş yavaş ilerime kaydetmek, kaygılanmamak, acele etmemek.

    bilişsel (düşünme), ve davranışçı terapi (bdt) ile çözüm bulmaya çalışılabilir. bu tedavi yönteminde kişi bazı şeyleri farklı yaparak ve farklı düşünerek, farklı hissetmek sağlanmak amaçlanıyor. sabırlı olmak yakınlardan yardım almak önemli.

    iyileşmek için yardımcı olacak yaklaşımlar :
    uykunun düzenlemesi: beden saati ayarları geç saatte uyanık kalmakla, yataktan geç çıkmakla, gün içinde uyumakla, gün içinde aktif olmamaktan kayar. her gün farklı saatte kalkmak fazla uyumak şekerleme yapmak bozabilir.gün içerisinde uyumamak lazım.her gün aynı saatte kalkmak lazım.çalar saati odanın her yerine koymak kalkmana yardım eder.yatağı sadece uyumak için kullan.uyku düzeninle ilgili günlük tut.uykuda geçireceğin zaman kadar yatakta vakit geçir.yatmadan önce hep aynı şeyleri yap.
    uyuyamazsan endişelenme karanlıkta gözlerini kapansa bile açık tutmaya çalış rahatlatıcı bir şeyler düşün. vücudu gevşet derin derin nefes al.20 dk içinde uykun gelmezse kalk uykun gelene kadar başka bir odaya git. eğer yatakta endişeler aklına gelirse bunu “endişe zamanına” bırakacağını söyle. endişeleri yazarak da nasıl baş edebileceğini bulabilirsin.

    etkin planlama: yalnız kendini iyi hissettiğin saatlerde işlerle ilgilenmelisin.zamanı nasıl kullandığına dair gün içinde neler yaptığına dair günlük (tablo) tut.neler yaptığına bak.neyi ne kadar zamanda değiştirebileceğini netleştir ama gerçekçi ol.yapman gerekeni netleştir.amaca ulaşmak için küçük hedefler koy ve ilk hedef kolay olsun.günlerini dengeli yaşa.yapman gerekeni kendini iyi hissetsen de iyi hissetmesen de yap.hafta içinde yürüteceğin hedefleri yaz sonra not ver.ulaşamazsan hedefleri küçült.etkinlikleri kolay seviyeden başlat.vücudun yorulmasını sallama ve sabırlı ol.günler arasında denge sağlamalısın.
    duygularını gözlemle kendini kötü hissettiren düşünceleri yakala ve bir kağıda yaz. sonra ondan kurtul ve bir daha düşünme.
    kendine çok yüksek standartlar koyma.

    -üstesinden gelmenin yolları: sonuca değil işe odaklan. ör:en yüksek notu almaya değil öğrenmeye odaklan.
    -yaptıklarına haftalık sınırlar koy.bu süre sonunda mükemmel olmasa da bırak.
    -yaptıklarını mükemmel hale getirirken yavaşlarsan, çabalarından mı sanat harikasından mı memnun olacağını düşün.
    -mükemmel yapmayı beklemezsen yaptıklarından zevk alırsın.bazen standartları düşürmek daha eğlenceli olabilir.yaşamdan daha çok zevk alabilirsin.
    -zorlanmalar karşısında tablo yap ne beklediğini yaz ve sonucun ne olduğunu yaz, bak.böylece zorluğu parçalara ayırmış, ayrı ayrı ele almış olursun.

    sorun çözme yöntemi olarak:
    -seni endişelendiren durum ve şeylerin listesini yap.özellikle hangisiyle ilgilenmek istediğine karar ver.
    -sorunun ne olduğunu açık ve net bir biçimde yaz.
    -sorunu, sorun çözmekte başarılı ve geçmişte bu sorunu çözmüş birinin açısından çalışmalısın.çözüm için en az 3 değişik yol düşünmelisin.
    -her çözüm seçeneğinin sonuçlarının ne olacağına dair düşüncelerini yaz.
    -hangi seçeneğin daha iyi sonuç getireceğine karar ver.
    -çözümü uygulamaya yönelik bir plan yap
    -işe yarayıp yaramadığına bak.
    -yöntemi birkaç kez yazdıktan sonra aklından yapabilir hale gelebilirsin.

    kaygı ile nasıl baş edilir: kaygı yaratan durumla, kaygı azalıncaya kadar karşı karşıya gelmenizi içerir.kaygı zamanla azaldığı için bu yaklaşım işe yarayacaktır.ancak kaygı veren durumla düzenli değil de sadece zaman zaman karşılaşırsanız kaygı devam eder.

    bunu yaparken ki bazı ipuçları :
    -yapacağınız konusunda açık olun.
    -kendinizi iyi hissedene kadar bu durumda kalın: bekleyin ve kaygınız geçene kadar devam edin.
    -bu durumla olabildiğince sık yüzleşin: düzenli olarak ne yapıyorsanız onu yapmaya çalışın.
    -kaygı duygusu yaşayacağınızı peşinen kabul edin.
    -üzerine gitme ödevlerinizle ilgili bir tablo tutun.

    gelecekle ilgili olarak :
    -beklentilerini gerçekleştirilebilir düzeyde tut.başarılarla memnun olmayı öğren.
    -her şeyi aşamalı yap.kendine haftalık hedefler belirle.bu hedefleri çözünebilir parçalara böl.bunları yorgunluk hissetmeden yapabilir normal düzenin parçası haline getirebilirsiniz.
    -işe yaramayan ve yarayan düşüncelerinizi bir kağıda yazın.

    ders çalışabilmede yardımcı olacak yollar:
    -belli bir yeri çalışmak için kullanın ve bu yeri çalışmak için çekici hale getirin.işe yaramayan şeyleri burada bulundurmayın ve her çalışma sonunda düzenli bırakın.
    -çalışacağınız konuların listesini sıraya göre yapın.belirlediğiniz süre içinde bunları yapabileceğinizden emin olun.
    -çalışma sonunda elde edeceklerinizi yazın.istek kırıldığında bu listeyi okuyun.
    -proje yapıyorsanız, projeyi dilimlere bölün.kendinize küçük görevler vererek büyük görevi tamamlayın.

    çikolata kutusu tekniği :
    -her çalışma sürenizi 35 dk olarak ayarlayın.ilk 20 dk yeni şeyleri öğrenmek için kullanın.sonraki birkaç dk'yı geçmişi tekrar etmek için kullanın.son 5 dakikayı ise öğrendiklerinizi gözden geçirmek için kullanın.
    -çalışma süresinin hemen sonunda kendinize küçük ödüller verebilirsiniz.

    ilaç tedavisindense kitabın önerdiklerinin daha faydalı olduğu düşüncesindeyim. * vakti zamanında notları kendim çıkartmıştım ancak hastalığın teşhisi üzerinizde konmuşsa kitabıda mutlaka okuyun derim.

  • rabbime şükürler olsun akp döneminde gerçekleşmiş süper uygulamadır. ingilizce nasılsınız diyebiliyorsan yurt dışına ataşe olarak atanıyorsun ve 12 bin dolar maaş cepte. ayriyeten devlet sana 6 bin dolar maaşla bir tercüman tutup kuran kursu mezunu eşini de yine 8 bin dolar maaşla hafize olarak görevlendiriyor. bence "the policeman is standing in the middle of the street" cümlesini tek seferde hatasız okuyabilenleri de direk büyükelçi olarak atamak gerekir. hamdolsun bu günleri de gördük. artık monşerler değil böyle değerli insanlar yurt dışı görevlerine atanıyor. maşallah ve de inşallah.

    (bkz: http://haber.gazetevatan.com/…atama/520991/1/gundem)

  • iddia sahibi (bkz: ahmet ercanlar). başka sözüm yok.

    edit: bu abdülkerim müthiş bir adammış ya baksanıza nokta atışı kafaya koymuş, barış daha büyük bir adammış ki kafasıyla kimsenin olmadığı noktaya indirmiş, icardi çok daha büyük adammış ki 20 metre depar atıp 18 yaşında çocuğun yetişemediği topa vurmuş da kaleci yumurtlamış gol olmuş. plan da tıkırı tıkırına işlemiş, top 1 metre öteye gidip barış'ın kafasına çarpmasa, icardi'nin önüde kalmasa plan bozulacakmış, hatta top ve kale seçimini fenerbahçe kazansa bu plan direkt devre dışı kalacakmış muslera hemen planı kurup manipule edip topu almış ahahaha. hepsi plan içinde müthiş işlenmiş, siz bu zırvaya inanırsınız, zaten fenerbahçeliler her şeye inanıyor. ligden çekilecektiniz, galatasaray ümraniye maçında şike yapmıştı ne oldu o işler sahi yine iddia sahipleri aynı kişilerdi. fenerbahçe taraftarını kandırmak ve kullanmak çok basit, size hem acıyorum hem üzülüyorum.

  • bundan 5-6 sene önce eski kız arkadaşımla taksim gezi parkında oturduk, çekirdek çitliyoruz. malum olaydan sonra atıl bırakıldığının farkında olmamıza rağmen, nedense hoşumuza giden bir etkinlikti bu, neyse konu o değil.

    bir tinerci yaklaştı yanımıza, arkasında 2 tane arkadaşı var. elinde bıçakla yanımıza geldi ve çekirdeği istedi. doğru düzgün konuşamıyor bile, çekirdeği işaret ediyor bıçağıyla. ben de içinden 1 avuç kendime 1 avuç da kız arkadaşıma aldım, pakedi verdim. eleman da sorunsuz uzaklaştı. biz de çekirdek yemeye devam ettik. bitince de konu ile ilgili tek bir yorum yapmadan uzaklaştık.

    peki bir fayda/mahsur değerlendirmesi yapalım.

    şimdi orada gereksiz bir münakaşa yaşasam, "erkeklik" yapıp diretsem, karşımda zaten diyalog kurabileceğim bir canlı yok. şu an sağlıklı bir insanım, bildiğim kadarıyla eski kız arkadaşım da öyle, ancak muhtemelen o tinerciler ya hapiste, ya da hayatta değil. şimdi ben kalkıp bu elemanlara çekirdek için diklensem, bakın çok değil, 1 tanesi bıçağı herhangi bir yerimize saplasa, geleceği olan bizim gibi insanların hayatı sona erebilir veya kalıcı bir sakatlığı kalabilirdi. onlar için ise değişen bir şey olacağını sanmıyorum.

    şimdi sormak istiyorum, değer mi?

  • eger gercekse hayirli bir olay. twitter'da uzun suredir amerika'daki radikal solculer ve sjw'lerden kaynakli ifade ozgurlugu yoktu. bunu da radikal tipler "burasi ozel bir sirket, burada ifade ozgurlugu bekleyemezsiniz" diye savunuyorlardi. bu soylemin kendisi de iki yuzlu, iki adim otesini goremeyen, tarih okumamis/bilmez ve basit bir soylem zaten.

    toksik tipler surekli at kostururken twitter kafasina gore ozellikle politik olarak bu grubun sevmedigini banliyordu (bkz: trump'ın yasaklı olup taliban'ın olmadığı yer). elon'in yonetimi altinda ortalik dengeli hale gelir, bu cok pozitif bir durum. bunun amerika'daki toksik tayfayi ne kadar paniklettigini haftalardir viyaklamarindan anlayabilirsiniz.

    elon musk'in getirmek istedigi bazi degisikliklerden bahsedersek:

    - twit editleme: bu twiti gonderdikten sonraki 30 saniyede vb. gecerli olacak, yani milletin twit atip 1 saat sonra kendi twitini degistirmesi gibi bir durum soz konusu degil

    - gorunur algoritma: elon musk'in bir baska plani da twitter'in neyi one cikardigini gorunur hale getirmek icin bunu belirleyen algoritmayi acik kaynak haline getirmek. bu sayede seffaflik gutmek istiyor.

    twitter su anda amerika'da halkin goruslerine oyle ya da boyle bir sekilde yon veren bir yer. su ana kadar tarafsiz hareket etmediler. demokrasinin iyi bir sekilde islemesi icin bilgiye erisim ve ifade ozgurlugu sarttir. umarim daha dengeli bir ortam olusur.

  • eskiler hakkinda ne dusunuyordur bilemem ama sirada bekleyen caylaklarin neler dediklerini, neler dusunduklerini az cok tahmin edebiliyorum.

    onay bekleyen caylak 35060...

    simdi usendim aramaya, zamaninda bir moderator su minvalde bir sey demisti; "sozluge pozitif etkisi olacagina inandigimiz, tanidigimiz ve guvendigimiz kisilere taniyabiliyoruz bu onceligi". entryler uzerinden gitmeyeyim ama boyle pozitif katkinin mina koyim. caylaklik entrylerini bile siliyorsa bu torpilli... boyle mi oluyor ulan pozitif katki? bahanelerinize selam olsun sizin.
    ha derseniz ki "can ciger kuzu sarmasiyiz, verdik. sanane ulan?", "caniniz sagolsun"'dan baska ekleyecegim bir sey olmaz. ben ne dersem ayni halti yapmaya devam edeceksiniz cunku.

    karti kim verdi bilmiyorum ama eksi sozlugun en cok da bu kart dagitma hakki olanlarina kilim bu sebepten dolayi (muhtemelen sadece moderatorler ve hatta sadece bazi moderatorler).
    torpil mina koyim bu? sen burada yapiyorsun, sonra baska yerde karsina cikti mi avazin ciktigi kadar bagiriyorsun; "hakkimi yiyorlar", "x partisi tum kadrolari tutuyor", "bu ne bicim devlet" diye. bu ne perhiz be oglum? sayet torpili isteyen yazarsa, onun icinde gecerli soylediklerim.

    ne diyim abicim ben size. illa bir kose tutacagiz! illa bir deligimiz olacak! illa bir babamiz/dayimiz/amcamiz olacak! eeehh eytere be mina koyim.

    dilimin kemigini de kirdiniz, sagolun varolun.