ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 kasım thy 19-22 tüm seferlerini iptal etmesi
-
kartal imam hatip lisesi bahçesindeki kedileri bile işe alırsan böyle olur.
çatısında metallica amblemi olan apartman
-
efendim bu apartman mersin'dedir, karşı apartmanımdır. nedir, nedendir bilinmez böyle bir hareket yapmışlardır. kendi oturduğum apartmanın çatısına mgla logosu yaptırmak suretiyle misillemeyi düşünüyorum.
görsel
görsel
çok kişi nerede olduğuyla alakalı yeşillendirdi. ziyaret etmek isteyenler için kuzeykent'te, servet tazegül kapalı spor salonunun karşısı.
lan inşaatın adı da nirvana'ymış, yeni farkettim.
görsel
ekşi yazarıyım dendiğinde gelen tepki
-
-adın ne ?
-söylemem.
wolfgang amadeus mozart
-
bir deha olmasinin yanisira, sakaci ve cocuk ruhlu bir adamdi. bir keresinde kiz kardesiyle odada otururken gurultulu bir sekilde gaz cikarip kardesinin disarda patlayan bisey oldugunu sanmasina neden olup kikir kikir gulup egleniyordu.kim bilir bu kadar guzel eserler yaratabilmesinin bir gizli nedenidir belki cocuk ruhu. cok genc goctu gitti, o baska. nadir nadi'nin dostum mozart adli kitabi guzeldir.
galatasaray'ın kirli kadıköy galibiyeti
-
(bkz: yazık la kimin çocuğuysa)
tüm zamanların büyük 5 büyücüsü
-
bir arkadaşım, minicikken annesiyle babasına ayırma büyüsü yapmışlar. sonra kadın sürekli cin vesaire görmüş, hem de ayrılmış kocasından. kocası da ayrılma büyüsünü yapan kadınla evlenmiş. işte o kadın listenin birincisidir. ikinci sırada da gandalf var.
kurt seyit ve şura
çok küçük hesapların adamı
-
-dayı 1 lira bozuğun var mı?
-yok.
-1 dal sigara?
-kullanmıyorum.
-saat kaç, onu söyle bari!
baraja 96 milyon plastik top atmak
-
los angeles belediyesi yapınca sözlük ahalisinin bilimsel bir sebebi vardır diye pek bulaşmadığı eylem. oysa aynısını misal istanbul büyükşehir belediyesi yapsaydı burada bilip bilmeden sallanır, milyon tane geyik dönerdi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ana, babayla yaşarken depresyona girmek çok zor. tam uzaklara dalacam annem mandalin soyup getiriyo.
her taşın altından meltem cumbul'un çıktığı yıllar
-
kabus gibiydiler.
meltem cumbul ne? oyuncu. meltem cumbul ne? sunucu. meltem cumbul ne? şarkıcı. meltem cumbul ne? kültür elçisi. meltem cumbul ne? bir on parmağında on marifet.
ülke olarak kollektif basiretsizliğimizin ve yetenekli insan çıkarmadaki kuraklığımızın sembolüydü maşallah.
güzel desen? tam değil. çok çirkin de diyemezsin.
ne tam yetenekli, ne de tamamen yeteneksiz.
ne sahnede harikalar yaratıyor, ne de tamamaen rezil oluyor.
bir garip sıkışmışlık, tarifi zor bir anlamsızlık vardı kadında. "ülkecek modern oluyoruz abi, evropa standartlarında sanatçı çıkarıyoruz!" hezeyanlarının iç karartıcı bir yan-ürünüydü besbelli. allahtan geçti gitti bu yıllar da, rahata erdik...
dikkat ederseniz meltem cumbul'un yerini kimse doldurmadı (dolduramadı demiyorum)
bunun nedeni ise kuşkusuz, doldurulmasına ihtiyacımız olmayan bir boşlukta durmasıydı.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
bisküviyi çayın içerisinde haddinden fazla tutmak, akabinde kendisinin kopup çayın içine düşmesi. artık hiçbir şey eskisi gibi değildir.