hesabın var mı? giriş yap

  • hâlâ sağda solda nobel meselesinin tartışıldığını görüyorum, on iki yıl oldu ama bir arpa boyu yol ilerlenmedi. biraz nobel'in ve çağdaş edebiyatın nasıl olduğuna değinerek bu konuyu inceleyelim:

    birkaç farklı argüman var.

    1) nobel iyi bir ödül, ama pamuk sadece siyasi gerekçelerle aldı, yoksa alamazdı.

    neyse ki bunun ilacı var, varsa çevrenizde bunu söyleyen, hemen deneyebilirsiniz. hemen ölümcül soruyu soruyoruz orhan pamuk nobel edebiyatı ödülünü hak etmedi diyenlere: son on yılda, yirmi yılda nobel alan kaç yazarı okudunuz? yirmi yıl diye sınırlıyorum, çünkü edebiyat değişim halinde olan bir tür ve orhan pamuk'u çağdaşı yazarlarla kıyaslıyorum.

    mo yan, alice munro, kazuo ıshiguro, patrick modiano, le clézio, lessing, kertész, coetzee, jelinek, svetlana aleksiyeviç (romancı değil ama onu da koyabiliriz listeye), saramago, günter grass... bunlardan kaçı, neden orhan pamuk'tan iyi romancı? bana açıklayan olursa gerçekten çok sevinirim.

    romancıların neredeyse hepsini okumuş biri olarak, pamuk'u hiçbirinden daha aşağı koyamıyorum ve hatta içlerindeki en iyilerinden biri diyebilirim. en iyisi diye bir şey yok tabii, atıyorum mo yan ile (bence yaşayan en büyük romancılardan biri) orhan pamuk'u kıyaslayamazsınız, tamamen farklı tarzda yazarlar, ki romanlarını ele alış biçimi orhan pamuk'a en çok benzeyen yazar mo yan belki bu listede.

    nobel edebiyat, gözlemlediğim kadarıyla biraz da şu mantıkla veriliyor: bir öykücüyle modernist bir romancı rakip olmuyor, bunun yerine bir yıl öykücülerden birine ödül veriliyor; örneğin alice munro, çok hakim olduğum bir tür olmasa da gördüğüm en iyi öykücü gerçekten. onun karakter tahlillerine yaklaşanı bile görmedim.

    aynı şekilde, ıshiguro romanlarında gerçekliği kıran, insan algısını her şeyin önüne koyan ve tamamen bunu derinleştiren inanılmaz bir romancı. onun rakibi de ona benzer yazan romancılar. örneğin murakami. ıshiguro'ya verildiğine göre murakami'ye nobel verileceğini zannetmiyorum, ki ıshiguro çok daha derinlikli bir yazar zaten.

    bunu da şuradan çıkarabiliriz, üst üste aynı tarz yazan yazarlara ödül verilmemiş. yani tolstoycu ve büyülü gerçekçi mo yan ödülü almış, ondan sonra gerçekçi alice munro, sonra kısa romanlarıyla tanınan modiano, sonra inanılmaz edebi ve orijinal röportaj kitaplarıyla aleksiyeviç. belki bunun altında nobel jürisinin herhangi bir akımı veya türü özel olarak desteklediği algısının oluşması kaygısı vardır, bilemiyorum.

    bu bağlamda orhan pamuk'u kendi türü içerisinde değerlendirebiliriz, ki bunlar da ödülü alamayan yazarlar oluyor. mesela umberto eco, mesela salman rushdie. çok katmanlı tarihi hikâyeler anlatan romancılar ikisi de. ben ikisini de severim, eco'yu çok severim. eco uçlarda gezinen bir romancı ama pamuk'un romancılığı eco'dan kötü değil. bir "yazar" olarak pamuk'un daha iyi olduğunu kişisel fikrim olarak belirteyim, daha iyi bir denge, daha iyi bir yazarlık nedeniyle. pamuk gülün adı'nı da yazar istese, önceki günün adası'nı da, ama eco'nun yeni hayat'ı veya benim adım kırmızı'yı yazabileceğini sanmıyorum.

    sadece şuna dikkat çekmekte fayda var, nobel edebiyat genelde "star"a dönüşmüş yazarlara verilmez. hatta bu listedeki nobel almadan önce en ünlü yazarlardan biri de pamuk, ona rağmen ödülü almış.

    2) nobel eskiden iyi bir ödüldü, ama artık iyi bir ödül değil.

    eğer bu ikinci argümandaki gibi düşünüyorsanız, yine son yirmi yıla alternatif bir 20 yazar çıkarmanızı isteyeceğim. varsa bu listedekilerden iyi yazarlar, lütfen bana da söyleyin, zevkle okurum. bana kalırsa bu liste çok başarılı bir liste. itiraz edeceğim birkaç yazar var, örneğin modiano o kadar da büyük bir romancı değil bence, ama novella/kısa roman içerisinde bir değerlendirmeye tabi tutulduğunu düşündüğüm için çok bir şey diyemiyorum açıkçası.

    farklı bir şekilde şu söylenebilir, nobel değil, edebiyat bozuldu, artık öyle camus'ler, sartre'lar, hemingway'ler, faulkner'lar çıkmıyor. bu yaygın bir kanı. bunu kıyaslamak, ölçmek çok güç. ama orhan pamuk'un, mo yan'in, ıshiguro'nun, coetzee'nin de yıllar sonra anılacağını düşünüyorum.

    türkiye bir edebiyat ülkesi değil. orhan pamuk belki de çıkarabildiğimiz tek romancı ve okur, ki burada okurdan kastım (görece) nitelikli okur, genel olarak klasikleri ve ikinci dünya savaşı sonrası modernizmi kısa bir süre bastırarak ortaya çıkan geleneksel gerçekçileri okuyor, camus, orwell vb.lerini. en iyi ihtimalle kafka falan okuyor, ki kafka'nın romanları onlara ne ifade ediyor çok merak ediyorum. joyce, proust, faulkner gibi yazarlar fazla deneysel kaçıyor. postmodernist edebiyat bu yüzden henüz tam olarak kabul görmüyor, ki postmodernistleri okumak modernistleri okumaktan daha kolaydır.

    3) nobel edebiyat'ı verenler siyasi sebeplerle adam kayırıyor.

    gelelim bu iddiaya. önceki iki argümanı geçersek, bu argümandan şöyle bir sonuç çıkıyor: ödülü hak eden yirmi kişi varsa, siyasi söylemlere bakılıp biri seçiliyor.

    bunun da tam olarak böyle olduğunu düşünmüyorum. bir bakıma doğru, ona değineceğim. ama önce yine mo yan diyoruz. mo yan'in baskıcı çin hükümetini savunan, destekleyen açıklamaları var ve ödül ona verildiğinde ödülü verenler de eleştirildi. bunun bu düşünceyi çürüttüğünü düşünüyorum.

    bununla birlikte, bir yazar açıkça günün gerisinde fikirlerini romanlarına koysaydı, nobel edebiyat ödülünü alabilir miydi? bilmiyorum açıkçası, aklıma yakınlarda vefat eden anti-feminist philip roth geliyor, roth okumayı sevdiğim bir yazardı ama nobel'i alanların kalibresinde olduğunu düşünmüyordum. alsaydı çok şaşırır mıydım? hayır.

    ama diyelim ki, tolstoy gibi, onun kadar büyük bir romancı çıksa ve onun yaptığı gibi mükemmel romanlarının arasına zırva tespitler yerleştirse ısrarcı bir biçimde, ödülü alabilir miydi? emin değilim açıkçası.

    4) en fantastiği bu: orhan pamuk çeviri sayesinde ödül alabiliyor, dilini çevirmenler toparlıyor.

    bunu çok duydum ve her seferinde şaşırdım, şu an bunu yazarken bile şaşırıyorum. bir insan gerçekten bunu nasıl söyleyebilir? türkiye'de yazarlığın üslupçuluktan ibaret olduğu yönünde bir kanı var. bu yüzden esasen vasat yazarlar olan hasan ali toptaş ve ihsan oktay anar gibiler çok seviliyor (bunu başka zaman tartışırız). ve bu yüzden her yer öykücüyle dolu. çünkü üslupçuysan ha roman yazmışsın ha öykü, hünerin ikisine de sığar. romanın ne olduğu, nasıl bir yapı olduğu henüz çözülebilmiş değil, okurlar tarafından da yazarlar tarafından da.

    orhan pamuk romaları çok satılıyor, az okunuyor, ama neredeyse hiç anlaşılmıyor. buna değindim daha önce: (bkz: #81717638) kolay bir iş değil. ama eleştiri kültürünün bir şekilde gelişmesi, çağdaş edebiyatın da bir şekilde konuşulması lazım.

    burada şu soruya geliyoruz: dergiler ne yapıyor? varlık dergisi almış başını gitmiş, saçma sapan konuları irdeliyor. notos ondan iyi, modernistleri falan inceliyor, galiba son sayısında camus'yü incelemiş. kitap-lık desen türk edebiyatına gömülmüş vaziyette. diğer çöp dergilere değinmiyorum dahi. bu yüzden okurun büyük kısmı ne çağdaş edebiyat biliyor, ne de bu edebiyatın nasıl bir motivasyonla, nasıl araçlarla yapıldığını.

  • (bkz: five point palm exploding heart technique)

    mecburen iki defa sokak kavgasına karıştım. birincide 10 kişiye 3 kişiydik. delikanlılık yaptım bir araba dayak yedim. tam 3 gün yataktan kalkamadım. ikincide daha tecrübeliydim. ceketimi kafama çekip cenin pozisyonunda yere yattım. yine bir araba dayak yedim ama en azından yüzüm sağlamdı. eğer benzer bir olay 3. kez başıma gelirse bu kadar tecrübeden sonra ayaklarım kıçıma vura vura kaçarım. en etkili savaş sanatı hızlı koşmaktır.

  • şu otomobili ya adam akıllı üretin adam gibi herkes baksın incelesin ya da hazır değilse de temcit pilavı gibi ikide bir yarım yamalak göstermeyin şunu. yok bagajı açmak yasak yok zoom yapmayın yok binmeyin bu ne arkadaş böyle tanıtım mı olur? yaptığınız iş kendinize benziyor, tebrikler.

  • ertesi gün erken kalkma zorunlulugum olmasa bile bazen saati 7'ye falan kurup, alarm çaldığında kapatıp, oh istediğim kadar uyuyabilirim diyip tekrar uyuyorum.

  • edit: "kirpi" ile ilgili bilgi değiştirildi.
    güncel bilgiler ile ilgili şöyle bir faydam olabileceğini düşündüğüm sınav. tabii tutup da 2006 olayını güncel diye sormazlarsa;

    güncel bilgiler
    a… ilk yerli helikopterimiz
    f… euro 2016 şampiyonası
    a… insansız hava aracımız
    h… milli savaş gemimiz
    a… yerli tankımız
    b… 2014 dünya kupası
    i… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak yazarımız
    h… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak bayan yazarımız
    m… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak minyatürcümüz
    b… ımf borcumuz ne zaman bitti
    e… 2013 dünya başkenti ilimiz
    m… 2015 expo fuarı nerede yapılacak
    i… türkiye’de 2014 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    a… türkiye’de 2015 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    f… uzaydan atlayan ilk adam
    k… ilk plastik paraya geçen ülke
    h… ilk eğitim uçağımız
    m… ilk nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    s… ikinci nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    b… petrol ve doğalgaz arama gemimiz
    a… zırhlı ve yüzebilen ilk dozerimiz (dünyada bir ilk)
    k… mayına dayanıklı ve pusuya karşı koruma sağlayan türkiye tarafından üretilen askeri zırhlı araç
    g… en eski mezar olarak kabul edilen urfa’ya bağlı bölge
    i… ordusu olmayan nato üyesi
    c… halkın ilk kez 2014 yılında doğrudan seçeceği kurum
    p… dünyanın ilk demokratik meclis binası – antik kent
    b… kyoto’nun yerine geçen iklim değişikliğiyle mücadele
    protokolü
    i… islam konferansı teşkilatı yeni sekreteri (2014)
    m… ab ismini hangi antlaşma ile almıştır
    b… ab merkezi
    i… dünya ekonomik formu nerede toplanır

    cevaplar: atak – fransa – anka – heybiliada – altay – brezilya – ismail gaspıralı – halide edip adıvar – nasuh matrakçı – 2013 – eskişehir – milano – iran – avusturalya – felix baumgartner – kanada – hürkuş – mersin – sinop – barboros hayrettin paşa – azmim – kirpi – göbeklitepe – izlanda - cumhurbaşkanı – patara – bali – iyad medeni – maastricht – brüksel – isviçre…

    edit: teşekkür eden arkadaşlara teşekkürü borç bilirim, fakat "bilgi paylaşma, rakip onlar" diyen arkadaşlara da bu sadece bir sınav demek isterim. hırsımınızın kurbanı olmayalım derim. hak eden, yeter ki çalmadan çalışıp da kazansın

    edit:

    o… (2014) anayasa mahkemesi kaç üyeden üyeden oluşacak
    n… 2014 yılında mayıs ayında kıbrıs barış gücüne atanan ilk kadın orgeneral kristin lund nerelidir
    c… türkiye’nin üyeliğe kabul edildiği isviçre bilim merkezi
    w… 2014 pulitzer ödülünü alan abd gazetesi
    t… 2014 pulitzer ödülünü alan ingiliz gazetesi
    t… ilk kadın başbakanımız
    u… 14 ocak 1990’da yıkılan berlin duvarı
    ö… basmacılık adı verilen mücadele nerede başlamıştır
    g… gorbaçov’un izlediği açıklık siyaseti (bkz: mihail gorbaçov)
    a… ermeni terör örgütü
    f… türk – yunan meselesi
    a… rum iç işleri bakanı yorgacis’in adayı yunanistan’a bağlama planı ve türkleri imha etme
    e… 2005 - 2014 islam konferansı teşkilatı genel sekreteri
    c… abd'nin başlattığı mekik diplomasisi mısır – israil dostluğu
    d… 2007 – 2013 arası uygulanan kalkınma planı

    17– norveçli – cern – washington post – the guardion – tansu çiller- utanç duvarı – özbekistan – glasnost ve yeniden yapılanma ise perestroyko) - asala (ermenistan’ın kurtuluşu için ermeni gizli ordusu) - fır hattı (ege hava – uçuş bilgi)- akritas planı- kıbrıs barış harekatı bunun üzerine yapıldı - ekmeleddin ihsanoğlu – camp david antlaşması - dokuzuncu kalkınma planı

    sinir içeren edit: hala "aman kpss kaçış ya" diyenler, bunlar çıkma ihtimali olan bir kaç soru. bize kapak hep zaten, amman size kapak olmasın

    avrasya kolluk kuvvetleri: türkiye, azerbaycan, kırgızistan, moğolistan

    a… 1974 kıbrıs barış harekatı üzerine türkiye’ye 90 milyon euro ceza kesen kurum
    e … 2014 mayıs türkiye askeri tatbikatı
    c… klasik batı müziğinin kurucusu, adına bugün kültür merkezi vardır. onuncu yıl marşının bestecisidir
    d… osmanlı’da ilk resmi müzik okulu
    m… müzik öğretmeni yetiştirme okulu
    o… nutuk hangi cümle ile başlar
    i… jön - türklerin siyasi teşekkürü
    ş… bayburt – hart isyanı
    t… mustafa kemal’i sis, ferda ve rücu adlı şiirleri ile etkileyen aydın
    c… halk - millet
    e… gençliğin atatürk'e cevabı hangi başlık ile başlar
    ç… muassırlaşma
    c… ulusal egemenlik – milli irade
    k… atatürk’ün devletçiliği

    avrupa insan hakları mahkemesi – efes - cemal reşit rey – darülelhan - musiki muallim mektebi - 19 mayıs 1919’da samsun’a çıktım - ittihat ve terakki - şeyh eşref – tevfik fikret – cumhur - ey büyük ata – çağdaşlaşma - cumhuriyetçilik - karma ekonomi

    ayrıca: bm genel sekreteri ban ki-mun, 2016 dünya insani yardım zirvesi'nin türkiye'de yapılacağını açıkladı( ilk defa düzenlenecek, istanbul'da o da)

    kpss sonrası edit: 1 tane bile çıkmadı lan

    edit: siz hala yazılı sınava mı çalışıyorsunuz. (soru işareti bile koymadım) öpüyorum cidden. gelen mesaja cevaben; ben teşekkür ederim okuduğumu paylaştığım için. ve size tavsiye; güncel bilgi diye çalıştığınız yerden soru çıkmaz. adamlar güncel kısmında yamulmuyorsam 2015 kpss'de "mesnevi kimin eseri" diye sordular. hea "benim güncelde eksiğim çok" diyen adama sesleniyorum.

  • kuzey ırak'taki kürdistan yönetiminin hazırladığı amerika'ya teşekkür klibidir kendileri. bütün dünyada dönmekte olup, amerikan yönetimi "bakın ırak'ta insanlar ne kadar bize müteşekkir, ne kadar iyi işler yaptık aslında" diye propaganda yapmaktadır.

    önce izleyelim (gerçi ben sadece dinleyebildim)

    http://www.youtube.com/watch?v=mtllejglc4u

    diğerleri için (bu web sayfası kurdistan regional government 'ın sayfasıdır)
    http://www.theotheriraq.com/

    not: sayfanın altında 3 tane klip var. her klibin 2 versiyonu var birinde amerika'ya, birinde ingiltere'ye teşekkür ediyorlar.

    metin

    “thank you”
    vo narrator:
    saddam’s goal was to bury every living kurd…
    he failed.

    (saddam'ım amacı yaşayan her kürdü öldürmekti...ama başaramadı)

    yahu, halepçe katliamında daha sonra da birinci körfez savaşında sizi önce saddam'a karşı gaza getirip sonra saddam'ın kucağına atan kimdi ? amerika değil miydi ? saddam'dan kaçarken, amerika'ya mı sığındınız, türkiye'ye mi ? amerika bu kadar saddam düşmanıydı da, neden o zaman, birinci körfez harekatından bağdat'a 60 km kala durdu ve saddam'ı ırak'ın başında bırakarak geri çekildi.

    kurd citizens: (kürt topluluğu)
    “thank you.”
    “thank you, america.”
    “thank you.”

    vo narrator:
    the kurds of iraqi kurdistan just want to say ‘thank you’…
    for helping us win our freedom.

    (irak'ın kürtleri, özgürlüğü kazanmamızda bize yardım ettiği için amerika'ya teşekkür etmek istiyor)

    kurd citizens:
    “thank you for demoggrasiieeaa.”
    “thank you, america.”

    kurdish hero girl:
    “thank you.”

    bir de ne için teşekkür ediyorlar ona bakalım
    http://www.marchforjustice.com/fallujah22.swf

    tarihte böyle bir omurgasızlık çok nadir görülmüştür. çok ülke amerika tarafından işgal edildi ama hiçbirisi "teşekkürler amerika" diye reklam yayınlamadı. amerika senin bin yıldır beraber yaşadığın insanları, basra'da, bağdat'ta ve felluce'de katliama uğratsın, tavuk keser gibi kessin, amerikan askerleri ırak kadınlarına tecavüz etsin sen hiçbir şey yapma hatta yataklık et, yetmiyor gibi bir de bütün dünyaya "thank you amerikaaaa" diye reklam yayınla.

    türkmenler de saddam'dan çekti ama herkes gördü telafer'de nasıl şerefli insanlar gibi amerikan işgaline direndiler. bu reklamları yayınlayanlar ve onaylayanlara da, umarım birgün başkaları demokrasi getirir !

    http://www.zaman.com.tr/…lt=&trh=20051111&hn=227940

  • bi de böyle bir klişe var.
    en son dün gece alper kırşan, avanak kuzenler için söyledi bunu.
    '' biz çekerken çok eğlendik, izleyicilerin de eğleniceğini düşünüyoruz''

    yani her yeni filmde çekenler çok eğleniyor anasını satim. o değil, çekenler eğlendiği için, izleyicinin de eğlenmesi şart oluyor.

    arkadaşım 31 çekerken de eğleniyorsun oysa. senin 31'inin beni eğlendirmesi mi lazım şimdi.

    ayrıca başlık karakter sınırından böyle. ayrıca böyle daha fesat olduğundan hoşuma gitti.
    yazarken çok eğlendim, şukela verin o zaman, ne duruyosuuz.