hesabın var mı? giriş yap

  • bu ehliyetsiz barzolar yüzünden 2 kişi hayatını kaybetmiş ve insanlar twitterda siyasileri etiketleyerek adalet arıyor. başka türlü adaletin olmayacağını herkes farkında.

    ülkenin geldiği durum budur.

  • sevgili kısmını bilmem, ama sayamadığınız bir kalabalığa dalmak zorundaysanız ve muhafazakar bir civarda gerçekleşecekse hadise, kesinlikle "siz allahıma ve peygamberime küfredemessiniz ulan" diyerek girin olaya bu arada surekli bagırmak suretiyle adamların allaha küfrettiğini vurgulayın.
    1. adamlar afallayıp ne diyor lan bu modundayken, bir kısmı sizi sakinleştirmeye çalışır
    2. çevredeki insanlar sizin yanınızda yer alır.
    3. polis girerse devreye sorun yaşamazsınız.
    dayak yemekten kurtulur hatta mümkünse iki üçtane de rahatlıkla patlatırsınız.
    ha ben laik bir adamım din istismarı neyime derseniz, allah laikinizi versin ne diyeyim..
    unutma surekli bagırıyorsun...

  • bu bebeyim gercekten bebeklikten basliyor ve ozunde cok iyi biri. tamamen annenin cocugun ihtiyacarina dozunda ve sureklilik arzeder bicimde cevap vermesiyle ilgili hayatimizi kurtarabiliyor, ya da kaydirabiliyor.

    en onemli calisma, mary ainsworth anneye ait, ki soyle:

    1) 1.5-2 yas araligini anneyle oyuncaklarla dolu bir odaya aldin.
    kriter: cocuk anneden ne kadar uzaklasiyor, ne kadar yeni oyuncaklari ve odayi kesfediyor, ne siklikla donup anneye bakiyor.

    2) yabanci bir kadin odaya girip once kitap okumaya, bir sure sonrada anneyle konusmaya ve cocukla oynamaya calisiyor.
    kriter: cocugun tepkisi, anne-yabanci-kendisi ucgenindeki davranislari, oynamaya yeltenen yabanciya tepkisi

    3) anne kapidan cikip gidiyor, cocuk atese atmissin gibi agliyor genelde, yabanci kadin cocugu sakinlestirmeye ugrasiyor (separation)
    kriter: ne kadar sakinlestirilebiliyor, ne kadar siddetli agliyor

    4) anne geri gelip kucagina aliyor (reunion)
    kriter: ne kadar surede sakinlesiyor, anneye yapisma- anneyi itme davranislari sikligi, ondan sonra anneye yakinligi

    5) yabanci cikiyor, sonra bir bahaneyle anne de cikiyor. cocuk burda genelde perisan olma arifesine geliyor, ancak 15-20 saniyede yabanci geri geliyor.
    kriter: yine, yabanci kadin cocugu ne kadar sakinlestirebiliyor

    6) anne donyor, cocugu aliyor.
    kriter: anneye tepkisi.

    dort ana tip tespit ediyor ainsworth:
    a) securely attached (guvenli baglanma): annenin varliginda cesur, odayi oyuncaklari kesfediyor ama anneden de tam kopuk degil, anne gidince agliyor ama geri dondugunde kolayca sakinlesiyor, yine guvenip kolayca birakiyor anneyi oynamak icin.

    b) insecurely attached/ resistant (ambivalent): can hiras agliyor, kolay sakinlesmiyor, zaten bastan itibaren annenin eteginin dibinden pek ayrilmiyor, aglayip anne geri donunce adeta ustune yapisiyor, ama aglamasi da dinmiyor, tam anlamiyla ustune asiliyor (clingy). ileride hicbir sevgi yeterli gelmiyor, surekli bir beni sevmiyorsun guvensizlikleri, herkes her an onlari terkedecek gibi. zaten anneye yapismasi da terketmesini engellemek icin.

    c) insecurely attached/ avoidant: bu teori en cok bu kategoriden elestiri aliyor, iste misal alman kulturunde guvenli cocuk da boyle, hayatta avoidant olmaktan aldigim zevki alman olmaktan bile almadim vs. bunlar takmiyor, bir iki tepki verse de, genelde anneyle duygusal bag kurmuyor, ittirebiliyor, uzak durmayi tercih ediyor, ki anne de kendisinden pek farkli degil ki boyle. bunlar teoriye gore, hayalkirikligindan korktuklari icin bastan onlar vazgeciyorlar. zaten ileride de hayalkirikligina ugramamak icin bastan kesen, kendilerine yakinlastikca kacanlar bunlar.

    d) disorganized: ortaya karisik.

    tek faktor bu degil tabii insan iliskilerinde, ama genelde devamlilik arzediyor bebeklikten yetiskinlige bu stil. fakat insan pozitife yatkin, bir securely attached anaokul ogretmeni, anneanne/babaanne hatta ileride sevgili ya da es, insecure'u secure'a dondurebiliyor. oysa secure bir kere o temeli almissa insecure'a donmuyor.

    yetiskin baglanma stilleriyle ilgili soyle kuul bir calisma var: ciftleri laboratuvara aliyorlar, kadinla adami katakulliyle bir dakika ayirip sadece kadina "az sonra baya stresli bir deneyin parcasi olacaksiniz" deniyor, ve kadinin iritasyon olusu tetikleniyor.daha onceden olcek verilip bunlar guvenli baglanma mi guvensiz baglanma stili mi bakilmis. neyse, sonra kadinin baglanma tipine gore nasil bir ilgi aradigina, adamin baglanma stiline gore nasil bir ilgi verdigine gore nasil cevap verdigine bakiyorlar.

    sonuclar cinsiyetten bagimsiz ayni minvalde: kadin avoidant'sa, normal durumda fiziksel ve duygusal sevgilisiyle ilgiliyken, irite olduktan sonra kabuguna cekiliyor, erkek avoidantsa kadin irite olunca o da hemen kabuguna cekiliyor, kaciyor. kadin guvenli baglanma modeliyse stres olunca yardim ve ilgi ariyor, erkek guvenli baglanma stilindeyse, ilgi arayan/irite olan kadini fiziksel ve duygusal olarak sakinlestirmeye ugrasiyor.

    hayatinizi mi karartmak istiyorsunuz, oyleyse avoidant bulun gencler adli bir entry'nin daha sonuna geldik.

  • 3-4 sene evvel
    b: yarın bodruma gidelim
    -yarın sınavım var.. kafa yapıyon galiba
    -sktr et rapor alırız.
    gidilir.

  • ülkede beyefendiliğin alçakgönüllülüğün değil bayağılığın prim yaptığının bir başka kanıtı. şu sıralar beyaz show'da nota bilgim sıfır konserlerimde bağırıyorum sesim rastgele doğru çıkıyor diye gururla anlatan yorumcu.

  • benjamin franklin'e atfedilen “demokrasi iki kurt ve bir kuzunun yemeği oylamasıdır." sözü, popülizmin rasyonalizme üstün geldiği zamanlarda duygularımızı okşuyor. peki bu sözün ardındaki asıl fikir nedir?

    buna yanıt verebilmek için, sözün devamını da yazmakta fayda olacaktır. aforizmanın aslı şu şekildedir:

    “democracy is two wolves and a lamb voting on what they are going to have for lunch. liberty is a well-armed lamb contesting the vote.”

    sözün orijini olan ülkeye* baktığımızda, "well-armed"ın metafor olarak kullanılmaktan ziyade, literal anlamda kullanıldığını görüyoruz. bu daha çok günümüzde hâlâ devam eden bireysel silahlanma tartışmaları ile ilgili bir sözdür. bu tartışma bugün her ne kadar salt bir özgürlük tartışmasıymış gibi yapılsa da, problem 18. yüzyıl abd'sinde daimi ordu fikrinin bir double-edged sword olarak görülmüş olmasından gelmektedir. bunun da temelinde, yabancı tehlikelere karşı oluşturulacak olan savunma araçlarının aynı zamanda memleket içindeki bir tiranlığın da aracı olabileceği savı yatar. binaenaleyh, köle isyanları ve amerikan yerlileri bir tehdit olarak görülürken ve daimi bir orduya karşı hakim olan bakış açısı da aşikâr iken vatandaşların gerektiği takdirde milislerini kurabilmelerinin önünü açmaktır 18. yüzyıl abd'sinde hedeflenmiş olan. second amendment ile kongrenin devletlerin milislerini kurma yetkilerine müdahale etmesi engellenmiştir. bireysel silahlanmanın bir "hak" olarak algılanması ise, sonradan ortaya çıkarılmış olan bir yorumlamadır. (district of columbia v. heller)

    bu mühim ayrıntı not düşüldükten sonra, bir demokrasinin, çoğunluğun tiranlığına dönüşmesi olasılığının her zaman mevcut olduğunu itiraf etmemizde bir sakınca yoktur. popülizmin dünya genelinde yükselişte olduğu bir dönemde de, bu riskin hayata geçişini somut olarak gözlemliyoruz. lâkin demokrasiyi öcü ilân etmekten ziyade toplumu herkesin sesini duyurabileceği şekilde yapılandırmaya özen göstermek daha yapıcı bir tutum olacaktır.

    kurtlar tarafından yenmek istemeyen bir kuzunun ihtiyaç duyacağı silah, yargı bağımsızlığıdır. ifade özgürlüğüdür. bunların öneminden söz edenleri susturmaya çalışanlar ise liberalizme değil, doğrudan demokrasinin kendisine zarar vermektedirler, zira plüralizm yoksa demokrasi de yoktur.

  • eyy sabancı bırak bakkal gibi tuvaleti küçük elli büyük yüz yapsam mı diye düşünmeyi de her uçağa binişte bayan yanına düşsem diye iç geçiren türk genci için hem seni hem bizi güldürecek bi kampanyaya imza at. bayan yanına oturmak için verilsin 5 tl ve bu iş huzur içinde çözülsün.

  • okumamis ise degersizdir kafasindan ne zaman cikabilecegimizi cok merak ediyorum. bu usta normalde cok degerlidir ama bizim ülkemizde üniversite bile okumamis asgari ücrete calismasi kafasi gercekten cok komik.

    bu pide ustasi ülkemizde de yaklasik 30 35 civari aliyordur ve o nasil yazilimci gibi kod yazamiyorsa, yazilimcida kürege ve firina anca uzaktan bakabilir ve bu seviyeye bir kac ay icinde hicbir usta gelemez.

    almanya´da sihhi tesisatci su an mühendis kadar aranan bir meslektir ve maaslari neredeyse mühendislere yakindir.

    bence anlamsiz bir karsilastirmadir.

    not: pide ustasi v.s degilim. insaat mühendisiyim.

    edit: ben okuyanlar değersizdir gibi bir şey söylememişim ama bu konu da çok mesaj atan olmuş. ikincisi tesisatçılar mühendislerden çok kazanıyor da dememişim yazdıklarımı okumadan mesaj atmayın varsa fikriniz yazın okuyalım.

  • adam kızların açığını bulmuş.

    başlık: aşık olup açılamayanlar panpalar gelin lan

    entry: alın size fırsat...

    kıza gidiyosunuz ve şöyle diyorsunuz :

    s - sensin amk
    k - kız

    s : sana bi soru sorabilir miyim ?
    k : tabi
    s : eğer sana sevgilim olur musun diye sorsam vereceğin cevapla bu soruya vereceğin cevap aynı mı olurdu ?

    hadi amk koşun açılın