ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uber'in türkiye'den çekilmesi
-
millet olarak daha iyi olan herhangi bir şeye o kadar layık görülmüyoruz ki, bir örneğini daha yaşamış olduk. geçmiş olsun.
yardım ettiği yolcu tarafından vurulan taksici
-
şivesinden ve yüzünün bir kısmından hangi ırka mensup olduğu besbelli.
bu devirde kimseye güvenilmeyeceğinin örneği, tam da omurilikten vurmuş muhtemelen taksici felç kalmıştır.
1928'de kağıthane'de içen dayılar
27 aralık 2015 beşiktaş torku konyaspor maçı
-
az evvel alman gomez barajin kurulacagi mesafeyi kendi ölctu.
bunu gururuna yediremeyen hakem sari kart verdi. ulan sen kimsin de almanin ölçtüğüne inanmiyorsun??
bir mekanın kazıkçı olduğunu gösteren detaylar
-
...
yaran olaylar
-
sene 1997, mekan yurt odası.
odada tek bir bilgisayar var, pentium 100.
ram 8 ya da 16. (ben smyrna'nın uyarısıyla eklemek isterim ki megabyte!)
internet bağlantısı falan yok he, insanlar minesweeper'da rekor kasarak eğleniyorlar sırayla.
bir akşam odaya girdiğimde bir tedirginlik hissettim ama yorgunum zaten hiç takmadan çıktım ranzama. derken bilgisayarın sahibi geldi. birşeyler konuşuldu ve adam parladı!
"nasıl nasıl?????" diye kükreyince de kulak kabarttım, duyduğum ilk şey:
"ben 3 taneden fazlasını koymayalım demiştim, dinletemedim".
ne üçü beşi, ne koyulmuş derken eleman bana seslendi "gel bir el at da şunu halledelim".
olay şu ki minesweeper'dan sıkılmış ahali bir oyun bulmuş, oyun da 6 cd'lik (ulan devamını anlatamıycam utançtan). hepsini birden sığdıramayınca 4 tanesini cd sürücüsüne zorla sokuşturmuşlar. sonuç malum..
biz kasayı sökerken kendini savunan olayın saçmalığının hala farkında olmadan söyleniyordu, "üçer üçer koyalım demiştim ben, dinletemedim".
edit: bi de şöylesi var #16245044
dahi anlamındaki da
-
leonardo da vincinin da si da bundandir. onun dehasi nedeniyle de ayri yazilmaktadir.
istegelsin ped saklama rezaleti
-
kötü niyet yok. hassasiyet var. zihniyetleri sorgulanabilir ama hitap ettikleri toplum düşünülünce yadırganamaz. içinde yaşadığımız yapıda % 10 böyle gönderilmesini eleştirir ama % 90 bundan memnuniyet duyar. bu durum malesef böyle. onlar da çoğunluğa hitap edecek. mecbur. o beklenen eşik bize halen çok uzak. ben olsam gönderiyi yapan ben de öyle koyardım.
yalnızlığın en çok koyduğu an
-
tıka basa dolu olan bir kafede, sadece kendinizin yalnız olduğunu farkettiğiniz andır.
belki de insanların, "alabilir miyim" diyerek boş sandalyeleri gösterdiğinde "evet" dediğiniz andır.
ve yine etrafınızda sandalye dahi kalmadığındaki o andır..
türkiye'de müthiş bir pahalılığın yaşanması
-
ne aradığına bağlı. bazı alanlarda çok ucuz bir ülkeyiz. mesela geçen 24 kişinin canı yok pahasına gitti.
trafiğe takılmamak için benzinliğin içinden geçmek
-
tipik bencil insan davranışı.
trafik tıkanınca yol ileride zoraki 2 şeritken 2 şeritli yolu 3 şerit haline getirip, ileride daralan yerde birbirinin önüne kıran, oradaki it dalaşında darboğazı iyice yavaşlatan, totalde herkes 2 şeritte efendi efendi dursa daha hızlı geçecekken kendisi önündeki 5-10 aracı geçti diye bir avantaj sağladığını sanan gerizekalılar da bunlar.
bu kadar aptal ve hesap kitap bilmeyen adamla yaşamak çok zor.