ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1990 yazı
-
beyoğlu'nda aziz nesin'e kitap imzalatmıştım o yaz.
(ertesi sene kadıköy'de yine imza günü vardı. sıraya girdim ve kitabı uzattım. adımı sordu, ben de "geçen sene de imzalatmıştım unuttunuz mu?" diye espri yaptım.
üstad "nasıl hatırlayayım, yüzlerce kişiye kitap imzalıyorum her sene?!!?" cevabıyla esprimi anlamadığını göstermişti. sanırım türkler'in %60'ının aptal olduğuna bu olay üzerine karar vermişti :// )
ak-saray'daki efsanevi mahmud abbas karşılaması
-
yine vatandaşın binlerce lirasına mal olmuş saçmalık. o kostümlerin tanesi 2-3 bin liraya mal olmuşsa, akp işi olarak her birine en az 50 bin lira ödenmiştir. vatandaşın parasını savurmak gibisi yok.
ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir
-
yaşayan en büyük ikinci sanat eleştirmeni ertuğrul özkök'ün - en büyüğü için (bkz: hıncal uluç) - hürriyet'in pazar eki'nde yer alan söyleşisinde yaptığı açıklama. rec by saatchi'den çıkan "arta kalan zamanda" albümünde sevdiği 15 aryayı derleyen özkök'ün kendisiyle bu vesileyle yapılan söyleşideki açıklaması gerçekten düşündürücü:
"ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir. alın ikinci yeni ’den bir şiir, doğuş ’un şarkı sözlerinin yanına koyun, fark görebilecek misiniz bakalım. sezen aksu’nun şarkı sözlerinde de aynı tat vardır."
bu açıklamadan sonra hafif bir içim geçmiş, uyumuşum. rüyamda sezai karakoç, ece ayhan ve cemal süreya'yı gördüm. aralarında doğuş ve hilal cebeci ayrılığı hakkında tartışıyorlardı. daha sonra turgut uyar geldi ve "size genç şair doğuş'un şiirlerini getirdim, haydi birlikte okuyalım" dedi. okumaya başladılar:
eserin adı: uyan (doğuş adlı albümünden)
zordu bu anı beni yordu
yokluğun beni vurdu
zordu bu anı beni yordu
ayrılık beni vurdu
düşünmeden uğra bana
kapım açık hala sana
ayrılığın vurdu aya
yansıdı odamın duvarına
uyan uyan uyan
gönlüm uyan
dayan dayan dayan
ruhum dayan
seni de bir gün severler
sevda yüklü trenler
boş raylarda ilerler
sevenleri üzenler
hep o yolda giderler
eserin son bölümünde sezai karakoç ağlamaya başlamıştı. "ben neden böyle yazamadım hiç?" dedi. turgut uyar, diğer esere geçti:
eserinin adı: bebişim (hadi hızlandır albümünden)
dayanir mı bedenim bu acıya
alısır mı ruhum sensizlige
yüreğimde gözlerimde nefesimde
kaderimsin duam yeminimsin
kalbim kalbini görmediği zaman
atar mı sence bir daha
bebişim bebişim teninin kokusunu özlemişim
bebişim bebişim bebişim
canımdan bile sevdigim herşeyimsin...
"bebişim" kısmında ece ayhan sigarasından derin bir nefes aldı... "hiçbir zaman doğuş gibi yazamayacağız, hiçbir zaman..." dedi. turgut uyar devam ediyordu okumaya:
eserinin adı: uh uh (denge albümünden)
şimdi sana söylüyorum
içimdeki aşkı çıkar onu
çıkar onu çıkar onu bebeğim
vazgeçilmez terkedilmez
içimdeki tutku
al al al al al al
uva uva oh oh
kaldır üstündeki kara bulutları
serbest bırak alev alsın
özellikle "al al al al uva uva oh oh" bölümünden sonra, şairler "olmaz böyle şey" nidalarıyla "doğuş şiirlerindeki imgelem zenginliği" hakkında hararetli bir tartışmaya giriştiler. hatta sezai karakoç ile ece ayhan neredeyse birbirine girecekti. o sırada ertuğrul özkök geldi ve "ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir. alın ikinci yeni ’den bir şiir, doğuş ’un şarkı sözlerinin yanına koyun, fark görebilecek misiniz bakalım. sezen aksu’nun şarkı sözlerinde de aynı tat vardır." dedi. sezai karakoç "ne demek fark görebilecek misiniz? doğuş bizden milyon kat iyi...dalga mı geçiyorsun bre?" dedikten sonra koşup irice bir budaklı meşe odunu kaptı. .. tam o anda uyandım. bilgisayarımı açıp, doğuş’un resmi sitesinden fan clup bölümüne girdim ve hemen üye oldum. çok mutluydum. üstelik nickim de uvercinka ‘ydı.
http://www.hurriyet.com.tr/…791.asp?gid=59&sz=15434
sana sadece sarılıp uyumak istiyorum
doğalgazdaki ötv'ye %224 zam
-
karadenizde bulunan doğal gazı kara topraklarına ulaştırmak için borular önce vatandaşa doşeniyor galiba
hdp'nin atatürk'ü lanetleyen twitter paylaşımı
-
hdp'liler atatürk'ten nefret ederler çünkü hdp ve türevleri ırkçı, faşist kürt milliyetçisidir. en büyük düşmanları da türklerin başbuğ'u atatürk'tür.
türkiye'nin lityum batarya üretim hamlesi
-
hamlesi, üssü...
bunlar hep a haber jargonu.
yavuz sultan selim köprüsü
-
ülkede bir şair, bilim insanı, sanatçı veya sporcu yetiştiremeyenlerin "çivi çakıyoz yeaa" diye atladığı köprü.
insana değil beton dökmeye yatırım yapın: sonra altınızda alman arabası, cebinizde amerikan telefonu, ayağınızda amerikan ayakkabısı, üzerinizde italyan kıyafeti ile fransız-isveç tasarımı, bankadan borçla yapılmış köprüden geçerken miliyetçilik yaparsınız boş boş...
erkeklerle ciddi ilişki kurmanın aşırı zorlaşması
-
ilişkiler konusunda kadınların düştüğü büyük bir yanılsama var. gerçeği bu kadar yalın kimseden duyamazsınız. duyargalarınızı açın ve dinleyin;
evet ilişkilerin başlangıcında seçimi kadın yapar, ama uzun kaliteli bir ilişkiye karar verecek olan erkektir. şu sözlükte bile kadın profiliyle yazacağınız az bişi davetkar bir giri ile bin sırtlan erkekten mesaj alımınız garantidir, ama bu onların hepsinin kaliteli bir motivasyon içinde olduğunu göstermez.
ilişki öncesi bu asimetrik arz-talep dengesizliğinin yanılsama özgüveni sizi sarhoş ediyor. tercihinizi yapıyorsunuz. sonra sıra erkeğe geliyor. bu sefer ilişkinin devamı ve kalitesi konusunda arz-talep eğrisi erkeğin lehinde bir noktada aynı asimetriklikle dengeye ulaşıyor. nasıl ki siz ilişkinin başında bin erkekten birini tercih ediyorsanız, erkekler de uzun ve kaliteli bir ilişki için bin kadından birini tercih ediyor. siz de olan bitene anlam veremiyorsunuz.
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
-
"seni asla bırakmayacağım" yazdığı peçete.
hatta mürekkebi akmasın diye kilitli poşette saklıyorum.
o mu?
o bırakıp gideli 255 gün oluyor.
bir gün öldüğünde mezarının kenarına iliştireceğim bu peçeteyi.