ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2014'te ilk defa oy kullanacak gençlere tavsiyeler
-
(bkz: lambaya püf de)
13 şubat 2016 metrobüsteki mavi paltolu kız
-
''lacivert ceket, lacivert pantolon, gri boğazlı kazak..''
o nasıl bir kombinasyon lan, kapıcılar kralındaki 'oğlum ibraam' gibi..
öyle hatun kovalaman da ayrı bir cesaret..
inci sözlük'teki gelecekten gelen adam
-
2050 den gele gele inci sözlüğe mi gelmiş diye yorumlayacağım kişidir. eğer bir incici olsaydı koşarak iddia bayiisine giderdi çünkü.
bilgisayara yüklenen ilk oyun
trt 1'de sürekli yayınlanan imparatorlu dizi
-
(bkz: ulusa sesleniş)
vücudunun %8'i patatesten oluşan insan
-
kalan %92'si de makarnadan oluşuyorsa öğrencidir
felipe melo
-
keşke riera'ya yumruk atınca satılsaydı, hem kiralık adamı satarak acayip kâr etmiş olurduk lan!
disney+
-
1 yillik uyelik almistim gecen sene. turkiye'de iyi yapimlar gormek, yeni bir platformu desteklemek amacindaydim. ancak goruyorum ki hicbir art niyet beslemeden kisisel olarak yapilmis bu hareket, cok buyuk hataymis.
bunu soylemek durumundayim; ermeniyim, ancak bu topraklarin degerini, kiymetini cok iyi biliyorum. ataturk'un kiymeti ve degeri oyle yazarak anlatilmaz ancak manevi olarak bilinir, sahiplenilir ve 7 kusak anlatilir. ataturk isminden rahatsiz olan bir avuc diasporaci(bunu soylemek hic de garip gelmiyor) ve paragozlere de turkiye'de yasayan ve bu ulkenin kiymetini bilen bizim gibi insanlarin varligini hatirlatmak, bu baslik icin boynumun borcu oldu. oturdugum yerden ancak abonelik iptal edip, tweet atip, cevremdekilere durumdan bahsedebiliyorum. ancak bu hareketinizi ne unuturum, ne de unuttururum.
bu ulkenin en buyuk degerlerinden birine saygi gostermeyi bilmiyorsan, biz ogretecegiz disney+.
edit: birkac dm aldim, onur duydum. oncelikle onlar icin tesekkur ederim. bir diger konu ise: ermeni diasporasi ile ilgili degil mevzu diye dm'ler gelmis. evet, degil. bunu da dijital bir ekosistemde yer aldigim icin biliyorum. ancak mesele o degil. mesele ataturk'un itibarsizlastirmaya calisilmasi, diasporanin eline istemeden de olsa koz verilmesi. nereden tutarsaniz tutun ana sorumlusu yine disney+ tr, kusura bakmayacaklar.
breaking bad'den çıkarılacak ders
-
tıpkı firavunların da yaptığı gibi insanın kendini ilahlastirma arzusunun sınırsız olabileceğidir.
(bkz: call me heisenberg)
facebook'taki en çirkin profil fotoğrafı
-
bir dolu safın ekşi sözlük şikayet butonunu kullanmasına vesile olmuştur. hukuki yola başvuracağını söyleyenler, olayı ciddiye alanlar, aptal aptal konuşanlar. sizin keyfiniz için ben 80 adet mail okumak zorunda mıyım? başvuranların bir kısmının sözlük yazarı olduğu düşüncesindeyim ayrıca.
şu ana kadar iki şikayetçi facebook hesabını deaktive ettiğini belirtti.
ayrıca 25i üzerinde(bunu da saymayı bıraktım) şikayetçi, oltaya geldiklerini anladıktan sonra özür mektubu gönderdiler, kendilerini takdir ettim.
bir şikayetçi internette başka bir sitede kendisini sapık dolandırıcı diye afişe edildiğinden bahisle, o siteyi de kapatın diye talepte bulundu.
okuduğum kadarıyla(artık okumuyorum) üç şikayetçi ana avrat dümdüz gitmiş, bir adet ölüm tehdidi, bir adet "anasını göndersin" talebi bulunmakta.
sayı 80' in epey üstüne çıkmış durumda. (400' ü çoktan geçti sanırım an itibariyle)
bu yazıyı okuyabilecek kadar başlığı takip etmiş sayın şikayetçi okurlar. allah aşkına hemen atlamayın, herkes kendi profilini görüyor, kimsenin bir başkasını afişe ettiği filan yok. şikayetlerin bir kısmı o derece komik, hatta bazıları o kadar feci ki, kitap yazsam en çok satanlara girer eminim.