ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pringles
-
şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.
bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.
deniz seki'nin bayhan için söylediği sözler
-
liseliler bilmez diyerek giriyorum..
2003 yılındaki popstar türkiye yarışması.
yarışmacı bayhanın hapse girip çıktığı deşifre oluyor.
şimdinin kokocusu deniz seki, bayhanın üzerine gidip onu seyircinin önüne atmakla kalmıyor, "hapse giren adamdan sanatçı olmaz." "bunları toplumdan afaroz etmeliyiz." diyor.
evet yıl 2003.
yıl 2014.. deniz seki kolluk kuvvetlerinden daha fazla kaçamayıp esenyurt'ta bir rezidansta yakalanıyor.
hayat ne tuhaf vapurlar filan.
2003
2014
530 liraya pizza 31 liraya su satılan havalimanı
-
dünyanın hiç bir yerinde havaalanları ile şehir içinde böyle fahiş farklar yoktur. 10 tane farklı avrupa havaalanına gittim dışarda 2'ye içerde 2,5 oluyordu. bizim ülkede turist silkmek için üstüne de uçağa binebilen zengindir diye yerliyi de silkiyorlar böyle.
yaran fıkralar
-
zamanın birinde temel avrupa'ya gider.
bir gün bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.
üç-beş defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar:
"pardon, niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
temel cevap verir:
"ben, dursun ve hamdi, bizler üçüzüz. hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz.
hepimiz de bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
yine günlerden bir gün temel aynı bara gelir fakat bu kez iki bira ister.
temel biralari içtikten sonra tam kalkacakken barmen sorar:
"başınız sağolsun efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince, temel cevap verir:
"hayir ben içkiyi biraktim!"
kardeşlere yapılmış anlamsız eziyetler
-
-uzaylılar tarafından ele geçirilmiş gibi davranmak.
kardeşim hep korkak biri olmuştur, ben de küçükken inadına da onu korkuturdum. genelde annem yakınlarda değilse kendime bir köşe belirleyip boş boş o duvara bakardım - kardeşimin dikkatini çekene kadar da bakışlarımı oradan ayırmazdım -
sonra bu biraz korkak bir sesle "abla?" falan derdi. ben ilk dönmezdim, ikinci üçüncü abla deyişinde falan gırtlağımdan garip bir ses çıkararak ona bakardım. kardeşim korkak bir ifadeyle son bir kez daha "abla?" der ve ben yavaş adımlarla ona doğru kafam yana eğik bir şekilde gırtlağımdan garip sesler çıkararak ilerlerken o koşarak odasına kaçardı. her sefer bunu yapmama rağmen her seferde de korkardı.
şimdi düşünüyorum da yazık çocuğa.
how i met your mother
canan karatay'ın ösym başkanı olması
-
sınavlarda şeker değil meyve dağıtılacaktır. olumlu haber.
almanların işemeye karşı geliştirdikleri boya
-
duvara çapraz şekilde işeyerek çözülecek sorunu yaratan boya.
tatilya
-
tatilya projesinde yer almış olan adamın konuşmasını izlemiştim. tatilyanın neden battığını hatırladığım kadarıyla şöyle açıkladı:
+ türk ailesi çocukları için hiç bir şey yapmaz. tatilya projesi amerikan aile yapısına göre tasarlandı, her çocuk için iki yetişkinin de geleceği düşünüldü, neredeyse şehir dışına yapılması da sorun olmayacaktı çünkü aile taa beylikdüzüne kadar gitmeye çekinmeyecekti.
oysa anladık ki türk ailesi çocuğu için o kadar uzağa gitmez. türk ailesi alış veriş merkezine kendi ihtiyacı için gider çocuğunu da avm'deki ufak oyun parklarına bırakır, kendi ihtiyacı yoksa sadece çocuğu için gitmez.
insanı duygusuzlaştıran şeyler
-
içinizde ki çocuğu öldürmeniz.
izin vermeyin hiç kimseye ve hiç bir şeye. ama en başta kendinize. kolayınıza, işinize gelmesin. gerekiyorsa, dalaşın kendinizle.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"a harfi ütüye benziyor lan"
o ses türkiye
-
hadise: provadaki performansı burada göremedim.
annem: kirpiklerden olmasın o...
ev halkı: jnscjlfsncklfsnckşdmkacdşan