ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkçe şarkılarda geçen mükemmel sözler
-
"zaman geçmiyor, zaman yalan mı?"
"yine karşılaşırız, dünya küçük aşkın büyük"
asıl mükemmel olan bu iki sözün aynı şarkıda geçiyor olması.
25 mayıs 2015 sonar genel seçim anketi
-
(bkz: bir ihtimal daha var o da akpsiz hükümet mi dersin)
eğer gerçekten hdp 10,4 le barajı aşarsa :
tablo şu oluyor :
chp 26+mhp 18 : %44 > akp %41
selahattin demirtaş ne demişti? türkiye'yi hukumetsiz bırakmayız, akpsiz bir hukumeti akpsiz bir koalisyonu destekleriz, bunu daha net nasıl söyleyebilirim?
hdp'nin dışarıdan desteklediği chp-mhp azınlık hukumeti, ekmeleddin ihsanoğlu'nun başbakanlığı milletimize hayırlı olsun. hırsızlar da tez zamanda yargılanır inşalllah!
--------------------
hdp barajı aşamazsa, akp 270 + hdp'nin doğudan çıkaramadığı 50 vekil : 320 akp
akp hukumetimiz muhtemelen çok hayırsız olacak. hırsızlara hırsız katillere katil dediğimiz için yargılanmak istemiyoruz. biz yargılanmayayım, onlar yargılansınlar.
allah aşkına şu hdp'yi baraj altında bırakmayın, durum çok kritik, bu şans 40 senede bir gelir ancak.
(bkz: barajı geçen hdp mhp'yi hükümet ortağı yapar)
(bkz: hdp'ye oy vererek akp'ye zarar veren şeytani grup)
(bkz: hdp barajı aşarsa kılıçdaroğlu'nun başbakan olması)
edit : bir sürü mesaj geliyor, mhp akp ile koalisyon yapacak diye. yok öyle bir şey. bahçeli şurada açıkladı, oktay vural şurada açıkladı. devlet bahçeli'nin ideolojinisi beğenmezsiniz, söylemlerini politikalarını beğenmezsinin anlarım fakat devlet bahçeli reyiztir, ağzından çıkan söz senettir. bunu beş yaşındaki çocuk dahi bilir. akp ile koalisyonu net olarak reddetmeyen bir tek kılıçdaroğlu kaldı, o da öyle bir manyaklık yapmaz heralde diye düşünüyorum.
slaven bilic
-
12 yaşındaki sözlük yazarlarını ortaya çıkaran teknik direktör.
olm rüştüyü döven beşiktaş değil fenerbahçe taraftarıydı lan. sen hatırlamazsın rüştü beşiktaştan önce fenerde oynuyodu...
ulan kendi takımım aleyhine konuşuyom sizin yüzünüzden, saçmalamanın bile izanı var!
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
kisaltma kablosu : anne bi para ver de kız arkadaşıma hediye alayım.
anne: ha ne alıcan?
kisaltma kablosu: ya ver sen, gidicem bakıcam işte.
anne: oğlum yemezler. aynı taktiği anneannene ben uyguluyordum. söyle sen.
kisaltma kablosu : ayı var bir tane. beğendi, çok sevdi.
anne: onu biliyoruz
kisaltma kablosu: ...
madem mictian'ı rencide ettik, bir tane de kendimize çakalım.
atatürk heykelini sökenlerin zafer pozu vermesi
-
yıl 1924 atatürk türkiyesi, aynı yıl çıkartılan 407 sayılı "çay, fındık ve turunçgil üretimini teşvik kanunu". rize'de çay üretimi ve çay tarımı ile böyle başladı. çok sevdi rizeyi çay yıllarca gelişti, fabrikalar kuruldu, ekmek yedi, çoluğunun çocuğunun karnını doyurdu rizeliler... ve atatürk'e teşekkürünü böyle ediyor.
ne diyor şair
fazla geldiyse size hürriyet cumhuriyet
özlemini çekiyorsanız saltanatın sultanın
hala önemini anlayamadıysanız millet olmanın
kul olun ümmet kalın fetvasını bekleyin şeyhülislamın
unutun tüm dediklerimi
yıkın heykellerimi
yaran diyaloglar
-
yer: dolmuş. kahramanlar şoför ve yanında oturan paspal bir amca.
+ yarın da 23 nisan şeyler tatil galiba
- neyler abi?
+ hani çocuklar gidiyo ya sabahları
- okul mu abi?
+ hah evet okul. şeyler de tatil di mi?
- ne abi?
+ hani tayyip mayyip
- resmi daireler mi abi?
+ hah evet resmi..
işyerindeyken eğileceğini bile bile tayt giyen kız
-
günde en az 13 kere eğilip kalkan birinin eğilip kalkma sayısını bilecek kadar kesip gözetleyip bakıyorsun.... peki sen iyi niyetli misin sayın yarraağam ???
insan kaynaklarını işe alımdan ibaret sanmak
-
buyuk bir yanilgidir zira bu departmanin yuruttugu en onemli faaliyet komikli mail fwd etmektir (turkiye icin konusuyorum).
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
27 kasım 2007 günü prens charles ile tuvalet çıkışı konuşmam hayatımda yaşadığım en ilginç ünlü ilişkisi olabilir sanırım..
ulan 3 saatlik data structure dersinden çıkmışım, sıkışmışım zaten hadi bir tuvalete gireyim dedim, bu arada etrafımdaki insanların %90 ı takım elbiseli tuvalette..tam tuvaletin çıkışına geldim bir kalabalık, kamera ışıkları, fotoğraflar falan filan derken aradan 2 ,3 saniye geçmeye kalmadı prens charles ile karşı karşıya geldik..ben ne olduğunu anlamadan bir de bana soru sormaz mı? olayı algılamam zaten bir kaç saniye sürdü..ondan sonra cevaplayabildim sorusunu..soru da şuydu "okuldaki eğitimden memnun musun?" bendeki cevap sadece "evet" olabildi tabiki.. sonra sorular devam etti, ben yine girdiğim şokun etkisiyle kısa cevaplar verdim,ardından yürümeye devam etti..tabi ben olayın şokunu belirli bir süre atlatamadım.. düşünsene lan tuvaletten çıkıyorsun karşında prens charles dersler nasıl diyor.. hatırladıkça ara ara gülüyorum hala..
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
yürüyen hayalet
-
ingilizcesi walking ghost olan bu kavram çok yüksek dozlarda akut radyasyon zehirlenmesi'ne (>20 sievert) maruz kalan kişilerde ortaya çıkan, radyasyona maruz kalınan ilk andaki semptomların (bulantı, kusma, ishal, yorgunluk, kanamalar) yok oluşundan sonra kurbanın içine girdiği uzunluğu birkaç saat ile birkaç gün arasında değişen (9-10 güne kadar bile çıktığı vakidir) sağlıklı görünme haline verilen addır. walking ghost süresi boyunca hasta kendini iyi hisseder, genel durumu iyiye gider, adından anlaşılacağı üzere kalkıp yürüyebilir bile.
ancak çok yüksek dereceli radyasyon zehirlenmesinde epitel hücreleri öldüğü ve kemik iliği tamamen yok olduğu için ölüm kaçınılmaz olduğundan walking ghost süresi geçtikten sonra kurban tekrar kontrolsüz kanamalar ve enfeksiyonların eşlik ettiği, tedavisi mümkün olmayan ve ölümle sonuçlanan bir döneme girer.
sanıyorum ki "üç ay ömrünüz kalmış" konseptinden tamamen bağımsız şekilde, bir insanın yaşayabileceği en büyük psikolojik yıkım kendisine bir yürüyen hayalet olduğunun söylendiği andır.
(bkz: dead man walking)
dünyanın en kötü tatlısı
-
bence şekerli kireç taşına benzeyen mevlana şekeridir. amaçsız gereksiz tatsız. çocukken konya'dan gelenler illa getirirdi bundan yarım kilo kadar falan. kaya tuzu sanıyordum ben onu.
yaran dizimag yorumları
-
dizi: hatırlanmıyor.
"ya bunun ilk bölümünün adı pilot, breaking badden çalmışlar onunki de öyleydi"
yoğun bakımda yatan hastalarla dalga geçen hemşire
-
olay istanbul haseki hastanesinde geciyor eren gencer isimli hemşire yogun bakımda yatan hastaların fotoğraflarını cekip sosyal medyada yayınlıyor bu ve bu tip insanlara dur denmeli artık
hastalarla dalga geçen hemşire
http://i.hizliresim.com/oervrq.png
sikayet icin http://hasekieah.saglik.gov.tr/…ntviewer.php?id=288
alo 184 saglik bakanligi
sabim@saglik.gov.tr
edit :dünkü bu kötü olayin bu hemsirenin tek olmadigını biliyordum ama hemen yeni bir fotoğraf beklemiyordum bugün bir arkadaşım başka bir hemşirenin fotoğrafını gönderdi bunu da ifşa edin lütfen diye hangi birini ifşa edicen bir iki değil bunlar etik iş ahlakı sıfır ayrıca bir iki kişinin cezanlandırılmasıyla olacak is değil bu deştikçe başkaları da çıkıyor başka fotoğraflar kişiler çok üzgünüm gençlik nereye gidiyor böyle
cansever'in akıl almaz klibi
-
youtube'un bile şaşırıp yan tarafta cansever'in eski şarkılarını öneremediği klip.
fast car
-
çok sevdiğim bir tracy chapman klasiği.
hüzünlü bir kaçış öyküsü, yenilgiye rağmen çekip gitmiş olmanın buruk hatırası.. kısa da olsa bi ana ait hissetmenin özlemi ve verdiği güç. yanlış da olsa gitme kararını vermiş olmak.. kaçmanın korkaklık olmaması... sonuçları mutluluğu getirmeyecek olsa da... ve sonradan hatırlamak işte, o kaçış anını.. sonuçları öğrenilmişken yılların sonrasında. o kaçış anına aitliğini hatırlaması insanın... belki de hayat boyu en mutlu olduğu anlardır insanın hayatından kaçarken yaşadıkları, hızla giden bir arabada, sonuçları düşünmeden, korkusuzca.. geride kalan sadece anısı olur yenik ömründen gerilere dönüp bakınca..
belki de sadece 'o insan'laki kaçış anları kalacak bizden, bir gün yenilgimizden gerilere baktığımızda... en azından ait olmuş olmayı hissetmiş olmakla avunacağız ne kadar avunulabilirse...