hesabın var mı? giriş yap

  • toplu taşımada sadece türbanlı kadınlara yer verir. diğerleri kadın değil tabi, onlar başka dünyadan.

  • acil ve önemli edit:
    (bkz: enkazdan çıkarılıp kaybolan kız çocuğu)

    20 yıldır maaşlardan kesilen deprem vergilerinin ne olduğunu düşünerek bir yol bulabilirsin aslında sığır
    (bkz: 38 milyar 227 milyon dolar)

    sinirli ve gereksiz edit: bazı sığırlardan mesaj alıyorum "deprem vergisi yok ki cahil" diye. evet deprem vergisi yok adı da bu değil ama 1999 depreminden sonra özel iletişim vergisi altında dolaylı olarak deprem için alınan bir vergi var ve bu vergi 1999 yılından beri hepimizden kesiliyor cahil ayılar. adı özel iletişim vergisi ama dolaylı olarak deprem vergisidir. öiv deprem için gelmiş ve sonraki hükümetler tarafından da kaldırılmamış vergi var ya tam da odur.

  • en beklemediğim ülkenin soykırımı tanımasıdır. ayrıca diasporamızın ne kadar güçsüz olduğunu göstermektedir.

    sen hala yurt dışında en büyük nüfusunun bulunduğu yerde sözünü geçiremiyorsan bir problem var demektir.

  • geçen sene, kocasını bir kaç sene önce kaybeden teyzemle alışverişe çıkmıştık. elli yaşlarında bir kadın.
    pentideyken ona da bazı modeller gösteriyordum bak renkleri ne kadar güzel sana da alalım diye. çok utandı ve geçiştirdi beni.
    sonrasında evdeyken sordum, hayatı boyunca krem ve beyaz düz çamaşır kullandığını söyledi. yeni evlendiği zamanlarda heveslenip almış renkli dantelli çamaşırlar ve kocası haşlamış bunu hayat kadını* mısın diye. sonrasında hiç eli varmamış.
    daha sonrasında hediye olarak bir kaç set aldım. geçen sordum, kendine de almaya başlamış. ne kadar güzeller diyor.
    kadınlar hevessiz değil, türkiyede komple hayata bakış açısı rezalettir.
    öncelikle, başka kadınlarda fantezi iç giyim görünce bayılıp da eşinde görünce suçlayan türk erkeklerini sorgulamak lazımdır.

  • açılımı "fantasy role playing" olan kısaltma veya oyun türüdür. genellikle masaüstü rol yapma oyunları için kullanılan bir terimdir. oyunu oynamak için öncelikle oyuncuların zevkine göre setting ve system seçilir. setting oyunun geçeceği evreni oluştururken, system oyunda yapılabilecek eylemlerin nasıl ve ne şekilde yapılacağıyla ilgili kurallar bütününü oluşturur. setting ve system belirlendikten sonra oyuna hakim bir kişi dungeon master (dm) olur. dungeon master'ın görevi oyunun senaryosunu belirleyerek, oyuncuların çeşitli durumlar karşısında seçim yapmalarını sağlamaktır. ayrıca oyuncuların yönetmediği karakterleri de dm yönetir. oyuncuların görevi ise karşılaştıkları durumlara karakterlerinin nasıl tepki vereceklerini, karakterin sahip olduğu nitelik ve nicelikleri göz önünde bulundurarak belirlemektir.

    (bkz: setting)
    (bkz: rol yapma oyunu)
    (bkz: dungeon master)

  • 20 yaşındayım ve hala eve misafir geldiğinde odamdan çıkmamazlık ettiğim oluyor.
    bu entryimi odamdan yazıyorum. üst komşum selahattin bey gidin artık lan evden. 2 saattir 4 duvar. sıkıldım iyice.

    asosyal değilim. kan uyuşmazlığı var selahattinle aramızda.

  • japonya'da dönercilerin büyük kısmı iran azerileridir. damak zevkine uydurabilmek için soya soslu olarak hazırlarlar. anime yapımcıları bence döneri türkiye'de yemişlerdir yoksa kendi ülkelerinde satılan ürün dönerden başka her şeye benzemektedir. her tarafından vıcık vıcık yağ ve sos akan üzerine ketçap ve mayonez dökülen dürüm şeklinde bir yemektir. yani avrupada satılan shawarma bile daha çok dönere benzer.

    enteresan bir bilgi ve çıkarım olması açısından ise şunu söyleyebilirim. bu anime zaten yemek üzerine kuruludur. ingilizce food wars olarak yayınlanmaktadır. bir shoujen olarak yine ergen karakterler başroldedir. bu türdeki animelerin hepsinde ergen çocuklar seçtikleri meslekte en iyi olmayı hedeflerler. pokemon bile yetiştirse en iyisi olmaya çalışırlar. 80'li yıllarda yükselen japonculuk akımının bir yansımasıdır. son 30 yıldır bu animeleri izleyerek büyüyen çocuklar japonya'nın altın nesli olmuştur. o yüzden bizde 16 yaşındaki kocaman aleyna tilki hala çocuk bilmem ne denilerek avutulurken 10-11 yaşından beri stadyumları doldurarak konserler veren baby metal'e büyük saygı duyulur. dünya çapında şöhret ve para bu çocukları şımartıp akıllarını kaybetmelerine yol açmaz.

    bir de japonya ve döner demişken aklıma geldi. yıllar evvel japonya'da seyyar döner satan iran kürdü veya azerisi olan bir dönerciyi kovup kovmama konusunda uzunca süren tartışmalar yaşanmıştı. adam televizyonlarda beni kovduğunuz için ailem aç kalacak vs. bildiğimiz ortadoğulu ağlaklığı yapmıştı. adamlar bunu oturup ciddi ciddi günlerce televizyon programlarında tartışmışlardı. bir insanın ve ailesinin hayatını karartıyoruz! şansı olsa o da gurbete gelmek istemezdi! sattığı gıda kontrolden geçmiyor sağlıksız diyenler ile yok efendim ne olacak kim zehirlendi diyenler kapışmıştı. olay almanya'da gerçekleşse merkel soğukluğuyla bsg der gönderirlerdi. öyle de değişik adamlar.