hesabın var mı? giriş yap

  • bu adamların sanal alemdeki yaratıcılıklarını hep okuyoruz da gerçek hayatta ete kana bürünmüş birisiyle karşılaşınca insan bir garip oluyor.

    departman storelardan biri * ikinci aldığınız ürün %50 indirimli diye kampanya yapmış.

    ben de hediye olarak gömlek alacaktım gittim seçtim, beğendim ihtiyacım olan başka bir şey olmayınca bir de hediye alınca deneme kabini filan uğraşmadan doğrudan kasaya gittim.

    buraya kadar bence her şey normal fakat ben farkında olmasam da donanımhaber ölücüsü mantığıyla hareket eden arkadaş tarafından gözleniyormuşum.

    sıra beklerken 25-30 yaş arası bir arkadaş yaklaştı; kardeşim sen başka bir şey almayacaksan benim aldıklarımı beraber geçirsek %50 den yararlansam olur mu dedi ben de tabi olur dedim. sonuçta beni etkilemiyor zaten 100 lira ödemeyi göze almıştım ama adam gidip benim aldığım gömleğin aynısını alıp gelince biraz koydu açıkçası.

    ulan ikimiz de aynı gömleği aldık ben 100 lira ödedim o 50 lira ödedi ayrıldık kasadan. puşt bir de benim gibi hediye paketi yaptırdı, değişim kartı istedi.

    herifi takdir ettim resmen ama asıl ufkumu kasadan ayrıldıktan sonra iki katına çıkarttı. bu hırt meğer birkaç gün sonra tekrar gelip gömleği iade edecekmiş karşılığında 75 liralık hediye çeki alacakmış, gömlek filan hikayeymiş. düşünsenize adam 50 lira karşılığı 75 liralık alışveriş yapacak oturmuş bunu düşünmüş hayret ve takdir ediyor insan.

    yalnız şu an fark ettim benim aldığım hediyenin rengini filan beğenmeseler değiştirmeye gitseler 100 lira ödediğim gömleği 75 liraya alacaklar.

    ulaaan dh ölücüsü! benim alışverişimde 3.tekil şahısken bile beni kazıklamayı başardın ya ne diyeyim ben sana!

  • kendisiyle ilgili bir alıntı;

    "fikret orman fb, diego'ya bizden 7 milyon euro fazla verdi demiş. biz diego'yla 3,5 milyona anlaştığımıza göre demek ki bunlar 3,5 istemiş diego'dan!"

  • ter mi kokuyorum ya?
    +yoo
    -ter kokuyorum gibi geldi bana.

    şaşmaz, karşınızdaki çaktırmadan kendisini kontrol eder.

  • büyük depremlerden sonra ölümlerin yaklaşık %20'si kurtarmadan hemen sonra ortaya çıkar. depremlerden sonra hastanın enkaz altından çıkarılması ya da kurtarılmasından hemen sonra gelişen ölüme kurtuluş ölümü denir.

    rescue death adı da verilen bu tabloya, ilk kez 30 yıl önce kuzey italya depreminin ardından santangelo ve arkadaşları dikkat çekmiştir (santangelo ml, usberti m, di salvo e, belli g, romano g, sassaroli c, zotti g. a study of the pathology of the crush syndrome. surg gyn obs 1982, 154: 372-374). daha sonra benzer tablolar 1988 ermenistan ve 199 marmara depreminde rastlanmıştır.

    1- çok sayıda rabdomiyoliz'li olgunun ortaya çıktığı depremlerden sonra, hemen erken dönemde gözlenebilen ilginç (ve üzücü) bir nokta şudur: hasta enkaz altında kaldığı sürece oldukça iyidir, ancak kurtarılmanın (yıkıntı altından çıkarılmanın) hemen ardından hızla kompartman sendromu, hipovolemik şok ve hemokonsantrasyon gelişir; hatta hasta ölebilir (kurtuluş ölümü). enkaz altındaki iyiliğin temel nedeni, molozun kasları tampone edici etkisi ve toksik maddelerin (proton, potasyum, sitokinler) dolaşıma geçmesini önlemesidir. basıncın ortadan kalkması ile hem plazma sıvısı hızla hasara uğrayan kasların içine süzülerek hipovolemiye ve şoka yol açar; hem de reperfüzyon hasarı gelişir. bu sebeple felaketzedelerin tedavisine enkazın altında bulundukları dönemde başlanması önem kazanır.

    2- ilginç bir şekilde, felaketzedeler enkaz altında kaldıkları süre içinde rabdomiyolizin sistemik ve hemodinamik etkilerinden bir dereceye kadar korunmuş durumdadır. ancak kurtarıldıktan sonra, ekstremiteler dekompresyona uğrayınca, (kurtarma ekiplerince beklenmeyen bir şekilde) şok tablosu ortaya çıkar ve hastalar hızla kaybedilebilir (kurtuluş ölümü), (santangelo, 1982; noji, 1992). bu nedenle, hastalar henüz enkaz altında iken tedaviye başlanması büyük önem taşır.
    kurtuluş ölümünün önlenmesi için felaketzede çıkarılmadan önce turnike uygulanması çok tartışılan bir konudur; kuzey amerika ekolü bu uygulamayı desteklerken; avrupa ekolü, amputasyon riskini çok artırabileceği öngörüsü ile turnike uygulamaya karşı çıkar.

    3-italya ve ermenistan depremleri sırasında dikkat çeken kritik bir tablo, enkaz altında iken veya kurtarıldıktan hemen sonra iyi görünen bazı hastaların hızla kötüleşerek ölmesidir; kurtuluş ölümü olarak isimlendirilen bu tabloya muhtemelen travma sırasında ortaya çıkan ağır metabolik asidoz ve bu asidozun ağırlaştırdığı hiperpotasemi yol açmaktadır.
    varsayımlara göre, hasta henüz enkazın altında iken ekstremiteye baskı yapan moloz yığını veya ev eşyaları kastaki dolaşımı engellemiş ve rabdomiyolizin sistemik komplikasyonlarını önlemiştir; ancak hasta kurtarıldıktan sonra kas içindeki metabolitlerin kan dolaşımına geçmesi ölüme yol açabilir (santangelo, 1982; better, 1990; noji, 1992).
    bu anlatılanlara göre, kurtarma ekipleri felaketzedelerin enkazın altından çıkartıldıktan çok kısa bir süre sonra daha fazla kötüleşebileceğinin bilincinde olmalı, mümkünse tedaviye enkaz altında başlanmalı ve ilk saatlerde bu hastaları çok yakından izlemelidir. hasta kurtarılınca, hiperpotaseminin etkilerini kontrol altına almak için sodyum bikarbonat, kalsiyum klorür veya kalsiyum glukonat, insülin ve glukoz infüzyonları hemen gerekli olabilir (noji, 1992).

    kaynak: prof. dr. mehmet şükrü sever / türk nefroloji derneği renal afet koordinatörü / crush (ezilme) sendromu ve marmara depreminden çıkarılan dersler başlıklı kitabı.

  • 90'lı yıllarda 3 ayda bir hapse düşen bir adam, bana ülkeyi yöneten bıyıklı ve keltoşlardan daha çok güven veriyorsa ben ne yapayım. daha iyi bir seçme şansı verin ona verelim paraları.

  • topal paşa'nın sağ kolu af dilerken "topal beni kandırdı, lüffen padişahım, kandırıldım" diye haykırdı. iv. murat'ın sağ kolu silahtar da "kanmasaydın paşaam" dedi.

    tanıdınız mı bu replikleri? tanıdınız tanıdınız.