hesabın var mı? giriş yap

  • insan ömrü sonsuza kadar sürmüyor. an itibariyle türkiye'de ortalama ömür 75 yıl.

    üniversite mezunu, evlenmek ve çocuk doğurmak isteyen bir kadın da genelde 25 ila 30 yaşları arasında evleniyor zaten. yani evlenmek için toplam 5 yılı var.

    e bu kadın senden ayrıldıktan kısa süre sonra evlenmesin de ne yapsın? ah bizim ilişkimiz süperdi, o yüzden en az 1 yıl başkasına bakmadan, 2 yıl da evlenmeden bekleyeyim mi desin?

    son 10 yılda, evlenmek isteyen kadını aşağılamaya doyamadı millet. hırsız, katil bu kadar sıkça yerilmiyor muhtemelen.

    - ay duydun mu, aynur mehmet'i evlenmeye zorluyormuş.

    lan aynur dediğin 15 değil 28 yaşında, işi gücü olan hatun. evlenmek, aile kurmak istiyor. bunun için de çok zamanı kalmamış zaten. o dönemde yanında olan erkek arkadaşıyla evlenmeyi istemeyecek de görücü usulüyle mi evlenecek? o mehmet denen hıyar, sevgilisinin evlenmek istediğini bilmiyor mu? n'oluyoruz lan?

    dangalaklar sizi.

  • vedat milor için yemeğin vazgeçilmez, telefonun ise önemsiz bir materyal olduğunu gösteren hadise. hastayım bu adama cep telefonu denize düşüyor bütün ekip panik vedat abinin tepki ;
    - telefonunuz düştüüü!
    - benim telefon mu düştü?
    - evet!
    - o zaman çok kötü. kaybettim herhalde telefonu, artık hayır gelmez ondan. ve yemeğe devam.. :

    o an

  • ''gökyüzüne bakan fotoğraflı parti liderlerine sesleniyorum: biz aşağıdayız... ''

  • siyah cam üstüne kırmızı şeritli bir dükkan gördüğünde sevinen nesildir.

    nedense içeride ayıp birşey varmış gibi camları karartmalı olurdu hep. ben street fighter da hep dayak yerdim ama mustafa'da iyiydim bak. yıllar sonra bunların emülatörünü buldum hepsi vardı , bilgisayarda da oynadım tabi. ama aynı heyecan oldu mu dersen, ne arar.

  • çıkış noktası çok az bilinen, insanin bir anda suskunlaşmasını ifade eden deyim. "dut yemiş bülbül" benzetmesinin gerekçesi ise şudur:
    bülbül, dut mevsiminde yavrular. dişi bülbül yavru yumurtadan çıktıktan sonra yuvayı terkeder. yavruyu beslemek babaya kalır. erkek bülbül bütün gün yavruya yiyecek taşır.bu aktiviteden dolayı akşamları yorgun düşer ve dut mevsimi geceleri, bülbüller sadece garip bir "cik cik cik" ötüşüyle bu yorgunluklarını ifade eder. normal zamanlarda bülbüller, geceleri çok güzel melodiler çalarlar (şahsen dinlemişimdir uzun yıllar, müthiştirler) . bülbülün bu sessizliğinin dut mevsimine denk gelmesinden dolayı "dut yemiş bülbül" denilmiştir, yoksa bülbülün dut yiyerek susması falan yoktur işin içinde.

  • -hayatım ne oldu?
    -neye ne oldu?!
    -ne biliim yüzün biraz solgun gibi...
    -nasıl yani, kötü mü görünüyorum?
    -yok hayır ne ilgisi var?
    -ne yani ilgisi yok mu?
    -ya üff, hasta mısın?
    -yaa hastayım evet, var mı diyeceğin!
    -nooldu şimdi ya?
    -neye nooldu? karnım ağrıyo tamam mı?
    -tamam...
    -ne demek tamam, benim canım acıyo diyorum!
    -peki ne yapayım, ilaç ister misin?
    -hayır, hiçbişi yapamazsın, yapamazsın!
    -ağrıkesici vs. ister misin?
    -hayır istemem, kimyasal ilaçlar kullanmamalı demiyo muydun sen?
    -evet de hastasın diye!
    -yaa başın ağrıdı di mi, çok mızmızlandım...
    -ya ne ilgisi var şimdi, senin için...
    -yok yok istemiyom, hiçbişi yapma benim için!
    -.....................
    -bana çikolata alsana...

  • dua'ya inanıyorsanız dua, enerjine inanıyorsanız enerji.. neye inanıyorsanız inanın ama yeterki iyi bir niyette bulunun.. en azından insanlık bunu gerektirir ve ben hala insan ! olduğumuza inanıyorum.

    edit: düşüncelerimiz biraz değişti.

  • fragmanı kendi adıma biraz cincon bulduğumu tekrar belirtmekle beraber tekrar tekrar izledim

    hadi bi sallıyorum bi benzetme yapalım;

    ulan bir tek bana öyle gelmemiştir, baştaki mavi gözlüklü psikolog aslında mimar, gülümseyen kırmızı gözlüklü kadın 3. filmteki sati, yani yeni sürüm kahin. fragmanın sonunda iş adamı triplerinde "bunca yıl sonra yeniden matrixe dönmek ha" diyen merovingian olmalı, e ama oyuncu kadrosuna bakıyorum, 3'lemedeki merovingian'da var. 2. filmdeki agent johnson yine var. niobe'de var. belli ki morph reis öldü veya uncredited gelir belki bilemem. tamam bu film alternatif bir evren değil, lineer olarak 3. filmde'ki son sahneden sonrasının devamı fakat hala garip;

    seçilmiş kişiyi kim seçiyor? niye kaynağa dönüp, tekrar programlanıp geri geliyor, gelmek zorunda? ( mimara göre, hani y tane erkek ve x tane kadın seçip yeni zion'u kurmakla yükümlü, belli ki bu 6 defa böyle olmuş. taa ki son filme kadar )

    mimar iki dünya arasındaki dengeyi tutmayı amaçlıyor. kahin ise bu dengeyi bozmayı. tamam kırmızı ve mavi, makinelerin savaşının sembolü gibi bir şey artık ne haltsa. ama seçilmiş kişiyi diriltmeleri anlaşılır ama sevdiği kadını diriltmeleri? veya aslında diriltmediler, o sadece bir ilüzyon, sadece seçilmiş kişinin aşkla bağını hiç başlamadan kırmak için yapılmış bir kılıf. ki mimar'ın istediği olsun. fragmandan belli olduğu kadarıyla ilk filmin farklı bir zaman çizelgesi üzerine kurulmuş remake'ini izleyeceğiz.

    mimar 2. filmde "bu zion'u 6. kez yok edişimiz olacak demişti" yalan söylemiyordu. iyi de kahin geçen sefer zafer elde etti. mimarın kahin'in üzerindeki zaafı nedir anlamıyorum. hepsinden çok kahin'in olayı kafamı kurcalıyor. kahin bir program, mimarsa iyi olmazsa kötü de olmaz, kötü olmazsa iyi de olmaz diye kendi kendine felsefe mi kastı nooldu amk

    edit: son sahnedeki merovingian değil, smith galiba