ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 ağustos 2022 james webb teleskobu fotoğrafı
-
öncelikle "yakın kızılötesi" nedir bunu anlatan bir link : https://www.aydinlatma.org/…kin-kizilotesi-nir.html
ilk girdideki linkte gördüğüme göre fotoğraflar üç farklı filtre (sarı-yeşil, camgöbeği ve kırmızı) kullanarak alınmış. sonra da "judy schmidt" isimli uzman hanımefendi tarafından işlenmiş. kendisinin :
flickr adresi : https://www.flickr.com/photos/geckzilla/
twitter adresi : https://twitter.com/spacegeck
her ikisinde de görüntüleri nasıl işliyorlar, zaman zaman anlatıyor.
okuduğum kadarı ile kızılötesi çekimler gezegenin içi yapısını daha iyi anlamaya yarıyormuş. uzmanı değilim ama sanırım yapıyı oluşturan gaz bulutu içindeki bazı maddeler ancak kızılötesi ile çekilirse daha iyi görülüyor.
yine gezegenin hemen sınırndaki halkamsı yapılar da bu sayede görülebilmiş. çok önemli bir şey olmalı ki sitede görüş bildiren bir profesör bunun için "bu kadarını beklemiyorduk" benzeri bir ifade kullanmış. uzman arkadaşlar daha iyi anlatır.
son bir not : bilim insanlarının görevi biz yarı cahillerin egosunu okşamak değil, gerçeğin her bir parçasını ellerinden geldiğince açığa çıkarmak. o yüzden sizin fotoğraflarla ilgili yaptığınız şaklabanca laf sokmaların bir hükmü yok. ayrıca bilimde sorgulamak öyle bir şey değil. bilim önce metot demektir. fotoğraflarla ilgili sorgulamalar yapılır elbette ama yapacak olan bizler değiliz, bu işin uzmanları. arz ederim.
tarihteki muazzam ayarlar
-
bernard shaw, bir oyununun ilk gecesine, churchill'i davet eder:
s : size iki kişilik davetiye gönderiyorum. bir dostunuzu alıp gelin, eğer varsa...
c : ilk gece oyununuza gelemeyeceğim. ikinci gece gelebilirim, eğer olacaksa...
sınavlarda verilmiş en iyi yanıtlar
-
ankara milli piyango anadolu lisesinde okumus olan bir arkadasimin anisindan arak;
soru; ahmet hasim'in en unlu eserlerinin toplandigi eserin adi nedir?
cevap; best of ahmet hasim
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
para üstünü bütün almak için az biraz daha para vermek.
zaten bunun bizden çıktığından neredeyse eminim.
sözlükçülerin en eften püften başarıları
-
pizza hut'ın sınırsız pizza promosyonunda kenarlar dahil 24 parça pizza yemek.
2. veya 3. pizza'dan sonra pizzaları yavaş getiren garsona, "bilader biz buraya doymaya değil, ölmeye geldik" demek.
şeyma subaşı'nın sevgilisinin milyarder olmaması
-
zaten bir insanın adı neden mısırlı milyarder olsun,
çalışılmış konu verdim şukuyu
(bkz: demirören'in borcunun bizi alakadar etmesi)
edit, bkz mısırlı milyarderin milyarder olmaması şeyma'nın sorunu fakat tüpçü borcunu ödemezse hepimizin sorunu
spor spikerlerinin türkçeye kazandırdıkları
-
istanpool 99 avrupa yüzme şampiyonası, trt'de canlı yayın, 1500 metre yarışı. spikerler hüseyin başaran ve yanında genç melih şendil. hüseyin abi sıkılmış, havadan, seyircilerden, bu organizasyonu ne kadar başarılı bir biçimde düzenlediğimizden falan bahsediyor. tam o sırada seyircilerin gaza gelip bağırmaya başladığını farkediyor, kaçıncı tur olduğunu saymamış olacak ki yarışın son metreleri zannedip o da coşuyor.
- bu arada dördüncü kulvarda ukraynalı snitko önde. hemen arkasında beşinci kulvarda rumen coman var. son metreler. snitko önde, snitko..
halbuki yarışın bitmesine bir tur daha var. yüzücüler takla atıp yüzmeye devam ediyor. bu esnada her kulvarın başında yüzücülerin dönüşlerini kontrol eden beyaz giyimli kulvar hakemlerinden esinlenmiş olacak, melih şendil araya girip durumu toparlamaya çalışıyor.
- ve hakem devam diyor sayın seyirciler!!!
yıllar sonrasından gelen edit: canlı yayında şahit olduğum, ancak kimseyi inandıramadığım bu olayı entry tarihinden 18 yıl sonra melih şendil beinsports'taki "soyunma odası" programında aynen bu şekilde bizzat anlatmıştır.
netflix'i salonda rahat rahat izleyemiyorum
-
izleme tarak kafalı, netflix kullanma mesela. bak çözümü basit.
edit: sözlükteki bazı yazarlar entryden rahatsız olduğu için family friendly hale getirildi.
red flag
-
yanlışlarında ısrarcı olan insanların, ilişkilerde ortaya koyduğu "beni hayatından çıkar" anlamına gelen davranışlarına verilen addır.
zaman içinde edindiği deneyimlerle "ne istediği kadar, ne istemediğini de bilenler"in kriterlerini, geçmişte bolca tecrübe ettiği bu "red flag" davranışları oluşturur.
ilgili tanıma uyan bariz işaretlere göz yumulduğunda, ileride büyüyerek tekrar karşınıza çıkar.
bunun sonucunda, birden fazla red flag vermeye devam eden bir partnerle ya çatışmaya girersiniz ya da değer yargılarınızı karşıdakinin yanlış davranışını tolere edecek şekilde adapte etmeye çalışırsınız.
ilk seçenek ilişki için; ikincisi ise kişiliğinizden ödün vererek geçici bir süreliğine kendinizi kandırdığınız için zorlayıcıdır.
her iki durumda da gereksiz bir zaman kaybı, stres ve sıkıntıya maruz kalırsınız.
"red flag" gösterene kapıyı göstermedikçe, "yanlışlar" olduğu yerde durmaya devam edecektir. beraberinde azalan, önce kendinize olan saygınız, buna bağlı olarak karşınızakinin ve toplumun size gösterdiği saygı ve değer olacaktır.
hamam böceği teorisi
-
google’ın ceo’su sundar pichai, hamam böceği teorisi’ni şöyle anlatıyor; bir gün, sıradan bir restoranda oturuyor ve kahvemi yudumluyordum. orada oturduğum esnada uçan bir hamam böceği aniden ortaya çıktı ve bir kadının üzerine kondu.
kadın, böceğini görür görmez büyük bir panikle çığlık atarak zıplamaya başladı. bir yandan panik içerisinde zıplarken bir yandan da elleriyle hamam böceğini üzerinden atmaya çabalıyordu. doğal olarak onun bu halini gören arkadaş grubu da onunla birlikte paniğe kapıldı ve onlarda sağa sola sallanmaya başladılar.
bu esnada kadın, hamam böceğinden kurtuldu ve böceği üzerinden savurdu. fakat hamam böceği şimdi de gruptaki diğer kadınlardan birinin üzerine konmuştu! şimdi de gruptaki diğer kadın için büyük bir panik ve hengame başlamıştı. ta ki garson ufukta gözükene dek. hamam böceği diğer kadının da üstünden uçtu ve yardıma gelen garsonun üzerine zıpladı. ancak garson diğerlerinden farklıydı. sakince üzerindeki hamam böceğinin davranışlarını takip etmeye başladı.
sonunda hiçbir heyecan emaresi göstermeden hamam böceğini parmaklarıyla tutarak restoranın kapısından dışarı atmayı başardı. kahvemi içerken izlediğim bu garip olay aklımda tilkilerin dolaşmasına yol açtı ve başladım düşünmeye. yaşanan tüm olayın ardından, acaba ufacık ve bilinçsiz bir canlı olan hamam böceği tüm bu çılgınlığın sorumlusu olarak gösterilebilir miydi?
eğer bu doğruysa garson neden diğerleri gibi rahatsız olmamış, sakinliğini korumuştu?
diğer herkes paniğe kapılıp olayı çözemezken, garson sakinliğini hiçbir şekilde bozmadan olaya sakince yaklaşmıştı. hayır, problem hamam böceğinde değildi. problem, insanların hamam böceğinden duydukları rahatsızlığı yönetmekteki başarısızlığındaydı. problem insanlardaydı. o zaman bunun sadece bu ilginç ve basit olayla sınırlı olmadığını, hayatın her alanında benzer durumların yaşandığını fark ettim.
babamın, patronumun ya da karımın davranışları değil, bu davranışlardan duyduğum rahatsızlıkları kontrol altında tutamıyor olmamın beni rahatsız ettiğini anladım. trafik sıkışıklığından yaşanan rahatsızlık da aynıydı. trafik sıkışıklığı aslında beni rahatsız etmek için tek başına yeterli değildi. ben trafik sıkışıklığının yarattığı rahatsızlık hissiyle baş edemediğim için bu olay canımı sıkıyordu. aynı trafikte sıkışmış olmalarına rağmen “mutsuz” olmayan insanları başka ne açıklayabilirdi ki?
problemin kendisinden ziyade benim probleme olan yaklaşımım, problemin hayatımda yarattığı kaosun gerçek sebebiydi. başımdan geçen bu hikayeden anladım ki hayatta önüme çıkan olaylarda tepki vermeden önce durumu anlamaya çalışmalı, ardından tepki değil, anlamlı bir yanıt verebilmeliyim.
o gruptaki kadınlar sadece tepki gösterdi, garson ise anladı ve bir “yanıt” verdi.
ay dünya'nın uydusudur
-
"jupiter onun kulu ve elcisidir..." seklinde devam edesi olan onerme.
imamoğlu'nun kamerasından 99 depremi
-
kendisi bu iş için doğmuş. derdi millete hizmet. gurur duydum.
halkın yüzde 80-90'ı yaz saatini olumlu buldu
-
haklı bir açıklamadır. halkın yarısı işsiz olduğundan öğleden sonra uyanıyor zaten. yaz saati-kış saati ayrımı yapamıyorlar haliyle.
kibarlığımla rahatsız ettiğim için özür dilerim
-
okuldan cikarken iyi geceler diledigimde guvenlige, alis-veris'in ardindan tesekkur ettigim kasiyere, minibusten inerken iyi gunler diledigim sofore suratima sadece bon bon baktiklarinda soylemek istedigim soz.