hesabın var mı? giriş yap

  • direksiyon sınavlarında komisyon başkanlığı ve üyeliği görevlerinde bulunuyorum. bu görevler esnasında gördüğüm ise kadın sürücü adaylarının çoğunluğunun ciddi anlamda beceriden yoksun,inatçı,telaşlı oldukları ve her durumda haklı olduklarına inanmalarıdır. kadın sürücü adayı düz yolda durduk yere kaldırıma sürüyor, son anda direksiyonu çevirip frene basıyorum ve adaya kaldığını söylüyorum
    ;kadının cevabı ise’’ aaa ne oldu ya naptım ki ben?’’ kadın sürücüye hatasını kabul ettirmek deveye hendek atlatmak gibi bir şey. bu kazada da prensesimize çok geçmiş olsun diyorum. üzülmesin bir dahakine tamamen ezer.
    tanım: dikkatsiz bir sürücüdür.

  • eyvah necdet: bunca yıllık çaycısın asım. hiç tavşanları düşündün mü? çaya neden tavşan kanı derler sence?

    asım:...

    eyvah necdet: hişş! sana bişey sordum.

    asım: şey... kırmızı diye heralde.

    eyvah necdet: kırmızı ha! gülünsün

    [midyat ve seyfonun gülme efektleri]

    eyvah necdet: sen hiç kırmızı çay gördün mü asım?

    asım: görmedim ama...

    eyvah necdet: peki o halde neden çaya tavşan kanı derler? çayın renginden değil asım. kanın çokluğundan. o tavşan deyip geçitğin hayvandan o kadar çok kan akar ki şaşarsın. bu yüzden avcılar tavşan vurduklarında bi gün boyunca kanın içinde bekletirler. tavşanın eti başka türlü yenmez asım.

    asım: haliyle biz o kadarını bilemiyoruz tabi.

    eyvah necdet: yani burda anlatılmak istenen çayın rengi değil. bereketidir asım. içsene çayını.

  • oryantallik konusunda kimin dansözlere taş çıkaracağı hakkında herkesin bir intibası olduğunu düşünüyorum.

    ahmet'ciğim, senin dönme hareketin enerjiye çevrilebilseydi, tek başına ülkenin enerji ihtiyacını karşılayabilirdin.

  • her erkek aldatır diyenlere şöyle cevap veriyor kafka; “ kirli bir camdan bakıp herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz. bu yüzden bakış açınızı değiştirmeyi deneyin”

    debe editi: “senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür.”
    -mevlânâ

  • soru cevap etkinliğinde yaptığı şu gençlik tanımını kierkegaard okusa arda kural'ın modern filozof olduğunu iddia ederdi kesinlikle.

    --- spoiler ---

    gençlere tavsiyem, gençlik; buldugun şeyleri yaşadığın bir zaman degil arayışlarınla kendini olgunlaştıracagın ve günün birinde 'başlıyorum' dediginiz zamana kadar olan süreç.

    gençken olan düşünceler ve arayışlar ince düşünülüp doğru yaşanırsa başlayacağınız yaşa geldiginiz zaman sizi çok tatmin edecek. gençlik bir fırsattır.
    --- spoiler ---

  • sağlam durucan bu hayatta, sağlam basıcan bu hayatta, sağlamsa lassa... kendi kendime mırıldanırken her defasında sinir olduğum reklamdır.

  • -alo hamiyet gazetesi mi?
    -evet.
    -bugünkü patlamayı biz gerçekleştirdik.
    -siz kimsiniz kardeşim?
    -tdk-pçtk-acil yol
    -mtk'dan ayrılanlar mı?
    -hayır hayır. biz stk'dan ayrılıp, mkyk'yı kurmuştuk.
    -ha evet. iyi ama sonra o örgüt kendini feshedip bldk-mnh'yi kurmuştu.
    -tamam. sonra o ikiye bölündü.
    -tamam onu da biliyorum tdö-kt yurtdışına çıktı, eylemlerine orada devam etti.
    -tamam işte. biz de öteki örgütüz.
    -olur mu kardeşim? öteki örgütün ismi tdk-pçhk.
    -ilk başta öyleydi. sonra örgüt yöneticisi bir grup tasfiye edilince bu ismi aldı.
    -iyi ama tasfiye edilen örgüt yönetici kendi örgütünü kurdu, aynı isimle. ayrıca sizin isminize de ambargo koymuş. üzgünüm sizin isminizde bir örgüt olamıyor.
    -ne demek kardeşim olamıyor?
    -sizinkinin de isimi hakkını almış, bilgisayara baktım bu arada.
    -vay ibne.