hesabın var mı? giriş yap

  • bu hafta twitter'da sıkça paylaşılan bir belgesel mizansenidir. gerçekten de orhan pamuk bu şekilde seslenirken aklınıza gelen şeyler şunlar oluyor; ilk kez mi sokaktan poğaça alıyor, bu basit kültürü ne kadar biliyor, orhan pamuk bir robot mu? kendisinin günlük dile hakimiyeti de sorgulanabilir tabi ki, ancak dikkat edilirse farklı poğaçaları farklı kağıtlara sarmasını istiyor esnaftan, adam da şaşırıyor tabi, sarmaya başladığı sırada da orhan elindeki poğaçanın zaten yarısını yiyor. bu sırada bir cut var, orhan bunlar sizin üretiminiz mi tarzı bir şey de soruyor muhtemelen; arkadan konuşan narragator da "even a dirty vender" gibisinden bir şeyler geveliyor. ciddi bir anlamsızlıklar ve komedi silsilesi mevcut bu olayda.

    farklı poğaçaları farklı kağıtlara sardırıp (adeta bir pastane, restoran mantığıyla) poğaçaları seyyar satıcının kendisinin ürettiğini düşünen bir yazar barındıran videodur. böyle bir durumda da sessiz ev, masumiyet müzesi gibi halkın da bir şekilde yer bulduğu romanları orhan pamuk cidden uzaktan sırf kitap için mi gözlemleyip aktardı acaba diye sorduruyor insana..

  • olm siz siyasal islamci haramilerin ne zaman durust oldugunu gordunuz, ne zaman yagmada talandan uzak durdugunu gordunuz? ya da herhangi bir siyasal islamcinin yaninda ne zaman durust, namuslu birini gordunuz?

    simdi selcuk bayraktar’in siyasal islama yakinligini falan unuttuysaniz hatirlatayim. sumeyye’yi bildiniz mi, hani o kendisine 20 25 gibi gitmesi gereken. hah, selcuk bayraktar o sumeyye’nin esi oluyor. siyasal islama o kadar yakin bu bey.

    evet cok guzel laf sokmus yardim almadik diye, eminim almamistir. kesin almamistir.

  • 15 ekim'de gerçekleştireceğim olay.
    evliliğimin ilk 2 yılını türkiye'de geçirdikten sonra, almanya'da doğup büyümüş eşimin türkiye şartlarına ayak uyduramamasını bahane ederek bu ülkede yaşanan rezilliklere dayanamadığım gerçeğiyle gidiyorum.

    ülkemi terk ediyorum, ama aslında ülkem beni çoktan terk etmiş.

  • daha önce diğer yazar arkadaşların belirttiği gibi tam bir arap "devlet başkanı" sarayı gibi duruyor. eğer ileride olurda barışırlarsa esed bence çok beğenir burayı. baas zevklerine uygun bir yapı.
    türkiye'nin itibarını arttıracağı falan konuşuluyordu. gelişmiş ülkeler bizim gibi "betonperest" değil, bu bina olsa olsa türkiye'nin itibarını azaltır.
    yaklaşık 1 senedir ispanya'da çalışıyorum, dün arjantinli bir iş arkadaşım beraber yemek yerken bu sarayı gazetede okuduğunu, 300 milyon euro'ya mal olduğunu duyduğunu söyledi. yürütmeyi durdurma ve yıkım kararlarını da duymuş, inşaatın buna rağmen devam etmesine pek anlam verememiş, "bu tarz bir hareket bir cumhurbaşkanının değil ancak bir kralın yapacağı bir iş" dedi. ben de cevap veremedim ne diyeyim, "diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık" dedim. arkadaşın adı diego olduğu için de iyi oldu, güzel oldu. zaten bu söz öbeğini ara ara söyleyebilmek için etrafımda tutuyorum elemanı.