ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
doktorlardaki anlamsız özgüven
-
aslında pek de anlamsız olmayan özgüvendir.doktor o özgüven sayesinde acil bir durumda patlayan beynini diğer dokulara zarar vermeden onarabilmekte, ya da doğumda sıkışan bebeği ufak bir manevrayla çıkarabilmektedir. o yüzden sakin ol ve içindeki o kompleksi yere bırak.
alet kullanabilen hayvanlar
-
sayıları hayli fazla olan hayvanlardır. kendimizi doğanın efendisi olarak görme yanılgısındayız malum. bunu da çoğunlukla "alet kullanımında başarılıyız" argümanıyla destekliyoruz. ancak durum pek de öyle değil. alet kullanabilen ve bunu farklı yaşam alanlarına sahip olmalarına rağmen çeşitlilikle yapabilen hayvanların sayısı hiç de az değil.
şempanzeler, orangutanlar, yeni dünya maymunları (22):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
7. engellemek.
8. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
9. kazmak.
10. çizmek, ovmak.
11. vurmak, çakmak.
12. asmak.
13. silmek.
14. içine sokmak, yoklamak.
15. düşürmek.
16. ulaşmak.
17. emdirerek sıvı taşımak.
18. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
19. vurmak, dövmek.
20. batırmak, saplamak, delmek.
21. simgeleştirmek.
22. kesmek.
bonobo (21):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
8. kazmak.
9. çizmek, ovmak.
10. vurmak, çakmak.
11. asmak.
12. silmek.
13. içine sokmak, yoklamak.
14. düşürmek.
15. ulaşmak.
16. emdirerek sıvı taşımak.
17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
18. vurmak, dövmek.
19. batırmak, saplamak, delmek.
20. simgeleştirmek.
21. kesmek.
goriller (20):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
7. engellemek.
8. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
9. kazmak.
10. çizmek, ovmak.
11. vurmak, çakmak.
12. silmek.
13. içine sokmak, yoklamak.
14. düşürmek.
15. ulaşmak.
16. emdirerek sıvı taşımak.
17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
18. vurmak, dövmek.
19. batırmak, saplamak, delmek.
20. simgeleştirmek.
eski dünya maymunları (19):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
8. kazmak.
9. çizmek, ovmak.
10. vurmak, çakmak.
11. asmak.
12. silmek.
13. içine sokmak, yoklamak.
14. düşürmek.
15. ulaşmak.
16. emdirerek sıvı taşımak.
17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
18. vurmak, dövmek.
19. batırmak, saplamak, delmek.
kuşlar (18):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
6. engellemek.
7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
8. kazmak.
9. çizmek, ovmak.
10. vurmak, çakmak.
11. silmek.
12. içine sokmak, yoklamak.
13. düşürmek.
14. ulaşmak.
15. emdirerek sıvı taşımak.
16. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
17. vurmak, dövmek.
18. batırmak, saplamak, delmek.
filler (12):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
4. engellemek.
5. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
6. çizmek, ovmak.
7. silmek.
8. içine sokmak, yoklamak.
9. düşürmek.
10. ulaşmak.
11. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
12. vurmak, dövmek.
etoburlar (10):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
6. engellemek.
7. çizmek, ovmak.
8. vurmak, çakmak.
9. ulaşmak.
10. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
kemirgenler (8):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
4. engellemek.
5. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
6. kazmak.
7. ulaşmak.
8. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
gibonlar (8):
1. fırlatmak.
2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
3. çizmek, ovmak.
4. asmak.
5. içine sokmak, yoklamak.
6. düşürmek.
7. ulaşmak.
8. emdirerek sıvı taşımak.
böcekler (7):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
5. vurmak, çakmak.
6. içine sokmak, yoklamak.
7. düşürmek.
balina ve yunuslar (6):
1. fırlatmak.
2. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
4. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
5. kazmak.
6. silmek.
toynaklılar (4):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
3. kazmak.
4. çizmek, ovmak.
kafadanbacaklılar (4):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. engellemek.
4. kazmak.
kabuklular (3):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
3. engellemek.
prosimiyenler (3):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
3. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
örümceğimsiler (3):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. fırlatmak.
3. tuzak kurmak, kandırmak.
karındanbacaklılar (2):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
2. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
balıklar (2):
1. fırlatmak.
2. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
timsahlar (1):
1. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
çiftyaşamlılar (1):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
denizkestaneleri (1):
1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
babalarla girilen komik diyaloglar
-
babaların hepsi komik. hepsi.
football manager'ın championship manager olduğu zamanlar, 15-16 yaşlarımda olmam lazım, hafta sonu, sabaha karşı 5 olsa gerek saat, kaptırmışım kendimi, aghahowa, robben, okoronkwo falan yardırıyorum. ışığı kapatmışım, inceden tezahürat bile yapıyorum. babam helaya kalktı sanıyorum. koridordan geçerken beni gördü, durdu, kapıdan içeri baktı. beyaz slip donla yattığına göre mevsimlerden yaz, aylardan temmuz olmalı.
-ne yapıyorsun oğlum?
+eoo. internetten araştırmalar, detaylı bilgiler.
-oyun mu oynuyorsun?
+ee arada bakıyorum falan. ama araştırma da yapıyorum yani.
-yine mi şu yazıların oyunu lan?
+şimdi o tam öyle değil. taktik, hızlı karar vermek.
-şu oyunu oynayacağıma lambayı açar kaparım, inan dünyaya daha faydalı olurum.
sonra oyunu bıraktım, nükleer reaktör falan yaptım. soğuk füzyon. öyle. şimdi tantuniciyim. imkanlar güzel.
10 ocak 2015 nureddin yıldız'ın hedef gösterilmesi
-
bir çocuğun, ilerde kimle evleneceğine dair ebeveynleri tarafından başka birilerine söz verilmesinden bahsettiği argümanıyla savunulan insan. evet baya normalmiş adamın söylediği ya, biz kafadan bacaklılar bu kadar modern ve akla yatkın söyleme nasıl tepki göstermişiz allasen
şöyle sakin yormayan film
akşener'in imamoğlu'na korkak demesi
-
--- spoiler ---
son yaptıklarıyla akp'nin yalakası olduğunu resmileştiren proje partisinin liderinin saçmalaması.
--- spoiler ---
o proje partisi sayesinde 25 yıl aradan sonra ankara ve istanbul'u chp aldı. kazanacak aday dedi, siz piro dediniz. yetti artık sizden olmayanı sizin gibi dusunmeyeni aktroll diye etiketlemeniz.
evet tüm anketlerde önde olmalarına rağmen imamoğlu da mansur da aday olmaktan korkmuştur.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
bir ik şirketinde grup mülakatı yapılmaktadır;
soru: insan olmasaydınız ne olurdunuz??!!
çeşitli garip adaylar:
x: ben at olurdum atlar sadıktır..
y:ben aslan olurdum çünkü lider özellikliyim..
z:ben karınca olurdum çünkü çalışmaktan hiç kaçınmam..
t:ben güneş olup insanların enerjisini yüksek tutardım
w: ben kartal olurdum çünkü görüşü keskindir..
ve kaçınılmaz son sıra kaasim a gelir
kaasim:kuş ???!!( ne bilim aq kuş demek geldi içimden)
insan kaynaklarcı: ne kuşu? (bu nası soru yaaa!!)
kaasim: deve kuşu hariç herhangi biri olabilir..
grup baya eğlendi ama beni bidaha arayan tabii ki olmadı ama ben olsam kesin beni arardım..
çocukluk dönemi sanrıları
-
sodayı alkollü içecek sanmak, saklanıp aileden gizli gizli içip içip yerlerde yuvarlanmak, kahkaha krizlerine girmek.
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
-
yolcu: hani ötüyodu bu kapı? bakın kemerle geçtim farketmediniz bile. demek ki işe yaramıyo!
polis: ucuz kemerlere ötmüyo beyfendi!
(bulaşmamak lazım gelir vesselam)
19 mart 2009 galatasaray hamburg maçı
-
maçı portekiz futbol federasyonu'ndan yaklaşık 12-13 kişilik bir kafile yönetecek.
(bkz: pedro proenca oliveira alves garcia)
(bkz: jose tiago garcias bolinhas trigo)
(bkz: sergio manuel lacroix pimenta)
(bkz: joao carlos santos capela)
öğrencisini soyup sınıfta dolaştıran öğretmen
-
allah belasını versin. bu öğretmenin de onu öğretmen yapanın da, onu hala orada tutanın da.
küçük kızın yaşadığı travmayı düşünebiliyor musunuz? sonra bu çocuklardan gelecekte özgüvenli, mutlu ve huzurlu olmalarını bekliyoruz.
elektrik borcunu kızıyla ödeyen baba
-
ilgili haberin altındaki bir yorumu beğendim:
"8000 liralık fatura nasıl olmuş ki? 2 göz odada ayda 100 lira desen yılda 1200 yapar hiç ödemesen 2.ayda elektrik olmaz faturanda olmaz. 100 liranın faiz neyse onla kalırsın. 8000 için bayağı bir çaba harcamak lazım. haberi yaparken sormak aklınıza gelmedi mi?allah bilir elektrik şirketine de nasıl oldu bu iş dememişinizdir . öyle ya, kızı var 14'lük satılacak.hikayesini pazarlarken bahane bulmak lazım_ o kızı her şekilde satacak fatura bahane. kızı kurtarın kurtarabiliyorsanız. yatılı okul meslek okulu herneydiyse yol açılsın. bunların da ebeveynlik hakları iptal edilsin. emsal olur. fakirlik olur kaç zengin var zaten ama çocuk satmak fikri mide bulandırıcı sempatinin zerresi yok içimde."
adam haklı, dağılın.
street spirit
-
alternatif çeviri:
sira sira evler hepsi de uzerime egiliyor
mavi elleriyle bana dokunduklarini hissedebiliyorum
butun bu seylerin bir konumu var
butun bu seyler bir gun kontrolu ele gecirecek
ve silinip gidecekler yeniden ve silinip gidecekler
bu makine iletmeyecek
iletmeyecek bu dusunceleri
ve altinda bulundugum stresi
bir cember olustur
hepimiz yere dusmeden
ve silinip gitmeden yeniden ve silinip gitmeden
catlak yumurtalar ve olu kuslar
haykiriyorlar yasamlari icin savasirken
olumu hissedebiliyorum boncuk gibi gozlerini gorebiliyorum
butun bu seyler nail oluyor
butun bu seyleri bir gun bir lokmada yutacagiz
ve silinecegiz yeniden ve silecegiz
ruhunu aska daldir
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
sabah evde cm ( championship manager ) oynarken bırakılan arkadasın , ertesi gün eve gelindiğinde aynı sandalye de cm oynarken bulunması , arkadasın "oğlum bak ronaldinho yu figo yu aldım diye sevinmesi" ancak sınavını kaçırdıgını öğrenmesi ile üzülmesi ,yine de " zaten calışmadıydım stavridis i alıyorum hacı" söylemiyle oyununa devam etmesi.
(ps: söz konusu arkadas 48 saat ara vermeden cm oynamış kendi çapında bir rekora imza atmıştır)