hesabın var mı? giriş yap

  • okurken şeytanın nefesini insanın ensesinde hissettiren eser. ara ara karşınızdaki koltuğa bakarsınız acaba orda mı diye. ordadır da aslında (bkz: karamazov kardesler). ancak, dikkatle bakıldığında şeytanın insanların arasındaki asıl yeri görünür apaçık. nihayetinde ne güçlü ne de güçsüzdür o. gücü de zayıflığı da bizim duruşumuzla alakalıdır. sadece çenesi vardır ki bunu da çok iyi kullanır ama son söz hakkı gene bizimdir. yani, gidilen yol bizim seçtiğimiz yol, verilen karar bizim verdiğimiz karar, sonucunda iyi ya da kötü karşımıza çıkan da hak ettiğimizdir (bkz: özgür irade). faust kendi iradesiyle kararını vermiş, sonradan pişman olsa da sonuçlarına katlanmak zorunda kalmış biridir kısaca. keşke onun için de ikinci bir şans olsaydı deriz kitabın sonunda ama bu bizim içimizdeki iyilikten kaynaklanır. çünkü faust'un sonu hak ettiğinden daha fazlası ya da azı değildir. bunun ne şeytanla ne de mephistoyla ilgisi vardır.

  • --- spoiler ---

    kusura bakmayin artik size sayin basbakan degil sayin recep tayyip erdogan diyorum, cumhurbaskani adayisiniz..

    --- spoiler ---

    evet aynen boyle dedi. dedikce kivrildi, egildi, bukuldu, kambur oldu..

  • benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.

  • geldiğinden beri yıldırım demirören'in pisliğini temizliyor.
    borçlarla başladı, statla devam ediyor, en son dün de liverpool meselesini halletti.

    yıllar sonra editi: ellerim kırılaydı da şunu yazmayaydım. efsane başladı, kestane bitirdi. beşiktaş tarihinde süleyman seba gibi yâd edilme şansını kendi elleri ile itti.

  • benim gittiğim spor salonlarında hiç de olmayan gerginliktir. macfit gibi daha çok ılıkların gittiği spor salonun giderseniz boş gerginlik olur tabi.

    yaklasik 4 sene once gittiğim mahalle arası spor salonunda her gün gelenlerden biri hapse düşüyordu. genellikle de silahla adam alikoyma, harac kesme gibi suçlardan. salona gelen semt abisi vardı o geldiği zaman, tum salon ayağa kalkıyorduk.*. salona gelenler silahlarını hocaya teslim ediyordu. dediğim yer istanbul'un göbeği ama sanki bana federal hapishane spor salonu.

    ama salonda herkes birbirine nazikdi. mahalle abisi bile istanbul beyfendisi gibi davranıyordu yeminle. herkes birbirine yardimci oluyordu. yani herkes birbirini tanıyordu ona göre davranıyordu. boş kasılma yapmıyordu kimse.

    he bir de spor salonunda kız olmaması gerekiyor tabi gerginlik olmaması için. karışık spor salonu kadar saçma birşey yok, spor yaparken konsantrenin bozulmaması gerekiyor. spor dedigini konsantre olup kısa sürede yapacaksın oyalanmayacaksın.

  • adam uğraşmış, help turkey paylaşımlarına katılmış, hangi ülkenin basınısınız diye tepkisini göstermiş.

    tamam bir zamanlar yalıyordu ama arkadaş, insanların hiç mi fikri değişmeyecek? her şeye de ezbere rüzgarın terse eseceğini anladığı için döndü vs. diye yapıştırmayın, derin bağlantıları olan siyasetçi, gazeteci vs. değil ki bu adam, müneccim boku da yemediyse böyle bir şeyi "bilmesi" mümkün değil.

    benim iktidara gram laf ettirmezken bugün oturup benle fox haber izleyip beraber söven akrabam var. size bir haberim var ama cidden insanların fikirleri, sempati duyduğu parti değişebiliyor.

    istiyorsunuz ki kimsenin fikri değişmesin, ama akp'nin oyları azalsın. komik gibisiniz.*

  • başlık: 32 yaşındayım 1.51 boyundayım

    komando olmak istiyorum bilen birisi yardım ederse çok sevinirim.

    2. yarın gel mermi olarak başla.