hesabın var mı? giriş yap

  • kendisine ait olmayan, kirasını ödemediği için üst kullanım hakkını bile kaybetmiş olması gereken araziyi devlete hibe ettiğini zanneden galatasaraylı arkadaşım, gel sana bir çift sözüm var;

    "biliyorum ki senin sıkıntın aslında stadı kimin yaptığı falan değil. sen basiretsiz yönetimler yüzünden stadının mecidiyeköy'den allahın dağına gitmesine çok üzülüyorsun. türkiye'de 2 takım kendi stadını kendi gücüyle, kendi yerinde yenileyebildi; beşiktaş ve fenerbahçe. diğer bütün takımlar yerinden yurdundan olup stat sahibi oldu. sen beşiktaş ve fenerbahçe ile aynı kefeye giremedin. eskişehirspor, antalyaspor, bursaspor, konyaspor vs.. ile aynı kefedesin. senin gücün, stadını mecidiyeköy'de yapmaya yetmedi.

    yıllar geçecek, beşiktaş boğaz kenarında, fenerbahçe bağdat caddesinde, kendi semtlerinde maça çıkarken, sen seyrantepe'ye gideceksin. beşiktaş ve fenerbahçe köklerinin olduğu yerde, kendi semtinde kendi taraftarı ile büyürken, sen otoban kenarında ruhsuz beton yığını stadında olacaksın. 50 sene sonra bile bu gerçekle yaşıyor olacaksın.

    seni anlıyor ve sana hak veriyorum. ben de olsam çok üzülürdüm."

  • burayı rotten tomatoes'a çevirdim iyice ama squid game güzel bir dizi. baya sarıyor. ilk kez kore yapımı bir dizi izledim ve korece hoşuma gitmeyen bir dil olsa da dublajsız izledim.

    tavsiye ederim 8/10

    --- spoiler ---

    gelelim mantık hatalarına: hesabına yatan milyarlarca lira parayla 1 sene aç sefil yaşıyor hadi gururundan dokunmuyor da maliye de hiç arayıp sormuyor yani aga hayırdır? diye. 9 basamaklı parayı kim kazanıyor tek seferde de kaynıyor aradan.
    oyunun adil olduğunu iddia eden dedenin adalet kavramını sorgulayasım geldi. gece yarısı katliam çıktı güçlüler güçsüzleri öldürdü neresi adil bunun? elenenlerin öleceğinden kimsenin haberi yok filan.
    sonra o hediye kutusu tabutlar, pembeli askerler, içeride baya hapishane tarzında yaşanan hayatlar bunlara hiç değinilmedi, mors alfabesiyle öksüren komşunun olayını bile anlamadım.
    yöneticinin eski bir oyuncu olması ve akabinde gelen iş teklifi:d ile herhalde kariyer seçimini bu yönde yapması okay de maskeyi çıkardığında polis şaşırınca kardeşi olduğunu anladık da önceden göreydik biz de hasiktir deseydik. neyse omzundan vurdu abisini bence ellerinden kaçabilsin diye. ölmedi ve 2. sezonda göreceğiz.
    kafayı yiyen gi-hun neden kırmızı yaptı saçları façayı düzelttin takımını giydin git yıka su saçını zaten 3 yıkamada akar o renk
    sonra ölen yankesicinin kardeşini yuvadan nasıl çıkarttın nüfusuna almadan? ali'nin ailesine de 3-5 lira vereydin
    bu arada sang woo'nun misket oyununda ali'yi seçmesi gihunla karşı karşıya kalacağını tahmin ettiği içindi gibi geldi bana. ama şemsiyeyi seçmesine izin verince azcık ibnelik olduğunu anladım. sonunda zaten layığını buldu
    bey amcanın patron çıkmasa da bi ibneliği olduğunu dövüş sahnesinde yukarıya tırmanmasının imkansız olduğu halde oradan herkese seslenmesini ve yöneticinin katliamı durdurmasından işkillenmiştim. genel olarak çok az efekt kullanılmış olması mekanların gerçekliği psikolojik gerilimleri ve insan ilişkileri harbiden iyi işlenmiş ama finali daha çarpıcı beklerdim saçma buldum. boka sarsa da izleyeceğim o ayrı
    --- spoiler ---

  • ateist zaten huzurludur. tekerleme söylemesine gerek yok. ha öbür dünya diye bir şeye inanamaz ve kendisini cennet bahçelerinin beklemediğini de bilir. zaten öldükten sonra bilinç diye bir şey yoktur tıpkı doğmadan önce olduğu gibi. sıkıntı yok yani. huzur bulmanın inançla alakası yoktur. kişinin beklentileriyle veya bulunduğu konumla yetinmesiyle alakalıdır.

  • +beş sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
    -sizin koltuğunuzda
    +aaa, peki beni nerede görüyorsunuz?
    -genel müdürün koltuğunda
    +kahve söyleyeyim fal bakar mısınız?
    -bakarız...
    +bedava mı?
    -kahve sizden fal bizden...

  • retweeted ebru ziyagil (@_ebruska):

    küçükken kardeşimi tahta kepçeyle döverken sırtında kepçe kırıldı sonra kardeşmle oturup anneme ne diycez diye ağladık, bu orjinal fakirlik.

  • neden yapmak zorunda olduğu bir işi yapmaya birini ikna etmek için bahşiş vermek zorundayız? bu düpedüz soygun. o zaman fırına gidip ekmek isteyelim ama adam vermesin, açsın avucunu bahşiş beklesin. çünkü o ekmeği satınca para kazanmıyor di mi?

    geçen gün bu gerizekalılıkları yüzünden yemeksepeti'ni silmiştim. bi taksi zaten bende yüklü değil ama getir'i silmek de o kadar zor olmayacaktır. yavaş yavaş kendinizi bitiriyorsunuz. böyle devam.

  • 1977 yapımı bir ii. dünya savaşı filmi. yönetmen richard attenborough..sean connery, gene hackman, michael caine,robert redford filan oynuyor. müttefiklerin normandiye çıkartması sonrası ren nehri üzerindeki bir köprüyü ele geçirmek için paraşütçü birliklerini sınıra indirmeleri ancak stratejik bir hata sonucu paraşütçülerin çok uzağa indirilmesi ve bölgedeki alman birliklerinin sanıldığından daha güçlü konumda bulunması gibi birkaç ayrıntı yüzünden market garden adıyla bilinen harekatın büyük bir hatalar yığınına dönüşmesine neden olacaktır. ikinci dünya savaşı üzerine yapılmış en sağlam filmlerden biridir.
    aynı isimle bir close combat senaryosu da bulunmaktadır.