hesabın var mı? giriş yap

  • bu konuda is bankasi ile aramizda gecen dialogu harfiyen aktariyorum:

    - iyi gunler. kredi kartimdan 27 eylul tarihinde 40 tl uyelik aidati kesilmis. iadesini talep edebilir miyim?
    - tabi efendim. kontrol ediyorum su anda.
    - peki.
    - kartinizin son 4 hanesini alabilir miyim?
    - 1234
    (30-40 sn.lik bekleme)
    - evet efendim, kontrollerini sagladigimda sistem, kredi kart aidatinizin iadesini onayladi. gelecek ay ekstrenize yansiyacaktir.
    - peki tesekkur ederim.
    - tesekkurler, iyi gunler.

    halbuki ben laflarimi hazirlamistim, "kimsiniz olm siz" tarzi cikismalarim hazirdi : )

  • etmemiştir, ettirilmiş olabilir. şimdi elin kübalısı türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'nın ''atasını'' sevmediğini, çekemediğini nereden bilsin?

    - atatürk'ün büstünü ziyaret etmek ister misiniz?
    + hmmf olr tmm yea.

    olay böyledir kesin.

  • aynı aktiviteyi balıkesir'de yapması durumunda sadece 150 lira verecek futbolcu. o da; feribot+benzin+ yörsan tost,ayran+sinema(sabah 11:45 seansında kimse olmuyor...tek başına izlerdin)

    edit: bandırma'dan daha ucuz ve daha kısa hatta.

  • bu haremdeki cariyeler manyak mı la? sanki harçlıkla napıcaklar. nişantaşına mı gidemiyorlar. bi de ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz diyolar. la yemek bedava yatcak yer bedava zaten halvete de girmiyosunuz. e kıyafetleriniz de saraydan. ne ihtiyacınız var lan.

  • annemdi. babamla olan evliliğinde en iyi şartlarda yaşamış, çok iyi bir geliri olan ama kumar tutkusu nedeniyle eve uğramayan kocası yüzünden bir dönem kuru ekmeği ıslatarak yemiş, kocasının iyi kazancına rağmen borç yüzünden elektrikleri kesik evde oturmuş, sonrasında üzerine yapılan evleri boşanırken geri vermiş, rulet ve poker masalarında bir servet bırakan, iflas eden bir kocadan sonra 3 genç kızla tek odada oturmuş, kilidi bile olmayan kapıyı iple bağlamış, geceleri korkuyla sabahlamış ve yoksulluğun dibine vurmuş bir kadın.

    lüksünü bir tarafa bırak, ihtiyaçlarını bile göz ardı ederek, çocuklarını okutmak için didinmiş, bir an önce kurtulmak için boşanırken nafaka bile istemeyecek kadar canından bezmiş, bir zamanlar yaşadığı ihtişamda gözü kalmamış, arkasına bakmamış, ikinci evliliğinde de gülmemiş, paraya pula, takılara, güzel kıyafetlere önem vermemiş, durumu iyiyken bile azıcık bir bükmeyle eğrilebilen çatallar kullanmış, gösterişi hiç sevmemiş, kitap okuyup bulmaca çözmek en büyük zevki olmuş, dedikodulardan, insanlardan uzak durmuş, evli çocuklarının yüklerini bile üzerinden atmamış, daima bir kale olmuş ve 10 yıl savaştığı kansere rağmen gülebilmiş ve kimseyi üzmeden, kimseye ağlamadan, yüzündeki hiç değişmeyen vakur ifadeyle hayata veda etmiş güzel kadın.

  • yurt dışı tecrübesi.

    ama öyle 2 haftalık geziler, 3 aylık dil okullarından bahsetmiyorum. gidip bizzat bir kültürü yaşamak, o milletin mutlulukarını ve sıkıntılarını paylaşmaktan bahsediyorum.

    ayrıca en az 1000 kilometre yakınında hiç bir aile ferdi olmamasından bahsediyorum. hatta dilini bilmediğin bir ülkede tutunmaya çalışmaktan bahsediyorum.

    bu bir insanı olgunlaştırmazsa, artık başka hiçbir şey olgunlaştıramaz heralde.