hesabın var mı? giriş yap

  • olay bakırköy-taksim sarı dolmuşlarında geçmektedir ...
    thug love cep telefonu ile bir arkadaşı ile mesajlaşmaktadır ...

    thug love: tl
    psikopat yolcu : py (30 yaşlarında iyi giyimli bir bayan)
    dolmuş şöförü: kaptan

    tl mesaj yazmaktadır ..
    py: başka zaman yapsan olmuyo mu o tıktık ı ?
    tl: buyur?
    py: kapat şu telefonu yaa
    tl: ahah size mi soracam hanfendi ne diyosunuz yaa
    py: telefonu kapat dedim rahatsız oluyorum kardeşim tıktık
    tl: bu şekilde söylediğiniz için inadına kapatmam efendi gibi rica etseydiniz kapatabilirdim
    py: gençliğin haline bak bunlardan bişey olmaz be
    tl: sizin gibi olcaksak hiçbişey olmıyalım zira daha güzel bişey olsa gerek
    py: ne terbiyesizmişsin sen ya cep telefonuyla mesaj yazıcaksan in taksiye bin hayret bişey
    tl: siz rahat seyahat etmek istiyosanız taksiye binin hanfendi dolmuşta cep telefonu yasak değil dimi kaptan ?
    kaptan: değil valla abi
    tl: al işte
    py: bak birlik olmuş bunlar terbiyesizler
    kaptan: abla in aşaa yaa ne konuştun iki saattir trafik var zaten
    py: ......
    kaptan durur kapıyı açar : abla valla in çekemem senin dırdırını ben
    py: tamam sustuk bee allah allah
    kaptan: allahım sen sabır ver bana yaa

    tl mesaj yazmaya devam eder ...

  • hiç de ayıp olmayan durumdur. adam nerden bilsin kalecinin dizinin döndüğünü? druid shaman falan mı futbolcular amk? adamlar ligin en az gol atan takımı, belki sene sonunda ligde kalacaklar o golle. sikmişim duyarınızı.

  • yakın kız arkadaş göğüs dekolteli bir kıyafet giydiyse işin çok zor. ben bakmak istemiyorum, gerçekten kızı arkadaşım olarak çok seviyorum ve hiç bir fantezim falan da olmaz ama göz bir anda oraya kayıyor işte. (erkek arkadaş bile bağrı açık geziyorsa konuşurken bir anda dikkat oraya kayabiliyor yanlış anlaşılmasın bura.) o anda kız da bunu gördüyse hemen bi kıyafeti çekiştirmece başlıyor. bu durumda ben de otomatik olarak sapık durumuna düşüyorum.
    bundan sonra karar verdim tabi, eğer göğüs dekolteli bir kıyafet giydiyse o gün muhabbeti en alt seviyede tutuyorum ve sapık damgası yemekten kurtuluyorum. çünkü hayatta en sevmediğin şeylerin başını çeker sapık muamelesi görmek.

  • bir defa en baştan soru hatalı o ilacın üzerine sabah akşam yazıp veren kişi eczane teknisyenidir. eczacıyı soracaksanız eczanede arka masada çay içip tüm gün kripto/borsa ekranına bakan kimdir diye sormalılar

  • son birkaç senelik başarısının ve bu sezon ufukta görülen başarısızlık durumunun yer aldığı entryi görünce, aklıma 2012-2013 sezonunun durumu geldi. biraz da başarısızlık hikayelerini anlatayım ben de.

    efes izleyenler iyi bilirler, efes 2000'lerin başında final four oynayınca, koraç kupası'nın da etkisi ile euroleague için sürekli yatırım yapmaya başladı. zaten iyi yerliler yetişiyordu. iyi yabancılara yüksek bütçeler veriliyor ama final four gelmiyordu. ligde ise rakipleri dümdüz edip sezonu teknede ya da barbekü partisinde efes pilsen içerek bitiriyorlardı. çünkü, efes her zaman müthiş bir savunma takımı idi. rakibe çeyrekte 4, maçta toplam 42 sayı attırır ama daha iyisi olabilir diye zorlamaya devam ederdi. 2005-2006 sezonu yine bu hikaye ile bitecek diye beklenirken, enteresan bir şey oldu. murat özyer ve ülkerspor, final serisinde 2-0 öne geçti. o zamanlar normal sezondaki 2 maçı da kazanan takım 1-0 önde başlıyordu seriye. sonraki maçta "efes geri dönüşe başlar" denirken, uzatmada ülker 3-0 yapmıştı seriyi. "3-0'dan dönebilecek tek takım efes" deniyordu ama efes süpürüldü. her şey burada başladı zaten.

    fenerbahçe'nin 100. yılı yüzünden efes'i süpüren ülker ile birleşmesi sayesinde efes bir anda fersah fersah önde bir takım olmaktan çıkmış, ikinci sıraya düşmüştü. 2-0'dan 4-2'ye gelen sezonda kazanılan şampiyonluk dışında efes, hiçbir şey kazanamaz olmuştu. zaten işin kötüsü de buydu. başarısızlık kabul edilecekken, arada bir başarı geliyordu ve aynı yanlış yolda devam ediliyordu. bu süre zarfında fenerbahçe sürekli büyüyor, beşiktaş dar rotasyon ile şampiyonluk kazanıyor, galatasaray kısıtlı bütçesi ile final four kapısından dönüyordu. banvit bile, ufak salonu ve genç yerlileri ile ligde final oynuyordu.

    en sonunda tuncay özilhan gemileri yakmış, lokavt sayesinde dengeleri bozulmuş nba'dan jordan farmar ve sasha vujacic'i getirmişti. galatasaray'ın eski koçu oktay mahmuti geri dönmüş, yanında galatasaray'ın kaliteli isimleri josh shipp ve jamon gordon da gelmişti. kerem gönlüm, kerem tunçeri, semih erden, dusko savanovic, yüksek meblağlar verilen stanko barac, doğuş balbay, birkan batuk, ermal kuqo da rotasyonun diğer isimleri idi. resmen patron çıldırdı modunu açmışlar, final four için her şeyi dökmüşlerdi. 2012-2013 sezonu avrupa'da efes'in yılı olmalıydı. lakin, bu büyük hazırlık, büyük yıkım getirdi. olympiakos serisi 5 maçta 3-2 kaybedilmişti. normalde, efes cephesinde böyle bir kayıp ardından ligde toparlanma beklenirdi ama çeyrek finalde ted kolejlilere elenme tehlikesi bile yaşadılar o sene. yarı finalde de ligi kaybettiler. galatasaray o sezon ergin ataman ile müthiş bir performans ile şampiyon olmuştu. süpürüldükleri 2006'dan sonra bu büyük yıkım, onları en büyüklerden birine yöneltti. dusan ivkovic.

    duda, efes'e ağır ağır geldi. önce yardımcısı efes'e 1 sene koç oldu. geçiş sezonu gibi geçen sezonun ardından yine büyük bütçeli bir takım kuruldu. ilk meyve de türkiye kupası ile alındı. sezon sonu için herkes çok umutlu idi. krstic, lasme, jenning, heurtel, saric, cedi, perperoglou ve diğer gençler ile iyi bir kadro vardı. lakin, real madrid serisi bir efes klasiği olmuştu. 4 maçta biten serinin 4 maçını da efes kazanacak şekilde oynadı. 4 maçı da son anlarda rakibe verdi, sadece 1 tanesini son saniyede matt jenning ile kazandı. seri 3-1 kaybedildi ama rakibi süpürme fırsatı efes'in elinde idi. bunun üstüne, pınar karşıyaka da ligi döve döve kazanınca, efes yıkımı devam etti.

    efes, bu kez daha önce yaptığı gibi davranmadı. şampiyonluk getirmeyen hoca ile ertesi sezonu sürdürdü. dunston, tyus, granger ve diebler geldi. parmağı kırık krstic'e koç yüzünden dünya kadar para vermeye de devam etti. lakin, euroleague başarısızlığı üstüne fenerbahçe'nin dominasyonu geldi. ligde de kötüye gidiş sürünce, iplerin kopması fenerbahçe maçına denk geldi. obradovic, rutin oyunu ile ilk iki çeyrekte fark yapmıştı ama kızının vaftiz babasına karşı daha fazlasını yapamadı. o maçı izleyenler iyi hatırlar, fener o maçı resmen bıraktı ama 4 sayılık mağlubiyetin duda'ya faydası olmadı. kovuldu.

    gerisi zaten bilinen hikaye. efes dışında her yerde iyi koç olan ama efes ile rezilleri oynayan perosovic'in verdiği eldeki olympiakos serisi, ertesi sezona ligde -1 galibiyet ile başlama saçmalığı ve kötü kadro ile birleşen kötü oyun. ta ki, takımı ilk yarının sonunda zorla 8. sıraya sokup, türkiye kupası oynama hakkı kazandıran ve 40 dakika dunston oynatıp, fenerbahçe'yi yenerek başlanan türkiye kupası serisini kupa ile taçlandıran ergin ataman gelene kadar. ondan sonrası hep başarı, başarı, başarı... bu sezona kadar. belki yüreğini hafife almamamız gereken bir şampiyon vardır ama ortada görünmüyor o...

  • bir çarşamba günü kursumdan çıkmış eve gidiyordum. akşam 11 civarıydı. eski evim ara sokaklardan birindeydi, ki oturduğum semt öğrenciler çoğunlukta olduğu için şehrin diğer semtlerine göre nispeten daha güvenli, düşünün.
    2 tane o. çocuğu peşime takıldı, arkadan güya kendi aralarında konuşuyorlar bana laf atarak. hızlı adımlarla yürümeye başladım, biri "oo hızlandı ha, hadi oğlum!" dedi. etrafıma bakıyorum açık dükkan yok. bizim evin orada bir bakkal vardı her zaman gece 1'e kadar açık olurdu, ona güvendim, daha da hızlandım. yemin ederim hayatımda en çok korktuğum anlardan biridir o. takip edilmek ve özellikle laf yiyerek takip edilmek, sokakta hiç insan yokken eve ulaşmaya çalışmak ve arkaya bile bakamamak, bunu ancak yaşayan bilebilir. tek suçum da eve gidiyor olmaktı!
    bizim sitenin önüne geldim, bakkala baktım açıktı. sitenin orada hep beslediğimiz simsiyah ve devasa bir köpek vardı, adı da osman'dı, bu arada kim koydu bu ismi hiç bilemiyorum. görünüşü çok ürkütücüdür ama çocuklar bile maskara etmişti köpeği, o kadar sakin bir köpekti. siteye girdim, o geldi yanıma, ayaklarıma falan dolandı sevmem için. bir iki kafasını sevdim, derdim eve girmek tabii gözüm görmüyor. o sırada arkadan "hişşt bayan!" diye seslendi adamlardan biri. bakmadım, bir daha seslendi. kafayı istemsiz olarak bir çevirdim ki, adam "sana dedik kızım" diye üstüme yürüyor. dönüp apartman kapısına koştum, o sırada osman manyak gibi havlamaya başladı. baktım site kapısının orada durmuş havlıyor, adam da ona hoşt falan diyordu. ben bu arada korkudan apartmanın içine çoktan girmiştim tabii. bir tane daha köpek geldi o sırada, köşede durdu. osman hırlaya hırlaya o site kapısının oraya kadar gelen adamın üstüne yürümeye başladı, adam arkadaşının yanına koştu ve sopa bul lan sopa diye bağırdı, sonrasında ben ne olduğunu anlamadım resmen, osman üstlerine koşmaya başlayınca adamlar kaçtı ve onlar gözden kaybolunca osman geri gelip site kapısının önüne yattı. diğer köpek de onun yanına.

    yemin ederim ki şu anlattıklarımın her kelimesi doğru. ve ben şimdi gece bir sokaktan geçerken, eğer o sokakta köpekler varsa daha güvende hissederek yürüyorum.

    ben sokaktaki o. çocuklarının toplanması önerisini sunuyorum dolayısıyla. çünkü beni ölesiye korkutan ve sokakta yürürken huzursuz olmama sebep olan onlar.

  • atmaya başlamıştır.

    --- spoiler ---

    1-40 yaşından genç kardeşlerim, bugün size öyle şeyler anlatacağım ki gerçekten deli olacaksınız. size devamlı namusu aldığı maaş kadar olan gazetecilere, siyasilere, devlet adamlarına (orijinaller baş tacı) ve bana neden güvenmemeniz gerektiğini yaşanmış olaylarla anlatacağım.

    2-şahsen bu anlatacağım olayların içindeki asli figürlerden bir tanesi de benim. bugün size akrabam olan mehmet cengiz’i anlatacağım. beşli çeteye böylelikle ilk selamımızı vereceğiz. lan omurgasız ertuğrul özkök, mehmet cengizle röportaj yapıp yalakalıktan diyordun ya...

    3-...”ben size çete denmesine çok üzülüyorum.”, sen de iyi oku. 40 yaşından genç kardeşlerim, bizim esas soyadımız yamakoğlu’ydu. soyadı kanunu çıkınca dedemler peker’i, onlar ise cengiz soyadını aldılar. dedem o bölgenin en zengini olan ahmet yamak ağa’ydı.

    4-dedemi araştırırsanız kurtuluş savaşı’ndaki çetecilik faaliyetlerine olan katkılarını görürsünüz. mehmet cengiz’in babası sultan amca sülalede sevilen, maddi durumu iyi olmayan, dedemin yardımcısı bir kişiydi. mehmet cengiz’le benim akrabalığımın tam olarak tanımı budur.

    5-ben bolu cezaevi’nden tahliye olduktan sonra diğer bir akrabamız olan zafer salman tarafından daha sık görüşmemiz sağlandı. ben devlet ricalinin isteği üzerine 1997-1998 senelerinde bulgaristan ve romanya’ya bazı çalışmalar yapmak için gönderildikten...

    6-...sonra türkiye’de mesut yılmaz başbakanlığında, gazetecilerin cazgırlığıyla temiz toplum yaygarası ülkeyi inletiyordu. beni de bu hikayede sermaye yapmak istediklerini gıyabımda tutuklama kararı çıkardıklarında anladım. özel bir uçak çağırarak türkiye’ye döndüm.

    7-benim çok büyük bir hata yaptığımı, bir daha tahliye olamayacağımı düşünüyorlardı. benim rahatlığım ise herkesi şaşırtıyordu. burdan sonrasını çok iyi dinleyin. kırmızı başlıklı kız ve kurtun masalındaki kırmızı başlıklı kızın durumuna milletçe nasıl...

    8-...düştüğümüzü iyice öğrenin. mesut yılmaz’ın macaristan’a kumar oynamaya gittiği, orada dayak yediği haberleri bir anda ülkenin gündemini değiştirmişti. başbakan mesut yılmaz kumar oynamaya gitmedim diyordu. çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını...

    9-...kaybetmek istemiyordu. ben teslim olduğumda ülkenin gündemi bu konuyla çalkalanmaya başladı. çok saygı duyduğum, o dönemki rahmetli milletvekili enis sülün’ün aracılık yaptığı yazıldı söylendi. irtibatta olduğum devlet görevlilerinin şemaları yazıldı söylendi.

    10-bugün itibariyle son yapacağım paylaşıma kadar geçecek isimler, konular, hepsi birbiriyle bağlantılı. lütfen her satırı dikkatli okuyun (organize şubenin yaptığı o şemadaki isimlerle ilerideki paylaşımlarımızda sık sık karşılaşacağız). bayrampaşa cezaevi’nde...

    11-...yatarken yine bir el devreye girdi, “bayrampaşa cezaevi’nde sedat peker krallığı” haberleri bir anda ülkenin gündemi oldu. cezaevleri genel müdürü suat ertosun cezaevine gelerek incelemeler yaptı. istanbul başsavcısı, mekanı cennet olsun, ferzan çitici cezaevine gelerek...

    12-...benimle görüşme yaptı. cezaevi benim kontrolümde olduğu için, gitmem için üç tane cezaevi önerdi. pazarlık sonucunda ben başka bir cezaevini söyleyerek orayı kabul ettirdim (cezaevinde isyan çıkmaması için benim isteğimi kabul ettiler). kırşehir cezaevi’ne gidince...

    13-...bazı sebeplerle mesut yılmaz’a düşman olan süleyman demirel’in akrabası kamuran çörtük’ün kulağına gidecek şekilde bahsi geçen mesut yılmaz’ın kumar oynadığı kasetinin bende olduğunu ayrıca da başka videoların ve belgelerin bende olduğunu belirtecek haber yolladım.

    14-şu an da olduğu gibi her şey planladığım gibi gitti. kamuran çörtük mesut yılmaz’a kumar kasetlerinin bende olduğunu söyleyince mesut yılmaz, akrabam olduğunu bildiği için 1998 senesinde kırşehir cezaevi’ne mehmet cengiz’i yanıma ziyarete yolladı.

    15-ben de kasetin doğru olduğunu ancak kamuran çörtük’e vermediğimi söyledim. mehmet cengiz, mesut yılmaz ve turgut yılmaz inanmak için kaseti görmek isterler dediğinde cezaevindeki telefonumdan aradım (o zaman cezaevleri benim için çok rahattı). mesut yılmaz ve...

    16-...bakan cavit kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü mehmet cengiz istanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim. yaptığımız pazarlık mehmet cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi...

    17-...edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi. anlaşma sağlandı. ilk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan zafer salman vasıtası ile teslim aldım (paralar mehmet cengiz tarafından zafer salman’ın hesabına gönderildi...

    18-...bir kısmı da zafer salman’a elden teslim edildi.). o dönem mesut yılmaz’ın yakını olan, devlet güvenlik mahkemesi’nin başsavcısı olan engin baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken,.

    19-...o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti. bütün herkes bu nasıl olur dedi. lan kablamalar, lan tırrekler, sedat peker bilgileri fütü’den alıyor diyenler; o tarihlerde fütü emekleme aşamasındaydı, ben hem türkiye’nin...

    20-...hem de birçok ülkenin dengelerinde yer alıyordum. noldu lan kablamalar? fütü kim lan dediğimde bazıları bana megaloman olduğumu söylemişti. tamam biraz megalomanım, ancak fütü’nün çırak olduğu dönemde ben ustaydım. o zaman da maaşı namusu kadar olan gazeteciler vardı.

    21-hem de onlara da prim verilirdi. tüm halkı temiz toplum masallarıyla uyutmaya devam ederken biz devrin başbakanıyla bu filmleri çeviriyorduk. bu hikayeyi tüm türkiye ilk defa öğreniyor (bana lütfen inanın, temiz toplum diye bir şey yoktur...

    22-...çünkü insan kirlidir. sadece güzel kandıranlar vardır.). bu sahtekar ertuğrul özkök varya, o tarihteki temiz toplum projesinin başında o vardı. o zaman da prim alıyordu, şimdi de prim alıyor. mehmet cengiz telefon konuşmasında milletin a...na koyacağız diyor,..

    23-.bu ülkedeki tüm fakirleri kurtaracak vergi borçları siliniyor, ülkenin bütçesinin neredeyse yarısını beşli çetenin diğer dört ailesiyle beraber çalıyorlar, halen daha “size çete denmesini ben tasvip etmiyorum” diyor. daha bitmedi. ben size mehmet cengiz’i ve cengiz ailesini..

    24-...anlatacam. yalnız twitter’da bir anda 25 tweet yayınlanabiliyor. lütfen, bakın lütfen tembellik yapıp okumamazlık yapmayın. ben namus sözü verdim diye, akit yaptım diye azrail’in ışığında cezaevi parmaklıklarının gölgesinde bunları anlatırken eğlence olsun diye okumayın.

    25-bakkalınıza anlatın. berberinize anlatın. manavınıza anlatın. kasabınıza anlatın. birilerine anlatın.bu 25 tweetlik serinin haricinde birazdan mehmet cengiz’i anlatan yeni tweetler atacağım.onlar da çok önemli. lütfen okuyun okutturun. söz namus ise sizin için de söz namustur.

    26-40 yaşından genç kardeşlerim, bu mehmet cengiz ile ilgili ilk yayınladığım 25 tweetin devamıdır. ben cezaevinden tahliye olduktan sonra mehmet cengiz’in yazıhanesinde turgut yılmaz bey ile tanıştık. kendisi akıllı ve bir duruşu olan insan. gerçi sonraları bana biraz...

    27-...kötülük yaptı, tayyip bey’i pınarhisar cezaevi’nde ziyaret ettiğim ve bazı sebepler için. ancak bunlar başka bir paylaşımın konusu olacak. inşallah video çekmeye başladığımda bunları konuşacağız. bazıları diyorlar ki “niye şimdi söylemiyorsun?” lütfen kusura bakmayın...

    28-...twitter alemini biraz öğrendim. burası genelde eğlence arayanların yeri ancak size de vefasızlık yapmak istemem. youtube’da yayınladığım videolarla oluşan ateşin sönmesini siz engellediniz. ancak sizin yapabildiğiniz, ateşin köz halinde yanmasını sağlamak oldu

    29-seçim öncesi youtube’da yapmayı planladığım videolarla ben yapmam gerekeni yapacağım. neyse konumuza geri dönelim. bu video krizini hallettikten sonra mehmet cengiz’in yükselişi durdurulamaz bir hal aldı. öyle ya kahraman oldu. tabii ki sizler şu ana kadar bilmiyordunuz.

    30- ancak başbakan mesut yılmaz’ın, aslında ise ülkeyi yöneten turgut yılmaz’ın kahramanı oldu. tabii o zamanki dönemlerde 5 milyon dolar büyük para. ilk olarak simteli satın aldım. 10 yıldır kendisi ile görüşmediğim menajer olgun aydın’ın üzerine aldım...

    31-...(geçmiş zaman ama yanlış hatırladığımı zannetmiyorum). hatta o tarihlerde akşam gazetesi’nde ekonomi yazarı olan güler kömürcü, sedat peker simteli satın alıp koç ailesine rakip oldu diye bir haber yapmıştı. simteli satın aldık ancak bankalar korktuğu için bizimle...

    32-...çalışmıyordu. yine mehmet cengiz’i ziyaret ettim, durumu anlattım. kendisi bankasya’nın genel müdürü ali fuat taşkesenlioğlu’nu aradı. simtel adına ilk 500 bin dolarlık alım kredisini bankasya’dan aldık. 40 yaşından genç kardeşlerim, bankasya’ya para yatıranlar...

    33-...fütücü diye cezaevine koyuldu. bankasya’nın 16 sene genel müdürlüğünü yapan ali fuat taşkesenlioğlu spk’nın başına geçip borsayı yönetti. mehmet cengiz türkiye’nin en zengin iş adamı oldu. kültür bakanlığı’nın organizasyonu ile türklük hakanı ödülünü alan ben ise...

    34-...çocuklarımla beraber binlerce kilometre uzakta gurbette yaşamaya mahkum oldum. bu nasıl namus? bu nasıl şeref? bu nasıl onur? parası olan fütücülere dokunmayacaksın, 16 sene bankasya’nın genel müdürü olan kişiyi spk’nın başına getireceksin, mehmet cengiz’i...

    35-...(milletin a…na koyan) türkiye’nin en zengin iş adamı yapacaksın. hani lan namus? hani lan şeref? siz devletin namusunu kirlettiniz. sadece burda kalsa iyi. ali fuat taşkesenlioğlu’nun kız kardeşi zehra taşkesenlioğlu’nu erzurum milletvekili yapacaksınız (daha bitmedi).

    36- ak parti erzurum milletvekili zehra taşkesenlioğlu’nun kocası ünsal banı türk hava kurumu üniversitesi’nin rektörü yapacaksınız (diplomaları para ile sattığı için, soruşturma geçirdiği için görevinden ayrıldı). ayrıca ünsal banın ilk eşi amerika’da. hakkında...
    37-...fütü soruşturması olduğu için türkiye’ye gelemiyor. tüm bunlar ortadayken fütü ile mücadele ediyoruz diye milleti kandıracaksınız. siz delisiniz lan. siz manyaksınız. onu da anlatacam. vallahi anlatacam billahi anlatacam. 40 yaşından küçük kardeşlerim; 2 ay önce...

    38-...görevinden ayrılan spk başkanı ali fuat taşkesenlioğlu, ak parti erzurum milletvekili zehra taşkesenlioğlu, onun kocası ünsal banın isimlerini lütfen unutmayın. borsa dosyasını açtığımda bu kişileri ses kayıtları ile whatsapp yazışmaları ile daha yakından tanıyacaksınız.

    39-söz namus. mehmet cengiz @yilmazsozcu abiye tazminat davası açmışsın. bu benim anlattıklarımla ilgili de tazminat davası açsana. beni yalanlasana. varlığı ile onur duyduğum @yilmazsozcu abiyi tanımıyorum ancak benim kırmızı çizgim. görüşeceğiz. vallahi görüşeceğiz.

    40-twitter ahalisi ben artık sizi tanıdım. siz magazini ülkenin yağmalanmasından daha çok seviyorsunuz. mecburen sizi de mutlu etmek için bir şeyler anlatayım. mehmet cengiz’in çok uzun yıllar süren bir sevgilisi vardı. mehmet cengiz kıza bir ev hediye almıştı.

    41-kızın ismini söylemem bana yakışmaz ancak evi o dönemki sağlık bakanı’na yakın olan, ünyeli ancak düzce’de yaşayan bir iş adamının üzerine aldı. kızdan ayrıldıktan sonra kıza evi vermeyince kız bana ulaştı (yüzyüze görüşmedim). bunca yıldır ona arkadaşlık yaptım...

    42-...evi bana vermiyor deyince yine ortak akrabamız olan zafer salman’ı çağırıp “bu olay konuşuluyor, sülalemizin itibarını düşürür evi kıza versin” dedim. evi kıza verdiler. rezilliği görüyor musunuz? ya ülkeyi yağmala bir taraftan da bunca sene takıldığın kıza...

    43-...aldığın evin tapusunu verme (twitter alemi nasıl bu magazin haberi hoşunuza gitti mi?). neyse ciddi konulara geri dönelim. mehmet cengiz duayen gazeteci sabahattin önkibar’la bundan bir sene önce görüşüp “sedat peker’le 30 senedir hiç görüşmedim”demiş.

    44-cezaeviden çıktıktan sonra ben sizin holding binasına gelmedim mi (baz istasyonu kayıtları çıkar elbet)? hem senin hem kardeşin ekrem cengiz’in telefonundan kaç kere görüşmedik mi? ziyarete geldiğimde yanındaki arkadaşlara dağıtırsın diye 200-300 bin dolar...

    45-...hediye vermedin mi? beni yalanlasana. bu haberleri yapan gazetecilere dava açsana. babanız sultan amca öldüğünde mezarlıkta görüşmedik mi (resimler var)? türk-islam kültüründe bir insan öldüğü zaman onun evlatları mezara girip onu mezara yerleştirmez mi? mezarın...

    46-...içinde üç kişi vardık. iki oğlu bir de ben. yani evladı kadar yakınım (resimleri var). hani biz 30 senedir görüşmemiştik? hadi beni yalanlasana. yalanlayın da. 40 yaşından genç kardeşlerim, mehmet cengiz ile aramız bir dönem kötü oldu. 2000’li yılların başlarında...

    47-...rize’ye ziyarete gittiğimde yerel gazeteciler yerel televizyoncular etrafımı sardığında, mehmet cengiz ile ilgili soru sorduklarında “devleti soyan benim akrabam değildir. onlar devleti soyuyorlar o yüzden akrabam değiller.” dediğim konuşmamın bantlarını niye toplattırdın?

    48-2004 yılında ben cezaevine girince türkiye’nin önemli kulüp başkanlarından biri araya girip bizi barıştırmadı mı? önümüzdeki zamanlarda turkcell hisselerinin halka arzı yapılacakken, basında temiz toplum çığlıkları atılırken senin iş büronda yaptığımız görüşmeleri...

    49- ...konuşmayacak mıyız? 40 yaşından küçük kardeşlerim şu ana kadar okuduklarınızdan anlaşılacağı üzere temiz toplum masallarına kanmayın. siz bu hikayedeki kırmızı başlıklı kızsınız. televizyonda anlatılan masallara inanmayın. tartışmacı görüntüsünde olan primcilere...

    50-...asla inanmayın. ekrem cengiz, remzi gürle beni görüştürdün sağolasın (7. videoda remzi gür detayı). bunları da video çekerken konuşacağız. video çekerken son yıllarda gerçekleşen birçok şeyi de konuşacağız. mehmet cengiz unutma konuşacağız. yenileceksiniz !

    --- spoiler ---

    kaynak