hesabın var mı? giriş yap

  • balon şişirmek, çamaşır suyuyla ev temizlemek, üst üste bir kutu kadar kibrit yakıp ilk çıkan kokuyu içe çekmek, kollarını iki yana açıp birkaç dakika boyunca dönmek, pencereden sarkmak, sabah gözü açar açmaz yataktan fırlamak, altı saat ve üzeri süre boyunca yerinden hiç kalkmadan ders çalışmak, uyumamak (ikinci günden sonra yaşanan kafa muazzam, dört günden sonrakini anlatmaya dilim varmaz), yastığa suratı gömüp nefes yettiğince çığlık atmak, yarım metre yükseklikten atlamak (min. x5 tekrar), salıncakta kafayı geri atarak sallanmak, kaydıraktan ters kaymak, yine parktaki o ellerle tutularak ilerlenen demir çubuklu şeyde dizlerini sıkıştırarak baş üstü durmak, uhu koklamak, çıkan yürüyen merdivende iniyormuş gibi durmak, hareket halindeki arabadan kafayı çıkarıp gözleri kapatmak, aşık olmak, iş makinası izlemek, taraftar kavgası olan ortamda bulunmak, otobüste çılgınlar gibi ağlayan üç yaşlarındaki çocuğun yanında oturmak, yeni doğan bir buzağının ve annesinin hareketlerini izlemek, üst üste iki demlik çayı tek başına içmek, aldatılmak, uzun zamandır görmediğin ve çok özlediğin birisine koşup hızla sarılmak, yanından geçen seçim otobüsünün şarkısına maruz kalmak... hepsinin sonunu garanti ediyorum. benden bu kadar. narkotik peşimde.

  • 29.12.22, saat kaç? şayet öğle paydosunda yapılıyorsa kimseyi alakadar etmeyen eğlencedir.

    edit: saat kaç diye bilerek yazdım. evet, tekrar soruyorum. saat kaç? arkadaşlar kapının önünde koskoca anabilim dalı yazıyor. orası ayaktan hasta bakan poliklinik değil. ayaktan tedavi hizmetinden bağımsız genelde prof.'ların özel ücreti mukabilinde randevulu hasta kabul ettiği bir yer. orası normal bir mesai saati içinde bile mahşer yeri gibi olur. kapının önü bomboş. evet, muayene ücreti olmasına rağmen kalabalık olur. hasta yakını önce kapı önünde yarım saattir bekliyoruz diyor, içeri girince zamanda sıçrama yaşayıp "bir saattir bekliyoruz. " diyor. hekim veya hoca olduğunu bilmediğimiz bir kişi de sizin neyiniz vardı diye sorduğunda "kayıt yaparsanız göreceksiniz. " diyor. gerçek anlamda orada mesai saatleri içinde bir saat bekleyen birinin verdiği yanıtlar bunlar olmaz. çatır çatır ne için beklediğini söyler ve çözüm sunulmasını talep eder. hasta mahremiyeti falan demeyin, ortodonti kliniğinde rektal tuşe için beklemiyor kimse. adamın şov yaptığı, sesinin titrek tınısından belli.

    bir yakını arrest geçirdiğinde diş hekimi müdahale etse başka doktor mu yoktu diye ortalığı ateşe verecekler, ortodonti anabilim dalındaki öğle paydosu üzerinden kardiyak acilleri kıyaslamış. evet arkadaşlar, mavi kodlara da ortodontistler gidiyordu zaten. hatta yoğun bakımlarda da bütün sağlık personeli yemeden içmeden paydos vermeden hazır kıta çalışıyor.

  • az önce annemle aramda şu diyalogun geçmesine sebep olmuş augmented reality temalı oyun;

    - ben pazara gidicem
    - iyi git
    - sen gelmicek misin?pokemon yakalarsın
    - benim topum yok anne
    - top da toplarız gel sen

    pokemon kariyerimin ailem tarafından desteklenmesi sevindirici. (not: yaş 26)

  • fakir olduğumu öğrendiğim başlık olmuş. fakat vw kullanan birisinin kendisini zengin zannettiği başka ülke de yoktur dünyada.

  • bence bu fıkrayı anlatarak bitirmeli:

    büyük köpek maması fabrikatörü, şirketinin bütün müdürlerini, fabrikasının bütün şeflerini, amerika’nın tüm eyaletlerine dağılmış satış temsilcilerini, reklam, halkla ilişkiler görevlilerini toplamış.

    kürsüye çıkmış..

    “bu ülkenin en büyük köpek maması fabrikası kimin” diye bağırmış..

    yüzlerce kişi bağırarak cevap vermişler: “bizim..”

    patron yine sormuş: “besin değeri en yüksek köpek mamasını kim üretiyor?”
    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en çarpıcı, en göze batan paketi, kutuyu kim yapıyor?.”

    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en büyük reklam kampanyasını kim yapıyor” diye bağırmış patron..

    “biz” diye yanıt gelmiş yine hep bir ağızdan..”

    en büyük süpermarketten en ücra köydeki bakkala en iyi dağıtımı kim yapıyor?” diye bağırmış patron..

    “biz” diye haykırmış salon.. “o zaman” diye gürlemiş patron..

    “o zaman niye satamıyoruz bu mamaları?!..” salondaki ölüm sessizliğini arka sıralardan gelen cılız bir ses bozmuş..

    “lanet olası köpekler yemiyorlar ki!

  • böcek o zamana kadar üretilen anadollardan tamamen farklı yapıdaydı..üzerinin açılabilir olması, ön cam ile aynı eğimdeki panel gibi farklı özelliklerle öne çıkan böcek dünyada daha sonra tasarlanacak suv tipi araçların önderliğini yapmıştır diyebiliriz..

    ilk bakışta beach buggy denilen araçlarla aynı platformda görülseler de böceğin ardında farklı bir tasarım amacı ve anlayışı yatıyordu.. böcek farklı taleplere ihtiyaç vermesi için tasarlanmıştı.. askeri, kamu hizmeti (ptt, ampulans..), polis, ziraat, turizm amaçlı kullanılabilecek konseptler tasarlanmış fakat bunlar hayata geçirilememişti.. böcek’in ön camla eş eğimli kaputu ve takip eden tavan roll barları önden başka bir böcek’in aracın üstüne tırmanmasına olanak veriyor, engebeli arazilerde birbirlerini kurtararak yol almalarını sağlıyordu.

    dört koltuklu böceğin ilk prototipinde arka koltuklar gövdeyle bütünleşikti ve aynı kalıpla çıkarılmıştı.. daha sonra birbirinden bağımsız dört koltuklu modeller üretildi. böcekte en dikkat çeken özelliklerden biri ise asimetrik ön ve arka tasarımdı.. sis farı gibi gerekli eklentilerin yapılmasını sağlayan değişken aralıklara sahip ön panjur ve arkada, solda üç sağda ikili stop lambaları bulunuyordu.. ihtiyaç duyulduğunda martı kanadı kapıları da eklenebiliyordu..

    böcek’in ortaya çıkarılması tasarım aşamasının başlangıcından itibaren 5 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.. çelik tam şasi üzerine mdf ve alçıyla oluşturulan modelden alınan kalıplarda fiberglastan gövde oluşturuldu.. ilk prototip koltuklar dahil 7 kalıpta çıkarılmıştı.. otosan mamul geliştirme bölümünde üretilen böcek’in konsept tasarımcısı jan nahum idi.. tasarım, model ve karoseri çalışmalarını stc 16 nın da tasarımcısı olan eralp noyan yürütmüştü.. mekanikten kadri nişel, motordan zeki diker, şasiden de hüseyin bektaş sorumluydu..

    1975 yılında 47bin liraya satışa sunulan böcek, gazete reklamlarında böyle boy gösterdi:

    http://img231.imageshack.us/…231/1264/bocek1wh9.jpg